GENEL - 06 Mart 2012 Salı 17:12

ROTAVİRÜS`TEN KORUNMANIN YOLLARI

A
A
A
ROTAVİRÜS`TEN KORUNMANIN YOLLARI

Çocuklar için tehdit oluşturan ’rotavirüs’ten korunmanın en önemli yolunun hijyen ve aşı olduğu bildirildi.
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Altındiş, kış ishallerinin nedeni olan ’rotavirüs’ hakkında bir açıklama yaptı. Bugünlerde çocuk kliniklerinde ciddi anlamda ishal, ateş ve kusmanın da ilave olduğu olgular ile karşılaşıldığını belirten Prof. Dr. Altındiş, birkaç günlük ayakta tedavi ile de geçmeyen, hastaneye yatırılmayı gerektiren, ciddi sıvı kaybına yol açarak dolaşım yetmezliği gibi ölümcül kliniklere de dönüşebilen ishalli
olguların, daha çok 0-5 yaş grubunda rastlandığını söyledi.
İLK İKİ YAŞTA EN ÖNEMLİ ÖLÜM NEDENİ
Rotavirüsün özellikle ilk 2 yaştaki ölüm nedenlerinin başında gelen bir hastalık nedeni olduğunu aktaran Prof.Dr. Altındiş, şöyle konuştu: "En sık kış/bahar aylarında görülmekle birlikte, yılın her döneminde ishal görülebilir. En sık 4-24 ay arası çocukları etkiler. Rotavirüs, taşıyan kişinin dışkısıyla, yiyecekler ve eller aracılığıyla bulaşırken, kapı kolları, telefonlar, yuvalar, oyuncaklar da infeksiyonun yayılmasında rol oynayabilir. Hastalığın kuluçka süresi 1-3 gündür. Bu süre sonunda hafif ateş
olur, beraberinde kusma da olabilir. Sonrasında karın ağrısı ve bol su gibi ishal başlar."
ŞİDDETLİ İSHAL
Rotavirüsün çocukta şiddetli ve dirençli iştahsızlık yaptığını kaydeden Prof.Dr. Altındiş, bunun da çocuğun yeterince sıvı almasını engelleyebileceğini ifade etti. İshalin çok fazla olması nedeniyle çocuğun kısa süreli susuz kalabileceğini belirten Prof.Dr. Altındiş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ateş ve kusma çoğunlukla iki günde geçer, ishal ise 5-8 gün sürebilir. İshal sırasında hafif üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları görülebilir. Tanı için yapılan dışkı tahlilinde kan ve lökosit yoktur, dışkı
kültüründe üreme olmaz. Rotavirüse antijen testi ile kısa sürede tanı konulmaktadır"
Rotavirüs enfeksiyonunun özel bir tedavisinin bulunmadığını aktaran Prof.Dr. Altındiş, antibiyotik kullanmanın da faydası olmayacağını söyledi. En önemli tedavinin, kaybedilen sıvının yerine konması olduğunu bildiren Prof.Dr. Altındiş, şöyle konuştu: "Anne sütü alıyorsa kesinlikle devam edilir. İshalin ağırlığına göre şeker-tuz solüsyonları (ORS) doktor tavsiyesine uygun verilmesi sıvı kaybını dengelemede yardımcı olur. Az yağlı ishal diyeti uygulanabilir. Yoğurt, patates, muz, pirinç lapası (çocuğun yaşı
uygun ise) verilebilir. Azar azar ve sık beslenme bağırsaklardan gıdaların emilimini artıracaktır."
Enfeksiyondan korunmanın en önemli yönteminin hijyen ve aşı olduğunu belirten Prof.Dr. Altındiş, ellerin sık yıkanması, özellikle yuvalarda ortam temizliğine dikkat edilmesi ve hasta çocukların diğer çocuklar ile temas etmelerinin engellenmesi gerektiğini kaydetti. Prof.Dr. Altındiş, aşının önemine de vurgu yaparak, şunları söyledi: "Piyasada iki adet farklı aşı bulunuyor. Sağlık Bakanlığı’nın da aşı takvimine almayı planladığı rotavirüs nedeniyle her yıl 450 bin bebek ishal oluyor ve 37 bini hastanede
yatıyor. Aile sağlık merkezlerine 100 bine yakın her yıl rotavirüse bağlı ishal başvurusu olduğu tahmin edilmekte. Tedavisi için yılda 50 milyon dolar masraf yapılıyor. Aşılama olduğu takdirde hastane başvurularının yüzde 75 oranında azalacağı ön görülüyor. Yine Sağlık Bakanlığı verilerine göre, her yıl ortalama 1 milyon 500 bin ishal başvurusu olmakta ve bunların neredeyse üçte biri rotavirüse bağlı ishal olgularıdır. Ağır ishal, Avrupa ülkelerinde ve Türkiye’de hijyenin daha iyiye gitmesine rağmen
azalmıyor. Çünkü rotavirüs hijyene bağlı bir ishal değil. O yüzden ona ’demokratik virüs’ deniyor. Zengini de fakiri de tutuyor ve hastaneye yatırıyor. O halde burada hastanın sebep olduğu kayıp hastaneye yatışlar. Bu da 6 gün sürüyor. Daha uzun da sürebiliyor. Bu hem aile için hem çocuk için kayıp. Türkiye’de her yıl tedavi için 40 milyon dolar masraf ediliyor. Çünkü, 37 bin çocuk her yıl rotavirüs sebebiyle hastanede yatıyor. Yapılan çalışmalara göre, aşı tüm hastane başvurularını yüzde 75 oranında
azaltabiliyor. Hastane yatışlarını ise yüzde 93 oranında azaltabiliyor. Milyonlarca doz yapılmış dünyada oldukça güvenli bir aşıdır."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Bakan Yardımcısı Eminoğlu, Muş’ta sporun geleceğini gençlerle konuştu Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Muş Spor Lisesi’ndeki öğrencilerle bir araya geldi. Muş Spor Lisesi Öğrencileriyle Söyleşi programı kapsamında buluşan Eminoğlu, Sultan Alparslan’ın şehrinde olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın birkaç ay öncesinde Muş’ta milli sporcularla bir araya geldiğini söyleyen Eminoğlu, "Özellikle spor lisemizde genç arkadaşlarımızla buluşmak istedik. Dereceye giren arkadaşlarımıza yürekten tebrik ediyorum. Biz bu buluşmalarda sizleri dinlemek istiyoruz. Sizlerden gelen geri dönüşleri, sizlerin önerileri, katma değerleri, eleştirileri varsa onları dinlemek istiyoruz. Gerçekten spor anlamında Türkiye son 20 yılda, çok büyük şansımız var, Sayın Cumhurbaşkanımız sporu seviyor, futbolu seviyor, bütün branşları seviyor. Medyadan takip ederseniz her ay başarılı olan dünya şampiyonlarımızı külliyede misafir ediyor. Dünyada sporu böyle yakından takip eden ve seven belki nadir cumhurbaşkanlarından biri. Muş’ta, Bitlis’te, Van’da, 81’in tamamında sporda sessiz bir devrim yaşandı. Bugün baktığımızda spor tesisleri, yüzme havuzları, gençlik merkezlerimiz var" dedi. "Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı" Eminoğlu, "2002’de yurt kapasite sayısı 100 bindi, şimdi 1 milyonu geçti. Gençlik Merkezi sayısı 9’du, 600’e yaklaştı. Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere verdiği değerin en büyük karşılığıdır. Balkanlar, Avrupa, dünya ve olimpiyatlara katılacak arkadaşlarımız bu sıralardan çıkacak. Ülkemizi en güzel şekilde temsil edecekler ve bayrağımızı göndere çekeceksiniz. İstiklal Marşı’mızı bütün dünyaya okuyacaksınız. O yüzden yaptığınız iş çok önemli arkadaşlar. Diğer genç arkadaşlarımıza rol model oluyorsunuz. Bu büyük bir emek, büyük bir özveri. O yüzden her birinizi hayranlıkla tebrik ediyorum. İnşallah daha güzel başarılar da imza atacaksınız. Bu ülkede sporda sessiz bir devrim yaşandı. Hala da devam ediyor. Yatırımlar, tesisler her alana gittiğinizde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın özellikle yatırımları görünüyor. Havuzlar, sentetik sahalar, basketbol salonları, atletizm pistleri, statlar vesaire baktığımızda doğusu, güneyi, batısı, kuzeyi tamamen tesislerle çevrilmiş vaziyette. Bu oranları da artırmamız lazım. Spor ile meşgul olan gençler, dijital, madde ve diğer bağımlılıkta önleyici faktör olarak bir rol oynuyorsunuz. Ben her birinizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular" Muş Valisi Avni Çakır da, Muş’un genç ve dinamik nüfus yapısının sporu doğal olarak ön plana çıkardığını belirterek, ilde sporun hem eğitimle hem de sosyal hayatla bütünleştiğini ifade etti. Vali Çakır, "Hem ilimizdeki gençlerimizin beklentileri, hayalleri, hem Muş’un spordaki konumu, durumu, hem ihtiyaçları çok güzel bir söyleşi olmuştu. Muş bir öğrenci şehri. Türkiye’nin en genç nüfuslarından birine sahip bir ilimiz. Nüfusumuz yaklaşık 400 bin. Bunun 200 bini 22 yaş altı diye söyleyebiliriz. Genç yoğun nüfusuna sahip olunca da bu da spor demek. Hem eğitimde hem de sporda çok güzel adımlar atıldı. Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular. Diğer branşlarda sporcu kardeşlerimiz var. Çok tercih edilen okulumuz. Sporla bütünleşmiş bir şehir. Spor yatırımları anlamında da çok iyi bir imkanlara sahibiz. Özellikle spor alanının güzel yatırılar yaptığı için teşekkür ediyoruz. Amacımız gençleri yarınlara çok daha güçlü bir şekilde hazırlamak" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sporcuların talep ve önerileri dinlendi. Söyleşiye, Muş Gençlik ve Spor Müdürü Yusuf Kılıç, İl Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay ve sporcular katıldı.