KESK EОİTİM-SEN`DEN HÜKÜMETE TEPKİ

KESK`e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Mali Sekreteri Abdullah Karahan, AK Parti`nin 10 yıllık iktidarında emekçilerin ve halkın sıkıntılarını hiç önemsemediğini ileri sürdü. Hükümete tepki gösteren Karahan, "İşsizliğin, yoksulluğun büyüdüğü; ekonomik krizin işçiyi, emekçiyi ezdiği koşullarda ülkedeki milyonerlerin sayısının her geçen gün artması, AKP`nin hangi sınıfın hizmetinde olduğunu göstermektedir" dedi.
Eğitim-Sen Genel mali Sekreteri Abdullah Karahan beraberinde sendika genel basın yayın sekreteri Tuğrul Çulfa ve Balıkesir şube başkanı Suat Kılıç ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Hükümetin politikalarını eleştiren Eğitim-Sen yetkilileri, eğitim ve sağlık hakkına sahip çıkacaklarını söyledi. Grevsiz toplu sözleşmenin kabul edilemez olduğunu belirten Karahan, "Türkiye, uluslararası alanda, kamu emekçisinin sendikal hak ve özgürlüklerini yasaklayan, sınırlayan bir ülke olarak anılmanın utancını yaşamayı sürdürmektedir. Bunun son örneği grev hakkını içermeyen sınırlı toplu sözleşme düzenlemesinin ve çok sayıda yasağın yer aldığı 4688 Sayılı Kanun`da yapılan değişikliklerdir. 4688 Sayılı Kanun, kamu görevlilerinin örgütlenme hakkı, toplu pazarlık süreci, toplu pazarlığın içeriği ve sendikaların faaliyetlerini son derece yasakçı bir mantık üzerinden düzenlemiştir. Yapılan değişikliklerle, kamu emekçilerine toplu görüşmeden bile geri toplu sözleşme `hakkı` tanınmış, grev hakkı ise dolaylı olarak yasaklanmıştır. Sendikal örgütlenmenin, basın, yayın, düşünce ve ifade özgürlüğünün önüne her geçen gün yeni engeller çıkaranların, mücadeleci sendikalara baskı yapıp, yandaş sendikaları kollayanların, kamu emekçilerinin grev ve toplu sözleşme taleplerini görmezden gelmeleri, bizler açısından şaşırtıcı değildir. Ancak siyasal iktidarın kamu emekçilerinin haklı mücadelesinin sesini kısmak için gösterdiği çabanın karşılık bulamayacağı bilinmelidir. Tüm bunlara rağmen, uluslararası normlar ve onun güvencesinde olan sendikal hak ve özgürlükler ışığında, kamu emekçilerinin grevli toplu sözleşme hakkının güvence altına alınması ve kamu emekçileri örgütlenmesinin önündeki yasal ve fiili engellerin bir an önce kaldırılması için yürüttüğümüz mücadeleye devam edeceğiz. Bizler bu topraklarda haklarımız için; insanca yaşam ve daha iyi çalışma koşulları için; parasız eğitim ve sağlık hakkımız için; eşit, özgür ve demokratik bir ülke için mücadele etmenin zor, bedelinin ağır olduğunu biliyoruz. Ancak hiçbir güç, hiçbir tehdit, bizleri yürüdüğümüz yoldan ve savunduğumuz ilkelerden asla geri döndüremeyecektir" diye konuştu.