- 04 Ekim 2021 Pazartesi 11:04

Hindistanlı Mohanji, Gürleyik köyüne 112 adet dut fidanı armağan etti

A
A
A
Hindistanlı Mohanji, Gürleyik köyüne 112 adet dut fidanı armağan etti

Hindistanlı Mohanji, Gürleyik köyüne 112 adet dut fidanı armağan etti.

Hindistanlı Mohanji, Gürleyik köyüne 112 adet dut fidanı armağan etti. Mohanji, fidanların dikimini arkadaşları birlikte kendi elleriyle yaptılar.


Eskişehir’i çok sevdiğini ve doğaya ve çevreye çok önem verdiğini belirten Mohanji, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, ‘’Hindistan’dan Osmanlı’nın doğum yeri olan ve Eskişehir’e gelmeme katkısı olan eğitimci Gülseren Şenyüzlü’dür. Gülseren Şenyüzlü’nün yönlendirmesi ile 112 adet dut fidanı satın alarak Gürleyik köyüne armağan ettim. Akabinde Eskişehir’den Gürleyik köyüne arkadaşlarımla birlikte giderek dut fidanlanını arkadaşlarımla beraber kendi ellerimizle diktik. Doğaya ve çevreye katkımız, köylüler tarafından memnuniyetle karşılandı. Gürleyik köyü halkının sevgisine ve desteğine teşekkür ediyoruz. Eskişehir’in Gürleyik köyü tarihi önemi olan bir köydür. İleriki yıllarda bu diktiğimiz dut fidanları büyüyecek ve köyün doğasına katkısı olacaktır. Gürleyik köyü, doğa güzelliklerine sahip olan bir köy ve turistik bir yer’’ dedi.


Fidan dikiminde sonra Mohanji ve arkadaşları; Gürleyik köyü’nden Eskişehir’e dönerken 11. yüzyılın büyük alim ve velilerinden Tapduk Emre’nin mezarını ziyaret ettiler. Gruba; Eskişehir Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Dr. Süleyman Sırrı Kabadayı ve Gürleyik Doğal ve Tarihi Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Halit Gürsoy eşlik etti.


Başkanı Gürsoy, ‘’Mohanji’nin doğaya ve çevreye katkısı köylülerimiz tarafından takdirle karşılandı ve kendilerini mutlu etti’’ dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.