SPOR - 05 Ekim 2024 Cumartesi 11:24

Finalin adı: Türkiye-Özbekistan

A
A
A
Finalin adı: Türkiye-Özbekistan

U16 Millî Takımımız, Türk Devletleri U16 Futbol Turnuvası ikinci maçında Azerbaycan’ı 6-0 mağlup etti.


Erzurum’da Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’nde oynanan mücadelede Millî Takımımızın gollerini 10 ile 12. dakikalarda Adnan Efe Fettahoğlu, 40 ile 43. dakikalarda Emin Eren Sayar, 62. dakikada Ada Yüzgeç ve 75. dakikada Hasan Yakub İlçin kaydetti. Turnuvanın diğer maçında Özbekistan, Kırgızistan’ı 6-1 yendi. Bu sonuçların ardından gruptaki sıralamalara göre final maçı Türkiye-Özbekistan, üçüncülük maçı Türkmenistan-Gürcistan ve beşincilik maçı ise Azerbaycan-Kırgızistan arasında oynanacak. Türk Devletleri U16 Futbol Turnuvası 6 Ekim Pazar günü sona erecek.


U16 Millî Takımımızın Türk Devletleri U16 Futbol Turnuvası aday kadrosunda şu oyuncular bulunuyor:


Kaleciler: Cem Efe Eroğlu (Altınordu), Sadullah Yiğit Kabakuşak (Antalyaspor A.Ş.), Tolga Sancak (Göztepe A.Ş.)


Defans: Hasan Mert Tuncel (Beşiktaş A.Ş.), Yağız Fikri Şen (Fenerbahçe A.Ş.), Bilal Demirağ (Altınordu), Ramazan Özçelik (Antalyaspor A.Ş.), Vatan Karanfil (Antalyaspor A.Ş.), Kerem Biçer (Beşiktaş A.Ş.), Üveys Yasir Satık (Antalyaspor A.Ş.), Emirhan Çolak (Beşiktaş A.Ş.)


Orta Saha: Efe Seçil (Tümosan Konyaspor), Emirhan Ateş (Fenerbahçe A.Ş.), Necati Oğulcan Yançel (Galatasaray A.Ş.), Yunus Eymen Eğri (Beşiktaş A.Ş.), Hasan Yakup İlçin (Antalyaspor A.Ş.), Adnan Efe Fettahoğlu (Fenerbahçe A.Ş.), Mustafa Duru (Altınordu), Kerem Gündüz (Fenerbahçe A.Ş.), Ali Demirbilek (Antalyaspor A.Ş.), Yiğit Metin Yumak (Göztepe A.Ş.), Güven Atalay (RAMS Başakşehir FK), Güneş Nefes Özdemir (Beşiktaş A.Ş.), Baran Yolaçan (Altınordu)


Forvet: Ada Yüzgeç (Galatasaray A.Ş.), Emin Eren Sayar (Fenerbahçe A.Ş.)


Teknik Direktör: Selçuk Erdoğan



Finalin adı: Türkiye-Özbekistan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Göçmen kuşların rotası artık çok daha net Avrupa’nın en büyük doğal yaşam parkı Ormanya’da kurulan kuş halkalama istasyonu, göçmen kuşların rotalarını, yaşam alanlarını ve davranışlarını takip ederek bölge ekosistemine dair önemli veriler sunuyor. Uzmanların kontrolünde yürütülen çalışmalarda bugüne kadar yaklaşık 3 bin kuş halkalanarak kayıt altına alınırken, göç ve üreme yolculukları adım adım izleniyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin şehre kazandırdığı Ormanya Doğal Yaşam Parkı’na kurulan kuş halkalama istasyonu, göçmen kuşların rotalarını ve davranışlarını takip ediyor. 2023 yılında başlayan çalışmalarla, kuşların üreme ve göç süreçleri ayrıntılı olarak incelenirken, bölge ekosistemi için de önemli veriler elde ediliyor. Ormanya’nın farklı bölümlerine belirli zaman dilimlerinde kurulan halkalama noktaları veteriner hekim, biyolog ve lisanslı kuş halkalamacılar ile birlikte düzenli olarak kontrol ediliyor. Türlere göre belirlenen özel halkalarla kayıt altına alınan kuşların, uluslararası sisteme dünyanın diğer bölgelerinde de bulunan halkalama istasyonuna yolları düştüğünde halka numarasına bakılarak, hangi tarihte hangi istasyonda halkalandığı, bilgileri ve göç rotası belirlenmiş oluyor. Halkalama ve gözlem çalışmalarıyla kuşların biyolojisi, ekolojisi, davranışı ve üreme verimliliği gibi konular ele alınıyor. Yaklaşık 3 bin kuş halkalandı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Bafra Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Dr. Arif Cemal Özsemir, yürütülen çalışmalar hakkında İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulundu. Bu çalışmanın Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi ile İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğünü ifade eden Özsemir, bugüne kadar yaklaşık 3 bin kuşun halkalandığını söyledi. Ayrıca Dr. Arif Cemal Özsemir, Ormanya habitatında 72 kuş türünün bulunduğunu, 32’sinin üreme alanı olarak burayı kullandığı bilgisini verdi. "Ayaklarına Türkiye rumuzlu halkalar takılıp biyometrik ölçümleri alınıyor" Kuşların hareketleri ve yaşadıkları alan değişimleri hakkında ayrıntılı bilgi sağlayan halkalama çalışmasının önemine değinen Dr. Özdemir, bu süreci şöyle anlattı: "Sis ağları olarak adlandırılan ağlar, alanda belirli noktalara kurularak günün ilk ışıklarından hava kararana kadar her saat başı kontrol ediliyor. Bu sırada kuşlar, ’istasyon’ adı verilen bir noktada usta halkacılar tarafından, özel torbalar içinde getirilerek tür teşhisi yapılıyor; ayaklarına Türkiye rumuzlu halkalar takılıp biyometrik ölçümleri alınıyor. Peki, neden halkalama çalışması yapıyoruz? Kuşlar, varlıklarını bildiğimiz ancak ürkek ve heyecanlı canlılar. Bu sayede, halkalama çalışmasıyla onları birebir elimize alarak hangi türe ait olduklarını tespit edebiliyoruz. Biyometrik ölçümlerini alıyoruz ve tür bazında belirli bir habitatta yaşanan değişiklikleri inceleyebiliyoruz. Kuşlar, ’biyoindikatör’ dediğimiz bir grup olarak karşımıza çıkıyor. Bu biyoindikatör kuşlar, çevredeki değişimlere en hızlı tepki veren ve bu değişimlere uyum sağlama potansiyeli taşıyan türlerdir. Halkalama çalışmalarında aynı standartları her yıl uyguladığınızda, popülasyonlarındaki artış veya azalışı tespit ederek habitat kalitesini net bir şekilde ortaya koyabiliyorsunuz" "Kocaeli’de yapılacak diğer çalışmalarla geri bildirimlerimiz artacak" Halkalama çalışmalarında elde edilen verilerin, kuşların göç rotalarını ayrıntılı bir şekilde ortaya koyduğuna dikkat çeken Ondokuz Mayıs Üniversitesi Bafra Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Dr. Arif Cemal Özsemir, "Burası yeni bir istasyon, bu yüzden henüz geri bildirim alamadık ancak Kocaeli’de yapılacak diğer çalışmalarla geri bildirimlerimiz artacak. Geri bildirim, halkalanan bir kuşun başka bir ülkede veya şehirde yakalanması anlamına geliyor ve bu da binde bir ihtimal. Burada 3 bin kuş halkaladık; bu durumda yaklaşık 3 kuş üzerinden geri bildirim alma şansımız var. Bu, ihtimal dahilinde olan bir durum" diye konuştu. Bülbül, Afrika’dan Ormanya’ya uçtu Arif Cemal Özsemir, Ormanya habitatını kullanan kuşların genellikle yerli türler olduğunu, bu sebeple fazla sayıda göçmen kuşun yakalanamadığını belirterek, "Yakaladığımız göçmen kuşlardan biri, geçen yıl haziran ayında halkaladığımız bir bülbüldü ve bu kuşu bu yılın haziran ayında aynı gün yeniden yakaladık. Bu kuş, Sahra Altı Afrika’ya uzun mesafe göç eden bir tür. Afrika’ya neredeyse bin kilometrenin üzerinde bir yol kat ediyor ve ilkbaharda üremek için aynı rotada yaklaşık iki bin kilometre yol kat ederek Ormanya’ya geri dönüyor. Halkalama çalışmaları, bir kuşun nereden gelip nereye gittiğini, alanda ne kadar süre kaldığını, kaç yavru yaptığını ve ne ile beslendiğini ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.
Hakkari Vali Yardımcısı Karadağ köyleri dolaşarak sorunları yerinde tespit ediyor Hakkari Vali Yardımcısı ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Buğra Karadağ, kırsal kesimde yaşayan vatandaşların sorunlarını yerinde görmek ve çözüm bulmak amacıyla Yüksekova ilçesine bağlı Dibekli, Ortaç, Salkımlı ve Gökyurt köyleri ile mezralarını ziyaret etti. İlk olarak Dibekli köyü Dallıca mezrasını ziyaret eden Vali Yardımcısı Buğra Karadağ, köy muhtarı Metin Çınar ve vatandaşların içme ve sulama suyu yönündeki talebini yerinde inceleyerek, yaşanan sorunun giderilmesi için ilgili şube müdürlerinden gerekli tespit çalışmalarının yapılmasını istedi. Daha sonra Ortaç köyü Pirinceyin mezrasına geçen Karadağ, burada yapılan sondaj çalışması ve yapılacak olan 50 tonluk su deposu hakkında ilgililerden bilgi aldı. Yapılan sondaj çalışmasının ardından kısa sürede yapımına başlanılacak olan su deposunun tamamlanmasıyla birlikte Pirinceyin mezrasında yaşanan içme suyu sorununun çözüme kavuşturulmuş olacağını belirten Vali Yardımcısı Buğra Karadağ, daha sonra Ortaç köyünün Konak, Kargılı ve Gümüşlü mezralarını ziyaret etti. Karadağ, Ortaç Köyü Muhtarı Nejdet Derinsu’dan Konak, Kargılı ve Gümüşlü mezralarındaki camilere içme suyu çekilmesi ve ihtiyaç duyulan eksikliklerinin giderilmesi, köydeki içme suyu için boru ihtiyacı ile heyelan nedeniyle kayan grup köy yollarının ulaşımının sağlandığı Gümüşlü mezrasındaki yol güzergahının değiştirilmesi yönündeki taleplerini dinledi. Ortaç köyüne ve söz konusu camilere içme suyu için boru ve malzeme desteğinde bulunacaklarını ifade eden Karadağ, grup köy yollarının ulaşımını sağlayan güzergahın değiştirmesi ile ilgili talebin değerlendirilmesi için de şube müdürlerine gerekli tespit çalışmalarının yapılması talimatını verdi. Ardından Salkımlı köyü ve Gökyurt köyüne bağlı Yeşildere mezrasını ziyaret eden Karadağ, bir araya geldiği köy muhtarları ve vatandaşlardan köydeki içme suyu, kanalizasyon, sulama suyu ve köy camileri için istinat duvarı yapılması yönündeki taleplerini dinledi. Karadağ, Salkımlı köyü ve Gökyurt köyü Yeşildere mezrasına imkanlar dahilinde gereken hizmetin verileceğini belirtti.
İzmir İEÜ’lü profesöre ‘uluslararası’ gurur İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gül Akdoğan, uluslararası alanda önemli bir göreve seçildi. Prof. Dr. Akdoğan, 42 ülkeden üyelerin yer aldığı Avrupa Biyotıp ve Sağlık Bilimleri Alanında Doktora Topluluğu’nun (ORPHEUS) akreditasyon komisyonu başkanlığına getirildi. Prof. Dr. Akdoğan, uluslararası alanda doktora eğitiminin kalitesini artırmak, profesyonel eğitim yoluyla lisansüstü okullar, fakülteler, departmanlar, araştırma öğrencileri ve danışmanlara destek sağlamak amacıyla çalışmalar yapacak. İEÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı ve Temel Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gül Akdoğan’a, başarılı çalışmaları dolayısıyla Rektör Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu ve Dekan Prof. Dr. İlgi Şemin tarafından tebrik plaketi verildi. Lisans ve lisansüstü eğitim ile ilgili Avrupa’nın değişik ülkelerinde 50’den fazla eğitim toplantısı/çalıştay düzenleyen, yaklaşık 100 uluslararası yayına imza atan Prof. Dr. Akdoğan, bilgi ve deneyimiyle ülkemizi en iyi şekilde temsil edecek. Eğitimde mükemmellik ORPHEUS’un çalışmaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Akdoğan, “ORPHEUS’a, sağlık alanında doktora eğitimi veren kuruluşlar üye olabiliyor. Temel amaç, Avrupa ülkelerinde sağlık bilimleri ve biyotıp alanında doktora eğitimini mükemmelleştirerek, yarışmalı ortamda genç araştırıcılara parlak bir gelecek sağlamak. ORPHEUS; Avrupa Tıp Fakülteleri Derneği (AMSE) ve Dünya Tıp Eğitimi Federasyonu (WFME) ile iş birliği içinde hareket eden, daha önce doktora eğitimi için ‘İyi Uygulamalar Kılavuzu’nu geliştiren bir topluluk. ORPHEUS Akreditasyon (Etiket) Komisyonu, Avrupa’da biyomedikal ve sağlık bilimleri doktora eğitimi veren kuruluşların, kendi doktora eğitim programları üzerine İyi Uygulamalar Kılavuzu çerçevesinde düşünmelerine yardımcı olmayı; bu süreçte kuruluşlara kapsamlı ve esnek bir prosedür sunarak öz değerlendirme sürecine destek sağlamayı hedefliyor. Komisyonda; Belçika, İsveç, Danimarka, İrlanda, Fransa, Hırvatistan ve Portekiz üniversitelerinden birer üye de bulunuyor” diye konuştu. Prof. Dr. Akdoğan, böylesine anlamlı ve önemli bir görevde bulunacağı için mutlu ve gururlu olduğunu belirterek, fark oluşturan nitelikli çalışmalara imza atmak istediğini sözlerine ekledi.
Hatay "Özel hastane bilinçli olarak devletten para alabilmek için eşimi öldürttü" diyen adam başlattığı hukuk mücadelesini 2 yıldır sürdürüyor Hatay’da yaşayan Ahmet Ak, 2021 yılında meme kanserine yakalanan ve vefat eden eşinin kemoterapi tedavisinin özel hastane tarafından kağıt üzerinde ’yapıldı’ olarak gösterildiğini fakat eşinin söz konusu tedavileri almadığını iddia ederek başlattığı hukuk mücadelesini 2 yıldır sürdürüyor. Defne ilçesinde yaşayan Gülseren Ak, 2020 yılında meme kanseri tanısı konulmasıyla birlikte Özel Defne Hastanesi’nde tedavi görmeye başladı. Yaklaşık bir yıl boyunca hastalıkla mücadele eden 4 çocuk annesi Ak, 44 yaşında vefat etti. Meme kanserine yenik düşen kadının eşi Ahmet Ak, eşinin doğru tedavi edilmediğini düşünerek durumla ilgili araştırmalar yaptı ve doktorlarla görüştü. Ak, hastaneden aldığı evraklarda eşinin sistemde kemoterapi gördüğünü fark etmesi üzerinde eşinin kemoterapi görmediğini iddia ederek durumu yargıya taşıdı. Özel hastanenin para kazanmak için eşine kağıt üstünde kemoterapi tedavisi gördürdüğünü iddia eden Ak’ın başlattığı hukuk mücadelesi 2 yılı aşkın süredir devam ediyor. Yerel mahkemelerden kamu davası açılmasıyla ilgili olumsuz sonuç alan Ak, süreci Yargıtay’a taşımaya hazırlanıyor. "Eşime hiçbir zaman kemoterapi verilmedi" Eşine kemoterapi uygulandığına yönelik belgeler olduğunu fakat eşinin böyle bir tedavi görmediğini iddia eden Ahmet Ak, "4 çocuğumun annesi olan eşim, tedaviyi düzgün göremediği için 1 yılda vefat etti. Eşime kemoterapi ve ışın tedavisi uygulanmadı özel hastanede. Evraklarda kemoterapinin sürekli verildiğini ve kemoterapi hastası olduğunu ispat eden belgeler var. Eşime hiçbir zaman kemoterapi verilmedi. Doktorun itirafı var, kemik iğnelerini de boş vurduk ve kemoterapiyi vermedik dedi. Eşim de doktorun bu itirafından 8 gün sonra vefat etti. Özel hastane bunlarla da yetinmedi, eşimi zorla hastaneden taburcu etti. Ağır hasta olmasına rağmen eşimi zorla hastaneden taburcu etti" dedi. "Hastanede olmadığımız, gitmediğimiz halde gitmiş gibi gözüküyor" Başlattığı hukuk mücadelesini 2 yıldır sürdürdüğünü söyleyen Ak, "2 yıldır yargı mücadelesi veriyorum, eşimi öldüren bu hastaneye ve doktorlara hakkımı helal etmiyorum. Devletten çaldıkları o paraları da helal etmiyorum, onları devletimize havale ediyorum. Devletimizin gerekli mercilerinin harekete geçmelerini ve cezalandırılmalarını istiyorum. Özel hastane bilinçli olarak devletten para alabilmek için eşimi öldürttü. Kemoterapi gösterdi, kemoterapi verilmedi. Özel hastanenin kemoterapi takip çizelgesini incelediğimizde de bazı çelişkiler görüyoruz. Hastanede olmadığımız, gitmediğimiz halde gitmiş gibi gözüküyor. Yatmadığımız halde, yatmış olarak gösteriliyor” ifadelerini kullandı. Özel Defne Hastanesi depremde ağır hasar almış ve ardından yıkılmıştı.
Denizli Pamukkale’de sanat dolu gece Denizli’de Pamukkale Halk Eğitim Merkezi, Türk Sanat Müziği konseri düzenledi. Düzenlenen gösteriye çok sayıda vatandaş katılım sağlarken koro vatandaşlar tarafından tam not aldı. Denizli’nin Pamukkale ilçesinde, Pamukkale Halk Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen Türk Sanat Müziği konseri büyük bir ilgiyle izlendi. Konser, sanatseverlere unutulmaz bir akşam yaşattı. Pamukkale Halk Eğitimi Merkezi Türk Sanat Müziği Korosu, Denizli’nin en prestijli etkinlik alanlarından biri olan Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde sahne aldı. Konserde, 40 korist ve 25 kişilik orkestranın eşliğinde, Türk Sanat Müziği’nin en seçkin eserleri seslendirildi. Salon, yoğun bir katılım sayesinde adeta dolarken, müzikseverler konserin her anını coşku içinde izledi. Konsere, Pamukkale İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Çimen, Pamukkale Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Cengiz Sarıca, eğitimciler, sanatseverler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Konserin düzenlendiği Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nin 1711 kişilik Özay Gönlüm Salonu, salonun kapasitesinin büyük bir kısmı katılımcılar tarafından dolduruldu. Konser tam not aldı Konserde, usta şef İbrahim Davulcu’nun yönetiminde Türk Sanat Müziği’nin en zarif ve anlamlı eserleri seslendirildi. Koro, müzikseverlere eşsiz bir gece sunarken, salonu dolduran izleyiciler, seslendirilen şarkılara eşlik etti. Koro üyelerinin ve orkestranın uyumlu performansı, izleyiciler tarafından büyük takdir topladı. Konserin sonunda, koro üyeleri ayakta alkışlandı. Türk Sanat Müziği korosunun düzenlediği bu konser, sanatseverlere unutulmaz bir gece yaşattı. Konserin sonunda, Pamukkale Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Cengiz Sarıca, koro şefi İbrahim Davulcu’nun emeklerine, katılımcılara ve izleyicilere teşekkür etti.
İstanbul Araştırma-Geliştirme harcaması 2023 yılında 377 milyar 542 milyon TL’ye yükseldi Gayrisafi yurt içi Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) harcaması 2023 yılında bir önceki yıla göre 178 milyar 873 milyon TL artarak 377 milyar 542 milyon TL’ye yükseldi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı Araştırma-Geliştirme Faaliyetleri Araştırması’nın sonuçlarını paylaştı. Buna göre, gayrisafi yurt içi Ar-Ge harcaması 2023 yılında bir önceki yıla göre 178 milyar 873 milyon TL artarak 377 milyar 542 milyon TL’ye yükseldi. Ar-Ge harcamasının gayrisafi yurt içi hâsıla (GSYH) içindeki payı yüzde 1,42 oldu Gayrisafi yurt içi Ar-Ge harcamasının GSYH içindeki oranı 2022 yılında yüzde 1,32 iken, 2023 yılında 26 trilyon 545 milyar 722 milyon TL’lik GSYH içindeki oranı yüzde 1,42 oldu. En fazla Ar-Ge harcaması mali ve mali olmayan şirketler tarafından yapıldı Ar-Ge harcamalarında mali ve mali olmayan şirketler yüzde 65,1 ile en büyük paya sahip olurken, bunu yüzde 30,0 ile yükseköğretim takip etti. Kâr amacı olmayan kuruluşlar tarafından yapılan Ar-Ge harcamalarının da dâhil olduğu genel devlet Ar-Ge harcamalarının toplam Ar-Ge harcamaları içindeki payı ise yüzde 4,9 oldu. Ar-Ge harcamaları içerisinde personel harcamaları yüzde 52,5 ile en büyük harcama kalemini oluşturdu. Mali ve mali olmayan şirketler Ar-Ge finansmanında yüzde 52,6 ile ilk sırada yer aldı Ar-Ge harcamalarının 2023 yılında yüzde 52,6’sı mali ve mali olmayan şirketler tarafından finanse edilirken genel devlet Ar-Ge harcamalarının yüzde 33,1’ini, yükseköğretim yüzde 12,7’sini, yurt dışı kaynaklar yüzde 1,6’sını ve diğer yurt içi kaynaklar yaklaşık olarak yüzde 0,03’ünü finanse etti. Tam zaman eşdeğeri cinsinden 290 bin 850 Ar-Ge personeli çalıştı Tam zaman eşdeğeri (TZE) cinsinden 2023 yılında toplam 290 bin 850 kişi Ar-Ge personeli olarak çalıştı. Sektörler itibarı ile dağılımına bakıldığında ise TZE cinsinden toplam Ar-Ge personelinin 2023 yılında yüzde 65,4’ü mali ve mali olmayan şirketlerde, yüzde 31,4’ü yükseköğretimde ve yüzde 3,1’i kâr amacı olmayan kuruluşların da dâhil edildiği genel devlet sektöründe yer aldı. TZE cinsinden kadın Ar-Ge personelinin oranı yüzde 34,1 oldu TZE cinsinden kadın Ar-Ge personel sayısı, 2023 yılında 99 bin 195 kişi ile toplam Ar-Ge personel sayısının yüzde 34,1’ini oluşturdu. Sektörler itibarı ile TZE cinsinden kadın Ar-Ge personel oranı yükseköğretimde yüzde 47,7, kâr amacı olmayan kuruluşların da dâhil edildiği genel devlette yüzde 29,6, mali ve mali olmayan şirketlerde ise yüzde 27,8 oldu. Ar-Ge personelinin yüzde 31,0’ı doktora veya eşdeğeri eğitim seviyesine sahip Ar-Ge personeli öğrenim durumuna göre incelendiğinde, Ar-Ge personelinin yüzde 38,3’ünün lisans eğitim düzeyine sahip olduğu görüldü. Bunu sırasıyla yüzde 31,0 ile doktora veya eşdeğeri, yüzde 21,4 ile yüksek lisans, yüzde 4,9 ile meslek yüksekokulu ve yüzde 4,4 ile lise ve altı kategorileri takip etti. TZE cinsinden Ar-Ge personelinin eğitim durumuna göre dağılımı ise sırasıyla; yüzde 47,4 ile lisans, yüzde 21,9 ile doktora veya eşdeğeri, yüzde 19,8 ile yüksek lisans, yüzde 5,8 ile meslek yüksekokulu ve yüzde 5,1 ile lise ve altı eğitim düzeyi şeklinde oldu. En fazla Ar-Ge harcaması TR51 (Ankara) bölgesinde gerçekleşti İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 2. Düzeye göre 2023 yılında Ar-Ge harcamalarının en yüksek olduğu bölge toplam Ar-Ge harcamasının yüzde 29,7’sini gerçekleştiren TR51 (Ankara) iken, bunu yüzde 28,9 ile TR10 (İstanbul) ve yüzde 10,6 ile TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgesi takip etti. Toplam Ar-Ge personel sayısının yüzde 31,7’si TR10 (İstanbul), yüzde 19,4’ü TR51 (Ankara) ve yüzde 8,1’i TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgesinde istihdam edildi. Mali ve mali olmayan şirketlerde Ar-Ge harcamasının yüzde 53,2’si Ar-Ge merkezlerinde yapıldı Mali ve mali olmayan şirketler tarafından 2023 yılında gerçekleştirilen 245 milyar 966 milyon TL Ar-Ge harcamasının yüzde 53,2’si Ar-Ge merkezlerinde gerçekleştirildi. Ar-Ge merkezlerinde yapılan Ar-Ge harcamasının yüzde 88,3’ü, 250 ve üzeri çalışan sayısına sahip olan girişimler tarafından yapıldı. En fazla Ar-Ge harcaması yüksek teknoloji faaliyetlerindeki girişimler tarafından yapıldı İmalat sanayinde Ar-Ge faaliyeti yürüten girişimler teknoloji düzeylerine göre sınıflandırıldığında, 2023 yılında imalat sanayinde gerçekleştirilen 139 milyar 469 milyon TL Ar-Ge harcamasının yüzde 47,5’inin yüksek teknoloji faaliyetinde yer alan girişimler tarafından gerçekleştirildiği görüldü. İmalat sanayindeki toplam Ar-Ge harcamasının yüzde 40,0’ı orta yüksek teknoloji faaliyetindeki girişimler, yüzde 8,5’i orta düşük teknoloji faaliyetindeki girişimler ve yüzde 4,0’ı düşük teknoloji faaliyetindeki girişimler tarafından yapıldı. İmalat sanayinde Ar-Ge faaliyeti yürüten girişimlerdeki araştırmacı sayıları incelendiğinde 2023 yılında en fazla araştırmacının 32 bin 778 kişi ile orta yüksek teknoloji faaliyeti yürüten girişimler tarafından istihdam edildiği görüldü. Bunu 19 bin 865 araştırmacı istihdamı ile yüksek teknoloji faaliyeti yürüten girişimler takip etti. TZE cinsinden araştırmacı sayıları dikkate alındığında da en fazla değerin 30 bin 144 ile orta yüksek teknoloji faaliyeti yürüten girişimlerde olduğu saptandı.