YEREL HABERLER - 28 Şubat 2012 Salı 16:04

MERSİN’DE VERGİ HAFTASI KUTLAMALARI

A
A
A
MERSİN’DE VERGİ HAFTASI KUTLAMALARI

Mersin Vergi Dairesi Başkanı Serdar Aksoy, kayıt dışılığın sadece Türkiye’nin değil dünyanın sorunu olduğunu belirterek, bunun bir kültür meselesi olduğunu söyledi. Aksoy, kayıt dışılıkla mücadele noktasında Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yaptığı bazı çalışmaların dünyada örnek alındığını bildirdi.
Vergi Haftası dolayısıyla Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenleyen Başkan Serdar Aksoy, verginin önemi ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nın bu alandaki yeni düzenlemelerini anlattı. Kamu harcamalarının en önemli finansman kaynağının vergiler olduğuna, toplam bütçe gelirlerinin yüzde 85’inin vergi gelirlerinden oluştuğuna işaret eden Aksoy, Anayasa’nın 73. maddesinde belirtildiği üzere herkesin kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlü olduğunu anımsattı. Vergi ödemenin bir vatandaşlık görevi olduğunu vurgulayan Aksoy, Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı’nın belirtilen hedefler doğrultusunda, çalışmalarını verginin adil dağılımı ve tabana yayılması prensibi çerçevesinde sürdürdüğünü ifade etti.
Özellikle global ekonomi ve uluslararası ticaretin gündemde olduğu günümüzde her alanda uzmanlaşmanın önem kazandığına dikkat çeken Aksoy, bu çerçevede yapılan mevzuat düzenlemelerine paralel olarak yapısal değişimlerin, gelişen ve daima ilerleyen Türkiye için fevkalade önemli olduğunu kaydetti. Yeni düzenleme ile işi sadece vergi olan özel bir yapı oluşturulduğunu dile getiren Aksoy, bu çerçevede 16 Mayıs 2005 tarihinde merkezde Gelir İdaresi Başkanlığı, 16 Eylül 2005 tarihinde de Mersin’in de aralarında bulunduğu 29 ilde Vergi Dairesi Başkanlıklarının faaliyete geçtiğini bildirdi. Vergi Dairesi Otomasyon Projesi’nin hayata geçmesiyle birlikte yapılan çalışmaları anlatan Aksoy, önümüzdeki süreçte kayıt dışı ekonomi ile daha etkin şekilde mücadele etmek ve mükelleflere daha iyi hizmet verebilmek amacıyla yeni projelere imza atıldığını dile getirdi. Bu çerçevede, Elektronik Beyan projesinin hayata geçtiğini ve artık beyannamelerin yüzde 99,9’unun elektronik ortamda internet vergi dairesi ile verilmeye başlandığını belirtti. E-Bildirim projesinde işe başlama, iş bırakma ve adres değişikliklerinin de internet vergi dairesi kanalıyla yapıldığının altını çizen Aksoy, “Katma Değer Vergisi İadesi ve Risk Analizi Projesi çerçevesinde de özellikle KDV iade talebi olan mükelleflerimizin ilk aşamadaki taraması 24 saatlik süre içerisinde merkezden bu sistem çerçevesinde yapılabiliyor. Elektronik Özelge (İzahat) Projesi’nde, artık vergi kanunlarında tereddüt yaşayan mükelleflerimiz bulunduğu illerde internet vergi dairesi kanalıyla elektronik özelge başvurusunda bulunacak, biz de bu konuda en kısa zamanda mükelleflerimize cevap verebiliyoruz. Gelir İdaresi Başkanlığı Kamu Hizmet Standartları Uygulaması fevkalade önemli bir çalışma. Başbakanlık başta olmak üzere tüm bakanlıklar ve kamu kuruluşlarında Kamu Hizmet Standartları Uygulaması var. Gelir İdaresi Başkanlığı da artık bunu bir taahhüt olarak mükellef haklarına da dikkat ederek, özellikle mükelleflerin hangi kalemlerde talepleri varsa o kalemlere mahsus olmak üzere belli bir süre taahhüdünde bulunuyor. Mükellef Karnesi ve E-Denetim Projesi çok önemli. Artık önümüzdeki aylarda Mükellef Cari Hesap Projesi hayata geçirilecek, mükelleflerimizin vergi iade talepleri, varsa diğer alacakları ile borçlarını aynı hesapta görme imkanımız olabilecek. Vergi Denetiminde Yeni Yaklaşım ve Mükellef Hakları gibi önemli projeler kayıt dışı ekonomi ile mücadele konusunda devam etmektedir” dedi.
Mükelleflere sağlanan diğer kolaylıkların ise Türkiye’nin her yerinden 444 0 189 aranarak Vergi İletişim Merkezi ile bağlantı kurmak ve Gelir İdaresi Kısa Mesaj Bilgilendirme Servisi ile tüm operatörlerden 1189’a mesaj göndererek bilgi almak olarak aktaran Aksoy, toplumun tüm kesimlerine vergi bilincini anlatmak, vergiye gönüllü uyum, verginin tabana yaygınlaştırılması noktasında Vergi Haftası’nın önemli olduğunu söyledi. Aksoy, “Mersin Vergi Dairesi Başkanlığımız, mükelleflerini yakından tanıyan ve nitelikli kamu hizmeti sunma anlayışıyla hareket etmektedir. Özellikle vergilendirme ile ödevlerini yerine getiren mükelleflerini haksız rekabetle karşı karşıya bırakmamak için kayıt dışı ile mücadeleye önem vererek, vergide adaletin sağlanması hususlarında kararlı, nitelikli ve güler yüzle hizmet sunmaya devam edecektir. Verginin bir vatandaşlık görevi olduğunu hatırlatarak, Vergi Haftası’nın herkese hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Bir basın mensubunun kayıt dışı ile mücadele ve bir futbol kulübü başkanının alacağını hibe ettiği yönündeki açıklamasını vergi açısından değerlendirmesini istemesi üzerine de Aksoy, kayıt dışılık kavramının sadece Türkiye’nin, değil dünyanın sorunu olduğunun altını çizdi. Dünyada belli sektörlerin kendi aralarında da bir takım haksız rekabetler ve kayıt dışılıklar olduğunu belirten Aksoy, şöyle devam etti: “Her ülkenin kendine mahsus gelir idaresi var, yani vergi konusuyla ilgili çalışan uzman denetim mekanizması var. Bu biraz kültür meselesi. Biz 10 sene öncesine baktığımız zaman, bugün gerek oturduğumuz binalar gerek mükelleflerimize verdiğimiz hizmetler belki 10 sene önce hayal bile edemeyeceğimiz şeylerdi. Ama bugün böyle bir süreci yaşıyoruz. Bundan sonraki süreç de böyle dinamik bir süreç. Değişim önemli bir gelişme, değişimin küçük bir parçası olmak yerine değişimde önemli bir aktör olmamız lazım. İşte bu kayıt dışılıkla mücadele noktasında Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yaptığı bazı çalışmalar Avrupa ve Anglo-Sakson ekonomilerinde örnek alınıyor. Elektronik Haciz, Mükellef Cari Hesabı Projesi, Elektronik Özelge örnek alınıyor. Bir taraftan dünyadaki güzel örnekler alınırken bir taraftan da dünyanın aldığı güzel örnekler var bizde.”
Spor kulüpleri ile ilgili soruya da bu konudaki yasal mevzuatı açıklayarak yanıt veren Mersin Gelir İdaresi Başkanı Aksoy, amatör spor kulüplerine yapılan yardımlarda sponsorluk varsa yüzde 100, profesyonel spor kulüplerine yapılan yardımlarda sponsorluk varsa ise yüzde 50 vergi muafiyeti olduğu bilgisini verdi. Ancak bu yardım bir hibe şeklinde ise bu noktada intikal vergisinin devreye girdiğini kaydeden Aksoy, “Sonuçta biz yürütme organı olarak yasaların uygulayıcılarıyız. Buradaki durumun da detaylarına bakmak lazım” ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Mide ağrısı deyip geçmeyin: Kalp krizi sinyali olabilir Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Oğuzhan Yücel, mide bölgesinde hissedilen bir ağrının bazen basit bir hazımsızlık değil, kalp krizi gibi ciddi bir sorunun belirtisi olabileceğini söyledi. Büyük Anadolu Samsun Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Oğuzhan Yücel, mide bölgesinde hissedilen bir ağrının bazen basit bir hazımsızlık değil, kalp krizi gibi ciddi bir sorunun belirtisi olabileceğini belirterek, mutlaka ciddiye alınıp kardiyoloji muayenesi yapılması gerektiğine dikkat çekti. Mide ağrılarının önemsenmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Oğuzhan Yücel, "Özellikle beklenmedik anda gelen şiddetli veya farklı bir mide ağrısını hafife almamak gerekir. Kalp krizi belirtileri her zaman filmlerde gördüğümüz gibi dramatik göğüs ağrıları şeklinde ortaya çıkmayabilir; bazen vücudumuzun verdiği sinyaller daha sinsi ve belirsiz olabilir" dedi. "Kalp krizi belirtileri her zaman aynı değildir" Her kalp krizinin aynı belirtili vermediğini dile getiren Doç. Dr. Yücel, "Klasik olarak kalp krizini düşündüğümüzde aklımıza şiddetli göğüs ağrısı, sol kola yayılan baskı ve nefes darlığı gelir. Oysa herkesin vücut yapısı ve tepki şekli farklıdır; kalp krizi geçiren bazı kişiler bu tipik belirtileri yaşamayabilir. Örneğin kadınlarda, ileri yaşlardaki bireylerde ve diyabet hastalarında kalp krizi daha atipik belirtilerle seyredebilir. Bu gruplarda göğüste belirgin bir ağrı olmaksızın, sadece mide bulantısı, hazımsızlık hissi, üst karın bölgesinde ağrı, soğuk terleme veya aniden bastıran yoğun yorgunluk gibi şikâyetlerle kalp krizi gelişebileceği bilinmektedir" diye konuştu. Mide ile kalp rahatsızlıklarını ayırt etmenin ayrıntılarından bahseden Doç. Dr. Oğuzhan Yücel, "Kalp ve mide bölgelerinin yakınlığı ve bu iki sistemin belirtilerinin kısmen örtüşmesi, ağrının kaynağını anlamayı zorlaştırabilir. Kalp krizi geçiren birinin yaşayabileceği bazı belirtiler (Mide bulantısı, hazımsızlık hissi veya göğüste yanma gibi şikâyetler) yüzünden kişi önce mideyle ilgili bir sorun olduğunu düşünebilir. Benzer şekilde, ciddi bir mide rahatsızlığı (Reflü veya ülser atağı) olan kişiler de göğüste hissettikleri yanma ve ağrı yüzünden panikle kalp krizi geçirdiklerini sanabilirler. Her iki durumda da belirtiler birbirine benzediği için yanlış yorumlama riski vardır. Mide kaynaklı sorunlarda ağrı çoğu zaman yanma veya ekşime şeklinde tarif edilir. Özellikle yemeklerden sonra veya yatarken ortaya çıkan, göğüs kafesinin ortasından boğaza doğru yayılan bir yanma hissi genellikle reflü belirtisidir. Bu tip ağrı antiasit ilaç alındığında veya oturur pozisyona geçildiğinde hafifleyebilir, ayrıca ağza acı-ekşi bir tat gelmesi gibi belirtiler eşlik edebilir. Buna karşılık kalp krizinde ağrı genellikle baskı veya sıkışma hissi şeklinde tarif edilir ve çoğunlukla dinlenme hâlinde veya efor esnasında aniden ortaya çıkar. Kalp krizi ağrısı antiasit ilaçlarla geçmez ve çoğunlukla boyun, çene, omuz veya sol kola doğru yayılabilir. Örneğin kalp krizi geçiren hastalar bu hissi bazen ‘Göğsümde bir fil oturuyor gibiydi’ diye tarif eder. Eğer ağrı göğüs ya da üst karın bölgesinden başlayıp vücudun başka bölgelerine yayılıyorsa ve beraberinde soğuk terleme, nefes darlığı, baş dönmesi, çarpıntı gibi bulgular da varsa, bu durum mideyle ilgili bir problemden ziyade kalp kökenli bir soruna işaret ediyor olabilir. Bir diğer fark, tetikleyici unsurlardır. Mide rahatsızlıklarına bağlı ağrılar çoğu kez ağır bir öğün sonrası veya çok yağlı/asitli yiyeceklerin tüketiminin ardından başlar. Örneğin gece yatmaya yakın çok yemek yiyen birinin reflü nedeniyle göğsünde yanma hissetmesi yaygın bir durumdur. Kalp krizine bağlı ağrılar ise sıklıkla fiziksel efor sırasında veya duygusal stres anlarında ortaya çıkar; yani yemekle doğrudan bağlantılı değildir. Ayrıca hafif tempolu yürüyüş yapmak veya merdiven çıkmak gibi aktivitelerle ağrınız tetikleniyorsa, bu durum mide sorunundan ziyade kalp ile ilgili bir sorunu düşündürür" şeklinde konuştu. "Her mide ağrısı kalp krizi değildir" Her mide ağrısının kalp krizi olmadığını da vurgulayan Yücel, ayrıca şunları söyledi: "Basit bir mide yanması genelde kısa süreli olup pozisyon değiştirince veya ilaç alınca rahatlama olur. Ancak 15 dakikadan uzun süren, dinlenmekle geçmeyen şiddetli bir ağrı ciddiye alınmalıdır. Bu tür inatçı ağrı kalp krizi belirtisi olabileceği için vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir. Elbette her mide ağrısı yaşadığımızda paniğe kapılıp kalp krizi geçiriyoruz diye düşünmek de doğru değil. Mide ağrısının çok çeşitli ve genellikle daha yaygın görülen nedenleri vardır. Burada önemli olan, alışık olduğumuz, geçici ve nedeni belli ağrılarla, alışılmadık derecede şiddetli veya nedeni belirsiz ağrıları ayırt etmektir. Örneğin yıllardır reflü sorunu yaşayan bir kişi, neyin tetiklediğini ve nasıl bir ağrı olduğunu genellikle bilir. Ancak farklı bir karakterde, daha önce deneyimlemediği bir ağrı yaşarsa Nasıl olsa yine midem diyerek geçiştirmemelidir. Ağrının sebebinden emin olamıyorsak veya normalde mide ilacı almakla geçen bir ağrı bu kez geçmiyorsa, tedbiri elden bırakmamak gerekir. Unutmayalım ki yukarıda mide rahatsızlıklarının birçoğu ciddi olsa bile hayati tehlike genellikle oluşturmaz, oysa kalp krizi erken müdahale edilmezse hayatımıza mal olabilecek bir tablodur. Bu yüzden, şüpheli durumlarda önce kalbi ekarte etmek doktorların sıkça dile getirdiği bir yaklaşımdır. Mide ağrısının kaynağı ne olursa olsun, özellikle orta yaş ve üzerindeyseniz veya kalp riskleriniz varsa, bu tip bir ağrıyı kesin teşhis için bir hekime danışmanız en doğrusudur."
Antalya Akdeniz Üniversitesi’nden muhtarlara eğitim Akdeniz Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi tarafından Konyaaltı ilçesindeki mahallelerde görev yapan muhtarlara eğitim verildi. Akdeniz Üniversitesi ile Antalya Konyaaltı Muhtarlar Derneği arasında geçtiğimiz aylarda imzalanan iş birliği protokolü kapsamında Konyaaltı ilçesinde görev yapan mahalle muhtarlarının mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmeye yönelik eğitimler düzenlendi. Eğitimler sonucunda katılım sağlayan muhtarlara sertifika verildi. "Hedefimiz muhtarlarımızı bilgiyle güçlendirmekti" Yaklaşık üç ay önce Antalya Konyaaltı Muhtarlar Derneği ile bir iş birliği protokolü imzaladıklarını hatırlatan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Bugün, o protokolün gerçek hayatta karşılığı olan çok kıymetli bir sonucunu birlikte görüyoruz. Bu iş birliğini başlatırken temel bir hedefimiz vardı. Mahallelerin nabzını tutan, vatandaşla devlet arasındaki ilk teması kuran muhtarlarımızı bilgiyle güçlendirmek. Çünkü biliyoruz ki güçlü mahalle, donanımlı muhtarla başlar. Bu kapsamda, Akdeniz Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi koordinasyonunda yürüttüğümüz çevrim içi eğitim programlarını başarıyla tamamladınız. Bu eğitimler, teoriden çok sahaya dokunan bir anlayışla hazırlandı" dedi. Yapay zeka dersi verildi Rektör Özkan, "Eğitim programında Yapay Zeka, Halkla İlişkiler, Protokol Kuralları, İletişim Becerileri, Dijital Okuryazarlık ve Liderlik gibi önemli başlıklar yer aldı. Özellikle yapay zekâ konusu, muhtarlık hizmetlerinde dijital kolaylıklar sağlaması açısından önemli bir adımdır. Bugün takdim edeceğimiz sertifikalar, yalnızca bir eğitimin tamamlandığını göstermiyor. Aynı zamanda öğrenmeye açık olmanın, kendini geliştirme iradesinin ve nitelikli kamu hizmetine verilen önemin de bir göstergesi. Akdeniz Üniversitesi olarak bizler, bilgiyi sadece üreten değil, onu toplumun her kesimiyle buluşturan bir üniversite olmayı önemsiyoruz. Muhtarlarımızla kurduğumuz bu iş birliği, tam da bu anlayışın bir sonucudur. Üniversitemizin kapıları sizlere her zaman açıktır. Bu birlikteliğin devam edeceğine yürekten inanıyorum. Bu süreçte emeği geçen Antalya Konyaaltı Muhtarlar Derneği yönetimine, eğitimleri büyük bir özveriyle yürüten AKUNSEM ekibimize ve programa aktif katılım sağlayan tüm muhtarlarımıza teşekkür ediyorum. Aldığınız sertifikaların, mahallelerinizde sunduğunuz hizmetlere güç katmasını diliyor, hepinizi gönülden tebrik ediyorum" şeklinde konuştu. "Eğitim başka şehirlere ve ilçelere örnek oldu" Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ı ziyaret ettiklerinde projelerini sunduklarını ve hemen destek olduğunu ifade eden Konyaaltı Muhtarlar Derneği Başkanı Mihriban Sarı, "Eğitimler gerçekten büyük bir ses getirdi. Hatta Isparta’da bunu yaptı. Hemen onlar da başlatmış yaptılar çok güzel oldu. Hem eğitim sürecinde birlik beraberliğimiz oldu. Hocalarımız gerçekten çok ilgiliydi. Biz çok minnettarız. Gerçekten çok ilgilisiniz. Bizi hiç kırmadınız. Hocalarımız da derslerini muhtarlarımıza özel hazırlamışlardı bu özenlerinden dolayı onlara da teşekkür ediyoruz. Üniversitemiz gerçekten her şeyi açık, doğru olan iyi olan. Zaten buranın da öğrencisi olarak bunu yakından yaşıyorum. Çok teşekkür ediyorum" dedi. "Yapay zeka dersi çok güzeldi" Altınkum Mahalle Muhtarı Derya Bahar ise "Derslerden çok keyif aldım çok güzeldi. Yapay zeka dersi çok güzeldi. Yapay zekayı daha aktif ve verimli kullanmayı çok istiyorum. Onun içinde bu dersler ilk adımı oldu. Diğer derslerde zaten çok sürükleyici ve bize katan şeyler oldu. Evet ama yapay zeka noktasında ben biraz daha böyle hoşuma gitti" şeklinde konuştu. Toros Mahalle Muhtarı Sami Eke ise yapay zekayı kullanarak dilekçe yazdıklarını ifade ederek derslerde eksiklerini tamamladıklarını söyledi. Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, eğitime katılan muhtarlara katılım sertifikalarını takdim etti. Program toplu fotoğraf çekimiyle son buldu. Akdeniz Üniversitesi Senato Salonu’nda düzenlenen sertifika takdim törenine, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şükrü Özen, Akdeniz Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (AKUNSEM) Müdürü Doç. Dr. Ramazan Gök, Konyaaltı Muhtarlar Derneği Başkanı Mihriban Sarı ve eğitim alan mahalle muhtarları katıldı.
Diyarbakır Diyarbakır’da "CİMER Uygulamaları, Vatandaşla Etkili İletişim ve Süreç Yönetimi Eğitimi" paneli düzenlendi Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde, "CİMER Uygulamaları, Vatandaşla Etkili İletişim ve Süreç Yönetimi Eğitimi" paneli düzenlendi. Panelde tüm kurumlarda görevli CİMER personeline yönelik eğitimler veriliyor. Merkez Yenişehir ilçesinde bulunan Öğretmen Evi’nde düzenlenen panel, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlarken, panelde konuşan Vali Yardımcısı Muhammed Özyüksel, CİMER temsilerine katılımlarınızdan dolayı teşekkür etti. Özyüksel, "CİMER’le ilgili olarak, daha önceki süreçte bölge başkanımız bizleri bilgilendirdi. Ancak ben başka bir hususun özellikle altını çizmek istiyorum. Birkaç ay önce arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde, özellikle Diyarbakır özelinde konuşuyorum, vatandaşlarımızın bilgiye ulaşması noktasında gerçekten çok ciddi problemler yaşandığını fark ettik. İnanın ki tüm motivasyonumuz, samimi anlamda motivasyonumuz bu bölgede yaşayan insanlarımızın yaşam standartlarını artıracak çalışmalar yapmak ve onların bilgiye ulaşmasını kolaylaştırmak adına neler yapabileceğimizi düşünmek oldu. Biliyoruz ki toplumumuzda ve kamusal süreçlerde çözülmeyi, dokunulmayı bekleyen birçok sorun ve problem var. Ancak biz, arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde, bu soruna bir nebze olsun parmak basmak, bu konuda bir adım atmak istedik. Vatandaşlarımızın refah toplumuna ulaşması, bilgiye erişiminin kolaylaşması noktasında neler yapabiliriz, bu tıkanıklığı bir nebze olsun nasıl giderebiliriz düşüncesiyle hareket ettik. Bu doğrultuda, yaklaşık birkaç ay önce böyle bir eğitimin düzenlenmesi yönünde bir irade ortaya çıktı. O günden bu yana hem bölge başkanlığımız hem Diyarbakır Valiliğimiz hem de Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nde görev yapan arkadaşlarımız gerçekten ciddi bir çaba sarf ettiler" dedi. Bu eğitimi düzenlemekteki temel amacın vatandaşların bilgiye ulaşmasını kolaylaştırmak ve onların yaşam standartlarını yükseltmek olduğunu aktaran Özyüksel, "Bu alanda bilinçli ve kararlı bir şekilde hareket ettiğimizi düşünüyorum. Mesai arkadaşlarımızın da bu süreçte büyük bir özveriyle çalıştığına inanıyorum. Bu eğitimle birlikte, sizlerin de gayretleriyle sahada bunun karşılığını alacağımızı ümit ediyorum" diye konuştu. Konuşmaların ardından eğitimciler CİMER temsilcilerine eğitimler verdi.