GENEL - 24 Mayıs 2011 Salı 11:09

12 PKK'lının öldürülmesiyle ilgili ilginç iddia

A
A
A
12 PKK'lının öldürülmesiyle ilgili ilginç iddia

12 Haziran seçimleri yaklaştıkça propaganda ve provokasyonlarını artıran terör örgütü PKK'nın infaz ettiği Kürt gençlerinin cesetleri üzerinden oy avcılığı yaptığı ileri sürüldü.


14 Mayıs 2011'de Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Yemişli Köyü'ne bağlı Yekmal Mahallesi'nin güneyinde, Biliç Tepe mıntıkasındaki askeri üs bölgesine sızma girişiminde bulunan 12 PKK mensubunun ölümleri ile ilgili bazı yeni iddialar ortaya atıldı. 12 PKK mensubunun güvenlik güçleri ile çatışma esnasında, PKK tetikçileri tarafından arkadan vurularak infaz edildikleri öne sürüldü. 

Kandil'deki terör örgütü yönetiminin, örgüt içinde dışlanmış, gözden çıkarılmış ve acemi-tecrübesiz örgüt mensuplarını bilinçli olarak operasyon bölgesine ölüme gönderdiği ve güvenlik güçlerinin örgüt mensuplarını imhası için uygun ortam hazırladığı iddiası ortaya atıldı. Yerel kaynaklardan elde edilen bilgilere göre, çatışma bölgesinde bulunan ölen örgüt mensuplarının yüzlerinin askeri mevzilere dönük olarak sırtlarından vurulmuş bir şekilde bulundukları ortaya çıktı. 

Bu arada, saldırı esnasında askeri üs bölgesi mevzilerine yaklaşan örgüt mensuplarından birinin elindeki el bombasını atacağı esnada, PKK tetikçileri tarafından RPG-7 mermisiyle arkadan vurulduğunun anlaşıldığı kaydedildi. RPG-7'nin genellikle örgüt mensupları tarafından kullanıldığına işaret eden yetkililer, terör örgütünde, güvenlik güçleri ile girilen çatışmalarda ölen örgüt mensuplarının arkada bırakılmamaya çalışıldığı, ancak Biliç Tepe'deki kayıplarda ölen kadroların imkan olmasına rağmen kasıtlı olarak götürülmediğini ifade etti. 

Öte yandan, Kandil'den gelen talimat çerçevesinde, ölenlerin aileleri tarafından alınmalarının istenildiği ve ölen kadroların yerlerinin tam koordinatlarının, örgütün şehir yapılanması içindeki gruplara verildiği iddia edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Yargılanan eski DHMİ Daire Başkanı Acar: "Hiç kimse benim DHMİ ile olan bağımı kopartamayacak" Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) eski daire başkanı Mehmet Cemil Acar, ‘rüşvet’ ve ‘yolsuzluk’ suçlaması ile yargılandığı davada, "Alt düzeydeki birkaç bürokratın adeta intikam alırcasına hareket etmesi sonucu bu dava açıldı. Hiç kimse benim DHMİ ile olan bağımı kopartamayacak" dedi. Ankara 89. Asliye Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya tutuklu sanık Mehmet Cemil Acar bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu. Sanık Acar’ın eski eşi tutuksuz sanık Çağla Acar ise duruşmaya katılmadı. Mahkeme hakimi, dava dosyasına gelen evrakı okumasının ardından sanık Acar’a söz verdi. Sanık Acar, "Hiçbir çekincem olmadan 20 yıllık banka hesaplarımın incelemesini istedim. 28 yıl boyunca onur ve şerefimle devlete hizmet ettim, birçok projede görev aldım. Hakkımda en ufak bir soruşturma olmadı. Ben emekli olduktan sonra bu soruşturma yapıldı. Alt düzeydeki birkaç bürokratın adeta intikam alırcasına hareket etmesi sonucu bu dava açıldı. Hiç kimse benim DHMİ ile olan bağımı kopartamayacak. Babamın fabrikası yüzünden bana bir linç yürütülüyor. Şerefim, haysiyetim zan altında bırakıldı" dedi. Avukat ve sanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Mehmet Cemil Acar’ın tutukluluk halinin devamına, Acar’ın eski eşi Çağla Acar hakkındaki mevcut adli kontrolün ise devamına hükmetti. Mahkeme, bir sonraki duruşmayı 12 Ocak 2026 tarihine erteledi. Olayın geçmişi Eski DHMİ Daire Başkanı Mehmet Cemil Acar’ın evinde yapılan aramada Acar’a ait kasada 26 kilogram külçe altın, 1 milyon 320 bin dolar ve 121 bin euro bulunmuştu. Soruşturma sürecinde Acar’ın bürokratken çok sayıda gayrimenkul edindiği de Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından tespit edilmişti.