SAĞLIK - 06 Ekim 2017 Cuma 16:08

Diyalize giren hastaların fistüllerinin tıkanması veya daralması sorununda ameliyatsız çözüm önerileri

A
A
A
Diyalize giren hastaların fistüllerinin tıkanması veya daralması sorununda ameliyatsız çözüm önerileri

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı Başkanı Doç.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Fahrettin Küçükay, diyalize giren hastaların fistüllerinin tıkanması veya daralması sorunu ve ameliyatsız çözüm önerileri hakkında bilgilendirici bir açıklama yaptı.


Hemodiyalizin böbrek yetmezliği olan hastalarda uygulanan bir kan temizleme yöntemi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Küçükay, “Hastalara hemodiyaliz uygulayabilmek için damar giriş yolu ve damar çıkış yolu bağlantılarının olması gerekmektedir. Bu da başlıca 3 yöntemle sağlanır. Bunlar; büyük toplardamarlara ince borular bırakma, cerrahi olarak; sentetik greftlerle; cerrahi olarak atardamar ile toplardamar arasında direkt bağlantı kurmakla geliştirilen arteriovenöz fistül ile sağlanabilir. En sık kullanılan yöntem arteriovenöz fistül oluşturmaktır fakat arteriovenöz fistül oluşturmak cerrahi olarak mümkün değilse bu bağlantı sentetik greftler yardımı ile yapılır. Santral venözkatater bırakma ancak kısa dönem uygulamalar için yapılmaktadır. Bunun nedeni uzun süre kateter bırakmaya bağlı komplikasyonlardır. Oluşturulan arteriovenöz fistül ve sentetik greft bağlantıların nedeni toplardamardaki kan akımını ve basıncını arttırarak damarın güçlenmesini ve duvarının kalınlaşmasını sağlamaktır. Böylece hemodiyaliz için tekrar tekrar yapılması gereken toplardamar girişleri daha güvenli ve komplikasyonsuz bir şekilde oluşturulabilecektir" dedi.



"Fistüllerdeki darlık ve tıkanıklıklar hastanın hemodiyalize girmesine engeldir"


Fistülün sürecinden bahseden ESOGÜ Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Küçükay, sentetik greftlerin zamanla daralma gösterebileceğini ya da tıkanabileceğini bildirdi. Bu durumun hastanın hemodiyalize girmesine engel olacağına dikkat çeken Küçükay açıklamalarını şöyle sürdürdü:


"Oluşan pıhtıların, daralmaların ve tıkanıklıkların tedavisi için girişimsel radyolojik olarak tromboliz (pıhtı eritilmesi), trombektomi (pıtının dışarı çıkarılması), balon uygulama ve stent uygulama yapılabilir. Bunlardaki temel amaç hemodiyaliz yolunu açık tutmaktır. Oluşturulan fistüllerdeki darlık ve tıkanıklıklar hastanın hemodiyalize girmesine engeldir. Çünkü bu patolojiler kan akımında ciddi azalmaya neden olabilirler. Bu girişimlerin bir başka amacı ise fistüllerin ve sentetik greftlerin uzun ömürlü olabilmesini sağlamaktır. Cerrahi prosedürleri tekrarlamaktansa oluşan patolojiyi ortadan kaldırıp fistül ve sentetik greft açıklığını ve uzun süre dayanıklılığını sağlamak daha güvenli-etkin ve tercih edilen bir yöntemdir. Hastaya uygun pozisyon verdikten ve sterilizasyondan sonra pıhtı varsa ince boru kateter ve teller yardımı ile girilerek pıhtı eritici tedavi bu ince borular yardımı ile uygulanır. Bir başka yöntem ise pıhtıların mekanik olarak eritilmesi ve dışarı çıkarılmasıdır. Bunlar için özel tasarlanmış kateterler (borular) mevcuttur. Bazen pıhtının içinden ince bir telle geçip balon uygulandıktan sonra bu yöntemler tekrarlanabilir. Darlıklar içinse öncelikle farklı özelliklerde balonlar kullanılır. Bu balonlar yüksek dirençli ve yüksek basınçlara çıkabilen balonlardır. Bazen yan tarafında ince kesici bıçaklar olan balonlar da kullanılabilir. Bunlar yeterli olmazsa hemodiyaliz yolunu açmak için stent uygulanabilir. Nadir de olsa işleme bağlı kanama, enfeksiyon, pıhtı oluşumu, damarlarda zedelenme, kontrast maddeye bağlı komplikasyonlar ve ağrı oluşabilir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Bakan Yardımcısı Eminoğlu, Muş’ta sporun geleceğini gençlerle konuştu Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Muş Spor Lisesi’ndeki öğrencilerle bir araya geldi. Muş Spor Lisesi Öğrencileriyle Söyleşi programı kapsamında buluşan Eminoğlu, Sultan Alparslan’ın şehrinde olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın birkaç ay öncesinde Muş’ta milli sporcularla bir araya geldiğini söyleyen Eminoğlu, "Özellikle spor lisemizde genç arkadaşlarımızla buluşmak istedik. Dereceye giren arkadaşlarımıza yürekten tebrik ediyorum. Biz bu buluşmalarda sizleri dinlemek istiyoruz. Sizlerden gelen geri dönüşleri, sizlerin önerileri, katma değerleri, eleştirileri varsa onları dinlemek istiyoruz. Gerçekten spor anlamında Türkiye son 20 yılda, çok büyük şansımız var, Sayın Cumhurbaşkanımız sporu seviyor, futbolu seviyor, bütün branşları seviyor. Medyadan takip ederseniz her ay başarılı olan dünya şampiyonlarımızı külliyede misafir ediyor. Dünyada sporu böyle yakından takip eden ve seven belki nadir cumhurbaşkanlarından biri. Muş’ta, Bitlis’te, Van’da, 81’in tamamında sporda sessiz bir devrim yaşandı. Bugün baktığımızda spor tesisleri, yüzme havuzları, gençlik merkezlerimiz var" dedi. "Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı" Eminoğlu, "2002’de yurt kapasite sayısı 100 bindi, şimdi 1 milyonu geçti. Gençlik Merkezi sayısı 9’du, 600’e yaklaştı. Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere verdiği değerin en büyük karşılığıdır. Balkanlar, Avrupa, dünya ve olimpiyatlara katılacak arkadaşlarımız bu sıralardan çıkacak. Ülkemizi en güzel şekilde temsil edecekler ve bayrağımızı göndere çekeceksiniz. İstiklal Marşı’mızı bütün dünyaya okuyacaksınız. O yüzden yaptığınız iş çok önemli arkadaşlar. Diğer genç arkadaşlarımıza rol model oluyorsunuz. Bu büyük bir emek, büyük bir özveri. O yüzden her birinizi hayranlıkla tebrik ediyorum. İnşallah daha güzel başarılar da imza atacaksınız. Bu ülkede sporda sessiz bir devrim yaşandı. Hala da devam ediyor. Yatırımlar, tesisler her alana gittiğinizde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın özellikle yatırımları görünüyor. Havuzlar, sentetik sahalar, basketbol salonları, atletizm pistleri, statlar vesaire baktığımızda doğusu, güneyi, batısı, kuzeyi tamamen tesislerle çevrilmiş vaziyette. Bu oranları da artırmamız lazım. Spor ile meşgul olan gençler, dijital, madde ve diğer bağımlılıkta önleyici faktör olarak bir rol oynuyorsunuz. Ben her birinizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular" Muş Valisi Avni Çakır da, Muş’un genç ve dinamik nüfus yapısının sporu doğal olarak ön plana çıkardığını belirterek, ilde sporun hem eğitimle hem de sosyal hayatla bütünleştiğini ifade etti. Vali Çakır, "Hem ilimizdeki gençlerimizin beklentileri, hayalleri, hem Muş’un spordaki konumu, durumu, hem ihtiyaçları çok güzel bir söyleşi olmuştu. Muş bir öğrenci şehri. Türkiye’nin en genç nüfuslarından birine sahip bir ilimiz. Nüfusumuz yaklaşık 400 bin. Bunun 200 bini 22 yaş altı diye söyleyebiliriz. Genç yoğun nüfusuna sahip olunca da bu da spor demek. Hem eğitimde hem de sporda çok güzel adımlar atıldı. Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular. Diğer branşlarda sporcu kardeşlerimiz var. Çok tercih edilen okulumuz. Sporla bütünleşmiş bir şehir. Spor yatırımları anlamında da çok iyi bir imkanlara sahibiz. Özellikle spor alanının güzel yatırılar yaptığı için teşekkür ediyoruz. Amacımız gençleri yarınlara çok daha güçlü bir şekilde hazırlamak" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sporcuların talep ve önerileri dinlendi. Söyleşiye, Muş Gençlik ve Spor Müdürü Yusuf Kılıç, İl Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay ve sporcular katıldı.