EKONOMİ
20 Aralık 2025 Cumartesi - 11:24 "Turizmde yabancı turist açığını yerli turist kapattı" Türkiye’nin önde gelen turizm yatırımcılarından Kızılbük GYO’nun Genel Müdürü Mahmut Sefa Çelik, 2025 turizm sezonu ve sektörün 2026 yılından beklentilerini değerlendirdi. 2025 turizm sezonunun kendileri açısından oldukça öğretici ve dönüşümün net biçimde hissedildiği bir yıl olduğunu kaydeden Çelik, "Yabancı turistteki dalgalanma, yerli turistin daha aktif hale gelmesiyle büyük ölçüde dengelendi. Ancak bunun kalıcı ve sürdürülebilir olması için sezonu birkaç aya sıkıştırmak yerine 12 aya yaymamız gerekiyor" dedi. Türkiye’nin ve özellikle Ege Bölgesi’nin doğal, kültürel ve gastronomik kaynaklarının turizmin 12 aya yayılması bakımından fazlasıyla uygun bir coğrafya olduğunu kaydeden Kızılbük GYO Genel Müdürü Mahmut Sefa Çelik, "Kısıtlanmış sezonların yerine kaynakları uluslararası standartların sunulduğu tesislerle yıl boyu sunmalıyız. Biz de bu dönüşümün birebir içinde yer aldık. Bulunduğumuz bölgenin alışılmış sezon mantığının dışına çıkarak termal konseptimizle 12 ay açık kalmayı hedefleyerek tesisimizi açtık. Henüz soft opening sürecinde olmamıza rağmen, Marmaris’te yıllardır ‘ölü sezon’ olarak görülen dönemin bizimle birlikte hareketlendiğini net şekilde gözlemledik. Sadece tesisimiz değil, Akyaka, Köyceğiz gibi çevre bölgenin genelinde de ciddi bir canlılık söz konusu" diyerek yatırımcı kurum olarak bölgeye önemli bir hareket getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti. "Kendi değerlerimizle açığı kapatmalıyız" Kızılbük GYO’nun bulunduğu İçmeler özelinde bakıldığında dönüşümün çok net olarak görüldüğünü kaydeden Çelik, "Bölge yavaş yavaş farklı bir kimliğe bürünüyor. Marmaris’in popüler restoranlarında da yazın gelen misafirlerin artık kışın da gelmeye devam ettiği ve bu nedenle işletmelerin kış döneminde de açık kalmayı planladığı konuşuluyor. Söğüt, Selimiye, Bozburun gibi noktalarda da sezon dışında büyük bir hareketlenme var. Yerli turist bu açığı kapatmakla kalmadı; turizmi dönüştürmeye başladı. 2026 beklentimiz, bu ivmenin daha planlı yatırımlar ve doğru konseptlerle güçlenmesi. Biz de bu dönüşümün bir parçası olmaya, sezonu yıla yayma hedefiyle bölgemize ve misafirlerimize değer katmaya devam edeceğiz" dedi. Türkiye turizm sektörü ve özellikle Marmaris gibi destinasyonlar açısından mevcut durumu değerlendiren Genel Müdür Çelik, sektördeki fırsatlar ve karşılaşılan zorluklar hakkında da bilgiler verdi. Türkiye turizminin, son yıllarda önemli bir dönüşüm aşamasından geçtiğini belirten Çelik, "Artık tek odak yaz tatili olmaktan çıktı. Sağlık turizmi, sürdürülebilir turizm, doğa ve macera turizmi, spor turizmi, wellness ve kongre turizmi gibi başlıklar öne çıkıyor. Marmaris ise termal kaynakları, doğa-kültür-mavi tur üçlüsü, gastronomi potansiyeli ve erişilebilirliği ile bu dönüşümün merkezinde konumlanmaya çok uygun bir destinasyon. Bölgemizin en büyük zorluğu sezonun kısa olmasıydı. Kızılbük gibi projeler bu döngüyü kırarak bölgeyi dört mevsim turizmine hazırlıyor. Hedefimiz, Marmaris’i yalnızca yaz sezonunda değil; yıl boyunca tercih edilen bir dünya destinasyonu haline getirmek" diyerek hedeflerine emin adımlarla yürüdüklerini kaydetti. Kızılbük Thermal Wellness Resort’un Marmaris ve çevresinin ekonomik, sosyal ve turistik gelişimine katkı sağlaması için belirledikleri hedeflerden de söz eden Çelik, "Kızılbük Thermal Wellness Resort, henüz tam kapasiteyle hizmet vermeden ve soft opening aşamasındayken dahi 138 bin metrekarelik peyzaj düzenlemesi, 11 bini aşkın ağaç ve bitkiyle donatılmış yaşam alanları, 37 bin metrekareyi aşan kıyı şeridi, geniş plaj alanları, açık ve kapalı havuzları, su parkı ve çocuklara özel tasarlanmış oyun alanlarıyla Marmaris’te ilk kez dört mevsim turist ağırlayan bir destinasyon oluşturdu. Yaz sezonuyla sınırlı geleneksel turizm döngüsünü kırarak bölgenin ekonomik çarpan etkisini yılın 12 ayına yaymayı başardık. Bu yeni model, sezonluk istihdamdan kalıcı istihdama geçişi hızlandırdı; yerel işletmelerin ve tedarik zincirlerinin kesintisiz faaliyet göstermesine olanak sağladı. Tesisimizin yerel üreticilerden yaptığı gıda, teknik servis, peyzaj ve hizmet alımları esnafın tüm yıl boyunca gelir oluşturmasına katkı sunuyor. Bu sürdürülebilir ekonomik canlılık, çevre bölgelerde yeni restoranların, kafelerin, butik işletmelerin ve ulusal zincir markaların yatırım iştahını belirgin biçimde arttırıyor. Misafirlerimizin Kızılbük’teki konaklamalarını çevre köylere, koylara, doğa rotalarına ve bölgesel çekim merkezlerine yönelik gezilerle desteklemesi sayesinde, turistik hareketlilik yalnızca İçmeler’de değil; Bozburun’dan Datça hattına uzanan geniş bir coğrafyada artıyor. Kızılbük, Marmaris’e sadece ek konaklama kapasitesi kazandırmakla kalmıyor; bölgenin turizm ekonomisini büyüten, sosyal yaşamı canlandıran ve dört mevsim turizmin mümkün olduğunu somut biçimde ortaya koyan bir dönüşüm modeli olarak öne çıkıyor" dedi. "Kongre turizmindeki boşluğu da dolduracağız" Kızılbük Thermal Wellness Resort, kongre ve etkinlik turizmi açısından Marmaris’e önemli bir katkı sunacağını kaydeden Genel Müdür Mahmut Sefa Çelik, "Dünya genelinde yıllık 11 bini aşan uluslararası kongre sayısına karşın Türkiye’nin 112 kongreyle 33. sırada yer alması, bu alanda önemli bir potansiyel olduğuna işaret ediyor. Marmaris ise doğal güzellikleri, iklimi, konaklama kapasitesi ve ulaşım kolaylığı ile kongre turizmi için güçlü bir alternatif. Kızılbük’ün 950 kişilik, son teknolojiyle donatılmış kongre ve etkinlik merkezi, bölgede bu ölçekte başka bir tesis bulunmadığı için Marmaris’in kongre turizmi açısından çıtasını ciddi biçimde yükseltiyor. Böylece iş dünyası, uluslararası birlikler, spor organizasyonları, seminerler ve şirket toplantıları için dört mevsim kullanılabilen bir altyapı ortaya çıkıyor. Bu da turistik hareketliliğin yıl içine yayılmasını, bölge ekonomisinin canlı kalmasını ve Marmaris’in marka değerinin uluslararası arenada yükselmesini sağlıyor" ifadelerine yer verdi.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 11:21 Topladıkları kozalakları kızgın ateşte saatlerce kaynatarak şifa deposuna dönüştürüyorlar Antalya’nın İbradı ilçesinde Toros Dağları’nda andız ağaçlarından toplanan kozalaklardan pekmez yapılıyor. Her derde deva olarak bilinen pekmezin kilogramı 500 TL’ye satılıyor. Antalya’nın İbradı ve Akseki ilçesinde bin-bin 500 rakımlı dağlardan toplanan andız kozalakları, özellikle civar mahallelerde yaşayanların geçim kapısı oluyor. Ürünlü Mahallesinde her yıl eylül ayında ilk haftalarında Toros Dağlarının yüksek kesimlerinde bolca bulunan ve olgunlaşmaya başlayıp yerlere dökülmeye başlayan Andız Ağacının kozalakları vatandaşlar tarafından toplanarak çuvallara katılıp evlerinde depoluyorlar. Toplama işlemleri bittikten sonra ise kasım ve aralık aylarında pekmez yapımına başlanıyor. Toros Dağları’nın sarp yamaçlarından büyük zahmetle toplanan ardıç kozalakları, köylülerin imece usulüyle yürüttüğü süreçten geçerek şifa deposu pekmeze dönüşüyor. Tamamen doğal yollarla yapılan andız pekmezi kilosu 500 TL’den satışa sunuluyor. Hiçbir katkı maddesi ve şeker eklenmeyen pekmez, şifa arayanlar tarafından yoğun talep görüyor. "Kozalakların kırılma aşaması ise tamamen el emeği" Köylüler çekiç ve keserle günlerce uğraşarak kozalakları kırıyor. Makineyle kırılan kozalakların daha fazla acı verdiğini ve pekmezin acı olduğunu belirten üreticiler, "Zahmetli de olsa kendimiz kırıyoruz. Elle kırılan Andız kozalaklarının pekmezi daha lezzetli oluyor" diyor. Acısını almak için kül ve hamur kullanılıyor Üretim, incir veya meşe külünün elenerek tencerede kaynatılmasıyla başlıyor. Kaynama işlemi tamamlandıktan sonra karışım yarım saat dinlendiriliyor ve kül dibe çöküyor. Üstte kalan su dikkatlice alınarak tavalara ikişer litre olacak şekilde dökülüyor ve tekrar kaynatılıyor. Bu işlem, andız kozalağının şırası bir saat kaynadıktan sonra uygulanıyor. Kül, kozalakların kekre ve acı tadını alırken pekmezin cam gibi berrak bir renk almasını sağlıyor ve kendine has aromasını ortaya çıkarıyor. İkinci aşamada, pişi hamuruna benzer bir hamur hazırlanıyor. Her tavaya dörder adet atılan bu hamurlar, kaynadıkça kozalaktaki kekre tadı içine çekiyor. Hamur, pekmez kıvam alana kadar kaynayan tavanın içinde kalıyor. Pekmez, ortalama 7-8 saat boyunca kızgın ateşte hiç durmadan kaynatılıyor. "20 yıldır geleneği yaşatıyorlar" Köyde bu işi sürdüren iki kardeş 70 yaşındaki Fatma Yamansoy ve 63 yaşındaki Sebahattin Özen, 20 yıldır geleneksel yöntemi yaşatıyor. Fatma Yamansoy, köyde andız pekmezi üretiminin yok olma noktasına geldiğini belirterek, "Bizden başka yapan kalmadı. Kimse dağlara çıkıp sırtında kozalak taşımıyor. Yol yok, patika yok. Ama biz ekmek davamız için zorda olsa devam ediyoruz. Yaklaşık 10 kilogram kozalaktan sadece 1 kilogram pekmez elde edilebiliyor. Müşteri sorunumuz yok, derman arayanlar bizi bekliyor" diye konuştu.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 11:04 Osmangazi’de pırasa hasadıyla doğallık sofralara taşınıyor Osmangazi Belediyesi, toprağa emekle dokunarak ilaçsız ve tamamen doğal olarak ürettiği mahsullerini halk ile buluşturuyor. Tarıma verilen büyük önem dahilinde yarınlar, toprağa ekilerek inşa ediliyor. Tarımsal kalkınmalara ilişkin gerçekleştirdiği projeler ile topraktan aldığı umudu yarınlara aktaran Osmangazi Belediyesi, tamamen organik olarak üretilen mahsulleri vatandaşın sofrasına sunuyor. Osmangazi Belediyesi iştiraki olan Gazi Tarım A.Ş. tarafından, çimleme sürecinden itibaren hasada uzanan yolculuğunda mahsuller, her bir aşamasında doğallığı ve tazeliği korunarak Osmangazi Kent Lokantaları aracılığıyla vatandaşlara ulaştırılıyor. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde pırasanın hasadı gerçekleştirilirken, özenle hazırlanan ürünler Osmangazi Kent Lokantalarının menülerinde kendilerine yer buldu. Yetkililer, halkın ilaçsız bir şekilde mahsullere ulaşması adına gayret gösterdiklerini ifade ederken, vatandaşlar da tamamen organik olan sebzeleri tüketmekten memnuniyet duyduklarını belirtti. Pırasanın dışında maydonoz, biber, domates ve daha pek çok mahsulün de onlarca çeşidinin üretimi ve hasadını gerçekleştirilirken, Mart ve Nisan aylarında ise tohumların, Mayıs ayında ise fidelerin vatandaşlara ücretsiz olarak dağıtılması planlanıyor. Tüm aşamalar önemle takip ediliyor Mahsullerin tohumdan hasat zamanına olan sürecini titizlikle takip ettiklerini belirten Gazi Tarım A.Ş. Ekim-Biçim Ekip Sorumlusu Ertuğrul Gönülsüz, "Mart aylarında seramızda çimlemeyi yapıyoruz. Daha sonrasında her ürünümüzü tabelasıyla beraber, cinslerini karıştırmadan Gazi Bostanı’na getiriyoruz. Genç stajyerlerimizle beraber fidelerimizi tek tek ekip, takibini sağlıyoruz. Yetiştirdikten sonra hasadımızı gerçekleştiriyoruz. Böylelikle aynı zamanda kent lokantalarımıza da ürün temin ediyoruz." diye konuştu. Vatandaşlara hizmet noktasında da tohum-takas şenliklerinin müjdesini veren Ertuğrul Gönülsüz, şöyle devam etti: "Bu yıl 34 çeşit biber ektik, bunların 5’i acı, 29’u tatlı olmak üzere. 30 çeşit domates, 8 çeşit patlıcan da ektik. Elimizden geldiği kadar, tohumların çoğalmasını sağladık. Bunları da Mart ve Nisan aylarında tohum-takas şenliklerimizde vatandaşlarımızla buluşturacağız. Osmangazi Gazi Tarım A.Ş. olarak, halka ücretsiz dağıtımlarını gerçekleştireceğiz. Mayıs ayında da kısmet olursa fide dağıtımını yapacağız. Elimizden geldiğinden fazlasını yaparak halkımıza hitap etmeye çalışıyoruz." Gazi bostanı’ndan gelen taze ve doğallık Hasadı gerçekleştirilen pırasanın, yemek yapılarak vatandaşa sunulacağını kaydeden Ertuğrul Gönülsüz, "Kent lokantalarımızdaki menümüzde pırasa yemeği var. Bu yüzden önceden pırasaları hazırladık, ilaçsız olarak yetiştirilen pırasalarımız kent lokantalarımıza giderek halk ile buluşacak. Ay sonuna doğru ıspanaklarımız toplanacak. Hep beraber onları da kent lokantalarımıza göndereceğiz. Bu döngü, böyle devam edecek. Elimizden geldiği sürece halkımızı ilaçsız bir şekilde Osmangazi Belediyesi ve Osmangazi Gazi Tarım A.Ş. olarak mahsullerle desteklemeye çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu. "Başkanımız Erkan Aydın tarıma çok ayrı önem veriyor" Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın tarıma büyük önem verdiğinin altını çizen Ertuğrul Gönülsüz, Başkan Aydın’ın her zaman destek sunduğuna değinerek şunları söyledi: "Osmangazi Belediye Başkanımız Erkan Aydın sağ olsun buraya da geldi, ne istersek bugüne kadar hepsi yerine getirildi, bize tam destek veriyor. Tarıma, toprağa ve tohum çeşitlerine çok ayrı önem verdiğini gördük. 30 çeşit domates ektiğimizi gördüğünde ne kadar çok diye bahsetti, çok memnun kaldı. Burada yetiştirdiğimiz çeşitlerin çoğunu ilk defa gördüğünü belirtti. Başkanımızdan çok memnunuz. Aynı şekilde devam ediyoruz." Vatandaşlar memnun Gazi Bostanı Çeşit Denemeleri ve Yerel Tohum Merkezi’nde eğitmenler eşliğinde mahsullerin tüm aşamalarını deneyimleyen Hamidiye Tarım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri de, çalışmalardan ötürü büyük kazanım elde ettiklerini söyledi. Teorideki eğitimlerini, Gazi Bostanı’nda pratik ile pekiştiren öğrenciler, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın da kendileriyle çok ilgilendiğini ifade ederek, Başkan Aydın’a ve Osmangazi Belediyesi’ne bu imkanın sunulmasından ötürü teşekkür etti. Osmangazi Kent Lokantası’na gelen vatandaşlar da, mahsulün doğal ve taze olmasından ötürü duydukları memnuniyeti paylaştı. Hijyene önem verilmesi ve ürünlerin doğallığından ötürü sağlıklı gıdalar tüketebildiklerini kaydeden vatandaşlar, pırasa yemeğinin doğal lezzetiyle bezeli yemeği çok beğendiklerini dile getirdi. Ayrıca Osmangazi ilçesi sakinleri, ilaçsız ve doğal ürünleri halkla uygun fiyatlarla buluşturan Osmangazi Belediyesi ve Osmangazi Belediyesi Başkanı Erkan Aydın’a, projelerinden ötürü teşekkürlerini sundu.