GENEL - 29 Nisan 2017 Cumartesi 00:22

Devletin sistematiğini bozdu

A
A
A
Devletin sistematiğini bozdu

Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, “Örgüt, devletin içinde yargıyı, polisi ele geçirerek bütün kurumlarda ciddi mağduriyetlere sebep oldu, devletin tüm işleyişini, sistematiğini bozdu” dedi.

Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, “Örgüt, devletin içinde yargıyı, polisi ele geçirerek bütün kurumlarda ciddi mağduriyetlere sebep oldu, devletin tüm işleyişini, sistematiğini bozdu” dedi.


Türk Ocağı tarafından düzenlen “Türkiye’nin Başına Örülmek İstenen Çorap” konulu konferansa katılmak için Eskişehir’e gelen eski Emniyet Müdürü Hanefi avcı, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.


Hanefi Avcı, Polislere yapılan gözaltı ve görevde alma meselesini medyadan öğrendiğini, genel anlatımlara bakıldığında bir kişinin anlattığı veya teknik verilerle geçilmiş, ona dayanılarak yapılan bir operasyon olarak gördüğünü söyledi. Örgütün gerçek yöneticilerine ulaşılması gerektiğini, bir şekilde bağlantısı olmuş kişilere de aynı muameleyi göstermek ciddi hukuk ihlallerine, mağduriyetlere neden olacağını bununda örgüte hizmet edeceğini belirten Avcı, “Böyle bir örgütsel soruşturmanın binlere, on binlere, yüz binlere vurmasının makul olmadığını, gerçekten örgütün yöneticilerinin adli bakımdan soruşturulmasını, tabii devlet idari soruşturma yapabilir kendi memurlarına ama adli, gözaltı, tutuklama konusunda daha az sayıda ama örgütün gerçek yöneticilerine yönelik soruşturmaların yürütülmesi gerektiğini, yoksa şöyle ve böyle bir şekilde irtibatı olmuş, okullarına gitmiş, bankasına para yatırmış kişilere çok ağır yaptırımlar yapılmasının ciddi hukuk ihlalleri, mağduriyetler oluşturacağını, hatta bu sayının yüz binlere vurduğunda bunun tam tersine örgüte hizmet edeceği kanaatindeyim. Çünkü bu tip yapılar belli yöneticiler tarafında yönetilir, onlara ulaşamadığınız müddetçe, diğer etrafındaki sıradan insanlara, iyi niyetle yaklaşmış insanlara bu yapacağınız işlemlerle bu önlenemez tam tersine hem mağduriyet artar hem de o insanlar bir müddet sonra karşınıza gerçekten bir örgüt militanına dönüşebilir. Bu konulara daha dikkat edilmesi gerektiği kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.


“Örgüt devletin bir bütün halinde işleyişini bozdu”


FETÖ’nün kurumlar içinde yapılanmasının devletin işleyişini bozduğunu anlatan Avcı, “Yaşadığımız süreç birçok şeyi gösteriyor ama çok hızlı yaşadığımız için bu yaşadıklarımız iyi hazmederek, anlamlandırarak, düşünerek tam kavrayamadık yoksa 2013’e kadar devletin bütün hukuk düzeni bozuldu. Devletin ordusunun düzeni bozuldu. Tüm topluma korku hakim oldu. Bütün kurumların içi boşaltıldı. Cemaat, yargıyı, polisi ele geçirerek bütün devlet kurumlarında ciddi mağduriyetlere sebep oldu. Kişisel mağduriyetleri bırakalım, devletin kendisinde mağduriyetler oldu. Devletin kurumlarının hepsi ciddi darbe gördü. Emniyet teşkilatı, asker, MİT, Milli Eğitim bütün devlet kurumları bu cemaatin operasyonlarıyla mağdur oldu. Tüm halk üzerinde, tüm basın üzerinde çok ciddi korku yaratıldı. Bu örgüt tarafından devletin bir bütün halinde işleyişi, sistematiği bozuldu. Bu örgüt bunu bozdu, bu defa bu örgüte yapılan operasyonlarda belli oranda sıkıntı yarattı. 15 Temmuz sonrası ise, çok ağır bir travma ile ülke karşı karşıya kaldı. Bu ağır travmaya karşı verile tepkilerin ölçüsü de önemli, bu ölçüler geleneksel devlet kurallarıyla, hukukla yapmazsanız, bu alınan tedbirler tersine zarar vermeye başlayabilir. Şuanda da bu ölçünün de belli ölçüde kaçtığını, hukukun yerine daha farklı şeylerin hakim olmaya başladığını, bununda aynı şekilde topluma zarar verdiğini görüyoruz. Biz diyoruz ki bu mücadele hukuk temelinde olmalı. Gerçek evrensel hukuk değerlerinde olmalı, yoksa hukuk gibi gözüken ama bütün topluma korku yayan bir anlayışla olamaz. Bunu tehlikeli boyutu budur. Darbede kim ne suç işlemişse onun karşılığını görmeli. Bu örgüt ülkeye yapılabilecek en büyük darbeyi yaptı elbette bunun karşılığını görmeli ama bu örgütle şu ve bu şekilde irtibatı olmuş, onlarla teması olmuş, gizli faaliyete girmemiş insanlara ona göre işlem yapılması lazım. darbeye destek olmuşlara ona göre işlem yapılması lazım. Ama hiç ayrım gözetmeksizin, hepsi tek tip bakılarak, hepsi darbeye katılmış gibi kabul edersek o zaman ciddi şekilde hata yapmış oluruz. Hukukun olmadığı yerde zulüm olur. Ona dikkat etmek lazım. Hukuk olursa her şey yerini bulur” dedi.


“Yaptıkları şimdi kendi ayaklarına dolandı”


FETÖ’nün bugüne kadar yapmış olduğu tüm olayları başkasına bağlamak istediğini ama o zaman yaptıkları hataların şimdi kendi ayaklarına dolandığını vurgulayan Hanefi Avcı, “Bu örgüt, her olayı kullanmak istedi, Türkiye’de ne kadar olumsuz olay varsa, ne olmuşsa, her olayı yapacağı operasyonlarında, kendi yapacağı kötü niyetli işlemlerinde bahane olarak kullanmak istedi. Rahmetli Özal’ın ölümünü, Malatya’daki Zirve cinayetlerini, Dink olayını, hepsini kendi bir şekilde, kendi yapacağı kötü uygulamalara, yapacağı operasyonlara zemin kullanmak için yaratmaya başladı. O Dink olayını böyle kullanmaya kalktığı kanaatindeyim. Tabii olayı soruşturmaya kalkan idari görevler noktasında müfettişleri de etkileyerek, kendilerinin mensuplarının olduğu kişileri hiç suçlu yapmamak, hataları görmemek adına, o tarihte kendilerine engel gördüğü, İstanbul’daki emniyeti ele geçirmek adına bu olayı suistimal ettiler. Soruşturmaları tek taraflı yapıp, İstanbul emniyetini ele geçirip, orada operasyon yapacaklardı, o olayı kullanmaya kaldılar. Bugün o yaptıkları hatalar kendi ayaklarına takıldı ve kendileri oradan sorgulanıyorlar. O soruşturmaların yanlı yapıldığı, olaya tek taraflı baktıklarından dolayı kendileri yargılanıyor. Dava sonucu göreceğiz, bunun benzeri olayı birçok kez yaşadılar” şeklinde konuştu.


“Örgüt, polis, asker ve milli istihbarat da ayrı bir gizlilik içinde çalıştı”


Örgütün, asker, emniyet ve milli istihbarat içinde mahrem denilen gizli işlerle çalıştığını aktaran Avcı, “Emniyetin tüm birimlerinde var, birazda bu örgütün yapısından kaynaklanan kendisini saklamasını, gizlemesini biraz daha iyi bilen, ilk eğitim yıllarından itibaren onlara, mahrem Osmanlıca da ‘gizli’ demek, gizli işleri, milli istihbarat, emniyet, ordu gibi faaliyetler devletin gizli işleri olduğu için, kendileri de Arapça mahrem, gizli işler diye kabul etmiş. Burada ayrı bir gizlilik var, cemaatin tüm çalışması, örgütsel çalışması, legal halka yönelik değil, örgüt faaliyetleri gizli ama bu polis içerisindeki, asker içerisindeki, milli istihbarat içerisindeki cemaat örgütü ayrı bir gizlilik için çalışıyor. Onlarda mahrem hizmet deyip böyle bir isim yakıştırıyor. İrtibat kurduğu andan itibaren, oraya adamlarını sokarken bile özel bir gizlilikle, kendilerini kamufle etmeyi, olduklarından farklı gözükmeyi, tabii yaşamlarından farklı bir yaşamlarında daha farklı felsefe, farklı düşünce insanlarıymış gibi gösterme tavsiye ve telkinleri var. Onu da fazlaca uyguladıkları içinde, iyi bilemeyenler aldatıcı oluyor. Birçok yerde emniyetin Cumhurbaşkanı koruma da var, başkanlıklarda var, istihbarat, her birimde var. Tabii orası daha dikkati çekiyor, diğer birimlerde de şüpheli isimler var” dedi.


Yeni kitabı “Erken Uyarı Devlet Bilgisi”nde bahseden Hanefi Avcı, örgütü, 15 Temmuz’u anlatmakla birlikte biraz daha genişleyerek, Türkiye’nin uzun yıllardır yaşadığı güvenlik sorununu, bu tür olayları neden önleyemediği gibi konuları ele aldığını belirtti.


Avcı daha sonra, Türk Ocağı Eskişehir Şubesi tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Başına Örülmek İstenen Çorap” konulu konferansa katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum İsmet Taşdemir: “Bu sonuç hiçbir şeyin garantisi değil” Bodrum FK Teknik Direktörü İsmet Taşdemir, Çorum FK ile oynanan maçla ilgili, “Bu sonuç hiçbir şeyin garantisi değil” dedi. Trendyol 1. Lig Play-Off yarı final ilk maçında Çorum FK, sahasında karşılaştığı Bodrum FK ile 1-1 berabere kaldı. Müsabakanın ardından değerlendirmede bulunan Bodrum FK Teknik Direktörü İsmet Taşdemir, maçın zor olduğunu belirterek, lige bu yıl renk katan iki takım arasında iyi bir mücadele olduğunu söyledi. Kırmızı karta kadar seyri çok keyifli bir maç olduğunu anlatan Taşdemir, “İki kalede pozisyonlar, geçişler, iyi savunmalardan dolayı iki takımı da tebrik ediyorum. Bunlar 180 dakikalık maçlar. Şu anda biz ilk yarısını bitirdik ve berabere sona erdi. İkinci yarısını ben de merakla bekliyorum. Çok iyi futbol oynayan iki takımdan birisine yazık olacak. Futbolun kuralı bu. Dolayısıyla bir 90 dakikamız kaldı. Dört günlük bir süre var. Orada da maça iyi hazırlanıp turu geçerek finale kalmak istiyoruz. Ama bizim kadar turu geçmek ve finale kalmak isteyen bir takımla karşılaşacağız. İşimiz kolay değil ve zoru başarmaya çalışacağız” diye konuştu. Daha önce Çorum FK’da teknik direktörlük görevinde bulunduğu hatırlatılan Taşdemir, “Burada güzel günlerim geçti. Pandemi döneminde güzel işler yaptık ancak sonunu getiremedik. Buradan gittiğimden beri kalbimin bir tarafı burada diyebilirim. Güzel dostluklarım var. Halen görüştüğüm insanlar var. Burada kötü hiçbir şey yaşamadım. Geldik rakibimiz. Sporun doğasında var” ifadelerini kullandı. "Çorum’da alınan sonuç mutlu etti mi?" yönündeki soruya ise Taşdemir, “Bu sonuç yenilmekten iyidir. Ama hiçbir şeyin garantisi değil. Turu geçmiş olmanın garantisi değil. Çorum FK ve Bodrum FK bu lige renk katan iki takım. Ne oynadığını bilen iki takım var. Mücadele gücü yüksek iki takım. Kendi adımıza söyleyeceksek bizim bu lige çıktığımızdan beri mücadele gücümüzü en üst seviyede tutmak zorundayız. Mücadele gücümüz düşük olursa çok sorun yaşarız. Bugün buradaysa bundan dolayı buradayız. Oyuncularımız sakınmıyor. Neyi var, neyi yok ortaya koyuyorlar” yanıtını verdi.
İstanbul Kadıköy’de metruk bina alev alev yandı Kadıköy’de yıkılmak için boşaltılan 5 katlı binanın çatısı, madde bağımlıları tarafından ateşe verildi. Yangında ölen veya yaralanan olmazken, itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Yangın, Kadıköy İlçesi, Osmanağa Mahallesi, Teyfik Gelenbe sokak üzerinde saat 21.30’ta yaşandı. İddiaya göre, daha önce kentsel dönüşüm için boşaltılan 5 katlı bina, madde bağımlıları tarafından ateşe verildi. Yangın bir anda büyüyerek tüm çatıyı sardı. Yangında herhangi bir can kaybı yaşanmadı. Çevredeki vatandaşlar tarafından itfaiye ekiplerine haber verildi. Durumum bildirilmesi üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri alev topuna dönen çatıyı yaklaşık 1 saat uğraşlar sonunda söndürmeyi başardı. Polis ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı. Esnaf Yavuz Özkaya, "Burada bir sürü bina yıkılıyor. Bir tek burası değil, burada var, yukarıda var, her yerde yıkılacak. Boş niye bekletiliyor? Bakın şu anda benim aracım tam önünde. Yani herhangi bir şey olsa, bir can kaybı olsa nasıl olacak burada bu durum? Yani mümkün değil. Böyle bir kanun olmaz. Boşaltıldı. Içi boşaldı, hemen yıkacaklar. Yani giriyor tinerciler. Giriyor başıboş insanlar, yakıyor. Yan binaya sıçrasa orada insanlara bir şey olsa ne olacak? Kadıköy’ün göbeği burası. Burada ilgililer gelip hiçbiri mi ilgilenmiyor? Yani burada gelip de bu kadar insanların yaşadığı bir yerde böyle etrafını bir demir çevirip, sadece demirle kapatıp sorun çözüldü mü oluyor yani?" dedi.
Denizli Kendisini ihbar eden sürücü korktuğu için kaçtığını söyledi Denizli-Çivril karayolu Denizler kavşağında motosiklet sürücüsünün yaşamını yitirdiği kazaya karışan tır sürücüsü teslim oldu. Korku ve panik yaptığı için olay yerinden uzaklaştığını ifade eden sürücünün ilk ihbarı yapan kişi olduğu anlaşıldı. Kaza, sabah saatlerinde Çivril Denizli karayolu Denizler kavşağında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; 16 ALV 502 plakalı motosikleti ile seyir halinde olan Aslan Becip, Baklan Denizli kavşağında motosikletin hakimiyetini kaybederek sola savruldu. Kazayı gören diğer sürücülerin ilk müdahaleyi yaptığı kazada, olay yerine çağrılan sağlık ekipleri sürücü Aslan Becip’nin hayatını kaybettiğini belirledi. Vefat eden sürücünün cenazesi, savcının olay yeri incelemesinin ardından morga kaldırıldı. Kaza bölgesinde inceleme yapan jandarma ekipleri, yaptıkları kontrollerde olay yerinde fren izlerine rastladı. Motosikletteki hasar ve yoldaki firen izlerinden başka bir aracın daha kazaya karışmış olma ihtimali üzerinde duran jandarma ekipleri, bölgede bulunan güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Jandarma ve Polis Bölge Trafik ekipleri kaza ile ilgili geniş çaplı araştırma başlattı. Kazaya ilişkin çalışmaların sürerken, kazaya karışan diğer araç sürücüsü ise teslim oldu. 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarda bulunan D.Y., jandarma ekiplerine Çivril ilçesindeki ikametinde teslim oldu. Çal İlçe Jandarma Komutanlığına götürülen D.Y, ilk ifadesinde kazanın ardından korkması ve paniğe kapılması sonucu kaza yerini terk ettiğini ifade etti. Ayrıca kaza sonrası 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak ilk ihbarı da kendisinin yaptığını dile getirdi. Sürücünün jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.
Ordu Sakin şehirde Selçuk Balcı rüzgarı Ordu’nun Büyükşehir ve Perşembe Belediyesi’nin, Mayıs Yedisi kutlama etkinlikleri kapsamında düzenlediği konser ile sevilen sanatçı Selçuk Balcı, hayranlarıyla buluşturuldu. Türkiye’nin, Karadeniz müziğinde sevilen sanatçılarından Selçuk Balcı, Ordu’nun ‘sakin şehir’ unvanına sahip Perşembe ilçesinde sahne aldı. Belediye meydanında düzenlenen konsere katılmak isteyenler erken saatlerden itibaren meydanı doldurdu. Hayranları, konser boyunca ünlü şarkıcının eserlerine eşlik etti. Selçuk Balcı, enerjisi ve sahne performansıyla adeta izleyicileri büyüledi. Kendisine özgü şarkıları ve sevilen eserleri seslendiren Balcı, dinleyicilerine unutulmaz bir gece yaşattı. Konsere katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, “Allah ağzımızın tadını bozmasın, Mayıs Yedimiz kutlu olsun. 19 Mayıs programlarının ardından Mayıs Yedimizi kutladık. Daha güzel günlerde buluşmak dileğiyle” diye konuştu. Perşembe Belediye Başkanı Cihat Albayrak ise, “İlçemizde bu birlikteliği, güzelliği, sevgiyi, hoşgörüyü fazlasıyla göstereceğiz. Perşembe bizim sevdamız, inşallah 1 Temmuz Kabotaj Bayramı’nı daha güzel bir şekilde kutlayacağız” ifadelerine yer verdi. Konserde Perşembe Belediye Başkanı Cihat Albayrak tarafından ünlü sanatçıya çiçek takdim edildi. Yoğun bir katılımın olduğu konserde hayranları sevilen sanatçıya eşlik etti.