SAĞLIK - 22 Mart 2019 Cuma 09:39

Gece sık uyananlar dikkat

A
A
A
Gece sık uyananlar dikkat

Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd.

Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, gece sık uyananları uyardı.


"Uyku tüm canlılarda gözlenen doğal bir dinlenme biçimidir" diyen Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, “Canlılar günlük işlevlerini gerçekleştirebilmek için uykuya ihtiyaç duyarlar. Uyku tam anlamıyla şuursuzluk olarak nitelendirilemez. İnsanın uyanma ve uyandırılabilme durumu vardır. Kişinin yeterli uyku almaması unutkanlık, sinirlilik, dikkat dağınıklığı gibi sorunlara neden olabilir. Ayrıca gereğinden fazla uyku depresyon gibi rahatsızlıklardan kaynaklanıyor olabilir. Uyku insan ömrünün en az 1/3’ünü oluşturur. İnsanların dinlenme gerekliliği nedeniyle günün uygun zamanını uykuda geçirirler. Sağlıklı bir uyku, bizi ertesi günün yoğunluğuna karşı dayanıklı kılar. Enerjik olmamızı sağlar" ifadelerini kullandı.


Uykuya dalma sorunu, erken uyanma, geç uyanma gibi gece uyanmalarının da önemli bir sorun olduğunu kaydeden Rıdvan Üney, "Gece sık uyanma bazen bir sağlık sorunun göstergesi iken, bazen de normal bir durumdur" diye konuştu.


Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, gece sık uyanma 20 nedenini şöyle sıraladı:


"Yatağın konforsuzluğu: Konforsuz ve bedeni rahatsız eden aşırı sert veya aşırı yumuşak yataklar; kişinin kas ev iskelet sistemini bozarak, sık uyanma nedeni olabilir.


Farklı bir yerde uyumak: Alışkın olduğunuz yer dışında farklı bir ortamda, gürültülü ya da aşırı sessiz bir ortamda uyumak sık uyanmanıza sebep olabilir. Anacak kişi belirli bir süre sonra bu rahatsız edici nedenleri duymaz ve çoğunlukla uyanmaz. Örneğin demiryoluna, havaalanına ya da anayola yakın evlerde uyumak.


Fazla yemek yedikten sonra uyumak: Ağır ve fazla yemek yemek ya da geç saatte yenilen yemekten hemen sonra uyumak, kişinin gece uyanmasına neden olabilir.


Çok sıcak: Aşırı sıcak havalar veya kışın çok sıcak bir ortamda uyumak uykunuzu bozabilir. Genelde sabaha karşı saat 3.00 gibi vücut kendi sıcaklığını düşürerek enerji harcamasını azaltmaya çalışır. Ancak ortam fazla sıcaksa kişi uyanır.


Huzursuz bacak sendromu: Bazen ilaçlar nedeniyle bazen ise nedensiz ortaya çıkan huzursuz bacak sendromunda, kişi bacağını rahatsız ve huzursuz hisseder ve bu nedenle sık uyanır.


Jet lag: Uzun uçak seyahatleri sonucunda kişinin gece gündüz kavramı karışabilir. Özellikle saat farkının çok olduğu ülkelere gidişte kişi birkaç gün oranın saatine göre değil, geldiği ülkenin saatine göre uyanır.


Uyku apnesi: Burun ya da ağız solunumunun 10-40 saniye durmasıdır. Ancak karın kası hareketleri devam eder ve hasta nefes alıyormuş gibi görünür. Kişi gecede 300 kez bu durumu yaşayabilir. Bu durum da sık uyanmaya neden olabilir.


Fizyolojik uyanma: Uykunun 2 dönemi vardır. Bu dönemler gece boyunca 3-4 kez, artar da birbirini takip eder. Bu dönemlerden biri, uyanık olduğumuza yakın zihnimizin hareketli olduğu bir dönemdir. Zaman zaman bu dönemlerde uyanma olabilir.


Kan şekerinin düşmesi: Kullanılan ilaçlar ya da şeker hastalığı nedeniyle gece uykuda kan şekeri düşebilir. Bu da sık uyanma sebebi olabilir.


Bedensel hastalıklar: Romatizmal hastalıklar, ortopedik sorunlar, burun tıkanıklığı, ağrılar da sık uyanmaya neden olabilir.


Gebelik: Gebelik döneminde sırt üstü yatıldığında, hem kan dolaşımı hem de bebeğin basısı uykuda sık uyanmaya sebeptir.


Stres: Stresli dönemlerde sık uyanma çokça görülür. Ertesi gün stresimizin yüksek olacağı her hangi bir problem var ise uyku kalitemiz bozulur. Sınav, iş görüşmesi, iş yerinde tartışmalı ortam, eşle çatışma bunlardan bir kaçıdır.


Ruhsal hastalıklar: Hemen hemen tüm ruhsal bozukluklarda, özellikle; depresyon, panik bozukluk, endişe bozukluğu gece sık uyanma ve dinlenememe yakınması çoktur.


Gece nöbeti ya da gece vardiyası olan işlerde çalışmak: Kişinin uyku döngüsünü bozabilecek çalışma koşulları, vardiya olmayan dönemlerde de kişiyi gece uyandırabilir.


Uygunsuz uyku alışkanlığı: Geç yatmak bazı kişiler için alışkanlık olmuştur. Uyku ritmini değiştirmek istediklerinde yani artık erken uyumak istediklerinde, bir süre sık uyanırlar.


Kullanılan ilaçlardan dolayı oluşan uykusuzluk: Bazı ilaçlar, hatta uyku ilaçları bile kişinin uykusunu bozabilir. Bu durum çok nadir değildir. Bu nedenle kişi ilacı bıraksa dahi hekimini bu konuda bilgilendirmelidir.


Kâbus görme: Stresli dönemlerde, ilaç yan etkisi olarak ya da kişide herhangi bir nedene bağlanamayan kâbuslar uyku düzenini bozabilir.


Alkol- uyuşturucu madde kullanmak: Alkol veya uyuşturucu kullanan kişilerde sık uyanma kural gibidir. Bazıları çözüm olarak daha fazla alkol ve uyuşturucu alır. Ve sonunda kısır döngü gelişir. Sık uyanmamak için aldığı maddeler sonunda uykusuzluğa sebep olur.


Adet dönemi ile ilişkili uyku bozukluğu: Adet öncesi dönemin gerginliğine bağlı olarak sık uyanma görülebilir. Bu adet öncesi sinirlilik/mutsuzluk sendromun bir parçasıdır.


Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu: Bu rahatsızlığı olan kişiler, erken yaşlardan itibaren sık uyanma sorunu yaşamaktadırlar. Uykunun kaliteli olması ve kişinin ertesi güne hazırlanabilmesi için bu problem ortadan kaldırılmalı veya tedavi edilmelidir. Sorun devam ederse psikolojik ve psikiyatrik sorunlar için uygun bir ortam oluşur."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Eski eşi tarafından bıçaklanan kadın hastaneden yardım istedi Bursa’da evine girdiği esnada eski eşi tarafından 6 yerinden bıçaklanan Sevda Çakmak, hastanede yardım çağrısında bulundu. Telefonuyla çektiği videoda yaşadı olayı anlatan Çakmak, “Ben bir anneyim kanım yerde mi kalacak” dedi. Olay, 19 Mayıs günü akşam saatlerinde İnegöl ilçesi Turgutalp Mahallesi Malazgirt Caddesi üzerinde meydana geldi. Evine giren Sevda Çakmak (30), apartmanın önünde bekleyen ayrıldığı eşi Sezgin Aslan ile karşılaştı. Konuşma sırasında Aslan, eski eşi Çakmak’a tekrar bir araya gelme teklifinde bulundu. Ret cevabını alarak öfkelenen Aslan, iddiaya göre eski eşini bıçaklayıp kaçtı. Polis ekipleri tarafından yakalanan Aslan, çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. “Öldükten sonra gelen adalet, adalet değildir” Hastanede video çekerek yardım isteyen Sevda Çakmak, “Müzisyenlik yaparak geçimimi sağlıyorum. 19 Mayıs gecesi kına gecesine gittiğim bir köyden dönüşte, arabamdan enstrümanlarımı indirirken eski eşim Sezgin Aslan pusuya yatmış, kendini kamufle etmiş. Evime kolonlarımı taşırken merdivenden indiğim sırada karşımda belirdi. Cebinden çıkardığı bıçakla beni 6 yerimden bıçakladı. Sadece bacağım değil kalbimin altını da bıçakladı. Benim canım yandı, bana dikiş atıldı. Ben çocuğunu okutmaya çalışan güçlü bir anne olarak çalıştığım, ayakta durduğum, hiç kimseden bir beklentim olmadığı için durduk yere yaralandım. Bizim sesimiz olun, bu adamı nasıl serbest bırakırsınız. Benim ailem, çocuğum ve kardeşlerimle tehdit eden bir adamı nasıl serbest bırakısınız. Daha önceden benim bir sürü şikayetim var. Elim ve bacağımda kesikler var. Her yere yazdık ama bizim sesimiz neden duyulmuyor. Öldükten sonra gelen adalet, adalet değildir. Lütfen bana, çocuklarıma ve aileme yardımcı olun. Çok zor durumdayım. Ben bir anneyim benim kanım yerde mi kalacak” şeklinde konuştu. Daha önce de şiddet görmüş Daha önceden de birçok kez şiddet gördüğünü söyleyen Çakmak, “Bir okulun önünde, öğrenci ve velilerin gözleri önünde şiddete uğramış bir bayanım. Ben artık onurumu gururumu işimi koruyamaz bir duruma geldim. Tek bir canım kalmıştı, onu da parçalamaya kalktı” dedi.
Düzce YÖK Başkanı Düzce Üniversitesi’ne konuk oldu Düzce Üniversitesi’ni ziyaret eden Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, onur konuğu olarak bir dizi programa katılım sağladı. İlk olarak Rektörlük önünde karşılanan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, daha sonra Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir ve Düzce Üniversitesi Yönetimiyle bir araya geldi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Düzce Üniversitesi Anı Defteri’ni imzaladı. Rektör Sözbir, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın Düzce Üniversitesi’ne ziyaretinden onur duyduklarını dile getirerek kendilerine hediye takdiminde bulundu. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, daha sonra Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM) tarafından Yığılca’daki DAGEM merkezinde düzenlenen “20 Mayıs Dünya Arı Günü Seremonisi” ile Düzce Üniversitesi programına devam etti. Ardından Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Açılış kurdelesi Prof. Dr. Erol Özvar, Prof. Dr. Nedim Sözbir, Prof. Dr. İlhan Genç, Prof. Dr. Ali Öztürk, Prof. Dr. Serkan Torun, Genel Sekreter Nihat Yıldız ve öğretim üyeleri tarafından kesildi. Botanik ve Doğa Müzesi, İstanbul’da Bahçe ve Çiçek Sergisi ile Botanik Bahçesi’ni ziyaret eden Erol Özvar, Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy tarafından Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi hakkında bilgi aldı. “Fındık Üreticilerinin Mikro İşletmelere Dönüşümü Projesi” dahilinde Düzce Üniversitesi’nde hizmet vermeye başlayan Fındık Dönüşüm Merkezi’ni de ziyaret eden Özvar, daha sonra Düzce Üniversitesi öğretim üyelerinin ve öğrencilerinin de yer aldığı Düzce Üniversitesi Senatosu’na katıldı. Öğrencilerle ve akademisyenlerle bir arada olmayı önemsediklerini, YÖK’ün fikirlerini, vizyonunu ve perspektifini üniversitelerle paylaşmak istediklerini belirten YÖK Başkanı Özvar, üniversitelerin de görüşlerini alarak sinerji oluşturmak istediklerinin altını çizdi. Düzce Üniversitesi’nin genç nesil üniversite olarak önemli mesafeler kat ettiğini dile getiren Prof. Dr. Erol Özvar, daha sonra Türk yükseköğretim sistemi hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Yükseköğretim sisteminin dünya ile mukayese edildiğinde diğerlerinden farklılık gösteren özelliklerinden birini, erişilebilir olması şeklinde açıklayan Prof. Dr. Erol Özvar, üniversitelerin dışarıya açılmasını, yabancı öğrencilerle yabancı akademisyenlerle daha fazla beraber olmasını istediklerini ve yabancı düşmanlığına karşı olduklarını sözlerine ekledi. Üniversitelerin nitelikli eğitimin yanı sıra, ülkemizin hem genel, hem de bölgesel kalkınmasına daha fazla katkı sağlaması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Erol Özvar, bunun yetişmiş, üretken, dinamik araştırma kapasitesi ile olacağını vurguladı. Öğrencilerle de sohbet ederek onların üniversite eğitimi, kampüs yaşamı ve kariyer noktasındaki görüşlerini de dinleyen Prof. Dr. Erol Özvar’a Düzce Üniversitesi öğrencileri, kendileriyle bir araya gelmesi ve yakın ilgisinden dolayı teşekkür etti. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın Düzce Üniversitesi programı, Düzce Üniversitesi Senatosu’nun ardından sona erdi.
Zonguldak Devrek’te “Tarla Günü” etkinliği Devrek İlçesinde çiftçilere yönelik “Tarla Günü” etkinliği düzenlendi. Zonguldak’ın Devrek İlçesinde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Devrek İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün organizasyonu ile hayata geçirilen “Tarla Günü” programında ilçe protokolü bir araya geldi. Devrek’in Dedeoğlu Köyünde düzenlenen programda Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı Yenilik Yayım Projesi kapsamında Yem Bitkileri Gülü Gelemen Üçgülü’nün tarladaki temsili hasadı gerçekleştirildi. Düzenlenen etkinlikte konuşan Zonguldak İl Tarım ve Orman Müdürü Nihat Ağan,” Tarla günü etkinliği düzenlememizin temel amacı çiftçiliğin ve tarımın önemini gündemde tutmak, hem de tarımdaki yeni gelişmeleri ve bakanlığımızın getirdiği yenilikleri size aktarmak amacıyla burada bir araya gelmiş bulunmaktayız. Değişen iklim koşullarına uygun verimi yüksek, kaliteli üretim hedefiyle ekim yapmaktayız. Bugün burada hep birlikte ekimi yapılan baklagil yem bitkisi olan Gelemen Üçgülü’nün biçimini ve hasadını yapacağız. Gelemen üçgülü Yenilik Yayım Projesi kapsamında Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından 2020 yılında tescil edilen, tek yıllık serin iklim yem bitkisidir. Ortalama bir metreye kadar uzar yeşil ve kuru ot verimi yüksek olan bir bitkidir. Gelemen Üçgülünün avantajı erken gelişme gösterir ve değişik toprak tiplerinde yetişebilmekte, yüksek oranda tohum üretme yeteneğine sahiptir. Gelemen Üçgülü yabancı tozlaşma ile tozlanır. Bunun için bambus ve balarısı kolonileri için iyi bir nektar ve polen kaynağıdır. Tozlaşma arıların etkinliği büyük önem arz etmektedir. Dedeoğlu Köyümüzde 153 adet büyükbaş hayvan bulunmakta köyümüz bazında 2023 yılı destekleme ödemesi yapılmıştır.2022 yılı buzağı desteklemesinde 26.000 TL ödeme yapılmıştır” diye konuştu. Düzenlenen programa; Devrek Kaymakamı Muhammed Evlice, Devrek Belediye Başkanı Özcan Ulupınar, Zonguldak İl Tarım ve Orman Müdürü Nihat Ağan, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Volkan Hızarcı’nın yanı sıra çok sayıda daire müdürleri vatandaşlar katıldı