GÜNDEM - 12 Aralık 2023 Salı 14:50

Atatürk Üniversitesi, sürdürülebilir e-atık listesinde yer aldı

A
A
A
Atatürk Üniversitesi, sürdürülebilir e-atık listesinde yer aldı

Üniversite kampüslerindeki sürdürülebilirlik çabalarını dünya çapında değerlendiren ve karşılaştırmasını yapan Green Metric tarafından yayımlanan UI GreenMetric E-Atık Sıralamasında Atatürk Üniversitesi de yer aldı ve 1183 üniversitenin değerlendirildiği araştırmada sadece 57 üniversitenin yer aldığı listeye girme başarısı gösterdi.


2010 yılından itibaren bulundukları coğrafyada topluma rol model olarak yön veren dünya üniversitelerini Yapı ve Altyapı, Enerji ve İklim Değişikliği, Sürdürülebilir Atık Yönetimi, Sürdürülebilir Su Yönetimi, Sürdürülebilir Ulaşım, Eğitim ve Araştırma kategorilerinde; çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliklerine göre sıralayan UI GreenMetric WUR Sistemi; 14 Ekim Uluslararası E-Atık Gününde ilk kez dünya çapında üniversiteleri Sürdürülebilir E-Atık Yönetimlerine göre sıralamaya aldı.



Birimlerin ortak çalışmaları başarıyı beraberinde getirdi


Atatürk Üniversitesinin yol haritasını belirlemek üzere başlatmış olduğu Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi kapsamında kurulan Katı ve Tehlikeli Atık Yönetim Koordinatörlüğü ile yine bu vizyon doğrultusunda 2023 yılında kurulan Elektronik Cihaz Onarım Koordinatörlüğü iş birliği içerisinde sürdürülebilir E-Atık yönetimi çalışmaları devam etti ve atık durumuna gelmiş elektronik cihazlardan, gerekli ekipmanların teminini E-Atık envanterinden sağlayan Elektronik Cihaz Onarım Koordinatörlüğü cihaz bakım ve onarım işlemlerini yaptı. Böylelikle üniversite bünyesinde uygulanan ve 10 R’den oluşan Atık Yönetim hiyerarşisinde “Repair (tamir et)” basamağı uygulanmaya başlandı.



Türkiye Üniversiteleri arasında 5. sırada


Atılan bu adımlar, gerçekleştirilen çalışmalar ve hayata geçirilen önemli projeler neticesinde Atatürk Üniversitesi; UI GreenMetric E-Atık Kampanyasına katılan 1183 üniversite arasından seçilen 57 üniversite içerisine 27. sıradan girme başarısı gösterirken, Türkiye’den ise kampanyaya katılan ve Sürdürülebilir E-Atık Yönetimini istikrarlı bir şekilde devam ettiren 8 üniversite arasında 5. sırada yer aldı.



Rektör Çomaklı: “Sürdürülebilirliğin sağlanması temel felsefemiz”


Hızla gelişen teknolojinin çevreye verdiği zararlar ve artan dünya nüfusunun doğal kaynakları tüketmesinin çevre ve sürdürülebilirlik ile ilgili konuların ön plana alınmasını bir zorunluluğa dönüştürdüğüne dikkat çeken Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, atık yönetimine ilişkin elde edilen başarıya yönelik yaptığı açıklamada sürdürülebilirliğin sağlanması ve kalitenin iyileştirilmesi temel felsefesi doğrultusunda Atatürk Üniversitesinin gerek E- Atık yönetimine gerek sürdürülebilirlik çalışmalarına yoğun bir mesai harcandığını belirtti.


Rektör Çomaklı, Atatürk Üniversitesi bünyesinde yapılan bu çalışmaların belgelendirilmesi ve üniversitenin dünya çapında bilinilirliğinin artırılmasında Katı ve Tehlikeli Atık Yönetimi Koordinatörlüğü ile Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü birimlerinin sistemli ve uyumlu çalışmasının önemli bir yeri olduğunu ifade ederek başta iki birimi yoğun bir gayret ve üstün bir başarı ile yöneten Prof. Dr. Zeynep Ceylan başta olmak üzere ekibine ve bu süreçte emek veren herkese teşekkür ederek başarılarının devamını diledi.



Atatürk Üniversitesi, sürdürülebilir e-atık listesinde yer aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.