EKONOMİ
Cumhuriyet tarihinde ilk: SBB’nin aldığı 100 ambulans sağlık filosuna katıldı 05 Aralık 2025 Cuma - 12:36:13 Samsun’da, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun katılımıyla, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir yerel yönetim tarafından sağlık hizmetlerine yapılan en büyük araç yatırımı olan 100 ambulansın filoya katılım töreni gerçekleştirildi. Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından Sağlık İl Müdürlüğünün acil sağlık hizmetlerinde kullanımı için alınan 100 ambulansın teslim töreni, Kurtuluş Yolu’nda yapıldı. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun katılımıyla gerçekleşen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından protokol konuşmaları ile devam etti. Türkiye’nin son 23 yılda sağlıkta gerçekleştirdiği ilerlemenin en görünür, en etkileyici ve en hayati alanlarından birine şahit olduklarını ifade eden Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bir zamanlar ulaşım imkanlarımızın sınırlı olduğu, sağlık hizmetlerine erişimin zor olduğu bölgelerde bugün dakikalar içinde vatandaşımıza ulaşan, dünyanın birçok ülkesinde örnek gösterilen bir kapasiteye sahibiz. Türkiye artık yalnızca kendi vatandaşına değil, bölgesine ve dünyaya da umut olan bir ülkedir. Afetlerde, savaş bölgelerinde, uluslararası insani yardım operasyonlarında en hızlı hareket eden, en organize ve en donanımlı ekipleri gönderen ülke Türkiye’dir. Türkiye genelinde bugün 3 bin 574 acil yardım istasyonu ve 6 bin 308 kara ambulansı ile vatandaşa kesintisiz hizmet veriyoruz. Bu sayı, son 20 yılda tam 40 kat artmıştır. Bu muazzam artış, Türkiye’nin acil sağlık hizmetlerinde ulaştığı seviyeyi göstermesi bakımından oldukça çarpıcıdır. Yılsonuna kadar filomuza 856 yeni ambulans daha katacağız. Böylece hem araç kapasitemizi büyütmüş hem de hizmet kalitemizi daha üst bir seviyeye taşımış olacağız. Kara ambulanslarımızı deniz ambulanslarıyla, helikopter ve uçak ambulanslarımızla tamamlıyor; dağdan denize, şehir merkezinden en ücra köylere kadar her noktaya ulaşan entegre bir sistem kuruyoruz. 2025 yılı itibarıyla 112 acil sağlık hizmetinden yararlanan vatandaş sayımızın 6 milyona ulaşmış olması, bu sistemin ne kadar ihtiyaç duyulan ve güvenilen bir yapı hâline geldiğinin somut göstergesidir. Helikopter ve uçak ambulanslarımızla 5 bin 500’den fazla kritik hastaya ulaşarak hayat kurtaran müdahalelerin başarıyla gerçekleştirilmesi de Türkiye’nin acil sağlık hizmetlerinde geldiği üstün seviyeyi göstermektedir" dedi. "Gökbey, Türk savunma sanayimizin kabiliyetlerinin gökyüzüne taşınmış hâlidir" Gökbey helikopteri hakkında da bilgi veren Bakan Memişoğlu, "Buradan ülkemiz adına gurur verici bir gelişmeyi bir kez daha paylaşmak isterim: 2026 yılı sonu itibariyle yerli ve millî Gökbey helikopter ambulanslarımız filomuzda görev almaya başlayacaktır. Gökbey, sadece bir helikopter değildir; mühendislerimizin, bilim insanlarımızın ve Türk savunma sanayimizin kabiliyetlerinin gökyüzüne taşınmış hâlidir. Bu helikopterler; uçuş performansı, donanımı, yazılımı ve güvenilirliğiyle acil sağlık hizmetlerimize yeni bir soluk getirecek, zor coğrafyalara hızlı erişim kapasitemizi daha da güçlendirecektir" diye konuştu. "Nüfus yoğunluğu yüksek tüm alanlarda OED bulundurma zorunluluğunu kademeli olarak hayata geçireceğiz" OED bulundurma zorunluğunu kademeli olarak hayata geçireceklerini dile getiren Bakan Memişoğlu, "Türkiye, dijital sağlık altyapısını acil sağlık hizmetlerine en güçlü şekilde entegre etmiş ülkeler arasındadır. Bugün ambulanslarımızın her hareketi, her vaka ve her süreç eş zamanlı izlenebilmekte; komuta kontrol merkezlerimiz tarafından en doğru karar anında verilebilmektedir. Bu sistem sayesinde müdahale hızımız yükselmiş, etkinliğimiz artmış, insan hayatı için kritik olan saniyeler en verimli şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Dijitalleşme çalışmalarımızın yanı sıra, hayat kurtarma zincirinin güçlendirilmesi adına yürüttüğümüz önemli bir çalışmayı daha sizlerle birkaç gün önce paylaşmıştım. ASELSAN iş birliği ile tamamen yerli imkanlarla geliştirdiğimiz Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) cihazlarını ülke genelinde yaygınlaştırmak üzere tarihi bir adım atıyoruz. Hazırladığımız ve çok yakında yürürlüğe girecek olan OED Yönetmeliği ile 2026–2028 yılları arasında nüfus yoğunluğu yüksek tüm alanlarda OED bulundurma zorunluluğunu kademeli olarak hayata geçireceğiz. Sesli yönlendirmelerle adım adım rehberlik eden, ritmi otomatik analiz eden, gereksiz şok uygulamayan bu sistemler sayesinde herhangi bir vatandaşımız, acil bir durumda profesyonel ekiplerimiz gelene kadar hayat kurtarma zincirinin aktif bir parçası olabilecektir. Bu düzenleme, devletimizin insan hayatına verdiği değerin güçlü bir yansımasıdır. Bugün burada atılan her adım; Gökbey’den dijital altyapıya, OED cihazlarından ilk yardım eğitimlerine kadar, entegre bir sağlık sisteminin yapı taşlarını oluşturmaktadır. Her yerli üretim, her eğitim, her teknoloji Türkiye’nin yarınlarına yapılmış stratejik bir yatırımdır. Acil sağlık hizmetleri yalnızca araçlardan ya da teknolojiden ibaret değildir. Bu yapının kalbi, onu ayakta tutan en büyük güç insan kaynağımızdır. Bugün 50 bine yakın Acil Sağlık Hizmetleri personelimiz ve 20 bine yakın UMKE gönüllümüz, sadece ülkemizde değil, dünyanın birçok bölgesinde Türkiye’nin merhametini, sorumluluk duygusunu ve insan hayatına verdiği değeri temsil etmektedir. Her birine gönülden teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Mehmet Muş: "Cumhuriyet tarihinde ilk" Ambulans yatırımın büyüklüğüne açıklık getiren TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş, "Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde ilk defa bu büyüklükte benim yaptığım araştırmalarda bir yerel idarenin böyle bir organizasyonu yok. Sadece Samsun Büyükşehir Belediyesi bu ölçekte bir yatırım yapıyor. Şimdi bunun büyüklüğünü ölçmek için yani ne kadar, 100 tane az mı, çok mu durum anlayabilmemiz için şu anda hala hazırda Samsun’da 80 ambulans hizmet veriyor. Dolayısıyla bu yenilerinin devreye girmesiyle beraber sağlık filosunun tamamı yenilenmiş olacak. Yani bu programdan sonra Samsun’da göreceğiniz bütün ambulanslar, Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından alınmış olan ambulanslar olacaktır. Zaten plakalarına bakarsanız, 55 AT100 ile başlar, 101, 102, 103, 200’e kadar gider. Dolayısıyla böyle bir sıralaması da var" ifadelerini kullandı. Başkan Doğan: "100 yeni ambulansı sağlık teşkilatımıza kazandırıyoruz" 100 yeni ambulansı Samsun’un sağlık sistemine kazandırdıklarını vurgulayan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan ise "Bugün Samsun’umuz için çok özel, çok anlamlı bir gün. Şehrimizin her alanında olduğu gibi sağlık alanında da güçlü adımlar atmaya devam ediyoruz. Çünkü bizim için insan sağlığı, hizmetlerin en kıymetlisidir. Samsun artık sadece Karadeniz’in değil, Türkiye’nin sağlık üssü olma yolunda ilerleyen bir şehir. Bu kapsamda bugün acil müdahale kapasitemizi büyütmek, vatandaşımızın en zor anında daha hızlı yanında olabilmek adına 100 yeni ambulansı sağlık teşkilatımıza kazandırıyoruz. Her bir araç; belki bir anneye nefes, bir yavruya umut, bir aileye huzur olacak. Bugün bu töreni gerçekleştirmemiz, sıradan bir takdimin ötesinde derin bir anlam taşıyor. Şu anda Acil Sağlık Hizmetleri Haftası içerisindeyiz. Bu özel haftada, 7 gün 24 saat canla başla çalışan, yeri geldiğinde kendi hayatını hiçe sayan fedakâr sağlık çalışanlarımızın yanında olduğumuzu en güçlü şekilde gösteriyoruz" açıklamasında bulundu. Programda konuşmaların ardından Başkan Halit Doğan ambulansların temsili anahtarını Bakan Memişoğlu’na takdim etti. Programa ayrıca Samsun Valisi Orhan Tavlı, AK Parti Samsun Milletvekilleri Orhan Kırcalı ve Ersan Aksu, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili İlyas Topsakal, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın, İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uras, siyasi parti il başkanları, ilçe belediye başkanları, kaymakamlar ve sağlık çalışanları katıldı. Törenin ardından Bakan Memişoğlu ve protokol üyeleri ambulans personeline karanfil takdim edip, ambulansları incelediler.
05 Aralık 2025 Cuma - 12:32 Antalya Büyükşehir, Gov4GreenMed projesi ile hibe desteği almaya kazandı Antalya Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Birliği’nin Interreg NEXT MED Programı aracılığıyla finanse ettiği Gov4GreenMed projesinin ortağı oldu ve hibe desteği kazandı. Akdeniz bölgesinde sürdürülebilir atık yönetimi için işbirliği ve katılımın geliştirilmesini hedef alan iki yıllık Gov4GreenMed projesi, Akdeniz bölgesinde daha iyi belediye esaslı atık yönetimi için kapsayıcı yönetişim modellerini teşvik etmek amacıyla 2025 yılının Eylül ayında başladı. Sınırötesi bir işbirliği girişimi olan Gov4GreenMed Projesi, Avrupa Birliği tarafından Interreg NEXT MED Programı aracılığıyla finanse ediliyor. Akdeniz belediyelerinden pilot eylemler Avrupa Birliği’nin Interreg NEXT MED Programı aracılığıyla finanse ettiği Gov4GreenMed projesi, belediyelerin katı atıkları ve gıda atıkları yönetim modellerini güçlendirmek için bölgesel katılımcı metodolojiler geliştirmeyi amaçlamakta. Proje, Mancomunitat la Plana (İspanya), Antalya (Türkiye), Nabeul (Tunus), Scandicci (İtalya) ve As-Salt (Ürdün) gibi farklı Akdeniz belediyelerinde, katı ve gıda atık yönetimi ile ilgili belirli yerel sorunları ele alan beş pilot eylem aracılığıyla katılımcı metodolojileri test edecek. Antalya Büyükşehir Belediyesi projeyi Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ile İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı ile yürütüyor. Büyükşehir’e hibe desteği Proje kapsamında hibe desteği almaya hak kazanan Antalya Büyükşehir Belediyesi organik atıklarını toprak iyileştiriciye dönüştürürken; tarım toplulukları, okullar ve kooperatifler için farkındalık oluşturacak ve eğitimler verecek. Proje; kamu otoriteleri ve paydaşlar arasındaki işbirliğini güçlendirmeyi, vatandaşların yaşam kalitesini iyileştirmeyi ve Akdeniz bölgelerinde yeşil dönüşümü hızlandırmayı amaçlıyor.
05 Aralık 2025 Cuma - 12:21 E-ticaret yapanlar dikkat: "Çok kanallı satış yapanlar, krize dayanıklılık sağlıyor" Türkiye’de e-ticaret sektörü Kasım kampanyalarıyla rekor kırarken uzmanlar, pazaryerlerine tek kanaldan bağlı işletmelerin kırılgan yapısına dikkat çekti. Sektör temsilcisi İbrahim Bayır, "Artık müşteriler yalnızca fiyat avantajına değil markanın hikayesine, hızlı ve şeffaf hizmete, güvene, deneyime ve sosyal medya görünürlüğüne odaklanıyor. Bugün müşteriyi kazanan marka, yarın pazarda söz sahibi olacak" dedi. Türkiye genelinde Kasım ayı kampanya döneminde sipariş trafiği yeniden zirveye çıktı. Online alışverişte rekor seviyelere ulaşılırken, satışlarını büyük ölçüde pazaryerleri üzerinden yapan işletmeler önemli fırsatlar yakaladı. BirFatura CEO’su İbrahim Bayır bu yoğunluk dönemini markaların tek kanala bağımlılığının oluşturduğu risklere karşı uyardı. "Kontrolün büyük kısmı markanın değil, platformun elinde bulunuyor" BirFatura CEO’su İbrahim Bayır, sektörün olgunlaşma sürecine dikkat çekerek, "Pazaryerleri güçlü bir satış kanalı ama tek gelir kapısı haline geldiğinde aynı zamanda en büyük risk kapısıdır. Türkiye’de çok sayıda işletme, satışlarının neredeyse tamamını pazaryerleri üzerinden yürütüyor. Bu model kısa vadede avantaja dönüşse de kontrolün büyük kısmı markanın değil, platformun elinde bulunuyor. Müşteri pazaryerine sadık. Siz görünmez olduğunuzda müşteri de sizin için görünmez oluyor" şeklinde konuştu. "Tek bir hesap askıya alma tüm ticareti durdurabiliyor" Tek bir hesaptan satış yapanlara uyarılarda bulunan BirFatura CEO’su İbrahim Bayır, "Pazaryerlerinde, görünürlüğü algoritmalar belirliyor, komisyon maliyetleri sürekli değişebiliyor, ödeme süreçleri aksayabiliyor ve tek bir hesap askıya alma tüm ticareti durdurabiliyor. Bir gecede satışın sıfıra düşebilir. Kasım 2025 döneminde BirFatura üzerinden 13 milyonun üzerinde e-fatura kesildi. Geçtiğimiz yıl aynı işletme kitlesi bu dönemde 10 milyon fatura kesmişti. Kasım, e-ticarette bir ‘eleme turu’ gibidir. Hacmi yöneten kalır, yönetemeyen oyundan düşer. Büyük hacim dönemlerinde zayıf süreçler hızla görünür hale geliyor. Bu süreçler tedarikte aksaklık, stok planlamasında hata, yoğun iade baskısı ve operasyonel çökme riskidir" ifadelerine yer verdi. "Kendi markasına yatırım yapanlar kazanacak" Sürecin sonunda kendi markasına yatırım yapanların kazanacağını ifade eden Bayır, "Artık müşteriler yalnızca fiyat avantajına değil markanın hikayesine, hızlı ve şeffaf hizmete, güvene, deneyime ve sosyal medya görünürlüğüne odaklanıyor. Bugün müşteriyi kazanan marka, yarın pazarda söz sahibi olacak. Müşteriyle bağı olanlar ayakta kalacak. Kasım ayı sonuçları, güçlü markaların üç davranışta birleştiğini gösteriyor. Kendi markasına yatırım yapanlar, sadakat oluşturuyor. Çok kanallı satış yapanlar, krize dayanıklılık sağlıyor. Dijital operasyonunu yönetenler, hız ve verimlilik kazanıyor. Pazaryerleri kalabalıktır; kendi kanalınız ise kalıcıdır. Türkiye’de e-ticaret büyüme değil, olgunlaşma dönemine giriyor. Sadece pazaryerinde var olmak, başkasının evinde misafir olmaktır. Misafirlik uzayabilir ama ev sahibi siz olmazsınız. Kendi markasına yatırım yapanlar kazanacak" dedi.
05 Aralık 2025 Cuma - 11:57 Ebru Özdemir’e İspanya’dan ‘Mesleki Liyakat Ödülü’ Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, İspanya ve Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin güçlendirilmesindeki rolü ve somut katkıları dolayısıyla İspanya’da ‘Mesleki Liyakat Ödülü’ne layık görüldü. İspanya’nın başkenti Madrid’de düzenlenen 9’uncu İspanya-Türkiye Ticaret Odası Ödülleri, her iki ülkenin iş ve diplomasi dünyasının yoğun katılımıyla gerçekleşti. Türk şirketlerinin İspanya’daki büyük ölçekli projelerde artan varlığı ile iki ülkenin inovasyon ve sürdürülebilir büyümeye yönelik ortak vizyonunun ele alındığı programda, Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir ‘Mesleki Liyakat Ödülü’ne layık görüldü. Yapılan açıklamaya göre, Ocak 2024 tarihinden bu yana Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-İspanya İş Konseyi Başkanlığı görevinde bulunan Özdemir’e bu prestijli ödülü, Türkiye ile İspanya arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilere sağladığı önemli katkılar ve ikili ilişkilerin güçlendirilmesindeki dinamik liderliği getirdi. Limak’tan İspanya’ya güçlü imza Açıklamaya göre, son 10 yılda iki ülke arasındaki ilişkiler; artan ticaret hacmi, karşılıklı yatırımlar ve altyapı, turizm, teknoloji, yenilenebilir enerji gibi stratejik sektörlerdeki iş birlikleriyle kayda değer bir ivme kazandı. Bu dinamik tablo içinde Limak’ın İspanya’daki varlığını güçlendirmesi ve ülkeye dönük uzun vadeli taahhüdünü somut projelerle pekiştirmesi, uluslararası arenada elde edilen ödülde önemli referanslar olarak değerlendirildi. Dünyanın en büyük futbol kulüplerinden FC Barcelona’nın mabedi Spotify Camp Nou’nun yenilenmesi ve genişletilmesi projesini üstlenen şirket, bu projeyle Türk mühendislik birikimini uluslararası arenada görünür kıldı. Limak Vakfı’nın 10 yılı geride bırakan Türkiye’nin Mühendis Kızları projesinin yurt dışı yapılanması Global Engineer Girls programının İspanya’da hayata geçirilmesi ise bir diğer önemli unsur oldu. Türkiye, İspanya, Kosova, Kuzey Makedonya, Suudi Arabistan, Mozambik ve Fildişi Sahili ile uluslararası alanda büyümeye devam eden sosyal etki hareketi; genç kadın mühendis adaylarına eğitim, mentörlük ve kariyer desteği sunarak STEM alanlarında fırsat eşitliğini güçlendirmeyi hedefliyor.
Uluslararası sivil toplum kuruluşları GTO’da buluştu
03 Aralık 2025 Çarşamba - 17:00 Uluslararası sivil toplum kuruluşları GTO’da buluştu Gaziantep Ticaret Odası (GTO), her yıl gerçekleştirerek geleneksel hale getirdiği ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarıyla bölge önceliklerini masaya yatırdığı donör toplantısını "Uluslararası Kaynakların Bölgesel Kalkınmaya Katkısı ve İş Birliği imkanları" konu başlığıyla gerçekleştirdi. 2025 yılında bölgede yapılan projeler ve çalışmaların değerlendirilerek 2026 yılı planlamalarının yapıldığı toplantıda Alman Uluslararası İşbirliği Kuruluşu (GIZ), Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Sparkassenstiftung, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Birleşmiş Milletler Çocuklar İçin Uluslararası Yardım Fonu (UNICEF), Dünya Gıda Programı (WFP), Birleşmiş Milletler Nüfüs Fonu (UNFPA), Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women), World Vision, Gaziantep Kızılay Toplum Merkezi ve HABİTAT Derneği’nin temsilcileri yer aldı. "Her zorlukta yan yana durduk" GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, toplantının açılışında yaptığı konuşmada iş birliği kültürünün önemine vurgu yaparak, "Bu buluşmalar bizlere her yıl ‘Neredeyiz, ne yapıyoruz, neyi birlikte başarabiliriz?’ sorularını yeniden sorma fırsatı veriyor. Her kurumun farklı öncelikleri olsa da ortak hedef, bölgede daha güvenli, güçlü ve dayanıklı bir gelecek inşa etmek" dedi. Yıldırım, Gaziantep’in geçmişte olduğu gibi bugün de güçlü bir dayanışma kültürüyle hareket ettiğini hatırlatarak, "Suriye göçünden pandemiye, depremden ekonomik krizlere kadar her zorlukta yan yana durduk. Her zaman da birlikte ürettik. Sizlerle olan iş birliklerimiz bizim için kıymetli bir yol arkadaşlığına dönüştü" ifadelerini kullandı. Yerelde kurulan güçlü diyalog ve samimi iş birliğinin, ulusal ve uluslararası ölçekte ödüllere varan başarılara kapı araladığını söyleyen Yıldırım, uluslararası kaynakların bölgesel kalkınmaya katkısının her zamankinden daha önemli olduğunu vurguladı. "Yeni iş birliklerine her zamanki gibi hazırız" 2026 yılı için GTO’nun önceliklerini kısaca paylaşan Yıldırım, "İstihdamın artırılması ve iş gücünün güçlendirilmesi, firmaların yeşil dönüşüm ve dijitalleşme süreçlerinde daha çok desteklenmesi, girişimcilik ve dışa açılmanın geliştirilmesi, gastronomi, tarım ve fark oluşturan endüstrilerde yeni projelerin teşvik edilmesi, tasarım, markalaşma ve yenilik kültürünün yaygınlaştırılması hayata geçirilecek projelerde ve yürütülecek çalışmalarda önemli başlıklar. Dünya genelinde yaşanan savaşlar, krizler ve ekonomik dalgalanmalar bölge ekonomisini doğrudan etkiliyor. Planlarımızı yaparken ayaklarımızı yere sağlam basmak zorundayız. Kolay değil ama biz bu şehirde zoru her zaman birlikte aştık, GTO olarak biz çözüm üretmeye ve iş birliğine her zamanki gibi hazırız" diye konuştu. Toplantının devamında GTO İş Geliştirme Danışmanı Figen Çeliktürk’ün moderasyonunda gerçekleştirilen oturumda Gaziantep Ticaret Odasının çalışmaları ve gelecek planları hakkında GTO Genel Sekreter Yardımcısı Gülbin Çalışkantürk bilgi verirken uluslararası sivil toplum kuruluşu temsilcileri de değerlendirmelerde bulunarak kurumlarının faaliyetleri ve 2026 planları hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
Samsun, Karadeniz’in lojistik üssü oldu
03 Aralık 2025 Çarşamba - 16:28 Samsun, Karadeniz’in lojistik üssü oldu Türkiye Yüzyılı’nın üretim üssü Samsun, artık yalnızca fabrika bacalarıyla değil, Karadeniz’in en büyük lojistik gücüyle de Türkiye’nin ticaret rotasını yeniden şekillendiriyor. Samsun Valiliği, Türkiye’nin ilk intermodal lojistik yapısı olan Samsun Lojistik Merkezi’nin (SLC) bölge ekonomisine sağladığı katkıları paylaştı. Toplam 680 bin metrekarelik alana kurulu olan merkezde 225 bin metrekarelik bölüm kapalı depolama alanlarına ayrılıyor. İnşası tamamlanan farklı ölçeklerdeki depoların toplam büyüklüğü 93 bin 750 metrekareye ulaşıyor. Paletli yüke uygun 15 depo 80 bin metrekare, kuru dökme ürünlere uygun 11 depo ise 13 bin 750 metrekare alanı kapsıyor. 2026’nın ikinci yarısında tren vagonlarına entegre konveyör bant sistemli yeni kuru yük depolarının tamamlanması hedefleniyor. Depo kiralamanın yanı sıra elleçleme, mobil gümrük, konteyner depolama, açık saha kiralama, proje kargo, tır parkı ve ofis kiralama hizmetleri sunulan merkez; Yeni OSB’ye 2 km, Toros ve Yeşilyurt Limanlarına 2,5 km, Samsun Limanı’na 18 km, havalimanına ise 8 km uzaklıkta bulunuyor. Merkezde 26 ile 350 metrekare arasında değişen ofis alanlarının yanı sıra 15 depo, 12 firma ve kuruma kiralanmış durumda. Stratejik konumu ile Karadeniz çanağının dağıtım, toplama ve konsolidasyon merkezi haline gelen SLC; hava, kara, deniz ve demiryolunun kesişim noktasında yer almasıyla uluslararası ticarette dikkat çekiyor. Yeni İpek Yolu üzerinde, "Çin-Merkez ve Batı Asya" koridorunda bulunması ve Viking Demiryolu Hattı’na entegre yapısı merkeze küresel rekabette önemli bir avantaj sağlıyor. Bu kapsamda hem ulusal hem uluslararası işletmelerin pazarlara erişimini kolaylaştırmak, bölgede lojistik maliyetleri artıran engelleri azaltmak ve kamu-özel sektör koordinasyonunu geliştirmek merkezin öncelikli stratejileri arasında yer alıyor. Mobil gümrük hizmetiyle ihracata hız kazandıran merkezde, Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle 18 Ocak 2021’den bu yana ihracat işlemleri gerçekleştiriliyor. Açılıştan Aralık 2025’e kadar 5 bin 312’nin üzerinde ihracat gümrüklemesi yapıldığı bildirildi. SLC, faaliyetlerini lojistik pazarının iki ana segmenti olan şirketler ve endüstri alanlarında yoğunlaştırıyor. Sanayiciler, imalatçılar, dağıtımcılar, ihracatçılar, lojistik hizmet sağlayıcıları ve nakliyeciler merkezin başlıca paydaşlarını oluşturuyor. Tarım, gıda, ahşap ve mobilya, hızlı tüketim malları, otomotiv, inşaat, sağlık, kimya, askeri malzemeler, elektronik, enerji ve perakende sektörleri ise merkezin hizmet verdiği ana endüstriler arasında yer alıyor. Kamu mülkiyetinde olması nedeniyle bürokratik süreçlerin hızlanması, geniş depolama alanları, proje lojistiğine uygun esnek hizmetler, intermodal taşımacılık imkânı ve Samsun Gümrük Müdürlüğü’nün merkez içindeki özel ofisi, firmalara önemli avantajlar sağlıyor. Ayrıca kamyon park alanlarından sosyal tesislere, bakım ünitelerinden bankacılık ve posta hizmetlerine kadar geniş bir destek altyapısı sunuluyor. Merkezin envanterinde 45 ton konteyner istifleyici, portal vinçler, loderler, forkliftler, yol süpürme araçları, çöp kamyonu, itfaiye aracı, ambulans ve binek araçların yer aldığı güçlü bir destek filosu bulunuyor.
Halk Ekmek 31 noktada verdiği hizmeti arttırıyor
03 Aralık 2025 Çarşamba - 16:17 Halk Ekmek 31 noktada verdiği hizmeti arttırıyor Merkezefendi Belediyesi, vatandaşların hem uygun hem de kaliteli sıcak ekmek tüketimine destek olmak amacıyla Merkezefendi Halk Ekmek’in 31. Büfesi Hallaçlar Mahallesi’nde hizmete başladı. Merkezefendi Belediyesi, sosyal belediyecilik anlayışı ile çalışmalarını sürdürüyor. İlçe genelinde vatandaşların ekonomik şartlarda ekmek temin edebilmesini amaçlayan "Merkezefendi Halk Ekmek" uygulaması, yeni büfelerin hizmete alınmasıyla büyümeye devam ediyor. Hallaçlar Mahallesi’ne kurulan yeni büfenin hizmete başlamasıyla birlikte halk ekmek noktalarının sayısı 31’e ulaştı. Yeni büfe Hallaçlar Mahalle Muhtarlığı’nın yanında hizmet verecek. Merkezefendi Halk Ekmek büfeleri, artan yaşam maliyetleri karşısında hane bütçelerine önemli bir destek sunuyor. Büfeler taze, kaliteli ve uygun fiyatlı ekmeğe erişimin kolaylaştırılmasıyla vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görüyor. "Halkımızın yanında oluyoruz" Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, "İlçe halkımızın günlük ekmek ihtiyacını daha ekonomik ve daha kaliteli şekilde karşılayabilmesi için halk ekmek büfelerimizin sayısını artırmaya devam ediyoruz. Hallaçlar Mahallemizde faaliyete geçen yeni büfemizle birlikte hizmet veren büfe sayımız 31 oldu. İhtiyaç gördüğümüz noktalara yeni hizmet alanları kazandırarak halkımızın yanında olmayı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
GTB’ye coğrafi işaret başarıları için teşekkür plaketi
03 Aralık 2025 Çarşamba - 15:54 GTB’ye coğrafi işaret başarıları için teşekkür plaketi Gaziantep Ticaret Borsası (GTB), Gaziantep adına yürüttüğü coğrafi işaret tescil çalışmalarıyla kentin kültürel ve gastronomik mirasına sunduğu katkılar nedeniyle teşekkür plaketiyle ödüllendirildi. Gaziantep Valiliği, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Türk Patent ve Marka Kurumu iş birliğiyle düzenlenen "Sınai Mülkiyet Hakları ve Coğrafi İşaretler Farkındalığı Programı"nda, coğrafi işaret çalışmalarına katkı sunan kurum ve STK’lara teşekkür plaketleri takdim edildi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonunda gerçekleştirilen programa; Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. M. Zeki Durak, ilçe belediye başkanları, oda başkanları ve coğrafi işaret sahibi kurum temsilcileri katıldı. "24 ürünü tescilleyerek Gaziantep’in değerlerine sahip çıktık" Programda konuşan GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, borsanın bugüne kadar Gaziantep adına 24 ürüne coğrafi işaret tescili kazandırdığını vurgulayarak, "Bu toprakların bereketi, kültürü ve üretim geleneği hepimize emanet. Biz de bu emaneti en doğru şekilde geleceğe taşımak için çalışıyoruz" dedi. Akıncı, şehrin Avrupa Birliği nezdinde tescil edilen beş ürününden Antep Lahmacunu ve Antep Fıstık Ezmesi’nin GTB tarafından tescillendiğini hatırlattı. "Coğrafi işaret, ürünün kimliği ve geleceğe bırakılan mirastır" Coğrafi işaretin sadece bir işaret değil, ürünün karakterinin ve bölgeyle bağının korunmasını sağlayan bir miras sistemi olduğunu belirten Akıncı, "Coğrafi işaret; üreticiyi koruyan, tüketiciye güven veren, kentin kimliğini yaşatan güçlü bir unsurdur. Biz bu çalışmayı bir görev olarak değil, geçmişten kalan değerlerimizi geleceğe taşıma sorumluluğu olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı. Coğrafi işaretli ürünler için kitap hazırlığı GTB Başkanı Akıncı, coğrafi işaretli ürünlerin üretim süreçlerini, geleneksel tekniklerini ve özgün niteliklerini anlatan kapsamlı bir kitap hazırlamayı planladıklarını da belirterek, "Bu eser, Gaziantep’in kültürel zenginliğini gelecek nesillere aktaracak kalıcı bir rehber olacak" diye konuştu. Konuşmaların ardından, teşekkür plaketi GTB adına Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı ve Genel Sekreter Özgür Bayram tarafından, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. M. Zeki Durakın’ın elinden alındı.
Kâmil Koç, Dünya Şoförler Günü’nü Ankara’da kaptanlarıyla kutladı
03 Aralık 2025 Çarşamba - 15:10 Kâmil Koç, Dünya Şoförler Günü’nü Ankara’da kaptanlarıyla kutladı Kâmil Koç, 30 Kasım Dünya Şoförler Günü’nü kaptanlarıyla birlikte Ankara’da özel bir etkinlikle kutladı. Otobüs şoförlerinin emek ve özverilerini onurlandırmak amacıyla gerçekleştirilen buluşmada, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen yaklaşık 50 kaptana, güne özel hediyeler ve teşekkür sertifikaları verildi. Türkiye’nin önde gelen seyahat firmalarından Kâmil Koç, 30 Kasım Dünya Şoförler Günü’nde emektar kaptanlarını unutmadı. Firma, bu özel günü Ankara’da düzenlediği özel etkinlikle kutladı. ‘Dünya Şoförler Günü’nde emektar kaptanlarını unutmadı Kâmil Koç çatısı altında görev yapan kaptanlar arasından Türkiye’nin farklı bölgelerinden temsili olarak seçilen yaklaşık 50 otobüs şoförünün katıldığı buluşmada, firma üst yönetimi de hazır bulundu. Etkinliğe aralarında Kâmil Koç Genel Müdürü Çağatay Kepek, Kâmil Koç Otobüsleri İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, İnsan Kaynakları & İdari İşler Grup Müdürü Canalp Büyükuysal, Filo Yönetimi ve Raporlama Grup Müdürü Tayfun Akgün başta olmak üzere yönetim kadrosundan birçok isim katıldı. Yönetim ekibi, kaptanlarla sohbet ederek onların sahadaki tecrübelerini ve görüşlerini dinledi. Buluşmada, ayrıca otobüs şoförlerine günün anlamına özel hediyeler ve teşekkür sertifikaları verildi. "Kaptanlarımız, saha operasyonlarımızın bel kemiğidir" Kâmil Koç Filo Yönetimi ve Raporlama Grup Müdürü Tayfun Akgün, Dünya Şoförler Günü vesilesiyle tüm kaptanlara teşekkür ederek, şunları söyledi: "Şirket olarak, yönetimden sahaya, kaptanlarımızdan host ve hosteslerimize kadar çok büyük bir aileyiz. Bugün de bu ailenin en önemli üyelerinden biri olan kaptanlarımızla Dünya Şoförler Günü vesilesiyle bir araya gelmekten mutluluk duyuyoruz. Şirketimizin saha operasyonlarının bel kemiğini oluşturan kaptanlarımız, sunduğumuz yüksek hizmet kalitesinin ardındaki en önemli kahramanlardır. Onların gayreti ve özverisi sayesinde bugün ülkemizin dört bir yanında ve sınırlarımızın ötesinde binlerce yol arkadaşımıza güvenli ve konforlu seyahat imkanı sunuyoruz. 100’üncü yılımız için geri sayıma başladığımız bu önemli süreçte, tüm çalışanlarımızın desteğiyle hem Türkiye’de hem yurt dışında büyümeye devam edeceğiz. Global iş ortağımız Flix’ten aldığımız vizyon ile yeni yılda da hedeflerimize daha güçlü adımlarla ilerleyeceğiz. Uygun otobüs bilet fiyatlarıyla İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya başta olmak üzere ülkemizin dört bir yanında yolcularımıza en iyi hizmeti sunmak için çalışmaya devam edeceğiz. Bu özel gün vesilesiyle başta yolu şirketimiz ile kesişmiş tüm kaptanlarımız olmak üzere sektöre katkı sunan tüm şoförlerin 30 Kasım Dünya Şoförler Günü’nü kutluyor, iyi yolculuklar diliyorum."
Avrupa Birliği’nden 13,7 milyon TL’lik dev hibe
03 Aralık 2025 Çarşamba - 14:53 Avrupa Birliği’nden 13,7 milyon TL’lik dev hibe Bilecik’in Osmaneli ilçesinde kurulan Yerel Eylem Grubu Derneği, Avrupa Birliği’nden 13 milyon 740 bin TL hibe desteği almayı hak kazandı. Osmaneli Belediyesi, Osmaneli Kaymakamlığı, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, ilçedeki sivil toplum kuruluşları, 25 yaş altı gençler ve kadınların katılımıyla Osmaneli Yerel Eylem Grubu Derneği geçtiğimiz günlerde kurulmuştu. Bu dernek tarafından hazırlanan ’Osmaneli Yerel Kalkınma Stratejisi, IPARD LEADER Programı’ kapsamında Avrupa Birliği’nden 13,7 milyon TL’lik dev hibe kazandı. Bu stratejiyle birlikte önümüzdeki 6 yıl boyunca her yıl desteklenecek projeler hayata geçirilecek. Proje kapsamında, kırsalda ekonomik çeşitliliği artıracak çalışmalar, sivil toplum kuruluşlarına makine ve ekipman destekleri, köy yerleşim alanları için küçük ölçekli projeler, çeşitli atölye çalışmaları, etkinlikler ve geziler düzenlenecek. "Gençlerimize ve kadınlarımıza yeni kapılar açacak ve köylerimizin yaşam standardını yükseltecektir" Osmaneli Belediye Başkanı Bekir Torun, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Avrupa Birliği’nden sağlanan 13 milyon 740 bin TL hibe desteği, ilçemizin ekonomik çeşitliliğini artıracak, gençlerimize ve kadınlarımıza yeni kapılar açacak ve köylerimizin yaşam standardını yükseltecektir. Bu önemli adımın Osmaneli’mize ve tüm hemşerilerimize hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Renault, kasım ayında Türkiye’nin en çok satan markası oldu
03 Aralık 2025 Çarşamba - 14:11 Renault, kasım ayında Türkiye’nin en çok satan markası oldu Kasım ayında toplam pazarda 15 bin 813 adet satışla yüzde 11,9 pazar payı elde eden Renault, ocak ayından sonra en yüksek pazar payına ulaştı. Renault, ocak ayından sonra en yüksek pazar payına ulaştı. Kasım ayında 15 bin 813 adet satışla yüzde 11,9 pazar payı elde ederek, Türkiye’nin en çok satan markası oldu. Yılın ilk on bir ayında ise toplam satış rakamı 120 bin bandına ulaşan marka, yıl boyunca en çok tercih edilen marka olmayı sürdürdü. Yapılan açıklamaya göre, otomobil pazarında da öne çıkan marka, kasım ayında elde ettiği 14 yüzde 411 adetlik otomobil satış rakamıyla yüzde 13,8 pazar payına ulaştı ve ilk sırada yer aldı. Ocak-Kasım döneminde marka, 120 bin 313 adetlik satış ve yüzde 10,2 pazar payı ile tüm pazarda lider konumunu korudu. Yıl boyunca toplam 109 bin 828 adetlik otomobil satış rakamı ve yüzde 11,7 pazar payıyla, otomobil pazarında da en çok satan marka oldu. Yılın ilk on bir ayında en çok satan modeller sıralaması değişmedi. Markanın sevilen modeli Clio en çok satan birinci model, Megane Sedan ise ikinci model olmayı sürdürdü. Kasım ayında ise en çok satan ilk beş model arasında üç adet markanın modeli yer aldı. Renault Megane Sedan, kasım ayında ulaştığı 4 bin 657 satış rakamı ile en çok satan model oldu. Megane Sedan’ı hemen ardından takip eden Renault Clio ise 4 bin 468 adetlik satış rakamıyla ikinci sırada yer aldı. Kasım ayında yeni versiyonlarıyla satışa sunulan ‘Türkiye’nin Duster’ı Yeni Renault Duster, kullanıcıların en çok tercih ettiği modeller arasında yer alarak, 3 bin 275 adetlik satış rakamıyla beşinci sırada yer aldı. Oyak Renault Otomobil Fabrikaları’nda üretilen Yeni Renault Duster’ın yeni 1.3 TCe otomotik vitesli versiyonu, kullanıcılar arasında beğeni topladı ve söz konusu modelin en çok satan modeller arasında yer almasında önemli rol oynadı. Renault, kasım ayında ulaştığı 5 bin 227 satış adedi ile en çok SUV satan üçüncü marka konumunda yer aldı.