GENEL - 12 Nisan 2012 Perşembe 13:29

BAKAN BAYRAKTAR: ``KENTSEL DÖNÜŞÜM TÜRKİYE`DE BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR``

A
A
A
BAKAN BAYRAKTAR: ``KENTSEL DÖNÜŞÜM TÜRKİYE`DE BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR``

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, ````Kentsel dönüşüm Türkiye`de bir şekilde devam ediyor. Son 9 yılda Türkiye`de 5 milyon civarında konut üretildi`` dedi.
Yapı-Endüstri Merkezi AŞ tarafından mimarlık ve yapı sektöründe ekoloji, sürdürülebilirlik, çevre dostu binalar ve uygulamalar konusunda düzenlenen ``5. EKO DESİGN Konferansı``nın açılışında konuşan Bayraktar, Türkiye`nin gelişmesi doğrultusuna bakanlığı yeniden oluşturduklarını, yapılandırdıklarını ifade etti. Enerji, konut, iklim değişikliği, atık su konularında çevreye duyarlı bir yapı oluşturmak için çalışmalar yaptıklarını anlatan Bayraktar, fosil yakıtlar yerinde yenilebilir yakıtların daha çok tüketilmesi ve temiz şehirler oluşturulması noktasında çok ciddi adımlar attıklarını söyledi.
Bakan Bayraktar, 55 milyar dolarlık enerji ithalatı yapıldığını, bunun yarısına yakının binalarda, konutlarda tüketildiğini belirterek, ``Biz bu yeni sistemler binalarımızı enerjiye duyarlı hale getirirsek, ilk etapta 6 milyar dolarlık tasarruf yapmayı amaçlıyoruz. Daha sonra binaların rüzgar enerjisinden, güneş enerjisinden istifade, atık suların kullanılması noktasında da adımlar attığımız takdirde, bunu daha ileri rakamlara çıkarabileceğiz`` dedi.
``TÜRKİYE`DE ŞEHİRLEŞME YÜZDE 75-78`LERDE```
Bakanlığın önündeki en önemli meselenin kentsel dönüşüm olduğunu ifade eden Bayraktar, ``Kentsel dönüşüm Türkiye`de bir şekilde devam ediyor. Son 9 yılda Türkiye`de 5 milyon civarında konut üretildi. Bu konutlar daha fazla mühendislik hizmeti alan, daha fazla hesaba dayanan binalardır. Bu binaların tamamı eskiyle mukayese edilemeyecek kadar düzenli binalardır. Tüm dünyada baş döndürücü şekilde şehirleşme artırıyor. Dünyada bu rakam yüzde 50`nin üzerine çıktı, Türkiye`de bu rakam yüzde 75-78`lerde. Bu sayı artacak. Bu kaçınılmaz bir olgu. Tarımda makineleşme artıkça, hizmet sektörü geliştikçe, teknoloji ilerledikçe, dünyada bilişim sektörü öne çıktıkça şehirleşme artacak.``
Gelişmiş ülkelerde 18. yüzyılın sonlarında sanayileşmenin başladığını, Türkiye`de ise 20. yüzyılda sanayileşmenin başladığını ifade eden Bakan Bayraktar, ``Hiç bir şekilde devlet şehirlere olan yoğun yığılmayı, hesapsız göçü engelleyemedi. Şehirlerdeki gecekondulaşma, kaçak gecekondulara, çok katlı gecekondulara bıraktı. Ruhsatlı yapılarda ise düzensiz, denetimden yoksun, enerjiyi savuran binalar üretildi. Şimdi nüfusu 350-400 binin üzerinde olan şehirlerde, şehrin kendi ana yapısı içerisinden dönüşümü yapmak çok zor. Büyük bir gayretle bu işe girişmiş vasiyetteyiz. Ancak çok ciddi sorunlar ortaya çıkıyor. İnsanlarımız olduğu yerden başka yere gitmek istemiyor. Böyle bir açmaz içerisindeyiz. Ancak bunu en az hasarla, en ince hesapla nasıl çözeriz diye araştırmalar yapıyoruz. Bu konuyla ilgili tüm aktörlerle, ülkemizin uygun şartları içinde çözmek zorundayız`` dedi.
Türkiye`nin kentsel dönüşüm konusunda büyük bir gayret içinde olduğunu vurgulayan Bakan Bayraktar, sözlerini şu şekilde sürdürdü;
``Ama şimdi biz afet riski altındaki binaları ve afet riski altındaki alanlarını dönüştürmek için bir öncelik getirmeye çalışıyoruz. Yani mülkiyet hakkı esastır, şehirlerimizi düzenlemek esastır,kentsel dönüşüm yapmak esastır, insanların mülkiyet hakkı anayasa ile güvence altına alınmıştır. Fakat can emniyeti, yaşam hakkı, daha önemli bir haktır. Şimdi biz bu yasanın önüne, vitrinine yaşama hakkını koymak suretiyle bir takım pratiklikler, bir takım basitlikler, insanlarımızı koruma yönünde kolaylıklar sağlamak için önemli adımlar atacağız. Halkımızla bütünleşerek bunu yapmak zorundayız. Bu çalışmalar hem yeşil binalar getirecek, hem enerjiyi savurmayacak, şehirlerimizi düzenleyecek, inşaat sektörünü geliştirecek. Yasamızın yarısı meclisten geçti. Diğer maddeler inşallah önümüzdeki günlerde meclisten geçecek. Ayrıca mühendislik, mimari ve yapı kanadında bir dizi yenilikler, pratiklikler getirmeye çalışıyoruz.``
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Uğur Okulları’dan MEB müfredat değişikliğiyle ilgili ilk değerlendirme MEB Müfredat değişikliğiyle hakkında değerlendirme yapan Uğur Okulları Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt, ilkokullarda çocukların okuma ve yazma sürecini hızlandıracak değişiklikler, ortaokul ve liselerde ise teoriden çok uygulamaya yönelik içerikler ile bilgiye ulaşacak becerilerin kazandırılmasının hedeflenmesinin önemli olduğunu söyledi. Millî Eğitim Bakanlığı 2024-2025 Eğitim - Öğretim Dönemi’nde okul öncesi, ilkokul birinci, ortaokul beşinci ve lise dokuzuncu sınıflardan itibaren kademeli şekilde uygulanacak yeni öğretim programını kamuoyuyla paylaşılmak üzere askıya çıkardı. “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adını taşıyan yeni öğretim programları konusunda Uğur Okulları Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt, ilkokul, ortaokul ve liselerdeki yeni öğretim programlarıyla ilgili ayrı ayrı değerlendirmelerde bulundu. Adil Kurt, ilkokul müfredatında kapsamlı bir değişikliğe gidildiğini, birinci sınıflarda gerçekleşen ses grupları değişikliğiyle dilimizde daha fazla kullanılan seslerle okuma yazma sürecine başlanacağını söyledi. Bu durumun çocukların okuma ve yazma sürecini hızlandıracağını belirten Kurt “Ses grupları ile kılavuz çizgiler üç aralıktan iki aralığa indirildi. Yine tüm sınıf kademelerinde kazanımlar yerine öğrenme çıktıları belirlendi. Kazanımların sayıları seyreltilerek daha fazla beceri temelli ve uygulamaya yönelik çıktılara yer verildi. Öğrencilerin farklılıklarını gözetmek, dersi farklılaştırmak amacıyla zenginleştirme ve destekleme çalışmaları ve örnekleri müfredata eklendi” dedi. Yeni müfredatta sosyal, duygusal beceriler ile okuryazarlık üzerine açıklamalara yer verildiği ve becerilere yoğunlaşıldığını gördüklerine dikkat çeken Kurt, uygulama ve zenginleştirmeye dayalı programlar oluşturulduğunu belirtti. Kurt, ölçme değerlendirme ile ilgili de; ilkokulda sınavların kaldırılması ile birlikte farklı ölçme araçları kullanılmaya başlandığını ancak ölçeklerde belirli bir çerçeve çizilmediğini vurgulayarak, yenilenen programda her çıktının hangi ölçme aracı kullanılarak ölçüleceği ile ilgili bilgilerin yer aldığını söyledi. Teoriden çok uygulamaya yönelik içerik Adil Kurt, ortaokullar için yaptığı değerlendirmede tüm dersler özelinde bakılarak 5. Sınıf 2019 öğretim programları ile 2024 yılındakiler karşılaştırıldığında dersin kazandırması gereken değerlerde değişiklik yapıldığının görüldüğünü söyledi. Bunun yanı sıra Türkçe, sosyal bilgiler, fen bilimleri gibi derslerin kazanımlarında da azalma olduğunun göze çarptığını vurgulayan Kurt “ Bu durum ünite ve konularına da yansımıştır. Müfredatta tamamen çıkarılan konular dışında eski müfredattan gelen veya kademe geçişleri yapılan konular da dikkat çekmektedir. Bazı branşlar özelinde tema, ünite veya konu isimlerinde de değişiklik yapılmıştır. Müfredatların genelinde yenilikçi, geliştirmeye açık, öğrenci merkezli, sezdirme ve hissettirmeye dayanan, teoriden daha çok uygulamaya yönelik içeriklere yer verildiği gibi ölçme-değerlendirme, performans oluşturma, geliştirme ve takibi ile atölye çalışması üzerinde de fazlasıyla durulmuştur” şeklinde konuştu. Bilgiye ulaşacak becerilerin edinilmesi hedeflendi Adil Kurt, liselerin yeni öğretim programlarıyla ilgili yaptığı değerlendirmede ise matematik dersinde, öğrencilerin daha çok bilgi edinmesi yerine matematiksel bilgiye ulaşmasını sağlayacak becerileri edinmesi, bu beceriler sayesinde edindiği bilgiler arasındaki ilişkileri sorgulamasının hedeflendiğini söyledi. Türk Dili ve Edebiyatı dersinde de beceri odaklı bir yaklaşım benimsendiğini ve dört tema üzerinden düzenleme yapıldığını belirten Kurt, şunları söyledi: “Bu anlayış ile öğrencinin okuması, okuduğunu ve dinlediğini anlaması, duygu ve düşüncelerini yazı ile aktarması hedeflendiği görülmektedir. Fizik ve kimya derslerinde, bazı konuların sadeleştirilerek farklı sınıf düzeylerine kaydırıldığı görülmekte; biyoloji dersinde ise bütüncül bir yaklaşım benimsenerek öğrencilerin genel bir biyoloji anlayışı geliştirmesi amaçlanmıştır. Coğrafya dersinde, Coğrafi Bilgi Sistemleri’nin önemi vurgulanmış ve öğretmenlerin bu alanda yetkinleşmesi gerektiği belirtilmiştir. Bilgi aktarımı odaklı tarih öğretiminden beceri temelli tarih eğitimine geçilmiş. Siyasi tarih yerine insanı öne çıkaran, sosyal tarih konularının önemsendiği görülmekte. 11. sınıf felsefe dersinde; çevre sorunları, teknoloji-hayat ilişkisi, edebiyat-felsefe ilişkisi, hukukun doğası gibi konularda öğrencinin felsefi görüş geliştirmesini ve metin yazabilmesini amaçlayan bir müfredat tasarlanmış. Güncel konuları felsefi bir yaklaşımla değerlendirebilen, fikir ve çözüm geliştirebilen öğrenci kimliği amaçlandığı görülüyor.”
Kocaeli Sahte ilanlarla 52 milyonluk vurgun yapan 44 şüpheli tutuklandı Kocaeli merkezli 11 ilde sahte ilan ve çağrı merkezleri aracılığıyla ürün satma vaadinde bulunup çok sayıda vatandaşı 52 milyon TL dolandıran şüphelilerden 44’ü tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin, siber suçların men ve takibine yönelik yürüttüğü soruşturmada, liderliğini Serkan Kınalı isimli şahsın yaptığı suç örgütü üyelerinin E-ticaret ve ilan platformlarına sahte ilanlar koyarak, kurulan çağrı merkezine ait açık hatlar üzerinden müştekiler ile güven verici ve aldatıcı görüşmeler yaptıkları belirlendi. Kaparo, kargo bedeli, nakliye bedeli ve sigorta bedeli gibi bahanelerle para alan örgüt üyelerinin elde ettikleri parayı kripto para platformlarına aktardıkları ve sanal kripto para birimlerine çevirerek izini kaybettirmeye çalıştıkları tespit edildi. Belirtilen yöntemlerle aralarında deprem mağduru aileler ile engelli vatandaşların da bulunduğu 37 şahsın dolandırıldığı, suç örgütü üyesi şahısların hesaplarına 52 milyon 675 bin 400 TL para giriş çıkışı olduğu tespit edildi. 5 ayrı bölgede çağrı merkezi oluşturan suç örgütü üyelerinden üçünün toplam 23 ayrı suçtan 25 yıl kesinleşmiş cezalarının bulunduğu belirlendi. Kocaeli merkezli 11 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda 56 şüpheli yakalandı. 5 şüphelinin değişik suçlardan cezaevinde olduğu, 2 şüphelinin ise ifadelerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldığı bildirildi. Adliyeye sevk edilen 49 şüpheliden 44’ü tutuklanırken diğerleri ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.