GÜNDEM - 12 Kasım 2024 Salı 09:28

Ebubekir Efendi’nin Erzurum’dan Afrika’ya uzanan yolculuğu Atatürk Üniversitesinde anlatıldı

A
A
A
Ebubekir Efendi’nin Erzurum’dan Afrika’ya uzanan yolculuğu Atatürk Üniversitesinde anlatıldı

Sultan Abdülaziz tarafından 1862’de Güney Afrika’daki Cape Malay Müslümanlarına dini hizmet vermesi için gönderilen ve bu görevini 17 yıl boyunca başarıyla sürdüren Erzurumlu Ebubekir Efendi, vefatının 144. yılı dolayısıyla Atatürk Üniversitesinde düzenlenen “Türkiye-Güney Afrika İlişkilerinde Ebubekir Efendi Köprüsü” programıyla anıldı.


Atatürk Üniversitesi ev sahipliğinde, Prof. Dr. Kemal Bıyıkoğlu Salonunda düzenlenen programa; Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun yanı sıra; Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Erzurum Büyükşehir Belediyesi (EBB) Genel Sekreteri Zafer Aynalı, Erzurum İl Müftüsü Dr. Rüstem Can, EBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Ergün Engin ile Rektör Yardımcıları, dekanlar, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.


Ebrahim Patel, Ebubekir Efendi’nin Hayatını ve Çalışmalarını Paylaştı


Etkinliğin moderatörlüğünü ve çevirmenliğini üstlenen Cape Town Üniversitesi Afrika Çalışmaları Araştırma Görevlisi Dr. Halim Gençoğlu’nun açılış konuşmasının ardından, Güney Afrika Cumhuriyeti Eski Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı ve aynı zamanda Ulusal Meclis Üyesi Ebrahim Patel, Ebubekir Efendi’nin hayatını ve yaptığı önemli çalışmaları katılımcılarla paylaştı.


Patel, dedesi Ebubekir Efendi’nin, 1863 yılında Osmanlı Cihan Devleti tarafından Güney Afrika’da Müslüman topluluğa dini rehberlik sağlamak amacıyla gönderildiğini belirtti. Ebubekir Efendi’nin, Cape Town’da kurduğu okullarla gençlerin eğitim almasına katkıda bulunduğunu, özellikle kadınların eğitimle tanışmasını sağladığını vurgulayan Patel ayrıca, sosyal adalet ve insan eşitliği gibi evrensel değerlere yaptığı katkıların, bu mirasın bugün de Güney Afrika’daki sosyal hareketlere ve siyasete yansıdığını ifade etti.


Güney Afrika’dan Türkiye’ye Uzanan Ekonomik ve Kültürel Bağlar


Patel, Türkiye ile Güney Afrika arasındaki ekonomik ilişkilerin güçlenmesi gerektiğinin altını çizerek, iki ülke arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 2 milyar Amerikan dolarına ulaştığını belirtti. Güney Afrika’nın kıtanın en büyük ekonomisi olmasının, Türk şirketlerinin burada daha fazla yatırım yapmasını sağlayacağına inandığını söyleyen Eski Bakan Patel, Türkiye’nin ekonomik gücünü, deneyim ve teknolojisini Güney Afrika ile paylaşmasının önemli olduğunu vurgulayarak, önümüzdeki dönemde Türkiye ile daha fazla iş birliği yapmak istediklerini ifade etti.


Ayrıca, Filistin’deki soykırım iddialarıyla ilgili olarak, Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’na İsrail aleyhine açtığı davaya da değinen Patel, 21. yüzyılda dünya için ahlaki bir sınavın Filistin davası olduğunu belirterek, dünya kamuoyunu İsrail’in Filistin’e yönelik uyguladığı politikalar hakkında ses çıkarmaya çağırdı.


Rektör Hacımüftüoğlu’ndan Afrika Araştırmaları Merkezi Müjdesi


Söyleşi vesilesiyle Erzurum’un köklerinin Güney Afrika’ya kadar uzandığına şahit olduklarını ve hem tarihi hem de kültürel bağa sahip olunan bu iki coğrafya arasındaki ilişkilerin vurgulanmasına ev sahipliği yapılıyor oluşundan duyduğu memnuniyet dile getiren Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Erzurum’da hafızların ilimlerini daha da güçlendirmeleri adına açılacak olan medreseye Ebubekir Efendi adının verilecek olmasını takdirle karşıladıklarını söyledi.


Bu anlamda, Afrika ile olan bağları güçlendirmek, ortak çalışma alanları oluşturabilmek ve Afrika’nın önde gelen üniversiteleri ile daha kolay şekilde iş birliği yapabilmek adına kendilerinin de Afrika Araştırmaları Merkezinin kurulması için adımların en kısa zamanda atılacağını belirtti. Birçok Afrika ülkesinin, sömürgenin boyunduruğundan kurtulması, özgürce yaşama hakkını elde etmesi ve kurulan gönül köprüsünün güçlenmesi adına çalışmaların devam ettiğini belirten Rektör Çomaklı: "Ebubekir Efendi’nin anıları ve eserleri bizim çok kıymetli, Ebubekir Efendi ve eserlerini tanıdıkça ne kadar alim ve bilge bir insan olduğunu her geçen zaman daha iyi anlıyor ve takdir ediyoruz. Biz de böylesine önemli şahsiyetlerin hem kendilerinin hem de geride bıraktıkları eserlerin tanıtılması için gerekenleri yapmaya devam edeceğiz. Bu düşüncelerle programın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum" dedi.


Ebubekir Efendi’nin İsmi Daru’l Huffaz’ı Medresesinde Yaşatılacak


Böylesine önemli bir alimin Erzurumlu oluşunun ve gittiği coğrafyada da Erzurumlu olarak anılışının gurur verici olduğunu belirten Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi ise Ebubekir Efendi’nin, hem Türkiye’nin hem de Güney Afrika’nın dini, kültürel ve eğitimsel tarihinde silinmez bir iz bırakmış bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Atatürk Üniversitesinde düzenlenen bu etkinliğin, onun mirasının yeniden hatırlanmasına ve iki ülke arasındaki bağların güçlendirilmesine katkı sağladığını vurgulayan Vali Çiftçi: “Eğitim, insan hakları ve kültürel iş birliği gibi evrensel değerleri savunan Ebubekir Efendi’nin anısı, sadece Türkiye’de değil, dünya çapında takdir edilmekte ve günümüzde hala etkisini göstermektedir. Biz de büyük zâtın Erzurum’da adını yaşatmak için harekete geçtik ve hafızların hafızlıklarını sağlaması ve hafızlıklarını yarıda bırakmış kişilerin hafızlıklarını tamamlaması amacıyla hizmete girecek olan Daru’l Huffaz’ı medresesine ismini verdik” ifadelerini kullandı.


Ebubekir Efendi’nin Hayatı?


Ebubekir Efendi, Tanzimat devrinde Osmanlı hükümeti tarafından, Cape Malay Müslümanları arasındaki dini ve içtimai ihtilafları çözmek amacıyla 1862’de Güney Afrika’ya gönderildi. 1863’te Cape Town’a vararak burada yaklaşık 17 yıl boyunca dini ve eğitim hizmetleri veren Efendi, bölgedeki kız okulları dahil olmak üzere Türk-İslam okulları kurdu. Afrikaans dilini öğrenerek bu dilde Arap harfleriyle yazdığı "Beyanud’din" ilmihali, onun bölgedeki önemli kültürel katkılarından biriydi. Ebubekir Efendi, sadece bir alim değil, aynı zamanda sosyal adaletin savunucusu olarak, eğitimle toplumsal değişimi tetikleyen önemli bir şahsiyetti. 1880 yılında Cape Town’da vefat etti ve geriye geniş bir kültürel miras bıraktı.


Programın Ardından Heyet, Medresenin Açılışına Katıldı


Atatürk Üniversitesinde düzenlenen Türkiye-Güney Afrika İlişkilerinde Ebubekir Efendi Köprüsü adlı programın ardından heyet, hafızlığını tamamlamış ancak hayatın meşguliyeti içine atıldığı için, hıfzını ihmal etmiş hafızların randevu usulü ile hıfzını sağlamlaştırmalarına hizmet etmek, hafızlığını bir sebeple tamamlayamamış hafız adaylara hafızlıklarını tamamlama imkânı sunacak Ebubekir Efendi “Daru’l-Huffaz’ı medresesinin açılışına katıldı.



Ebubekir Efendi’nin Erzurum’dan Afrika’ya uzanan yolculuğu Atatürk Üniversitesinde anlatıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bağcılar’da dünyanın en iyi kuaförleri engelliler için yarıştı Bağcılar Belediyesi’nin düzenlediği “Türkiye Engelliler İçin Yarışıyor 2” etkinliğinde dünyanın farklı ülkelerinden ve Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen en iyi kuaförler engelliler için yarıştı. Çekişmeli anlara sahne olan yarışmada kuaförler yaptıkları gösterilerle davetlilere eğlenceli dakikalar yaşattı. 4. Engelsiz Dünya Dostu Festivali kapsamında Bağcılar Belediyesi’nin düzenlediği “Türkiye Engelliler İçin Yarışıyor 2” etkinliği düzenlendi. Feyzullah Kıyıklık Engelliler Sarayı’ndaki programda Türkiye’nin en iyi kuaförleri bir araya geldi. 80 kuaför, serbest stil saç kesimi ve tasarımı kategorilerinde yarıştı. Engelliler Sarayı’ndaki 60 kursiyer de kuaförlere eşlik etti. Kuaförlerin makaslarını konuşturduğu yarışma, renkli görüntülere de sahne oldu. Usta eller, bir yandan birinci olmak için uğraş verirken bir yandan da yaptıkları gösterilerle izleyenleri büyüledi. Her anı heyecan dolu yarışmanın sonunda dereceye giren ilk üç yarışmacıya ödülleri Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir tarafından verildi. “Bu güne kadar Belediyemizden 15 bine yakın engelli birey destek almıştır” Program hakkında açıklamalarda bulunan Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, “ çok önemli bir merkezdeyiz burası Feyzullah Kıyıklık engelliler merkezi, bizimde özellikle 3 Aralık dünya engelliler günü münasebetiyle bu sene gerçekleştirdiğimiz programlarımız içerisinde Türkiye engelliler için yarışıyor 2 projesi dolayısıyla buradayız. 70 yurt içinden 10’da yurt dışından olmak üzere toplam 80 kuaförün geldiği altmışa yakın engelli arkadaşımızın da onlara yardımcı olduğu engelliler kuaför yarışmasında bir araya geldik. Yarışmada dereceye giren yarışmacılarımızı belirledik. Tabi Türkiye’deki engelli bireylerimizin hayatî haklarının ve statülerinin çok daha iyi yerlere gelebilmesi adına Ak Parti hükümetimizin döneminde 2005 yılında önemli bir yasal düzenleme yapılmıştı. Bağcılar Belediyesi olarak 1990 yıllarında başlayan başak rehabilitasyon merkezimizle engellilerle ilgili çalışmalarımız bu içinde bulunduğumuz dev bir saray içerisinde büyük bir alanda kırkın üzerinde atölye 2 bine yakın engelli bireyimizin eğitim aldığı bir boyuta oluşmuş durumda, bugüne kadarda Belediyemizden 15 bine yakın engelli birey destek almıştır. Özellikle yurt dışında ki üniversitelerin çalışmalarına bile konu olan bir merkezdeyiz. Burada ki çalışmalar özellikle Türkiye’ye de ilham kaynağı olan çalışmalar olmuştur. Tabi engelliler sarayımızın özellikle engelli bireylerimiz ile ilgili yapmış olduğu çalışmalar var olan engellilerin sosyal hayata katılımının ötesine geçmiş durumda artık şu anda öncü bireyler yetiştiren, Türkiye’nin al bayrağını hem olimpiyatlarda hem Avrupa şampiyonalarında hem de Uluslararası birçok organizasyonda dalgalandıran sporcularımız var. 200 sporcumuzun 15’i milli sporcu, 200 sporcumuzun da sayısını ilerleyen dönemlerde arttırmayı hedefliyoruz. Engelliler sarayımızın çatısına büyük bir spor salonu inşa ettik ve inşallah spor kültürünü, ekosistemini arttıracak işlere gelecek dönemde imza atacağız” gibi ifadeler kullandı.
Uşak Uşak Belediyesinden Suriye’ye tek yönlü sefer Uşak Belediyesi, şehirde yaşayan Suriyeli vatandaşların ülkelerine dönüşlerini kolaylaştırmak amacıyla yeni bir hizmet başlattı. Başkan Özkan Yalım, “Uşak’ta uzun bir süre misafir ettiğimiz Suriyeli dostlarımızı ülkelerine uğurlamak için transfer hizmeti başlatıyoruz” Uşak Belediyesi’nin başlattığı bu hizmet, Suriye’deki gelişmelerin ardından Türkiye’de ikamet eden Suriyeli vatandaşlar arasında büyük bir memnuniyetle karşılandı. Başkan Yalım, "Yarın itibarıyla, Suriyeli misafirlerimizi güvenli bir şekilde ülkelerine göndermek için transfer hizmetimize başlıyoruz. Başvurular, belediye binamızda yer alan Danışma bölümünden yapılabilir" şeklinde açıklamada bulundu. Başkan Yalım, “Uşak’ta uzun yıllardır misafir ettiğimiz Suriyeli kardeşlerimizi, kendi topraklarına ve evlerine güvenli bir şekilde göndermek için belediye olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz. Suriyeli misafirlerimizin geri dönüşlerini sağlamak için gerekli desteği sağlayacağız ve süreç tamamen gönüllü olacak” ifadelerini kullandı. Uşak Belediyesi başlattığı bu hizmet ile gönüllü dönüş sürecine katkı sağlamayı hedefliyor. Başlatılan uygulamaya başvuru sürecinin hızlı bir şekilde yürütülmesi bekleniyor. Uşak Belediyesi’nin bu adımı, hem yerel halk hem de Suriyeli vatandaşlar arasında olumlu bir etki oluşturması bekleniyor. Öte yandan başvurular, Uşak Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’ne yapılacağı öğrenildi.
Siirt Siirt’te unutulmaya yüz tutmuş meslek yeniden canlanıyor Siirt’te Olgunlaşma Enstitüsü bünyesinde hizmet verecek Şal Şepik Dokuma Atölyesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Atölye, unutulmaya yüz tutmuş bir mesleğin canlanmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına imkan tanırken, Siirt’in el sanatları alanındaki potansiyelini de ortaya koyuyor. Şal-Şepik’in yeniden canlanması, hem yerel ekonomiye katkı sağlayacak hem de Siirt’in zengin kültürel mirasını tanıtma fırsatı sunacak. Atölye açılışında konuşan Siirt Valisi Dr. Kemal Kızılkaya, ülkenin en önemli el sanatlarından birinin Şal Şepik olduğunu belirterek, el yapımı ve el sanatı olarak hak ettiği yeri bulamamış ve keşfedilmeyi bekleyen çok kıymetli bir kültürel ürün olduğunu söyledi. Vali Kızılkaya, ‘’Şal Şepik, Eruh’ta coğrafi işaretini aldı. Eruh Halk Eğitim bünyesinde belli bir noktaya kadar geldi. Artık bunu Siirt merkeze alıp burada dokuma atölyelerinde, profesyonel olarak daha farklı bir bakış açısı ve vizyonla, önce ülkemize sonra da bütün dünyaya tanıtacak bir çalışmayı başlattık’’ ifadelerini kullandı. Şal Şepik kumaşının dokuma sürecinin çok meşakkatli olduğunu ifade eden Siirt Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Elif Bobuş, ustaların tek bir kumaşın çözümü için neredeyse 10 kilometre yol kat ettiklerini kaydetti. Bobuş, ‘’Kumaşa parlaklık veren ve kumaşın mukavemetini artıran çeşitlilik işlemi için dağlardan topladıkları özel otlarla fırçalarını elleriyle yapmaktadırlar. 1220 ilmek ile çözgüyü tezgaha atabilmektedirler. Ortalama 33 cm ende, 1220 ilmek ile sabrın dokuma sürecindeki maharetini sergilemektedirler’’ dedi.