YEREL HABERLER - 21 Mart 2012 Çarşamba 10:43

AB PROJELERİ, HER YÖNÜYLE ANLATILACAK

A
A
A
AB PROJELERİ, HER YÖNÜYLE ANLATILACAK

Konak Belediyesi ile Friedrich Ebert Stiftung Vakfı tarafından ortaklaşa düzenlenen Avrupa Birliği (AB) Projeleri hakkında merak edilen konular ve sorular 5 günlük seminerle katılımcılara aktarılıyor.
23 Mart`a kadar sürecek olan ``˜AB Proje Eğitim Seminerleri`nin açılışı Prof. Dr. Türkan Saylan Alsancak Kültür ve Sanat Merkezi Benal Nevzat Salonu`nda geniş bir katılımla başladı. Açılışta söz alan Friedrich Ebert Stiftung Vakfı Ankara Temsilcisi Levent Kaşoğlu, vakfın 1925 yılında Almanya`nın ilk Cumhurbaşkanı Friedrich Ebert`in vasiyeti üzerine kurulduğunu ifade ederek, vakfın Almanya`da 620 çalışanı ve 100`den fazla ülkede de temsilcisi olduğunu söyledi. Kaşoğlu vakfın amacını şöyle özetledi: ``Vakıf, 25 yıldır Türkiye`de faaliyetlerini sürdürmektedir ancak 1997 yılından itibaren Ankara`da irtibat bürosu bulunmaktadır. Friedrich Ebert Stiftung Sosyal Demokrasi`nin fikirlerine ve temel değerlerine bağlı kalarak kamu yararına çalışan özel ve bağımsız bir kuruluştur. Demokrasiyi, sosyal adaleti ve kalkınmayı dünya çapında teşvik etmek, barışa ve güvenliğe katkıda bulunmak, uluslararası dayanışmayı güçlendirmek ve AB`nin geliştirilmesini, derinleşmesini desteklemek vakfın temel amacıdır. Türkiye`de demokrasinin desteklenmesi, insan haklarının ve hukuk devletinin korunması, ekonomik ve sosyal kalkınma ile Türkiye`nin dış politikası konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz`` dedi.
"İZMİR, KONAK BELEDİYESİ İLE AB`YE GİRDİ"
Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, milletvekilliği döneminde hazırlanan projelerin hep geri döndüğünü ve bunun üzüntüsünü duyduğunu belirterek, ``Çıkarılan kaynaklar geri dönerdi ve o dönemin Dış İşleri Bakanı gerekli projelerin üretilmediğinden yakınırdı. Bu işi teşvik etmemizi söylerdi. Çağdaşlığın olduğu her noktada Türkiye`nin olmasında yarar var. İzmir, AB`ye Konak Belediyesi ile girdi. Biz, AB projelerinden ikisini aldık ve yabancı partnerlerimizle birlikte yürütüyoruz. İzmir`de AB anlamında yapılan ilk eğitim seminerine de ev sahipliği yapmaktan mutluyuz. Çok yararlı olacağını düşünüyorum. Bir kez daha toplumun önünü açacak projeye imza atıyoruz. İzmir`e gelerek seminer veren tüm hocalarımıza teşekkür ederim`` diye konuştu.
İlk semineri veren Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Nail Alkan ise, AB Proje Eğitim Seminerleri`nin çok verimli geçeceğine inandığını kaydederek, ``AB`ye ``˜evet` ya da ``˜hayır` diyenlerin, bilinçli olarak ``˜evet` ya da ``˜hayır demesini istiyoruz. Referanduma gidilme ihtiyacı doğduğunda bilinçli bir Türk toplumu yaratmak amacındayız. Projeler için AB`nin çok parası akıyor. Biz doğru proje hazırlamadığımız için bu paralar geri dönüyor. Proje hazırlamak çok önemli. Türkiye`nin her yerinden proje yazılsın. Çünkü AB bütçesinde Türkiye`den alınan paralar da var. Bu bize geri dönsün istiyoruz. Seminerlerde bu detayları öğreneceğiz`` dedi.
SERTİFİKA VERİLECEK
Konak Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen seminerler, 5 gün boyunca saat 11.00-13.00 ve 14.00-16.00 arası olmak üzere iki seansta izlenebilecek. Seminerlere katılanlara beşinci günün sonunda sertifika verilecek. AB projeleri konusunda merak edilen her şey, akademisyenler ve uzmanlar tarafından cevaplanacak.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Nail Alkan`ın açılış konuşmasını yaptığı eğitim seminerlerinde Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Levent Ersin Oralı, Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü`nden Uzman Arzu Oflazlı, Karatekin Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sezai Özçelik, Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yelda Demirağ, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özden Çelebi, Ufuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Tomanbay, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haydar Çakmak da kendi alanlarında katılımcılara bilgilerini aktaracaklar.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Dünden Kalanlar Konseri izleyenleri coşturdu Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde, Körfez Gönül Dostları Derneği Korosunun Reha Yurdakul Salonunda düzenlediği "Dünden Kalanlar Konseri" ilgi gürdü. Şefliğini Tuğrul Atatüre’nin yaptığı konseri izleyen yaklaşık 250 müziksever şarkılara eşlik etti. Reha Yurdakul Salonundaki konserin ilk bölümünde Muhayyerkurdi eserler seslendirilirken, ikinci bölümde de Osman Nihat Akın Besteleri ile Hicaz Makamı eserlere yer verildi. Konseri İlçe Milli Eğitim Müdürü Bora Zihni ile İYİ Parti önceki ilçe Başkanı Erdoğan Kahya ve yönetim Turgay Yıldız ve yaklaşık 250 müziksever izledi. İzleyiciler, konserin sonunda Şef Tuğrul Atatüre ile koro üyelerine teşekkür etti. Konseri beğendiğini kaydeden emekli müzik öğretmeni Cahit Baylav, "Bu akşam güzel bir konser izliyoruz. Bu tip konserlerin daha çok yapılmasını istiyoruz. Körfez Gönül Dostları topluluğu gerçekten güzel bir konser hazırlamış., Genellikle popüler eserler var. Çokta başarılı. Çok memnununum burada olduğuma. Çok teşekkür ederim" dedi. Ali Gültekin de, "Konseri izledik. Çok çok güzeldi. Ben çok keyif aldım. Hele saz heyeti, hocamız süper idi. Seyircilerde çok keyif aldı. Hepimiz söyledik. Çok keyif aldık" diye konuştu. Emekli öğretmen Eser Baylav ise, "Konser çok güzeldi. Gerçekten çok güzel hazırlanmışlar. Profesyoneller gibi buldum. Çok beğendin ben. Özenle seçilmiş parçalar. Sazlar solistler gerçekten çok güzeldi. Böyle bir programın, böyle çalışmaların Burhaniye’de olması takdire değer ve çok kıymetli" dedi.
Kütahya Kütahyalı Abdullah Dede’den çevreye örnek temizlik dersi Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde yaşayan 83 yaşındaki Abdullah Kulluk, ilerleyen yaşına rağmen sokakların temiz kalması için gösterdiği çabayla takdir topluyor. Durak Mahallesi İkbal Sokak üzerinde oturan Kulluk, adeta mahallesinin gönüllü temizlik işçisi oldu. Durak Mahallesi’nin sakinlerinden olan Abdullah Kulluk, yaşlılığına aldırmadan her sabah sokağa çıkarak çevresindeki temizliği bizzat üstleniyor. Kulluk’un günlük rutinleri arasında, özellikle sonbahar mevsiminde İkbal Sokak’a dökülen yapraklar ve çevreye atılan çöpleri toplamak bulunuyor. Mahalle sakinleri, 83 yaşındaki Abdullah Dede’nin bu özverili davranışını hayranlıkla izliyor. Elinde süpürgesi ve faraşıyla sokakları pırıl pırıl yapan Abdullah Kulluk, gençlere de çevre temizliği konusunda önemli bir ders veriyor. Temizliğin önemine dikkat çeken esnaflıktan emekli Abdullah Kulluk, "Bu yaşımda bile elimden geldiğince sokağımı temiz tutmaya çalışıyorum. Temizlik, Uzunçarşı’da esnaflıktan gelen bir alışkanlığım. Temiz çevre, sağlıklı yaşam demektir. Herkes kendi kapısının önünü temiz tutsa, tüm mahalle tertemiz olur" sözleriyle çevre bilincine vurgu yaptı. Komşulardan inşaat çalışanı İsmail Karaduman, " Yan tarafta inşaatta çalışıyoruz. Hacı amcayı da burada temizlik yaparken görüyoruz. Güzel bir hareket inşallah herkese örnek olur ve vatandaşlar da duyarlı olur bu konuda" dedi.
Kütahya Evliya Çelebi’nin kimliği ve göreviyle ilgili tarihi keşif Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Dr. Salih Aytemur, 2002 yılından bu yana sürdürdüğü "Geçmişten Günümüze Seyitömer ve Seyitömer Hazretleri" başlıklı tarihi araştırmaları kapsamında, dünyaca ünlü seyyah Evliya Çelebi’nin Uyvar’daki kimliği ve devlet görevine ilişkin daha önce tespit edilmemiş önemli bilgilere ulaştı. Dr. Aytemur, Osmanlı arşiv vesikalarına dayanan bu yeni keşifleri, III. Uluslararası Eskişehir Kongresinde bildiri olarak sundu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde düzenlenen kongrede konuşan Aytemur, elde edilen belgelerin Evliya Çelebi araştırmalarına yeni bir boyut kazandıracağını ifade etti. Aytemur, Evliya Çelebi’nin sanılanın aksine yalnızca bir gezgin olmadığını, devlet tarafından görevlendirilen bir bürokrat olduğunu vurgulayarak, "Ulaştığım tarihi vesikalar ilk kez gün yüzüne çıkan bilgilerdir. Evliya Çelebi, seyahatlerini sadece gezmek ve yazmak için değil, üstlendiği devlet görevleri kapsamında gerçekleştirmiştir. Hesap uzmanı olmasının yanı sıra savaşçı ve cengâver bir kişiliğe sahiptir" dedi. Araştırmalar sonucunda, Evliya Çelebi’nin asıl adının Mehmed olduğu, seyahatnamesinde kullandığı "Evliya Çelebi" isminin ise müstear olduğu belirtildi. Dr. Aytemur, Uyvar’da bulunduğu döneme ait Osmanlı arşiv belgelerinde Evliya Çelebi’nin adının "Uyvar Defterdarı Şeyhi Mehmed" olarak geçtiğini tespit ettiğini açıkladı. Ayrıca Uyvar sonrası İstanbul’a döndüğünde Hazine-i Birun Defterdarı olarak, yani devlet hazinesinden sorumlu üst düzey bir bürokrat olarak görev yaptığının da belgelerle ortaya konulduğunu söyledi. Belgelerde Evliya Çelebi ile Şeyhi Mehmed’in dönem ve bazı kişisel özelliklerinin örtüştüğünü kaydeden Aytemur, Uyvar’da savaş sırasında gösterdiği yararlılıklar nedeniyle Serdar Ali Paşa tarafından kendisine ve maiyetindekilere Kütahya’da bazı zeametler verildiğini de belirtti. Dr. Aytemur, bu çalışmanın Evliya Çelebi’nin kimliği ve devlet görevine dair yeni tartışmaların önünü açacağını ve tarih araştırmalarına yeni bir çalışma alanı kazandıracağını ifade etti. Aytemur, söz konusu araştırmasının ayrıntılarının makale olarak yayımlanacağını da sözlerine ekledi.