SAĞLIK - 29 Aralık 2025 Pazartesi 10:43

Bireyin günlük yaşamını etkileyen ’sürekli açlık hissi’ giderek yaygınlaşıyor

A
A
A
Bireyin günlük yaşamını etkileyen ’sürekli açlık hissi’ giderek yaygınlaşıyor

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzman Dyt. Ayşegül Akkaya Erden, "Sürekli açlık hissi, modern yaşamın hızlanan düzeniyle birlikte giderek yaygınlaşmış ve birçok bireyin günlük yaşamını etkileyen önemli bir sorun haline gelmiştir" dedi.


İnsanların çoğu zaman yeterli porsiyonlarla beslendiklerini düşünmelerine rağmen kısa bir süre sonra yeniden açlık hissettiklerini belirttiklerini, bu durumun da hem fizyolojik hem de psikolojik açıdan kafa karıştırıcı bir tablo ortaya çıkardığını söyleyen Diyetisyen Ayşegül Akkaya Erden, "Aslında açlık, yalnızca mide boşaldığında veya enerji seviyesi düştüğünde oluşan basit bir duygu değildir; çok daha karmaşık mekanizmalar tarafından yönetilen, beynin, hormonların, duyguların ve yaşam tarzının tamamını içine alan çok boyutlu bir süreçtir. Bu nedenle sürekli açlık hissi, tek bir neden üzerinden açıklanamayacak kadar kapsamlı bir konudur. Bu durumun temelinde açlık ve tokluk hissini dengeleyen leptin ve ghrelin hormonlarının işleyişi bulunmaktadır. Leptin, yağ dokusundan salgılanarak beyne tokluk sinyali gönderen hormondur. Ghrelin ise mide tarafından üretilip açlık hissini uyaran hormondur. Bu 2 hormonun hassas dengesi, gün içinde ne kadar yemek yiyeceğimizi ve ne kadar sürede yeniden acıkacağımızı belirler" şeklinde konuştu.



"Gece geç yatmak kişinin tok olmasına rağmen aç hissetmesine yol açar"


Modern toplumdaki uyku sorunlarının bu hormonal dengeyi ciddi biçimde bozabildiğini belirten Diyetisyen Erden, "Özellikle gece geç yatmak, sürekli bölünen uyku düzeni ve yeterli derin uykuya geçememe gibi durumlar leptin seviyelerini düşürerek kişinin tok olmasına rağmen aç hissetmesine yol açar. Aynı zamanda ghrelin seviyesi yükselir ve gün içinde sürekli atıştırma isteği ortaya çıkar. Bu nedenle kronik uyku bozukluğu yaşayan bireylerin iştahlarının artması, tatlı isteğinin çoğalması ve sık sık açlık hissetmesi son derece doğaldır. Uyku düzeni bozuldukça bedensel sinyaller de karışmakta, enerji dengesinin sağlanması daha güç hâle gelmektedir. Sürekli açlık hissinin en önemli sebeplerinden biri de ultra işlenmiş gıdaların beslenme düzeninde giderek daha fazla yer almasıdır. Paketli atıştırmalıklar, fast food ürünleri, şekerli içecekler, rafine karbonhidratlar ve hazır tatlılar gibi ürünler, vücutta kan şekerini çok hızlı yükseltir. Ancak bu yükseliş geçici olup kısa sürede yine ani bir düşüş yaşanır. Kan şekeri düştüğünde beyin acil enerji ihtiyacı olduğunu düşünerek yeniden açlık sinyali üretir. Bu döngü, bireyin gün boyu sürekli bir şeyler yeme isteği duymasına yol açar. Bunun yanında ultra işlenmiş gıdalar beynin ödül merkezini güçlü bir şekilde uyaran bileşenler içerir. Bu uyarı, tıpkı bağımlılıklarda olduğu gibi tekrar tekrar tüketim isteğini artırır. Kişi fizyolojik olarak tokluk yaşasa bile zihinsel olarak yeme dürtüsünü bastırmakta zorlanır. Modern beslenmenin büyük ölçüde bu tarz gıdalara dayanması, açlık ve tokluk hissinin doğal yapısını bozan en büyük faktörlerden biridir" ifadelerini kullandı.



"Stres anında yükselen kortizol hormonu, özellikle yağlı ve şekerli yiyeceklere karşı ilgiyi artırır"


Ayrıca, stresin iştah üzerindeki etkisi de çoğu zaman göz ardı edilen fakat son derece güçlü bir etken olduğunu vurgulayan Diyetisyen Erden, sözlerine şöyle devam etti:


"Günümüzün yoğun iş temposu, sosyal baskılar, ekonomik kaygılar, şehir yaşamının oluşturduğu yük ve dijital dünyanın sürekli talepkâr yapısı, bireylerde kronik stres oluşmasına yol açmaktadır. Stres anında yükselen kortizol hormonu, özellikle yağlı ve şekerli yiyeceklere karşı ilgiyi artırır. Bu tür yiyecekler kısa süreli rahatlama sağladığı için kişi stres altında duygusal yeme davranışına yönelir. Aslında fiziksel olarak aç olmadığı hâlde bir şeyler yiyerek rahatlama ihtiyacı hisseder. Bu durum uzun vadede iştah mekanizmasını daha da bozarak kişinin açlık hissini ayırt etmesini zorlaştırır. Duygusal yeme döngüsü güçlendikçe kişi hem kontrolsüz kilo alır hem de açlık hissi giderek daha sık yaşanan bir hale gelir."



"Tek yönlü çözümler yerine bütüncül bir yaklaşım gereklidir"


Bütün bu faktörler bir araya geldiğinde sürekli açlık hissinin yalnızca yanlış beslenme alışkanlıklarından kaynaklanmadığı, aksine çok geniş kapsamlı bir yaşam tarzı problemi olduğunu dile getiren Diyetisyen Ayşegül Akkaya Erden, "Hormon dengesi, uyku kalitesi, stres düzeyi, duygusal durum, zihinsel yeme alışkanlıkları ve tüketilen gıdaların niteliği bu sorunun temel belirleyicileridir. Dolayısıyla bu problemle başa çıkmak için tek yönlü çözümler yerine bütüncül bir yaklaşım gereklidir. Uyku düzeninin iyileştirilmesi, ultra işlenmiş gıdaların azaltılması, lif ve protein bakımından zengin bir beslenme planı oluşturulması, stresin çeşitli tekniklerle yönetilmesi, düzenli fiziksel aktivite yapılması ve yeme davranışının farkındalıkla yönetilmesi açlık-tokluk mekanizmasını yeniden dengelemeye yardımcı olur. Ayrıca kişinin kendi bedenini tanıması, fizyolojik açlık ile duygusal açlığı ayırt etmeyi öğrenmesi ve yaşam rutininde küçük ancak kalıcı değişiklikler yapması bu sürecin en önemli adımlarındandır" diye belirtti.



"Sağlıklı uyku ve beslenme düzeni oluşturmak, stres yönetimi sağlamak önemli"


Sonuç olarak sürekli açlık hissinin modern yaşamın ortaya çıkardığı karmaşık bir örüntüdür ve yalnızca fiziksel bir belirti olarak değerlendirilmemesi gerektiğinden bahseden Diyetisyen Erden, "Bu durumun arkasında yer alan hormonal, psikolojik ve çevresel unsurlar iyi analiz edildiğinde, çözümün de çok yönlü bir yaşam tarzı düzenlemesiyle mümkün olduğu görülmektedir. Bedenin doğal sinyallerini yeniden tanımak, sağlıklı uyku ve beslenme düzeni oluşturmak, stres yönetimine önem vermek ve yeme alışkanlıklarını bilinçli şekilde düzenlemek açlık hissinin kontrol altına alınmasında temel rol oynar" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Kar yüzünden kapanan 145 mahallenin yolu büyükşehir ekipleri tarafından açıldı Bursa Büyükşehir Belediyesi, etkisini artıran kar yağışına rağmen kent genelinde ulaşımın aksamaması için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi, kar yağışının etkili olmasıyla birlikte 17 ilçede karla mücadele çalışmalarını kesintisiz sürdürüyor. AKOM koordinasyonunda yürütülen karla mücadele çalışmaları sayesinde ulaşımda herhangi bir aksama yaşanmadı. 145 mahalle ulaşıma açıldı Kent genelinde iki vardiya halinde görev alan toplam 1021 personel, 203 iş makinesi ve kar küreme aracıyla 145 mahalle yolunu trafiğe açtı. Kar yağışının etkili olduğu Keles’te 23, İnegöl’de 22, Büyükorhan’da 21, Kestel ve Osmangazi’de 14, Orhaneli’de 13, Mustafakemalpaşa ve İznik’te 10, Harmancık 7, Yıldırım, Gemlik ve Gürsu’da 3, Yenişehir ve Orhangazi’de ise birer mahallenin yolu ulaşıma açıldı. Kent genelinde kapalı mahalle yolu bulunmazken, ekipler yağışın devam ettiği bölgelerdeki çalışmalarını kesintisiz sürdürüyor. 7/24 karla mücadele Kar yağışının etkili olduğu Cuma gününden bu yana yoğun bir çalışma yürüten Büyükşehir ekipleri, ana arterler, bağlantı yolları ve yüksek kesimlerde kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız yürütüyor. Vatandaşların mağdur olmaması için teyakkuz halinde olan ekipler, sabah saatlerinde oluşabilecek buzlanmaların önüne geçmek için yaya geçişinin yoğun olduğu meydan, tarihi ve turistik alanlar, okul yolları, toplu taşıma güzergahları ile alt ve üst geçitlerde özenle çalışıyor. Uludağ yoluna anında müdahale Türkiye’nin önemli kış turizm merkezlerinden Uludağ, hafta sonu tatilini fırsat bilen vatandaşların akınına uğrarken; yaşanan yoğunluk sebebiyle ulaşımda zaman zaman aksamalar yaşandı. AKOM ve Ulaşım Dairesi Başkanlığı ekiplerinin koordinasyonunda 3 kar küreme aracı ve 1 greyder ile ulaşımın rahatlaması için mücadele eden Büyükşehir Belediyesi, yolun güvenli şekilde kullanılmasını sağladı. BURFAŞ ekipleri de dondurucu soğuğa karşı vatandaşların içini ısıtmak için sıcak çorba ikramında bulundu. Vatandaşların araçlarıyla kış lastiği takarak ve zincir bulundurarak yolculuk etmesini isteyen yetkililer, hava şartları nedeniyle mağduriyet yaşayanların ise ALO 153 Halk Masası veya 444 16 00 numaraları üzerinden Büyükşehir Belediyesi’ne ulaşmasını istedi.
Ankara Pursaklar’da kar yağışıyla birlikte tüm ekipler sahada Pursaklar Belediyesi, etkili olan yoğun kar yağışıyla ilçe genelinde ulaşımın aksamaması ve vatandaşların günlük yaşamlarının olumsuz etkilenmemesi için yoğun mesai harcıyor. Pursaklar Belediyesi ana arterler, sokaklar, okul çevreleri, hastaneler ve kamu binaları başta olmak üzere ilçenin dört bir yanında yoğun bir çalışma yürütüyor. Kar küreme, tuzlama ve buzlanmaya karşı önleyici çalışmalar titizlikle gerçekleştiriliyor. ‘‘Kar yağışına karşı ekiplerimiz, saha çalışmalarını aralıksız sürdürüyor’’ Sürücülerin ve yayaların güvenli bir şekilde günlük yaşamlarını devam ettirebilmeleri için yoğun mesai harcadıklarını belirten Belediye Başkanı Ertuğrul Çetin, ‘‘Kar yağışına karşı ekiplerimiz, saha çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Hemşehrilerimizin güvenliği ve günlük yaşamlarının aksamaması için karla mücadelede tüm imkânlarımızı seferber ettik. Merkez kırsal fark etmeksizin ilçemizin her noktasında 7/24 esasına göre çalışıyoruz. Amacımız, vatandaşlarımızın kış şartlarından en az düzeyde etkilenmesini sağlamak. Vatandaşlarımızdan gerekli olmadıkça özel araçlarıyla trafiğe çıkmamalarını ve herhangi bir olumsuzluk durumunda belediyemize ulaşmalarını rica ediyorum’’ dedi. Pursaklar Belediyesi yetkilileri, özellikle gece saatlerinde buzlanma riskine karşı ekiplerin teyakkuz halinde olduğunu belirterek, vatandaşların herhangi bir olumsuzluk durumunda belediyenin çağrı merkezine ulaşabileceklerini ifade etti.
Aydın Başkan Gençay: "Mezarlıklar düzenli ve eksiksiz bir şekilde devredildi" Yasa ve meclis kararı gereği mezarlıkların, Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesinin ardından Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Didim Asri Mezarlığı’nda yapılan basın açıklamasına Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay’ın yanı sıra belediye birim amirleri ve mahalle muhtarları katıldı. Açıklamasında defin hizmetlerine ilişkin hassasiyetlerini vurgulayan Başkan Hatice Gençay, Didim Belediyesi olarak sorumluluklarının bilincinde olduklarını belirterek, "Bu tarihten sonra da defin hizmetleri konusunda üzerimize düşen bir görev olduğunda yapmaya devam edeceğiz. Halkımızı bu konuda asla yalnız bırakmayacağız. Bugüne kadar en acılı günlerinde Didim halkının yanında olan, bu süreci bir iş olarak değil, bir dayanışma olarak gören tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bugün bu süreci şeffaf şekilde kamuoyuyla paylaşmak için bir araya geldik" dedi. "Acılar üzerinden siyasi malzeme üretilmesine izin vermeyeceğiz" Mezarlıkların devri sürecinin açık ve düzenli bir şekilde yürütüldüğünü ifade eden Başkan Hatice Gençay, halkın duygularının istismar edilmesine karşı olduklarını vurgulayarak, "İnsanların acıları üzerinden siyasi malzeme yapmaya çalışan anlayışlara karşı bu süreci basınımızla birlikte şeffaf şekilde yürütüyoruz. Devir işlemlerinin nasıl yapıldığını herkesin görmesini istedik. Böylece kamuoyunun yanlış yönlendirilmesinin de önüne geçmiş oluyoruz" diye konuştu. Açıklamasına muhtarların da davet edildiğini belirten Başkan Hatice Gençay yerel yönetimde ortak akla önem verdiklerini ifade ederek, "Muhtarlarımızla birlikte bu sürecin her aşamasında beraber çalıştık. Acılar üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmuyoruz. Bu zor günlerde halkımızın yanında olan tüm ekip arkadaşlarıma özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Didim’i muhtarlarımızla birlikte yönetmeye devam edeceğiz" dedi. Didim Belediyesi tarafından yapılan açıklamada mezarlığın devir sürecinin titizlikle yürütüldüğünü belirtilerek, mezarlık alanlarının her zaman olduğu gibi temizlendiğini, parsel ve ada bazında numaralandırıldığını, tüm kayıtların dosyalanarak dijital ortama aktarıldığını ve eksiksiz şekilde teslim edildiğini ifade edildi. Basın açıklamasının ardından Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.