SAĞLIK - 28 Ekim 2019 Pazartesi 11:38

Evdeki tartışmalar çocukları etkiliyor

A
A
A
Evdeki tartışmalar çocukları etkiliyor

Psikolog Merve Kırna, ebeveynler arasında yaşanan tartışmanın çocukları olumsuz yönde etkilediğini söyledi.

Psikolog Merve Kırna, ebeveynler arasında yaşanan tartışmanın çocukları olumsuz yönde etkilediğini söyledi.


Uzman Klinik Psikolog Merve Kırna, “Günümüz modern toplumunda ebeveynler, çocuklarının sağlıklı olarak ne yiyeceğinden nasıl bir eğitim alacağına; ne giyeceğinden, nelerle oynayacağına kadar her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmektedir. İyi bir anne baba olmak için hamilelik sürecinden itibaren kitaplar okumaya, araştırmalar yapmaya başlamaktadırlar. Bunların yanı sıra çocuklarıyla etkili iletişim kurmaya özen göstermekte ve psikolojik gelişimlerine katkı sağlamaktadırlar. Fakat atladıkları ufak bir nokta vardır; eşleriyle olan ilişkilerinin çocukları üzerindeki etkisi. Çocuklar anne ve babalarını gözlemleyerek öğrenir hayatı. Çocuğun anne ve babası arasındaki ilişkiden öğrendikleri, ileriki yaşantısında kuracağı ilişkilere zemin hazırlamaktadır. Byron Norton’un dediği gibi, bir çocuğun üç ebeveyni vardır; Annesi, babası ve anne babası arasındaki ilişki. Bu üçüncü ebeveyn, çocuğun ilişkileri öğrenme süreci içerisinde çok etkilidir” dedi.


Bu sürecin başlangıcı aslında çocuğun söylediklerini anlayıp idrak edeceği yaşa gelmeden, hamilelik döneminde başladığının bilindiğini ifade eden Psikolog Kırna, “Hamilelik dönemi kadınların fizyolojik ve psikolojik olarak hassas olduğu bir dönemdir ve plasenta aracılığıyla bebeği ile bir alışveriş halindedir. Bebek annesinin yediklerinden beslendiği gibi, hormonların salınımı ile annenin hissettiklerinden ve yaşadıklarından da etkilenir. Bu süreçte anne ve babanın ilişkisini, annenin stresini üzüntüsünü de bebek, anne karnında hissetmeye başlar. Doğum sonrası dönemde ise 0-6 yaş dönemi çocuğun psiko-sosyal gelişimi için çok önemlidir. Çocuk ebeveynlerini gözlemleyerek tutum, davranış ve söylemlerini içselleştirir ve böylelikle ebeveynlerine benzer şekilde davranış örüntüleri geliştirirler. "Çocuk o, daha anlamaz", "Eşimle kavga edeli uzun zaman oldu, unutmuştur çoktan", "Küçük daha bilmez o", "Biz hep böyleyiz, alışmıştır", "İlişkimizden çocuğumun etkileneceğini düşünmüyorum", “Bu evliliğe çocuklarım için katlanıyorum”... gibi sözler sıklıkla duymaya alışık olduğumuz ebeveyn cümleleridir. Bu söylemlerin aksine Grych ve Fincham ebeveynlerinin kavgalarına şahit olan çocukların algısını üç temele dayandırarak açıklar. İlk olarak çocuk “Anlaşmazlık beni nasıl etkileyecek” diye düşünerek tehdit algısını, ikinci olarak “Çatışma ile ilgili olarak ne yapabilirim” diyerek başa çıkma algısını ve son olarak “Çatışmanın sorumlusu kim?” diyerek suçlama algısını geliştirir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki; tartışmalarda yıkıcı bir tutumun olduğu, sürekli kavga ve tartışma ortamı ile seslerin yükseldiği bir evde büyüyen çocuk; sosyal ve akademik hayatında da sesini yükselterek istediklerini anlatmaya çalışacak, kuralları çiğneyecek ve saldırgan bir tutum içinde olacaktır. Bir tarafın baskın şekilde bağırdığı, diğer ebeveynin sessiz kaldığı ailelerde büyüyen çocuklar ise diğer çocuklara göre daha endişeli ve depresif tutumlar gösterecektir. Eşlerden birinin aldatıldığına tanık olan çocuk ise; yetişkin hayatında güven kurmakta zorluklar çekecektir. Bunun yanı sıra tartışma esnasında ebeveynlerin sergilediği olumsuz tutumlar, yıkıcı davranışlar ve olumlu bir çözümün olmaması da çocuklarda anne ya da babanın tarafını tutma, tartışmayı ayırma, ebeveynleri barıştırma çabası, yardım ve teselli etme ya da kaçınma gibi tepkilere neden olmaktadır. Ebeveyninin tartışmalarına maruz kalan kız çocukları yaşanan tartışmalardan daha çok etkilenmekte ve genellikle kız çocuklarında depresyon görülmektedir. Erkek çocuklarda ise davranış sorunlarının kız çocuklara göre daha şiddetli olduğu; erkek çocuklarda saldırganlık davranışı görülmek ile birlikte bu çocukların öfkelerini kontrol etmekte zorlandığı görülmektedir. Bunun yanı sıra ebeveyn ilişkileri; çocukların akademik başarısını, dikkat eksikliği ve hiperaktivite oranlarını etkilemektedir” diye konuştu.


Tartışmanın her ailede yaşanan bir durum olduğunu kaydeden Psikolog Kırna, “Fakat tartışmaların nasıl yönetildiği ve nasıl sonuçlandığı çok önemlidir. Evde problemlerin konuşarak halledildiği, sesin yükselmediği, tartışmalara yapıcı çözümler bulunulduğu, her bireyin dinlenildiği ve söz hakkı verildiği bir ortamda büyüyen çocuklar problem çözme becerisini, kurallara uymayı, söz almayı, isteklerini ifade etmeyi öğrenirler. Sonuç olarak bilinmektedir ki; ebeveynler kendi ilişkilerinde ne kadar yapıcı ve mutlularsa, çocukları da mutlu bir şekilde büyüyor. Ebeveynler arasında olan problemler, sıkıntılar ise çocuğu olumsuz etkiliyor. Çocuk etkilenmez, anlamaz, bilmez, unutur değil; çocuk yaşanan her şeyden etkilenir, anlar, bilir ve unutmaz. Kendinizi bir ayna gibi düşünün ve çocuğunuz sizin yansımanızdır. Siz nasıl bir ebeveyn olursanız, çocuğunuzda yetişkin hayatında sizin bir parçanızı taşıyan ebeveyn olacaktır” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu Fizik ve Rehabilitasyon Hastanesi hasta kabulüne başladı Kastamonu’da inşa edilen 250 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesinde hasta kabulüne başlandı. Sağlık Bakanlığı’nca Kastamonu’da hayata geçirilen proje ile 650 milyon TL’ye ihalesi yapılan 250 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesindeki çalışmalar tamamlandı. 57 bin 448 metrekare kapalı alana sahip hastanede, inşa çalışmalarının tamamlanmasının ardından hasta kabulüne başlandı. Çevre illerdeki hastaların da faydalanabileceği hastanede 143 metrekarelik acil servis ve bir CPR odası, 1 adet MR odası, 2 röntgen odası ve 1 kemik dansimetre odası bulunuyor. Hastane, elektro terapi üniteleri ile erkek ve kadınlar ayrı olmak üzere aynı anda toplam 36 hastaya hizmet verebiliyor. Deprem riskine karşı sismik izolatör sistemi kurulan hastanede, mekanoterapi, uzay terapisi, ozon tedavisi ve akupunktur tedavi odaları da yer alıyor. AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci, Kastamonu İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, AK Parti Kastamonu İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu ile beraberindeki heyet, Kastamonu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesini ziyaret etti. Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Hastanesi Başhekimi Davut Döner’den hastaneyle ilgili bilgiler alan heyet hasta ve hasta yakınlarını da ziyaret ederek ’geçmiş olsun’ dileklerinde bulundu. "Hastanemiz tam kapasiteyle 250 yataklı ve her türlü donanıma sahip, çok özel ve yetkin bir hastane" Ziyaretin ardından açıklamada bulunan AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci, "Bugün çok heyecanlı ve gururlu bir gün geçiriyoruz. Fizik Tedavi ve Hastanemizin hasta kabulüne başladığı ilk gün. İnşallah bundan sonra da güzel hizmetlere imza atacak sağlık yatırımlarımızı, sağlık altyapımızı güçlendirmeye devam ediyoruz. Ben bu noktada emeği geçen herkese kalbi şükranlarımı sunmak istiyorum. Tabii ki başta biz bu hizmete kavuşturan Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a en derin kalbi şükranlarımızı sunuyoruz. Hastanemiz tam kapasiteyle 250 yataklı ve her türlü donanıma sahip, çok özel ve yetkin bir hastane. Bu noktada da şehir dışından da çok talep gören bir hastane olarak devam etmekteyken, inşallah bundan sonra da bu verdiği hizmetlerle ülkemize, milletimize, şehrimize çok büyük hizmetler vereceğinden eminim. Hastanemiz özellikle son sistem bir hastane, her türlü teçhizat, tedavi anlamında her türlü özelliğin kullanıldığı bir hastane, depreme dayanıklı yapılmış modern bir tesis. O nedenle de çok kıymetli. Bizim için yeni yılın artık arifesindeyiz. Kastamonu’ya çok güzel bir aslında hediye de olmuş oldu. Ama şunu da söyleyelim ki 2026 yılında da sağlıkta açılışımız birbiri ardına devam edecek. Bu konudaki çalışmalarımızda el birliğiyle, istişareyle imece ile yürütüyoruz" dedi. "Tamamlayıcı geleneksel tıp uygulamalarını da barındıran son teknoloji bir rehabilitasyon hastanesi oldu" Hastaneyle ilgili bilgiler veren Kastamonu İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz ise, "Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanemiz bugün itibariyle kapılarını hizmete açtı. Tabii uzunca bir süre emek var ama sonunda da böyle güzel bir mutluluk var. 250 yatağıyla son donanım teknolojisiyle birinci sınıf hizmetleriyle, havuzlarıyla, rehabilitasyon alanlarıyla, konforlu yataklarıyla, nitelikli odalarıyla bir hastaneye kavuşmuş olduk. Hastanenin açılmasında ciddi bir emek var, ciddi bir gayret var. Ben bu konuda emek veren arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Hepsine ayrı ayrı şükranlarımı arz ediyorum. Hepsi mesai mefhumu gözetmeden gayretle bu sürece gelmesine vesile oldular. Gece yarılarına kadar tatil günlerinde dahi bu eserin ortaya çıkması için mücadele ettiler. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Şükranlarımı arz ediyorum. Kastamonulu vatandaşlarımıza da hayırlı olsun diyorum" diye konuştu. Hastanenin son teknolojiyle donatıldığını söyleyen Yavuzyılmaz, "Hastane inşaatında deprem izolatörleri ile başlayıp güvenlik ön plana taşınan, yine kullanım açısından da engelli uygulamalarına son derece riayet edilerek engelliler için de erişebilirlik sınırlarını sağlayarak yapılmış bir hastane. Tıbbi donanım açısından da yürüme robotuyla, havuzlarıyla, teknik kapasitesiyle de günümüz modern tıbbının ihtiyaç duyduğu her şeyi içinde barındıran bir hastane. Ayrıca geleneksel ve tamamlayıcı tıp poliklinikleri ile kupa, akupunktur, sülük tedavisi, ozon terapisi gibi tamamlayıcı geleneksel tıp uygulamalarını da barındıran komple bir rehabilitasyon hastanesi oldu. Kastamonumuza ve ülkemize hayırlı olsun diyorum" ifadelerini kullandı. "İstendiği zaman 310 yatak kapasitesine kadar ulaşabiliyor" AK Parti Kastamonu İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu da hastanenin şehre hayırlı olmasını dileyerek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle, Kastamonu sağlıkta bölgede cazibe merkezi olmaya devam ettiriyor. 250 yatak kapasiteli, istendiği zaman 310 olan yatak kapasiteye kadar ulaşabildiğini hepimiz görüyoruz, şahit oluyoruz. Hemşehrilerimiz, vatandaşlarımız burayı kullandıklarını, bu konforu yaşadıklarını hepimiz şahit oluyoruz. Bundan sonra da inşallah Saraçlar Mahallesindeki ve yeni yapılacak hastanelerimizle birlikte sağlıkta, en uç noktalara yani doruk noktalara varacağımızı düşünüyorum" şeklinde konuştu.
İstanbul Saadettin Saran’la ilgili yeni gelişme İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın geçtiğimiz günlerde özel bir laboratuvarda test yaptırmasına ve temiz çıktığı iddiasına ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, "İlgili soruşturma dosyasına ulaşan herhangi bir taraf bilirkişi raporu bulunmamaktadır. Soruşturma dosyasında şüpheliye ait biyolojik materyal incelemesine dair tek rapor kanuni ve resmi bilirkişi olan Adli Tıp Kurumu’nun hazırlamış olduğu rapordur" denildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından ünlü isimlere yönelik yürütülen ’uyuşturucu’ soruşturması sürüyor. Soruşturma sürerken Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran geçtiğimiz günlerde özel bir laboratuvarda test yaptırmış, sosyal medyada ise test sonucunun temiz çıktığı öne sürülmüştü. Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açıklama yapıldı. Açıklamada, "Soruşturma kapsamında ’uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için özel yer, donanım veya malzeme sağlayan, kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alma’, ’kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak’ suçlarından şüpheli Saadettin Saran hakkında bazı basın, yayın ve sosyal medya hesaplarından mezkur şüpheliye ait biyolojik materyal inceleme sonuçlarına ilişkin ’özel laboratuvar inceleme sonuçları temiz çıktı’ şeklinde haberler çıktığı görülmüş ise de ilgili soruşturma dosyasına ulaşan herhangi bir taraf bilirkişi raporu bulunmamaktadır. Soruşturma dosyasında şüpheliye ait biyolojik materyal incelemesine dair tek rapor kanuni ve resmi bilirkişi olan Adli Tıp Kurumu’nun hazırlamış olduğu rapordur. Soruşturma gizlilikle ve titizlikle devam etmektedir" ifadelerine yer verildi.
Edirne Edirne’de kanseri yenen genç mimarı, vatandaşlar trafikte korna çalarak kutladı Edirne’de evliliğinin üçüncü ayında kanser teşhisi konulan genç mimar, tedaviyi başarıyla tamamlayarak kanseri yendikten sonra eşinin sürpriziyle aracının arkasına asılan "Kanseri yendim, korna çalarak kutlayabilirsiniz" yazısıyla kent sokaklarında korna sesleri eşliğinde mutluluğunu paylaşırken, vatandaşlar da bu sevince eşlik etti. Edirne’de yaşayan genç mimar Ahmet Can, evliliklerinin üçüncü ayında aldığı kanser teşhisiyle zorlu bir sürece girerken, eşi Melis Aksu Can tedavi boyunca eşini bir an olsun yalnız bırakmadı. Nikahta verilen "hastalıkta, sağlıkta" sözünü hayatının merkezine alan Aksu, eşinin en büyük destekçisi oldu. Tedavi sürecini başarıyla tamamlayarak sağlığına kavuşan genç mimar Ahmet Can, bu mutlu haberi eşiyle birlikte Edirne sokaklarında kutladı. Çift, araçlarıyla kent merkezinde tur atarak korna çaldı. Aracın arkasına asılan "Kanseri yendim, korna çalarak kutlayabilirsiniz" yazısı vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Edirneliler, çiftin sevincine korna çalarak eşlik ederken ortaya çıkan görüntüler duygu dolu anlara sahne oldu. Anlamlı kutlama, sevgi ve dayanışmanın hastalıklara karşı en büyük güç olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. "Sevgiyle bu süreci geride bıraktık" Yaşadıklarını anlatan genç mimar Ahmet Can, tedavi sürecini sevgiyle iyileştiğini belirterek, "Ekim ayının sonunda doktora gittim ve kanser olduğumu öğrendim. Vücudumda bir kitle vardı, alındı ve patolojiye gönderildi. Sonuçlar kötü huyluydu. Ardından kemoterapi süreci başladı. Tedaviye iyi yanıt verdim. Kemoterapi bittikten sonra yapılan kontrollerde kanseri yendiğimi ve kanımda herhangi bir bulgu kalmadığını öğrendim. Eşim, insanlarla birebir kutlama yapamayacağımız için böyle bir sürpriz hazırlamış. Ben uyurken aracın arkasına bu yazıyı hazırlatmış. Trafiğe çıktığımızda tanımadığımız insanlar bile yanımıza gelip tebrik etti. Bu bana çok iyi hissettirdi. Hastalığı evliliğimizin üçüncü ayında öğrendik. Üç ay gibi kısa bir sürede, sevgiyle ve mutlulukla bu süreci geride bıraktık. Kendinize çok iyi bakın. Sevgi iyileştirir" şeklinde konuştu. "Birlikte başardık" Zorlu süreci sevgiyle atlatmaya çalıştıklarını ifade eden Melis Aksu, "İlk öğrendiğimizde büyük bir şok yaşadık. Kısa sürede kabullendik ve tedavi süreci başladı. Önce ameliyat, ardından kemoterapi ve şimdi iyileşme sürecindeyiz. Zor ve yorucu günler oldu ama birlikte, sevgiyle atlatmaya çalıştık" dedi.
Çorum Nişanların asırlık lezzetine resmi koruma: Çorum şekerlemesi tescillendi Çorum Belediyesi’nin girişimleriyle kentin asırlık lezzetlerinden biri olan "çorum şekerlemesi", Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret ile tescillendi. Çorum şekerlemesi, Çorum Belediyesi’nin girişimleriyle Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan coğrafi işaret tescili aldı. Tescille birlikte Çorum şekerlemesi, şehrin resmi koruma altına alınan ürünler arasına girdi. Alınan tescille Çorum’un coğrafi işaretli ürün sayısı 29 oldu. Çorum şekerlemesi, kentte uzun yıllardır sürdürülen geleneksel nişan adetlerinin önemli bir unsuru olarak biliniyor. Nişan merasimleri kapsamında erkek evi tarafından gönderilen baklava tepsisine karşılık olarak, gelin kızın arkadaşları ve akrabaları tarafından tören havası içerisinde hazırlanan Çorum şekerlemesi, özenle süslenerek damat evine gönderiliyor. Bu yönüyle ürün, yalnızca bir lezzet değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir ritüelin simgesi olma özelliği taşıyor. Tescil edilen Çorum şekerlemesi, nişan geleneklerindeki törensel işlevinin yanı sıra, Çorum yöresinde günlük tüketimde de yaygın olarak tercih edilen, kuşaktan kuşağa aktarılan bir lezzet olarak öne çıkıyor. Kültürel sürekliliği olan bu geleneksel ürün, coğrafi işaret tesciliyle birlikte hem korunacak hem de gelecek nesillere özgün kimliğiyle aktarılacak. "Çorum Şekerlemesi’nin tescili bu vizyonun önemli bir parçasıdır" Çorum’un gastronomi alanında her geçen gün daha güçlü bir konuma geldiğini ifade eden Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, "Çorum, sadece leblebisiyle değil, mutfak kültürüyle de Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden biridir. Coğrafi işaret çalışmalarımızla hem üreticimizi destekliyor hem de şehrimizin gastronomi kimliğini daha görünür hale getiriyoruz. Çorum Şekerlemesi’nin tescili bu vizyonun önemli bir parçasıdır" dedi.