Son Dakika
|
MİT, terör örgütü DEAŞ’ın intihar eylemcisini yakaladı
Başakşehir’de bankadan para çeken iş adamına soygun girişimi
Ataşehir’de korkutan yangın: 4 kişi kurtarıldı
Fenerbahçe - Beşiktaş maçını Oğuzhan Çakır yönetecek
Türkiye’den Şam’a kritik ziyaret
Okan Buruk’un ifadeye çağrıldığı iddiasının doğru olmadığı öğrenildi
Kremlin: "Dmitriev, ABD önerileri hakkında Putin’e bilgi verecek"
Leyla Mizrahi hayatını kaybetti
Yatırım danışmanlığı yoluyla dolandırıcılık yapan çeteye operasyon
Bahçelievler’de 6 katlı binada yangın çıktı, içeride mahsur kalanları itfaiye kurtardı
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Radon Thermal Springs Near Bishkek Attract Visitors Year-Round
İsrail, Yunanistan ve GKRY arasında üçlü zirve
Süper Lig’de sezonun ilk yarısı tamamlandı
TFF, hak mahrumiyeti cezası alan 29 futbolcunun cezasını onadı
Sarıkamış şehitleri için eksi 10 derecede saygı nöbeti
Terör örgütü SDG’nin Halep saldırısında can kaybı 2’ye yükseldi
TSK unsurlarının 2 yıl daha Libya’da görev yapması onaylandı
Sadettin Saran: "Şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir"
EKONOMİ
DTO komite ve meclis üyeleri ortak istişare toplantısında buluştu
22 Aralık 2025 Pazartesi - 17:13:35
Denizli Ticaret Odası (DTO), Meslek Komiteleri Ortak İstişare Toplantısı’nı yaptı. Meclis üyeleri ile meslek komitesi üyeleri, çalıştay da yaptı. DTO’nun tüm gün süren Meslek Komiteleri Ortak İstişare Toplantısı’nın Sorunlara Yeni Nesil Çözümler ve Fikir Üretmenin Kuralları başlıklı öğleden önceki ilk bölümü, ünlü televizyon sunucusu Ekonomist Sami Altınkaya’nın moderatörlüğünde, Yönetim Danışmanı Selma Akdoğan’ın katkılarıyla gerçekleştirildi. İkili, konferanslarının sonunda salondaki katılımcıların sorularını da yanıtladı. Denizli Ticaret Odası’nın meclis ve komite üyeleri, öğleden sonraki ikinci bölümde ise beyin fırtınası yaptı. Meclis üyeleri ile meslek komitesi üyelerinden oluşturulan karma çalışma masalarında gerek Denizli Ticaret Odası’nın gerekse Denizli’nin geleceğine katkı sağlayacak çalışmalar ve proje konuları ile öncelik verilmesi gereken faaliyet alanları hakkındaki görüşleri ortaya çıkarmak için yoğun bir fikir alışverişi vardı. "Hayallerimiz de projelerimiz de büyük" Toplantının açılış konuşmasını yapan DTO Başkanı Uğur Erdoğan, "Denizli Ticaret Odası olarak TOBB’a bağlı odalar arasında üyelerini dünyanın dört bir tarafına götüren, Denizli’mizin ve sektörlerimizin gelişimi için mücadelede eden bir yapımız var. Fuarlara gitmemizin şöyle bir özelliği de var. Bugün Avrupa Birliği ülkelerinden vize almayla ilgili sıkıntıyı bilmeyen yoktur. Ama biz bu sorunu bu şekilde, fuarlara organizasyon yaptığımız için aşmış oluyoruz. Hep şunu konuşuyoruz; katma değeri yüksek teknolojisi yüksek ürünlere geçmemiz gerekiyor diyoruz. 5 yıl önce biz bunun için yola çıktık. Teknik tekstil merkezimizi kurduk. Bu merkezimiz, Avrupa Birliği fonları ile bakanlığımızdan almış olduğumuz 10 milyon euroya yakın bütçesiyle, odaların içerisinde en büyük yatırımdır. Eğitimle ilgili projelerimiz de var. Gelişim ve değişimle ilgili birçok alanda eğitimler veriyoruz, projeler üretiyoruz. Önümüzdeki günlerde Denizli’mize kazandıracağımız 2 tane büyük yatırım var. Bin 200 dönümlük alanda 2 tane sanayi sitesi yapacağız. Bunlardan biri gıda sanayi üzerine. İkincisi ise geri dönüşüm sanayi sitesi olacak. Denizli’de hem lokasyonu itibarıyla hem de kendi sahası içerisinde üretimi, ambalajlaması, lojistik faaliyetleri ve ihracatıyla, örnek olacak ve herkesi kapsayacak. Sektörel kümelenme çalışmalarımız, yeni bir aşamaya geçmiş olacak. Avrupa’daki örnekleri gibi adeta sıfırdan güzel bir köy inşa edeceğiz; herkese örnek teşkil edecek bir projemiz olacak inşallah. Bunlar çok büyük projeler. Biz bunları niçin yapıyoruz? Amacımız şudur; öncelikle almış olduğumuz görevi birinci görevimiz yani ilk işimiz sayıyoruz. Görevimize olan sadakatimizi, namusumuz kadar değerli sayıyoruz. Biz ve ekibimiz, her zaman bu düsturla çalışıyor; yoluna bu mantık ve anlayışla devam ediyor" dedi. "2025 DTO’nun projeler yılı oldu, 2026 da onları hayata geçirdiğimiz yıl olacak" Başkan Erdoğan, Denizli Ticaret Odası olarak köklü bir gelenekten güçlü bir geleceğe hep beraber yol aldıklarını da vurguladı. Erdoğan, "Bugün, sorunlara yeni nesil çözümler ve fikirler üretmekle ilgili bir eğitim alacağız. Denizli Ticaret Odası olarak köklü bir gelenekten güçlü bir geleceğe gitmenin adımlarını hep birlikte konuşacak planlayacağız. Hep birlikte kentimizi ve sektörlerimizi istişare edeceğiz; daha büyük bir Denizli’ye nasıl ulaşabileceğimizi, ülkemize daha güçlü katkı sağlayan bir Denizli ve Denizli Ticaret Odası’nı nasıl ortaya çıkaracağımızı konuşacağız. Değerli dostlar, yeşil dönüşümle ve geri dönüşümle ilgili de projelerimiz var. 2025 yılı bizim için projeler yılı oldu. 2026 yılını da bu projelerimizi ve yenilerini hayata geçirme yılı olarak değerlendirecek, bunu da hep birlikte göreceğiz inşallah. Bugün aramızda olan ve bize güç veren, katılımlarıyla bizleri destekleyen özellikle hanım kardeşlerimize de çok teşekkür ediyorum. Hoş geldiniz diyorum" diye konuştu. 10, 20 ve 30 yılı dolduran üyelere plaketle teşekkür edildi DTO’nun idari yapıları olan Meslek Komiteleri ile DTO Meclisi’ne seçilerek 10, 20 ve 30 yılı dolduran mevcut yönetimlerdeki üyelere hizmetlerinden dolayı birer teşekkür plaketi verildi. DTO Başkanı Uğur Erdoğan, "İyi ki varsınız. Şehrimize ve sektörlerimize emeklerinizden, katkılarınızdan dolayı müteşekkiriz. Uzun yıllar bu kadrolarda yer almış olan üyelerimize plaket takdim ederek teşekkür etmek istedik" dedi. Başkan Erdoğan’a, başarılı çalışmalarından dolayı plaket takdim ederek teşekkür ettiler Gerek başarılı geçen organizasyonumuz gerekse 2005’ten bu yana çeşitli görevler üstlendiğiniz Denizli Ticaret Odamızdaki çabalarınızdan ve katkılarınızdan dolayı buradaki çalışma arkadaşlarımız adına bir teşekkür ederim" diyen en eski DTO Meclis Üyesi Haluk Lenger de Başkan Erdoğan’a bir teşekkür plaketi takdim etti.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 16:01
Bursa Büyükşehir’den çiftçiye ‘çevreci’ destek
Bursa Büyükşehir Belediyesi, tarımda verimliliği artıran suyu koruyan ve çevreye nefes aldıran projeleriyle örnek olmaya devam ediyor. Bursa’da her alanda çiftçiyi destekleyen projeleri hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, üretici maliyetlerinin düşürülmesi, suyun verimli kullanılması ve bereketli toprakların yeniden hayat bulması amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’ye örnek proje Parklardan ve terminalden toplanan plastik atıkları, Damla Sulama Boru Üretim Tesisi’nde (Tarım Plast Fabrikası) modern teknolojilerle işleyerek damla sulama borusu olarak çiftçinin hizmetine sunan Büyükşehir Belediyesi, geliştirdiği çevreci ve doğa dostu projelerle Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyor. Hem çiftçi hem çevre dostu Tarım Peyzaj AŞ’nin hayata geçirdiği ‘Eskiyi Getir, Yeniyi Götür’ projesiyle 17 ilçede ömrünü tamamlamış plastik borular toplanarak yenisiyle değiştiriliyor. Proje çerçevesinde kilosu 10 liradan hesaplanan plastik borular, yüzde 30 fire uygulanarak yeni damla sulama hortumu alımında çiftçiye sağlanan yüzde 50 hibe desteğine ek olarak fiyattan düşülüyor. Böylece üreticilerin yeni borulara çok daha uygun ve erişilebilir fiyatlarla ulaşması sağlanıyor. 110 bin kilogram plastik geri dönüşüme kazandırıldı Böylece hem atıklar geri dönüşüm sürecine dahil ediliyor hem de üreticilere ekonomik katkı sağlanıyor. Proje kapsamında şimdiye kadar 110 bin kilogram hurda damla sulama borusu toplanarak geri dönüşüm sürecine kazandırıldı. Geri dönüşümü teşvik eden uygulamayla üreticilerde çevre bilincinin artırılması, hava ve toprak kirliliğine karşı duyarlılığın güçlendirilmesi ve modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması hedefleniyor.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 15:40
Başkan Ali Çandır: "Tarım girdi maliyetleri ortalamanın altında arttı"
Antalya Ticaret Borsası ve Antalya Tarım Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, TÜİK’in açıkladığı Ekim ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi verilerine göre tarımsal girdi maliyetlerindeki artışın hem aylık hem de yıllık bazda uzun dönem ortalamalarının altında gerçekleştiğini, Ekim ayında üretici lehine bir tablo oluştuğunu söyledi. Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Ekim ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi’ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE’nin Ekim ayında aylık yüzde 2,04 ilan edildiğini belirten Çandır, "Bu rakam, endeksin ölçülmeye başlandığı 2015 yılından itibaren Ekim ayları ortalamasının (2,31) yüzde 15 altında ilan edilmiştir. Böylece son 5 aydır sürekli artış gösteren aylık girdi fiyatları, Ekim ayında ortalama altı yükseliş göstermiştir" dedi. Tarım-GFE’nin Ekim ayında yıllık yüzde 33,66 arttığını kaydeden Çandır, "Bu yıllık rakam, son 10 yılın Ekim ayları ortalamasının (34,22) altında kalmıştır. Son 7 ayda ise Ağustos ayı hariç yükseliş gösteren yıllık enflasyon Ekim ayında ortalama altı artmıştır. TÜİK tarafından Ekim ayı için açıklanan tarımsal girdi fiyatları maliyetleri enflasyonu, 10 yıllık Ekim ayı ortalamalarına göre aylıkta ve yıllıkta ortalamanın altında artış göstermiştir" değerlendirmesinde bulundu. Ekim’de en yüksek artış veteriner hizmetlerinde Ekim ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylık yüzde 2,12, yıllık yüzde 34,79 artış olduğunu belirten Çandır, "Ekim ayları itibariyle bu rakamlar, aylıkta ve yıllıkta 2022 yılından sonraki en yüksek rakamlar olmuştur" dedi. Çandır, Ekim ayı Tarım-GFE’nin aylıkta tohumda yüzde 4,71, enerjide yüzde 0,09, gübrede yüzde -0,60, ilaçta yüzde 2,26, veteriner hizmetlerinde yüzde 5,61, yemde yüzde 3,19 ve diğer kalemlerde ise yüzde 0,51 değişim gösterdiğini kaydederken, yıllık ise tohumda yüzde 36,86, enerjide yüzde 22,30, gübrede yüzde 47,39, ilaçta yüzde 18,91, veteriner hizmetlerinde yüzde 64,33, yemde yüzde 35,53 ve diğer kalemlerde ise yüzde 38.69 artış olduğunu belirtti. Çandır, "Tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 1,57 ve yıllık yüzde 27,19’luk artış ilan edilmiştir" dedi. Üretici lehine seyrediyor TÜİK tarafından Ekim ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’nin, aylık yüzde 4 arttığını, bu rakamın 10 yıllık Ekim ortalamasının (2,56) üzerinde olduğuna dikkat çeken Çandır, yıllıkta ise yüzde 45,40 ile 10 yıllık ortalamanın (25,29) üzerinde ilan edildiğini kaydetti. Çandır, "Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmiştir. Ancak Mayıs, Haziran ve Eylül aylarında olduğu gibi Ekim ayında da üretici lehine gerçekleşmeler ilan edilmiştir. Bu 4 ay dışında yıllık gerçekleşmeler üretici aleyhinde olmaya devam etmiştir" dedi. Yurtiçi ve yurtdışı üretici enflasyonlarının tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini belirten Çandır, yurtdışı üretici enflasyonu YD-ÜFE’nin Ekim’de aylık yüzde 0,90 ve yıllık yüzde 28,75 arttığını kaydetti. Yurtiçi üretici enflasyonu Yİ-ÜFE’nin aylık yüzde 1,63 ve yıllık yüzde 27 arttığını kaydeden Çandır, "Üretici düzeyindeki gıda kalemi ise aylık yüzde 2,87 ve yıllık yüzde 35,73 artmıştı. Bu durum, Ekim ayında da tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun, tarımdan daha yüksek seyrettiğini göstermektedir" dedi. Manşet enflasyon yüksek Ekim ayında üretici kesimdeki bu enflasyonlara karşılık tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 2,55 ve yıllık yüzde 32,87 arttığına dikkat çeken Ali Çandır, "Son 20 yıllık Ekim ayı ortalamalarının aylıkta yüzde 2,24 ve yıllıkta yüzde 18,53 olduğu hatırlanırsa manşet enflasyonun hala ne kadar yüksek seyrettiği daha iyi anlaşılır" dedi. Makas daraldı Tüketici gıda enflasyonunun Ekim ayında aylık yüzde 3,41, yıllık yüzde 34,87 arttığını belirten Başkan Ali Çandır, "İşlenmemiş gıda enflasyonu ise Ekim’de aylık yüzde 4,52 ve yıllık yüzde 34,66 düzeyinde ilan edilmişti. Yaş meyve sebze enflasyonu ise aylık yüzde 5,49, yıllık yüzde 35,84 artmıştır. Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı yıllık enflasyon civarında bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla aradaki makas daralmaya başlamıştır. Yani yıllık olarak yüzde 33,66 düzeyindeki tarımsal girdi maliyet artışına karşılık yüzde 45,40’lık tarım üretici fiyat artışı ve yüzde 32,87’lik tüketici fiyat artışı söz konusu olmuştur. Ekim ayında tarımsal üreticiler, aylıkta ve yıllıkta lehte rakamlarla karşılamışlardır" dedi.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 14:54
Giresun’da fındık fiyatı yılbaşına günler kala yükselişe geçti
Giresun’da serbest piyasada 240 liraya kadar gerileyen fındık fiyatı, yılbaşına günler kala yeniden yükselişe geçti. Giresun kalite tombul fındık, serbest piyasada 260-265 liradan alıcı buluyor. Giresun’un tarihi Fındık Pazarı esnafından Mustafa Kankaya, üreticinin pazara fındık indirmemesi nedeniyle fiyatlarda son haftalarda toparlanma yaşandığını söyledi. Kankaya, "2026 yılına yaklaşırken Giresun kalite tombul fındık serbest piyasada 50 randıman 265 liradan alıcı buluyor. Hasat döneminde 300, 340 hatta 350 liraya kadar çıkan fiyatlar, sert düşüşlerle 240 liraya kadar gerilemişti. Üreticinin piyasaya fındık arz etmemesiyle birlikte fiyatlar yeniden 260-265 lira seviyelerine yükseldi" dedi.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
15 Aralık 2025 Pazartesi- 23:01
Giresun’da fındık fiyatı 250 TL’ye geriledi, üretici umudunu yeni yıla bıraktı
2
22 Aralık 2025 Pazartesi- 09:44
Padişah sofralarının vazgeçilmeziydi, Amasya’da sülün eti yeniden sofralara dönüyor
3
22 Aralık 2025 Pazartesi- 09:39
Fıstık fiyatları arttı: Sahtekarların kullandığı gıda boyası ve bezelyeye dikkat
4
17 Aralık 2025 Çarşamba- 21:58
Bakan Işıkhan: "Asgari ücret miktarının çalışanlarımızın gelirlerini enflasyona ezdirmeyecek şekilde belirlenmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz"
5
21 Aralık 2025 Pazar- 09:59
Kilogramı 25 liradan satılan defne yaprağı bir köyün geçim kaynağı oldu
14 Kasım 2025 Cuma - 13:00
Şükrü Tamer Başyazıcıoğlu: ’’İhracatta yeni rota Afrika’’
Ali Başyazıcıoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Tamer Başyazıcıoğlu, Türk ihracatının sürdürülebilir büyümesi için Afrika’nın stratejik önemine dikkat çekerek, "Türkiye bugün üretim kapasitesi, coğrafi konumu ve girişimci iş dünyasıyla yatırımcılar için güvenli bir liman konumunda. Ancak ihracatta kalıcı başarı için yeni pazarlara açılmak zorundayız. Afrika kıtası bu anlamda sadece ticaret değil, aynı zamanda uzun vadeli ortaklıklar için de büyük fırsatlar barındırıyor" dedi. Pandemi sonrası dönemde dünya ekonomisi çok sayıda zorlukla karşılaştı. Tedarik zincirlerinde meydana gelen kopmalar, gümrük işlemlerindeki sıkıntılar, politika yapıcıların uyguladığı kısıtlamalar ve son tüketicide yaşanan hızlı değişim, üretim ve ihracat süreçlerini doğrudan etkiledi. Süreci aktif bir şekilde yöneten Türk iş insanları, üretim ve ihracatta sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla yeni müşteriler ve yeni pazar arayışlarını sürdürdü. Bu kapsamda öne çıkan bölgelerden biri de Afrika kıtası oldu. Türk ihracatının sürdürülebilir büyümesi için Afrika’nın stratejik önemine dikkat çeken Ali Başyazıcıoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı, iş insanı Şükrü Tamer Başyazıcıoğlu, "Türkiye bugün üretim kapasitesi, coğrafi konumu ve girişimci iş dünyasıyla yatırımcılar için güvenli bir liman konumunda. Ancak ihracatta kalıcı başarı için yeni pazarlara açılmak zorundayız. Afrika kıtası bu anlamda sadece ticaret değil, aynı zamanda uzun vadeli ortaklıklar için de büyük fırsatlar barındırıyor" ifadelerini kullandı. "Afrika, Türkiye için yükselen pazar konumunda" 2000’li yılların başından itibaren Türkiye ile Afrika arasındaki ticari ilişkiler istikrarlı bir şekilde artış gösteriyor. Başyazıcıoğlu, yatırım için güvenli liman olan Türkiye’nin ihracat potansiyelini artırmak için Afrika kıtasındaki fırsatlara daha fazla odaklanılması gerektiğini vurguladı. "Afrika ile her gün daha da ileriye giden bir ilişkimiz var. Ortak tarihimizden beslenen ilişkilerimiz, açılan elçilikler, Türk Hava Yolları’nın artan sefer sayısı ve yapılan ikili anlaşmalar sayesinde diplomatik iş birliğimiz en üst seviyeye taşındı. Şimdi bu süreci ekonomik açıdan daha ileriye götürüp, iki tarafın da kazançlı çıkabileceği alanları ön plana çıkarmak gerekiyor" ifadelerini kullandı. Afrika’da 200 milyar dolarlık altyapı ihtiyacı Türkiye Müteahhitler Birliği’nin verilerine göre Afrika’da her yıl yaklaşık 200 milyar dolar değerinde altyapı yatırımı ihtiyacı bulunuyor. Enerji, gıda, otelcilik ve inşaat sektöründe faaliyet gösterdiklerini ifade eden Başyazıcıoğlu, kıtada farklı projeler için fırsatları araştırdıklarını belirtti. Başyazıcıoğlu, Türk müteahhitlerin Afrika’da aldığı iş hacminin önümüzdeki dönemde hızla yükseleceğini öngörerek şunları söyledi: "Ekonomi yönetimimizin aldığı kararların etkisini yavaş yavaş görmeye başlayacağımızı düşünüyoruz. Bu kararların bir kısmı Eximbank ile ilgili. Hem sermayesinin artırılması hem de farklı ülkelerin Eximbank’larıyla yapılan anlaşmalar sayesinde yüklenici firmalarımızın finansmana erişimi geçmiş yıllara göre daha kolay hale geldi. Teminat mektubu konusunda da farklı çalışmalar yürütülüyor. Türk iş insanları olarak devletimizin de çok desteklediği bu süreçten çok umutluyuz." Türk şirketleri kıtada üretim yatırımlarını artırıyor İnşaatın yanı sıra Afrika kıtasında üretim alanında da Türk şirketleri önemli yatırımlara imza attı. Ağır sanayiden tekstile, hızlı tüketim mallarından perakendeye kadar farklı sektörlerde milyarlarca dolarlık yatırımlar gerçekleştirildi. Başyazıcıoğlu, bu sürecin ivme kazanarak devam edeceğini belirterek, "Afrika ülkeleri hammadde açısından zengin bölgeler. Bunun yanında sömürgeci şirketlerden kurtulup sahip oldukları madenleri millileştirme yolunda attıkları adımlar artıyor. Emtia fiyatlarının geldiği seviye ortada. Afrika’da çok sayıda ülke Türkiye ile savunma sanayi iş birliği anlaşması imzalıyor. Güvenlik anlamında daha net bir tablo çizen kıtada, hızla artan genç nüfus ile Türkiye gibi sanayileşmede tecrübeli bir ülkenin iş birliği sağlanabilirse, 2030’lu yıllarda Türkiye - Afrika ortaklığı büyüme ve değer oluşturma açısından dönüm noktası olabilir" şeklinde konuştu. "Türk finans kurumlarının Afrika’da daha cesur adımlar atması gerekir" Başyazıcıoğlu, Türk finans kurumlarının Afrika’da daha cesur adımlar atması gerektiğine dikkat çekti. Başyazıcıoğlu sözlerini şöyle sonlandırdı: "Afrika kıtasında tam ölçekli faaliyet gösteren bir Türk bankası bulunmuyor. İşler çoğunlukla temsilcilik düzeyinde yürütülüyor. Oysa Fransız bankaları 25 ülkede, İngiliz bankaları ise 12 ülkede aktif olarak faaliyet gösteriyor. Türk bankalarının da Afrika’da daha etkin olması, hem ikili ekonomik ilişkilere hem de ülkemizin dış ticaretine önemli katkı sağlayacaktır."
14 Kasım 2025 Cuma - 12:49
GTB’den gıda ihracatçılarına "İhracatta Teknik Engeller" eğitimi
Gaziantep Ticaret Borsası (GTB), Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından finanse edilen ‘Üreten Şehirler Programı’ kapsamında, İpekyolu Kalkınma Ajansı aracılığıyla yürütülen Gıda Analiz Laboratuvarının Modernizasyonu Projesi çerçevesinde gıda ihracatçılarına yönelik "İhracatta Teknik Engeller Eğitimi" düzenledi. GTB üye işletmelerinin dış pazarlara erişimini güçlendirmeyi amaçlayan eğitimde, gıda ihracatında firmaların sıklıkla karşılaştığı tarife ve tarife dışı engeller, sağlık sertifikaları, gümrük süreçleri, SPS-TBT uygulamaları ve lojistik kısıtlamalar kapsamlı biçimde ele alındı. Eğitim öncesi açıklamalarda bulunan Eğitmen ve Dış Ticaret Uzmanı Emre Aydoğdu, gıda sektöründe pazara giriş engellerinin diğer sektörlere kıyasla çok daha kritik olduğuna dikkat çekti. Aydoğdu konuşmasında, "Pazara giriş engelleri sadece teknik birer prosedür değildir; gıda sektöründe tüketici sağlığı ve güvenliği nedeniyle çok daha sıkı uygulanır. İhracatta başarı, ürün üretmek kadar, bu engelleri doğru analiz etmek ve mevzuatı eksiksiz yönetmekle mümkündür" ifadelerini kullandı. Aydoğdu, özellikle SPS (Sıhhi ve Fitosaniter Önlemler) ve TBT (Teknik Ticaret Engelleri) kurallarına uyumun hayati önem taşıdığına işaret ederek, sağlık sertifikaları, kalıntı limitleri, mikrobiyolojik kriterler, etiketleme zorunlulukları ve menşe kurallarının gıda ihracatının en kırılgan noktalarını oluşturduğunu söyledi. Aydoğdu, bu alanlarda yapılacak küçük bir hatanın, ürünün gümrükte reddedilmesine ve firmalar açısından ciddi mali kayıplara yol açabileceğini söyledi. Sağlık sertifikası denetimlerinde yaşanan gecikmelerin özellikle taze gıda ihracatında önemli sorunlar oluşturduğuna vurgu yapan Aydoğdu, sürecin hızlandırılması için güvenilir firmalara yönelik sistemsel kontrole geçilmesinin gerekliliğine değindi. Yetkilendirilmiş Yükümlü (YYS) ve benzeri statülere sahip işletmelerin denetimlerinin dijital risk analizine göre hızlandırılması gerektiğini aktaran Aydoğdu, bürokrasinin azaltılmasının hem ihracatçıya kolaylık sağlayacağını hem de güvenli gıdanın pazara daha hızlı ulaşmasına katkı sunacağını dile getirdi. Eğitimde ayrıca pazara giriş engellerinin tanımı, gıda sektöründe önem taşıyan TBT-SPS uygulamaları, sağlık ve fitosaniter sertifikalarının alınma süreçleri, analiz zorunlulukları, gümrük kontrolleri, tarife ve tarife dışı engellerin rekabet gücüne etkileri, gıda güvenliği ve sertifikasyon gereklilikleri gibi çok sayıda teknik konu detaylı şekilde işlendi. Helal, Koşer, Vegan gibi etik ve dini sertifikaların yanı sıra Fair Trade ve RSPO gibi sürdürülebilirlik sertifikaları, bürokratik izin süreçleri, menşe kuralları, serbest ticaret anlaşmaları, EUR.1 ve ATR uygulamaları, soğuk zincir gereklilikleri, depolama kısıtlamaları, kalıntı limitleri, mikrobiyolojik kriterler ve etiketleme zorunlulukları da eğitim kapsamında değerlendirilen başlıklar arasında yer aldı. Ayrıca sertifika denetimlerinin dijitalleşmesi, analiz bekleme sürelerinin azaltılması ve risk analizine dayalı kontrol modelleri hakkında da çözüm önerileri sunuldu. İnteraktif formatta gerçekleşen programda katılımcılar karşılaştıkları sorunları dile getirme fırsatı buldu; gümrük işlemleri, sertifika hataları, MRL uyumsuzlukları ve etiketleme problemleri üzerine gerçek vakalar konuşuldu. Eğitim, firmaların ihracat süreçlerini daha etkin, doğru ve hızlı yönetmesini destekleyecek uygulama örneklerinin incelenmesiyle sona erdi.
14 Kasım 2025 Cuma - 12:41
Denizli 3. Venezuela Türk İhraç Ürünleri Fuarında yerini aldı
Venezuela’nın başkenti Karakas’ta düzenlenen 3. Venezuela Türk İhraç Ürünleri Fuarı başladı. 13-15 Kasım tarihleri arasında düzenlenen fuara ilişkin DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, "Türk firmalarının bu tür organizasyonlara aktif katılımı, ülkemizin ihracat vizyonuna önemli bir ivme kazandırıyor" dedi. 13-15 Kasım 2025 tarihleri arasında Venezuela’nın başkenti Karakas’ta düzenlenen 3. Venezuela Türk İhraç Ürünleri Fuarı’nda, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB), Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB), Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) ve Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) ortak stant alanı ile yer alarak Türk ihracatının gücünü birlikte sergiliyor. Fuar kapsamında değerlendirmelerde bulunan Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Hüseyin Memişoğlu, Latin Amerika’nın ihracatçılar açısından önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Latin Amerika bölgesi, ihracatçılarımız için büyük potansiyele sahip, dinamik ve gelişmekte olan pazarlardan biri konumunda. Türkiye’nin bu bölgedeki ticari görünürlüğünün artması, yalnızca yeni ticaret köprülerinin kurulmasına değil, aynı zamanda mevcut ekonomik ilişkilerin daha da güçlenmesine katkı sağlıyor. Türk firmalarının bu tür organizasyonlara aktif katılımı, ülkemizin ihracat vizyonuna önemli bir ivme kazandırıyor." "2024 yılında Venezuela’ya yıllık 1 milyon dolar bandında ihracat gerçekleştirdik" Venezuela’ya yönelik ihracat rakamlarına da değinen DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, "Denizli olarak 2024 yılında Venezuela’ya yıllık 1 milyon dolar bandında ihracat gerçekleştirdik. İhraç ettiğimiz ürünlerde çelik, seramik mamulleri, su ürünleri ve doğal taş öne çıkıyor ve toplam ihracatımızın büyük bir kısmını bu ürün grubu oluşturuyor. Bu durum, bölgede ürün çeşitliliğimizi artırdığımızın ve sektörlerimizin potansiyelini daha etkin kullandığımızın bir göstergesi" dedi. DENİB’in hedefi Venezuela ve bölge ülkelerde ihracatı çok daha yüksek seviyelere taşımak Denizli’nin Latin Amerika pazarında daha etkin bir şekilde yer almayı hedeflediğini belirten Hüseyin Memişoğlu, "Denizli olarak hedefimiz, Latin Amerika pazarlarında daha güçlü bir şekilde yer almak ve Venezuela başta olmak üzere bölge ülkelerine olan ihracatımızı çok daha yüksek seviyelere taşımak. Türk üreticilerinin kaliteli, yenilikçi ve rekabetçi ürünleriyle bu pazarlarda kalıcı bir yer edinmesi en büyük temennimiz. 3. Venezuela Türk İhraç Ürünleri Fuarı’nın ülkemiz ihracatına, firmalarımıza ve katılımcı tüm paydaşlara yeni iş birlikleri ve ticari fırsatlar getirmesini diliyor, fuarın başarılı ve verimli geçmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
14 Kasım 2025 Cuma - 12:33
TOBB Başkan Yardımcısı Ali Kopuz: "ICC Tahkim Sistemi, yatırım ortamı için önemli bir güvencedir"
TOBB Başkan Yardımcısı Ali Kopuz, "Yatırım ortamının en önemli unsurlarından biri, sözleşmelerden kaynaklı yükümlülüklerin garanti altına alınmasıdır. ICC’nin Milletlerarası Tahkim Sistemi bu açıdan önemli bir güvencedir" dedi. 19’uncu ICC Türkiye Tahkim Günü Konferansı İstanbul’da gerçekleştirildi. Etkinlikte konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Ali Kopuz, Türkiye’nin ICC tahkimindeki yükselişine dikkat çekerek, "ICC’nin hakem atamalarında Türk hukukçulara daha fazla yer vermesini bekliyoruz" dedi. Kopuz, ICC Tahkim Sisteminin yatırım ortamı için önemli bir güvence olduğunu da vurguladı. Kopuz konuşmasında, ICC’nin dünya ticaretinin gelişmesi için çalışan en büyük iş dünyası kuruluşu olduğunu belirterek, "170’den fazla ülkede, 45 milyondan fazla şirketi ve 1 milyardan fazla çalışanı temsil etmektedir. Birleşmiş Milletlerde Gözlemci Statüsünü kazanmış tek iş dünyası organizasyonudur" ifadelerini kullandı. ICC’nin küresel ölçekte kabul gören iş kuralları oluşturduğunu vurgulayan Kopuz, "ICC, anlaşmazlıkların çözümüyle, küresel ticaret ve yatırımların desteklenmesinde de önemli bir rol oynamıştır" dedi. ICC Milletlerarası Tahkim Divanı’nın uluslararası ticari uyuşmazlıkların çözümünde dünyanın önde gelen merkezlerinden biri olduğunu da belirten Kopuz, Divan’ın her kıtadan ve 100’den fazla ülkeden üyeyle en yaygın temsil edilen tahkim kuruluşu olduğunu hatırlattı. ‘‘ICC Tahkim Sistemi, yatırım ortamı için önemli bir güvencedir’’ Tahkimin yatırım ortamının temel unsurlarından biri olduğunu ifade eden Kopuz, "Yatırım ortamının en önemli unsurlarından biri, sözleşmelerden kaynaklı yükümlülüklerin garanti altına alınmasıdır. ICC Tahkim Sistemi, yatırım ortamı için önemli bir güvencedir. ICC’nin Milletlerarası Tahkim Sistemi bu açıdan önemli bir güvencedir" dedi. ICC’nin iş dünyasının ihtiyaçlarına göre daha hızlı ve ekonomik mekanizmalar geliştirdiğini belirten Kopuz, özellikle ICC Seri Tahkim Mekanizması’nın (EPP) KOBİ’ler ve start-up’lar için uygun bir çözüm sunduğunu söyledi. Kopuz, ICC’nin 2024 istatistiklerine göre, ICC Tahkim Kuralları kapsamında 831 yeni dava açıldığını, Türkiye’nin ise 2023’te 56 olan dava sayısını 2024’te 80’e yükselterek ICC tahkimine taraf katılımında ilk 10 ülke arasına girdiğini aktardı. Kopuz, konuşmasının sonunda ICC’ye yönelik bir çağrıda bulunarak, "ICC tahkiminin iyi bir müşterisi olarak, ICC’nin hakem atamalarında ülkemiz hukukçularına daha fazla yer vermesini bekliyoruz, istiyoruz" dedi. TOBB ve ICC Türkiye olarak tahkimin bilinmesi ve yaygınlaşması için çalışmayı sürdüreceklerini ifade etti.
14 Kasım 2025 Cuma - 12:09
Türk Telekom’dan 1 ayda 1,8 milyar dolarlık uluslararası finansman
Türk Telekom, bir aylık kısa bir süre içinde sağladığı 1,8 milyar dolarlık kaynak ile uzun vadeli finansman programını tamamladı. Şirket, 7 yıl vadeli 600 milyon dolarlık yeşil eurobond ihracı ile yeşil finansman hacmini 1,1 milyar dolara çıkardı ve sektördeki en büyük yeşil finansman hacimlerinden birine ulaştı. Dijitalleşme vizyonunu çevresel sorumlulukla birleştiren Türk Telekom, yeşil dönüşüm, 5G teknolojisi ve altyapı yatırımlarını uzun vadeli ve maliyet etkin kaynaklarla destekleyerek yalnızca bugünü değil, gelecek nesilleri de gözeten finansal stratejilerini sürdürüyor. Yapılan açıklamaya göre şirket, bir aylık kısa bir süre içinde toplam 1,8 milyar dolar tutarında uzun vadeli finansman programını tamamladı. Bu kapsamda 600 milyon dolarlık yeşil eurobond ihracı, 612 milyon dolar eşdeğerinde uzun vadeli kredi anlaşmaları ve 600 milyon dolarlık sukuk ihracı gerçekleştiren şirket, küresel yatırımcıların Türk Telekom’a duyduğu güveni bir kez daha ortaya koydu. Türk Telekom Finans Genel Müdür Yardımcısı Ömer Karademir, yapılan finansman adımlarına ilişkin şunları söyledi: "Şirket olarak dijitalleşme vizyonumuz doğrultusunda; yeşil dönüşümü, sabit hat imtiyaz sözleşmesinin yenilenmesi ve 5G frekans alımları gibi stratejik yatırımları destekleyecek bir finansman dönemini başarılı bir şekilde sonuçlandırdık. Eylül-Ekim 2025 döneminde, bir aylık bir sürede toplam 1,8 milyar dolar büyüklüğünde bir finansmanı temin ettik. Küresel ölçekte farklı piyasalardan uzun vadeli ve maliyet etkin kaynaklar oluşturarak hem yatırımlarımızı hızlandırıyor hem de sürdürülebilir büyüme vizyonumuzu güçlendiriyoruz. Bu süreçte gerçekleştirdiğimiz 600 milyon dolarlık 7 yıl vadeli yeşil eurobond ihracı, yalnızca finansal değil, çevresel sürdürülebilirlik açısından da önemli bir eşik oldu. 3 kattan fazla talep gören bu ihraçla birlikte yeşil finansman portföyümüz 1,1 milyar dolara çıkardık ve telekom sektöründeki en büyük yeşil finansman hacmine ulaştık. Finansman kaynağı çeşitliliğimizi artırmak için, finans dışı sektörde uluslararası sermaye piyasalarında yapılan ilk sukuk (kira sertifikası) ihracını 5 yıl vadeli, 600 milyon dolar tutarındaki işlem ile gerçekleştirdik. Bunun yanı sıra toplamda 612 milyon dolar tutarındaki uzun vadeli kredi anlaşmalarımızla finansman paketimizi tamamlayarak dijitalleşme ve altyapı odaklı yatırımlarımızın sürdürülebilir şekilde finanse edilmesini güvence altına aldık. 1 ay gibi kısa bir zaman diliminde gerçekleştirdiğimiz bu işlemler, uluslararası finans kuruluşlarının Türk Telekom’un sağlam bilançosuna, disiplinli mali yönetimine ve uzun vadeli stratejisine duyduğu yüksek güvenin somut bir göstergesi niteliğinde. Dijital geleceğin inşasına yönelik yatırımlarımıza ara vermeden devam ederken, çevresel ve finansal sürdürülebilirliği bir arada yürütmeye kararlıyız." Yeşil tahvil ve sukuk ihracına 3 kattan fazla talep Açıklamaya göre, Türk Telekom’un 600’er milyon dolarlık yeşil eurobond ve sukuk ihracı, 3 katın üzerinde talep alarak büyük ilgi gördü. 109 yatırımcıya tahsis edilen yeşil eurobond ihracının, yüzde 75’ini sürdürülebilir odaklı yatırımcılar karşıladı. Bu işlemle birlikte yeşil finansman portföyü 1,1 milyar doları bulan şirket, sektöründeki en büyük yeşil finansman hacmine ulaştı. Finansman çeşitliliğini artırmak amacıyla, finans dışı sektörün uluslararası sermaye piyasalarında yapılan ilk sukuk ihracını gerçekleştiren şirket, 5 yıl vade ile 600 milyon dolarlık ilave bir kaynak oluşturdu. Ayrıca, biri Finlandiya ECA (Export Credit Agency - İhracat Kredi Ajansı) kuruluşu Finnvera destekli, biri Çin ECA kuruluşu Sinosure destekli, diğeri ise Industrial and Commercial Bank of China’dan temin edilen krediler olmak üzere toplam 612 milyon dolar eşdeğerinde üç uzun vadeli kredi anlaşması imzalandı. Dijital geleceğin inşasına öncülük eden şirket, bu kaynaklarla 5G altyapısının geliştirilmesi, sabit şebeke imtiyazının uzatılmasına yönelik finansal planlamalar ve sürdürülebilirlik odaklı projelerin finansmanını hedefliyor.
14 Kasım 2025 Cuma - 11:59
Düzce Belediyesi’nin bütçesi 5 Milyar 385 Milyon 400 TL olarak onaylandı
Düzce Belediye Meclisi, Kasım ayı 3. Birleşimi Meclis başkanvekili Av. Ali Dilber başkanlığında toplandı. Dört gündem maddesinin görüşüldüğü birleşimde Plan ve Bütçe Komisyonu’na havale edilen 2026 yılı Belediye Bütçesi ile 2026 yılı Gelir-Ücret Tarifesi ve Evsel Katı Atık Tarife Raporu meclise sunularak karara bağlandı. Düzce Belediye Meclisi Kasım ayı toplantıları 3. Birleşim ile sona erdi. Meclis Başkanvekili Av. Ali Dilber Başkanlığında yapılan birleşimde Düzce Belediyesi’nin 2026 yılı mali bütçesi ve gelir-gider denk bütçesi 5 Milyar 385 Milyon 400 TL olarak onaylandı. Bir önceki meclis tutanak özetinin oybirliği ile kabul edilmesinin ardından geçilen toplantının ilk gündeminde 2026 yılı mali performans programı görüşüldü. Komisyon raporunun okunmasının ardından geçilen oylamada madde kabul edilerek meclisten geçti. 2026 yılı belediye bütçesinin görüşüldüğü ikinci maddede, belediye kanunu, belediye meclis yönetmeliği, mahalli idareler bütçe muhasebe yönetmeliği gereği, ayrıntılı harcama programı dahilinde hazırlanan rapor meclis üyeleri ile paylaşıldı. Yapılan değerlendirmenin ardından gider ve gelir bütçeleri görüşülerek 2026 bütçesi 5 Milyar 385 Milyon 400 TL olarak karara bağlandı. Gündemin üçüncü maddesinde bir önceki toplantıda plan ve bütçe komisyonuna havale edilen 2026 yılı gelir-ücret tarifesi görüşüldü. Müdürlüklerde uygulanacak ücret tarifelerinin yer aldığı rapor okundu. Meclis üyelerinin oylarına sunulan tarife onaylandı. Gündemin son maddesinde ise 2026 yılı için geçerli olacak Evsel Atık Tarife Raporu görüşülerek karara bağlandı. Meclisin bir sonraki toplantısı 1 Aralık 2025 Pazartesi günü saat 18.00’da yapılacak.
14 Kasım 2025 Cuma - 11:44
Sivas’ta ülke ekonomisini değiştirecek 2 önemli keşif
Sivas’ta rezervi yeni keşfedilen madenler, kentte heyecana neden oldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın nadir toprak elementi rezervi açıklamasının ardından keşfi açıklanan 71 milyarlık altın rezervi sonrası Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zeki Özdemir açıklama yaptı. Başkan Özdemir, "Madenler ile birlikte ekonomik olarak başka bir modellemeye geçeceğimizi ümit ediyorum" dedi. Son günlerde sıklıkla gündeme gelen ve stratejik bir öneme sahip olan nadir toprak elementleri, Sivas’ta da keşfedildi. Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar Sivas’ta nadir toprak elementi rezervi olduğunu söyledi. Yarı iletken madde olarak bilinen ve yüksek teknolojik uygulamalarda kullanılan nadir toprak elementlerinin devlet eliyle işleneceğini söyleyen Bakan Bayraktar, Sivas’ın yanı sıra Malatya’nın çeşitli bölgelerinde de rezerv olduğunu söyledi. "Türkiye’nin maden rezervi ve çeşitliliği açısından en önemli şehir Sivas’tır" Sivaslıları heyecanlandıran rezerv müjdesinin ardından Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Sivas’ın maden şehir olduğuna dikkat çeken Başkan Özdemir, "Sivas çok büyük bir coğrafya, Türkiye’nin maden rezervi ve çeşitliliği açısından en önemli şehir Sivas’tır. Bu yüzden nadir toprak elementleri son günlerde dünyanın gündeminde olan bir konudur. Nadir toprak elementlerinden, yarı iletken cihazların üretiminde kullanılan bir malzemedir. Günümüz teknolojisinin son günlerdeki gelişmesindeki bağlı olduğu tek şey yarı iletkendir. Yarı iletkenlerin üretiminde kullanılan nadir toprak elementlerinde Sivas’ta, bölgemizde, şehrimizde var olduğunu bilmek ve bu rezervlerin gündeme gelmesi bizi ziyadesiyle mutlu etti" dedi. "Ekonomik olarak başka bir modellemeye geçeceğimizi ümit ediyorum" Rezervin il ve ülke ekonomisine büyük katkı sunacağını ifade eden Başkan Zeki Özdemir, "Umarım önümüzdeki günlerde bu araştırmaların ve çalışmaların üretim anlamında ortaya çıkması, var olması, üretime girmesi ile birlikte ekonomik olarak başka bir modellemeye geçeceğimizi ümit ediyorum. Sivas’ta bulunacağını umduğumuz nadir toprak elementlerinin de en kısa zamanda üretime girecek hale geleceğini düşünüyoruz. Maden konusu kısa vadede sonuçları alınacak bir konu değildir. Bu süreç içerisinde rezerv çalışmalarının verimliliğin ve üretim planlamasının yapılacağını düşünüyor ve umuyorum. Bu nedenle çok kısa bir planlama olacağını düşünmüyorum ama orta uzun vadede bu çalışmaların yerini bulacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu. 71,5 milyon liralık altın rezervi NTE rezervinin yanı sıra Kangal ilçesinde keşfedilen 424 bin onsluk altın rezervine ilişkin de konuşan Özdemir, "Sivas’ın Kangal ilçesinde bir altın rezervi bulduklarını açıkladılar. Borsada işlem gören bir şirket olduğundan mütevellit bunu resmi kanallar resmi açıklamalar yapmak durumundalardı. Ama bu çalışmalar geri döndüğümüzde belki 3-5 yıllık çalışmalar sonucu ortaya çıkıyor. İnşallah bu da Sivas ekonomisine katkı koyacak üretim planlaması ile yerini bulur diye düşünüyorum. Böylesi buluntular Sivaslılar olarak bizleri mutlu ediyor" diye konuştu.
14 Kasım 2025 Cuma - 11:43
Karaman’a 2. organize sanayi bölgesi
Karaman’da yapılacak 2. Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) altyapı yer teslim töreni gerçekleştirildi. Vali Mehmet Fatih Çiçekli, Sudurağı beldesindeki törende, projenin Karaman ve Türkiye sanayisi için stratejik öneme sahip olduğunu söyledi. Karaman’ı üretim ve istihdamın merkezi yapmak için önemli bir adım atıldığını belirten Çiçekli, ihale kapsamında yol, içme suyu, atık su, yağmur suyu, telekomünikasyon ve elektrik şebekesi gibi altyapı çalışmalarının hayata geçirileceğini aktardı. Çiçekli, 2. Organize Sanayi Bölgesi’nin 2000 dekar arazi üzerine kurulacağını belirterek, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde şehrimizi ve ülkemizi geliştirmek, istihdam alanlarını artırmak, sanayimizi güçlendirmek için gayretle çalışıyoruz. 2. Organize Sanayi Bölgesi Karaman-Ereğli-Ayrancı yolu kenarında, Sudurağı beldemiz yakınında yer alıyor. 14 Ekim’de yaptığımız ihalenin bedeli yaklaşık 420 milyon TL. İnşallah yer tesliminin ardından 700 gün, yani yaklaşık 2 yıl içinde yüklenici firmamız çalışmaları tamamlayacak. Böylece 2 yılın sonunda yatırımcılarımız fabrikalarını her türlü altyapısı hazır bir şekilde kurabilecek hale gelecekler. Bugün burada bu büyük projenin startını veriyor, ilk kazmasını vuruyoruz. Allah’tan bir mani gelmezse, 2027 yılının sonunda bu işi tamamlayıp Karaman sanayisine kazandırmış olacağız. Bu süreçte desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’a teşekkür ediyor, projemizin şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum" dedi. Programın devamında yer teslim sözleşmesi, Vali Mehmet Fatih Çiçekli, İl Genel Meclisi Başkanı Tamer Yıldızbaş, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri ve 2. OSB Müdürü Ali Yener Terlemez ve yüklenici firma yetkilileri tarafından imzalandı. Karaman 2. Organize Sanayi Bölgesi, Sudurağı beldesi sınırlarında, Ayrancı yolu üzerinde, toplam 2 bin dönüm arazi üzerinde kurulacak. Bölgede 104 sanayi parseli 15 hizmet parseli oluşturulacak. Parseller 7 bin 500 metrekare ile 40 bin metrekare arasında olacak.
14 Kasım 2025 Cuma - 11:43
Uludağ Elektrik’ten sanayi ve iş yerlerine indirimli elektrik
Elektrik piyasasında serbest tüketici hakkını kullanan aboneler, tedarikçilerini seçerek daha uygun fiyatlı tarifelerden yararlanabiliyor. Uludağ Elektrik, bu uygulama kapsamında 81 ildeki sanayi ve ticarethane abonelerine avantajlı fiyatlarla hizmet sunarken, ülke genelindeki acenteleriyle iş birliğini güçlendiren ve ortak fayda sağlayan bir model yürütüyor. Serbest tüketici uygulaması kapsamında, yıllık elektrik tüketimi 15 bin kWh’i aşan işletmeler, Uludağ Elektrik’in sunduğu indirimli tarifelerden yararlanarak,enerji maliyetlerinden tasarruf edebiliyor.Türkiye’nin her ilinden tüketiciler, serbest tüketici uygulamasıyla elektrik hizmet kalitesinde bir değişiklik olmadan Uludağ Elektrik ile indirim sözleşmesi imzalayarak avantajlı tarifelerden faydalanabiliyorlar. Uludağ Elektrik, enerji yönetiminde öngörülebilirliği ve sürdürülebilirliği odağına alan yaklaşımıyla, her ölçekteki işletmeye uygun sözleşme ve fiyatlandırma seçenekleri sunuyor. Şirket, hizmet bölgesi dışındaki illerde de müşterilerine ulaşmak amacıyla acentelik ağını sürekli genişletiyor. "Yüksek elektrik tüketiminde maliyetleri düşüren çözümler sunuyoruz" Uludağ Elektrik Genel Müdürü Remezan Arslan,"Enerji sektöründe güven ve süreklilik esastır. Türkiye’nin dört bir yanında, sanayi ve ticarethanelerin ihtiyaçlarına göre tasarladığımız tarifelerle işletmelerin hem bugünkü hem de gelecekteki enerji planlamalarını destekliyoruz. Maliyet kontrolü ve bütçe yönetimine katkı sağlayan bu yaklaşımımızla, ayrıca vadeli ya da ön ödemeli alternatiflerle avantajlı seçenekler sunarak işletmelerin enerji giderlerini düşürüp rekabet güçlerini artırmalarına yardımcı oluyoruz. Her işletmenin tüketim dinamiklerinin farklı olduğunu biliyor, müşterilerin ödeme alışkanlıkları, tüketim profilleri ve ihtiyaçlarına göre en uygun sözleşme ve fiyatlandırma seçeneklerini sunuyoruz. İşletmeler, bu fırsatlara fiziki işlem merkezlerimizden, dijital platformlarımızdan ve kendi illerinde yer alan acentelerimiz üzerinden kolayca ulaşabiliyorlar" dedi. "Hem acentelerimize hem müşterilerimize kazanç sağlıyoruz" Türkiye’nin tamamına hizmet verdiklerinin altını çizen Arslan, "Türkiye çapında yürütülen iletişim stratejisinin odağında yer alan "İndirimli Elektrik Avantajıyla İşleriniz Yolunda" mesajıyla, sanayi ve ticarethanelere avantajlı fiyatlarla enerji kullanım imkanı sunuyoruz. Ayrıca acente ağımızı da gün geçtikçe genişletiyoruz. Hizmet bölgemiz haricinde Türkiye’nin 77 ilinde Uludağ Elektrik adına indirimli elektrik satışı yapabilecek acentelikler oluşturuyoruz. Acentelerimiz aracılığıyla hem işletmelere avantajlı fiyatlar sunuyor hem de iş ortaklarımıza kazanç fırsatları sunuyoruz. "Kazan-kazan" anlayışıyla kurgulanan bu sistemimiz hem acentelerin gelir elde etmesini hem de müşterilerin indirimli elektrik avantajlarından faydalanmasını sağlıyor" şeklinde konuştu.
14 Kasım 2025 Cuma - 11:39
Başkan Kıvanç: "Yatırımlarınızı yeni sistemin kriterleriyle yeniden değerlendirin"
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü ile Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) iş birliğinde, Adana Sanayi Odası’nın (ADASO) ev sahipliğinde Yeni Yatırım Teşvik Sistemi Bilgilendirme Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, 30 Mayıs 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren sistemin getirdiği fırsatlar ve stratejik değişiklikler Adanalı sanayicilere aktarıldı. ADASO’da yeni yatırım teşvik sistemi bilgilendirme toplantısı gerçekleşti. Toplantının açılış konuşmasını yapan Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, yeni sistemi "ülkemiz açısından bir dönüm noktası" olarak nitelendirdi. Devlet desteklerinin artık daha stratejik, seçici ve hedef odaklı bir yapıya kavuştuğunu belirten Başkan Kıvanç, "Amaç; sadece daha fazla yatırım yapmak değil, nitelikli, katma değeri yüksek, teknoloji odaklı ve bölgesel dengeleri gözeten bir üretim modeline geçişi hızlandırmaktır" dedi. Yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve yüksek teknoloji yatırımlarına sağlanan ilave desteklerin sanayinin dönüşümüne ivme kazandıracağını belirten Başkan Kıvanç, "yerel kalkınma hamlesi" kapsamında Adana özelinde öncelikli destek kapsamına alınan bazı yatırım konularına da dikkat çekti. Başkan Kıvanç, "Teknolojik Tarım Makineleri Üretimi, turunç ve benzeri meyve atıklarından pektin veya meyve tozu gibi katma değerli gıda ürünleri üretimi, sentetik kâğıt üretimi ve tornalama için kesici uç üretimi gibi projeler öne çıkmaktadır. Mevcut veya planladığınız yatırımlarınızı yeni sistemin kriterleriyle yeniden değerlendirmenizi öneriyorum" dedi. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdür Yardımcısı Sait Cordan ise konuşmasında, teşvik sistemindeki paradigma değişikliğinin altını çizdi. Önceki sistemlerin bölgesel dengesizlikleri gidermeye odaklandığını ve 6. bölgede (Şırnak, Batman, Van vb.) emek yoğun yatırımlarda başarılı sonuçlar alındığını belirtti. Cordan, yeni sistemin hedefini, "Şimdi ise bir adım öteye gittik. Dedik ki; yatırımımızın tipini değiştirmeye çalışalım. İşte yüksek teknoloji, orta yüksek teknoloji, buralara doğru gitmeye çalışalım. Yeni sistemde seçicilik öne çıkıyor. Türkiye’nin Yüzyılı ve bölgesel hedefli yatırımlar olmak üzere iki ana sacayağı var" diye konuştu. Artık tematik yatırımlar, tematik konular, konulara göre teşvik yatırımlarına yönelindiğini belirten Cordan, "Artık bölgesellikten ziyade bu tip konulara yönelmemizde fayda olacak. Yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik yatırımları gibi tematik programlara özel önem veriyoruz. Bu alanlarda 50 milyon TL üzerindeki yatırımların doğrudan stratejik yatırım, altındakilerin ise öncelikli yatırım kabul ediliyor" dedi. Açılış konuşmalarının ardından T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Uzman Yardımcısı Mehmet Korkmaz ve Çukurova Kalkınma Ajansı Uzmanı Burak Can Gezer, yeni sistemin teknik detayları, başvuru süreçleri ve destek kalemleri hakkında katılımcılara kapsamlı sunumlar gerçekleştirdi.
14 Kasım 2025 Cuma - 11:07
DenizBank ve ENBD, OYAK Grubu ile 400 milyon dolarlık krediye imza attı
DenizBank, hissedarı Emirates NBD (ENBD) liderliğinde OYAK Grubu ile 1 yılı ödemesiz, toplam 6 yıl vadeli 400 milyon dolar tutarında ortak kredi (club loan) anlaşması imzaladı. OYAK Grubu ilgili kaynağı, sürdürülebilir büyüme hedeflerine yönelik stratejik yatırımların finansmanında değerlendirecek. DenizBank ve ENBD, OYAK Grubu ile 400 milyon dolarlık krediye imza attı. DenizBank’ın koordinatörlüğünde yürütülen işlem, Körfez Bölgesinin en büyük bankalarından olan ENBD’nin Türkiye ekonomisine olan inancını güçlü şekilde gösterirken; Türkiye’nin önde gelen kurumsal gruplarından OYAK’ın uluslararası sermaye piyasalarındaki erişim gücünü de bir kez daha teyit etti. Sözleşmenin imza töreninde konuşan DenizBank Genel Müdürü Recep Baştuğ, "OYAK Grubu, güçlü finansal yapısı ve uzun vadeli büyüme vizyonu ile ülkemizin en köklü kuruluşları arasında yer alıyor. Banka olarak Grup’un faaliyetlerini yurt içinde ve dışında destekleyerek Türkiye’ye sağladığı katma değeri artırması hedefindeyiz. Hem hissedarımız ENBD’nin hem bizim Türkiye’nin potansiyeline olan inancı tam. Hissedarımızın Türkiye’ye katkılarını artırarak sürdürme konusundaki kararlı yaklaşımı da motivasyonumuzu artırıyor. Bu işlem, OYAK’a duyulan güvenin somut bir göstergesi olduğu gibi Bankamızın kurumsal finansman alanındaki lider konumunu ve uluslararası ağını ortaya koyması açısından da değerli. Ülkemize olan uzun vadeli taahhüdümüzü bu kredi plasmanı ile bir adım öteye taşıyor; OYAK’ın sürdürülebilir büyüme stratejisine katkı sağlamaktan memnuniyet duyuyoruz." değerlendirmesinde bulundu. OYAK Genel Müdürü Murat Yalçıntaş ise yaptığı değerlendirmede, "DenizBank ile gerçekleştirdiğimiz bu anlaşma, OYAK’ın büyüme ve verimlilik odaklı yatırım stratejisinin önemli bir adımını oluşturuyor. Uzun yıllardır Türkiye’nin kalkınmasına katkı sunan sektörlerde faaliyet gösteriyoruz. Sağlanan bu kredi olanağıyla finansman yapımızı güçlendirirken, farklı sektörlerdeki faaliyetlerimizde verimliliği artıracak ve küresel rekabet gücümüzü pekiştirecek yatırımlara odaklanacağız. Bankanın ve hissedarı ENBD’nin ülkemize ve OYAK’a duyduğu güven, bizim de uzun vadeli hedeflerimize olan inancımızı güçlendiriyor. Türkiye ekonomisine değer katmaya, istihdamı ve üretimi artırmaya kararlılıkla devam edeceğiz" dedi.
14 Kasım 2025 Cuma - 11:06
Yaykın Göleti 464 bin 909 metreküp su kapasitesiyle 700 dekar tarım arazisini suyla buluşturacak
Çanakkale’de tarımsal sulama için kullanılacak Yaykın Göletinin yapımı tamamlandı. Çanakkale’nin Çan ilçesinde tarımsal sulama için kullanılacak Çanakkale-Çan Yaykın Göleti tamamlandı. Tarımın desteklenmesi ve tarımsal sulama faaliyetleri amacıyla yapılan gölet 464 bin 909 su depolama kapasitesine sahip. Gölet bölgedeki 700 dekar tarım arazisine ilave sulama sahası kazandıracak. Çanakkale için müjdeli haberi veren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı sosyal medya hesabı üzerinde yaptığı paylaşımda, "464 bin 909 metreküp su depolama kapasitesiyle 700 dekar tarım arazisini suyla buluşturacak gölet, bölge üretimine can suyu olacak. DSİ’nin suya yön veren projelerinine her geçen gün bir yenisini ekliyoruz. Hayırlı olsun" ifadelerini kullandı.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder