GÜNDEM - 06 Ekim 2024 Pazar 10:27

Sağlıkçıların Erzurum’da 47 haftalık sessiz yürüyüşü

A
A
A
Sağlıkçıların Erzurum’da 47 haftalık sessiz yürüyüşü

Erzurum’da 47. Haftasında; sağlık çalışanları ve tıp fakültesi öğrencileri, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek için düzenledikleri sessiz yürüyüşlerini devam ettirdi.


Her hafta olduğu gibi Lala Mustafa Paşa Camisi’nin önünde bir araya gelen sağlık çalışanları, taşıdıkları pankart ve yazılarla Yakutiye Medresesi’ne yürüdü.


Yakutiye Medresesi önünde yürüyüşçüler adına konuşan Dr. Yusuf Çiftçi, Gazze’deki savaşın 52 haftadır devam ettiğini ve kendilerinin de sessiz yürüyüşü 47 haftadır sürdürdüklerini belirtti. İsrail’in askeri başarısızlığının cezasını, sivillere ve masum çocuklara kestiğini anlatan Dr. Yusuf Çiftçi, savaşta kazananın Gazze, kaybedenin ise İsrail olduğunu belirterek, "Gazze, bu savaşı kazanalı çok oldu, hem Allah’ın hem insanların rızasını kazandı. Baptist Hastanesi’nde bombalanarak şehit edilen, parçaları dahi bulunamayan o 500 şehit kazandı. ’Bu kadar ileri gidilmemişti. Çocuklar ölüyor yetişemiyoruz. Çocukları nereye koyacağımızı bilmiyoruz.’ diyen doktor kazandı. Bombalı bir saldırıda olur da parçalanırsa uzuvlarına isimleri yazılan o çocuklar kazandı. Anestezi olmadan Kur’an-ı Kerim okuyarak ameliyat olan o çocuklar kazandı. Şifa Hastanesi’nde şehit olanlar kazandı. Sabah namazını kılıp, zikirlerini çekmiş şehadeti bekleyen o mücahit kazandı. Üzerine köpek de salsalar, sakat da kalsa evini terk etmeyen o ihtiyar kadın tüm İsrail’e karşı kazandı."


Bu arada Yakutiye Kent Meydanı’nda "Filistinli çocuklar için çiz" etkinliği düzenlendi. Çocuklar etkinlikte, metrelerce uzanan kağıtlara guaj, pastel ve sulu boyalarla Türk ve Filistin bayrakları ile birlikte duygularını çizdiler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün projesi AB’den hibe kazandı Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün ’Climate Friendly Farmer Guide: Kadın Çiftçiler İçin Uyum Takvimi’ adlı projesi hibe desteği kazandı. Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, iklim dostu tarımsal faaliyetleri desteklemek amacıyla hazırladığı ’Climate Friendly Farmer Guide: Kadın Çiftçiler İçin Uyum Takvimi’ projesi ile başarıya imza attı. Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve Erasmus+ programı kapsamında hibe desteği kazanan proje, Antalya’daki tarımsal faaliyetlere yeni bir soluk getirecek ve bölgedeki kadın çiftçilerin kapasitesini güçlendirecek. Mobil uygulama da geliştirilecek Proje, iklim dostu tarım uygulamalarının geliştirilmesi ve kadın çiftçilerin güçlendirilmesi amacıyla Türkiye genelinde ve sınır ötesi iş birlikleri ile hayata geçirilecek. Proje kapsamında, kadın çiftçilerin iklim değişikliği ile mücadelede daha dirençli hale gelmelerine yardımcı olmak için eğitim ve dijital çözümler sunulacak. Proje çerçevesinde, kadın çiftçilere yönelik özel eğitim programları ve uygulamalı rehberlik çalışmaları gerçekleştirilecek. Ayrıca, iklim değişikliğine uyum sağlamayı kolaylaştıran bir mobil uygulama da geliştirilecek. Bu mobil uygulama sayesinde kadın çiftçiler, iklim değişikliğine uygun tarımsal faaliyetleri planlayabilecek ve kendi bölgelerindeki iklim koşullarına uygun çözümleri öğrenebilecekler. “Çiftçilerimizin iklim değişikliğine uyum sağlama kapasitelerini artıracak” İl Tarım ve Orman Müdürü Fırat Erkal, projenin Antalya’nın tarımsal üretiminde sürdürülebilirliği artırmayı hedeflediğini ve kadın çiftçilerin güçlenmesine önemli bir katkı sağlayacağını belirterek, "Bu proje, çiftçilerimizin iklim değişikliğine uyum sağlama kapasitelerini artıracak ve tarımsal üretimi daha çevre dostu bir hale getirecek. Kadın çiftçilerimizin bu süreçte daha etkin rol oynaması, sürdürülebilir tarımın geleceği için son derece önemli" dedi. Projenin etkisi ve yaygınlaştırılması Projenin detayları kapsamında, kadın çiftçilere iklim değişikliği konusunda farkındalık kazandıracak eğitimlerin yanı sıra, tarımsal faaliyetleri kolaylaştıracak ve verimliliği artıracak dijital çözümler sunulacak. Bu eğitimler, kadın çiftçilerin bilgilerini artırarak onları iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha dayanıklı hale getirecek. Böylece, Antalya tarımında iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini en aza indirmek ve üretim potansiyelini artırmak amaçlanıyor. Proje ile ilgili tüm gelişmeler ve eğitim programları, Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından kamuoyuna duyurulacak.
Eskişehir Görme engeline rağmen Eskişehirspor’un maçlarını gönül gözü ile görüyor İzmir’de yaşayan ve doğuştan görme engeli olan Kaan Kuş, sıkı taraftarı olduğu Eskişehirspor’un maçlarını tribünden takip etmek için kilometrelerce yol kat ederken, babası Ali İhsan Kuş da tüm pozisyonları oğlunun kulağına fısıldıyor. İki oğlu olan Ali İhsan Kuş’un, doğuştan görme engelli küçük oğlu 17 yaşındaki Kaan Kuş, babası ve ağabeyi gibi Eskişehirspor taraftarı oldu. Görme engeline ve Eskişehir’den kilometrelerce uzakta yaşamasına rağmen ağabeyi ve babası ile Eskişehirspor’un tribünlerinde Kırmızı Şimşekler’i destekleyen Kaan Kuş’un takımına duyduğu sevgi dikkat çekiyor. Maç için İzmir’den geliyor, babası pozisyonları anlatıyor Ellerinden geldiğince maçları Es-Es’li taraflarla tribünlerde izlemek için Eskişehir’e gelen görme engelli Kaan Kuş’a, babası pozisyonları tek tek kulağına anlatıyor. Sesi kısılana kadar tezahürat yapan Kuş, taraftarlarca da oldukça seviliyor. Tek dileği Eskişehirspor’un eski günlerine dönmesi olduğunu dile getiren Kaan Kuş, sürekli bu konuda dua ettiğini belirtti. St. Johnstone taraftarı ile bir araya geldi Öte yandan son olarak Eskişehirspor maçı için kente gelen Kaan Kuş, babası ve ağabeyi, Es-Es’in kardeş takımı olan İskoçya Ligi takımı St. Johnstone taraftarı 62 yaşındaki Ricky Marshall ile bir araya geldi. Ricky Marshall, Kaan Kuş’u azminden dolayı tebrik ederken, ona St. Johnstone atkısı ve şapkasını armağan etti. Kaan Kuş: “Sahayı hiç izleyemiyorum ben de sesim kısalana kadar bağırıyorum” İzmir’den sürekli maçlara gelen doğuştan görme engelli olan 17 yaşındaki Kaan Kuş, “Hayal meal Marsilya takımıyla eleme oynadığımız zamanları hatırlıyorum. Ondan sonra 1. Lig’e düştüğümüz, play-off finalini kaybettiğimiz sene var. Hepsi şu an gözümün önünde canlanıyor. Doğduğumdan beri böyle bir başlangıcı yok. O yüzden, benim için çok eğlenceli, inanılmaz bir şey. Stadı, sahayı izlemiyorum zaten, izleyemiyorum daha doğrusu. Ben de sesim kısalana kadar bağırıyorum. Sesim kısalınca da bağırıyorum, bağırıyorum da bağırıyorum. Az önce bahsettiğim gibi ben Marsilya takımı ile Avrupa’da maç yaptığımız zamanı hatırlıyorum, 6 yaşındaydım. Hayalim o zamanlardan daha iyilerini görebilmek. Elimden geldiğince her fırsatta maça gelmeye çalışıyorum. Hatta bir kez önemli bir maça gelebilmek için yazılım dersimin telefi sınavına girmek zorunda kalmıştım. Maçlar benim için külfet değil, aksine bir heyecan kaynağı oluyor. Dışarıdan bilet almak için geldiğimde tanımadığım insanlar bana selam verdi, beni sordu. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Eskişehirspor - İstanbulspor maçında 1. Lig’de oynadığımız zaman üçlü çektirdiğim bir an vardı. Unutamadığım nadir anlardan birisi, yaklaşık 15-20 bin kişi adımı haykırmıştı. Hayatımda en duygulandığım anlardan birisi olabilir” dedi. Ali İhsan Kuş: “Elimden geldiğince maçı anlatmaya çalışıyorum” Oğlunun görme engelinden dolayı ona Eskişehirspor maçındaki pozisyonları anlatan baba Ali İhsan Kuş da, “Çok şükür ben çocuklarımın ikisini de Eskişehirspor taraftarı yaptım. Kaan zaten öncelikle taraftarın içinde maç seyretmeyi daha doğrusu dinlemeyi çok seviyor. Atmosferi yaşamak istiyor. Locada, herhangi güney kale arkasında izlemesini sevmiyor. Taraftarın içinde maçı dinlemek istiyor. O taraftarın içinde yaşayarak mutlu oluyor. Ben de elimden geldiği kadar atakları, futbolcunun ne yaptığını, nereden gol olduğunu, her şeyini anlatmaya çalışıyorum. Tabii bu profesyonel olarak değil ama bir baba yüreği olarak yapıyorum bunları. Çok şükür bugüne kadar başardık, bundan sonrası inşallah daha iyi olacak” ifadelerini kullandı.