EĞİTİM - 28 Aralık 2025 Pazar 11:09

Prof. Dr. Özlem Diken: "DİLKOM yalnızca uygulama değil, aynı zamanda güçlü bir araştırma merkezidir"

A
A
A
Prof. Dr. Özlem Diken: "DİLKOM yalnızca uygulama değil, aynı zamanda güçlü bir araştırma merkezidir"

Anadolu Üniversitesi Dil ve Konuşma Bozuklukları Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (DİLKOM) Müdürü Prof. Dr. Özlem Diken merkezin kuruluş amacı, hizmet alanları, toplumsal etkileri ve gelecek projelerini anlattı.


DİLKOM’un kuruluş sürecine değinen Prof. Dr. Özlem Diken, merkezin yalnızca bir uygulama birimi olmaması hakkında"DİLKOM bir marka, 1999 yılında rektörlüğe bağlı olarak kurulmuş bir merkez. Kuruluş amacı çok çok eskiye dayanıyor. Türkiye’de henüz dil ve konuşma terapistliği diye bir meslek yokken, kurucumuz Prof. Dr. Seyhun Topbaş’ın vizyonu sayesinde aslında bu mesleğin temelleri DİLKOM’da atıldı. Lisansüstü Eğitim Enstitüsüne bağlı olarak yüksek lisans ve doktora programlarıyla ilk akademik kadrolar yetiştirildi. Bu akademik kadrolar daha sonra Türkiye’nin farklı üniversitelerinde, farklı fakültelerde dil ve konuşma terapistliği bölümlerinin kurulması için ilk tohumları attılar. Türkiye’deki ilk Sağlık Bilimleri Fakültesi de yine Anadolu Üniversitesi’nde, DİLKOM’dan yetiştirilen akademisyenlerle açıldı. Şu an en önemli ve öncelikli amacımız; dil ve konuşma bozukluğu olan çocuklara ve yetişkinlere değerlendirme yapmak, tanı koymak, terapi uygulamak, izleme ve danışmanlık hizmetleri sunmak" dedi.



"DİLKOM yalnızca uygulama değil, aynı zamanda güçlü bir araştırma merkezidir"


Merkezin araştırma boyutuna da dikkat çeken Prof. Dr. Diken, DİLKOM’un akademik üretimde aktif rol üstlendiğini belirterek şunları söyledi:


"DİLKOM aynı zamanda bir araştırma merkezi. Başta kendi üniversitemizin farklı fakülteleri olmak üzere diğer üniversitelere de uygulama platformu sunuyoruz. TÜBİTAK projeleri, BAP projeleri, tez çalışmaları burada yürütülebiliyor. DİLKOM’da geliştirilen değerlendirme testleri, ölçekler, müdahale programları ve kitaplar somut çıktılar olarak alana kazandırılıyor. Bu anlamda oldukça aktif bir merkeziz."



"Öğrencilerimiz gerçek vakalarla, süpervizyon eşliğinde çalışıyor"


Eğitim sürecine ilişkin bilgi veren Diken, Dil ve Konuşma Terapistliği Bölümü öğrencilerine uygulama imkânı sunduklarını belirterek şu ifadelere yer verdi:


"Üçüncü sınıf öğrencilerimize gözlem platformu sunuyoruz. Dördüncü sınıfa geldiklerinde ise süpervizörler eşliğinde gecikmiş konuşmadan yutma bozukluklarına, afaziden akıcılık bozukluklarına kadar farklı vaka gruplarıyla çalışma imkânı sağlıyoruz. Ergoterapistlerden çocuk psikiyatristlerine, özel eğitimcilerden kulak burun boğaz hekimlerine kadar farklı meslek gruplarından uzmanlarla seminerler ve çalıştaylar düzenliyoruz."



"20 aylıktan 80’li yaşlara kadar çok geniş bir yaş grubuna hizmet veriyoruz"


Hizmet verilen yaş aralığına değinen Prof. Dr. Diken, merkezin geniş bir kitleye hitap ettiğini belirterek şunları söyledi:


"20 aylıktan itibaren terapi alan çocuklarımız var. En ileri yaş grubumuzda ise 80’li yaşlarda, inme sonrası dil kaybı yaşayan bireylerimiz bulunuyor. Gecikmiş konuşma, dudak-damak yarıklığı, Down sendromuna bağlı dil bozuklukları, konuşma sesi bozuklukları, kekemelik, disleksi, motor konuşma bozuklukları, yutma bozuklukları ve inme sonrası dil kaybı gibi on farklı alt ünitede hizmet sunuyoruz."



"Başvurularda telefonun yanı sıra dijital otomasyon sistemi devreye giriyor"


Başvuru sürecinde dijitalleşmeye geçtiklerini belirten Diken, yeni sistemi şöyle anlattı:


"Telefonla bize ulaşmak mümkün ancak ikinci dönem itibariyle bir otomasyon sistemi de devreye giriyor. Danışanlar hangi üniteden hizmet alacaklarını, hangi uzmanın uygun olduğunu, randevu boşluklarını ve gelmeden önce hazırlamaları gerekenleri bu sistem üzerinden görebilecek."



"Aileler terapi sürecinin aktif bir parçası"


Ailelerin en önemli paydaşlardan biri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Diken, şu ifadeleri kullandı:


"İletişim karşılıklı gerçekleşen bir süreç. Bu nedenle sadece bireyle değil, iletişim kurduğu kişilerle de çalışıyoruz. Aile eğitim seminerleri düzenliyoruz. Bazı terapilerde aileleri doğrudan sürece dahil ediyoruz. Tek yönlü camlar sayesinde aileler terapileri izleyebiliyor, kulaklıklarla içerideki süreci takip edebiliyor."



"Toplumsal farkındalık, bireyin yaşam kalitesini doğrudan etkiliyor"


Toplumsal katkının merkez için önemli bir hedef olduğunu ifade eden Diken, farkındalık çalışmalarına dikkat çekerek şunları söyledi:


"Disleksi, kekemelik, yutma bozuklukları gibi alanlarda toplumda bilinç oluşturmak istiyoruz. Öğretmenlerin, ailelerin ve toplumun bilinçlenmesi çocuğun akademik ve sosyal yaşamını doğrudan etkiliyor."



"Dijitalleşme ve teknoloji yatırımları önceliğimiz"


Yeni dönem projelerine ilişkin konuşan Prof. Dr. Diken, teknolojik altyapının güçlendirildiğini belirterek şu ifadelere yer verdi:


"Sağlık sektörü hızla gelişiyor. Biz de en güncel teknolojileri merkezimize kazandırmaya çalışıyoruz. Böylece buraya gelen bir birey, Türkiye’nin ya da dünyanın herhangi bir yerinde aynı standartlarda değerlendirilebilsin. Randevu, terapi ve arşiv süreçlerini dijital platforma taşıyoruz. Bu sayede hem çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor hem de daha verimli bir sistem oluşturuyoruz."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Ağrı Patnos’ta Kar Yağışı Ulaşımı Aksattı: Tutak-Patnos Yolunda Tırlar Yolda Kaldı Ağrı Patnos’ta Kar Yağışı Ulaşımı Aksattı: Tutak-Patnos Yolunda Tırlar Yolda Kaldı Ağrı’nın Patnos ilçesinde etkili olan yoğun kar yağışı ve buzlanma, ulaşımda aksamalara neden oldu. Tutak-Patnos karayolunun Dudak mevkiinde kar yağışının şiddetini artırmasıyla birlikte yol kısa süreliğine ulaşıma kapandı. Olumsuz hava koşulları nedeniyle çok sayıda tır ve ağır tonajlı araç yolda kaldı. Gece saatlerinden itibaren etkisini artıran kar yağışıyla birlikte oluşan buzlanma, sürücülere zor anlar yaşattı. Özellikle zincirsiz ve kış lastiği bulunmayan araçların ilerleyememesi nedeniyle bölgede uzun araç kuyrukları oluştu. Güvenlik gerekçesiyle trafik bir süre kontrollü olarak durduruldu. İhbar üzerine Karayolları ekipleri hızla bölgeye sevk edilerek kar küreme ve tuzlama çalışmalarına başladı. Ekiplerin yoğun çalışması sonucunda yol yeniden ulaşıma açılırken, yolda kalan tırlar güvenli alanlara yönlendirildi. Yetkililer, kar yağışının aralıklarla devam etmesinin beklendiğini belirterek sürücüleri dikkatli olmaları konusunda uyardı. Kış lastiği ve zincir bulundurmadan yola çıkılmaması, özellikle gece ve sabah saatlerinde buzlanma riskine karşı tedbirli olunması gerektiği vurgulandı. Karayolları ekiplerinin hızlı ve etkili müdahalesi sayesinde ulaşımda yaşanabilecek daha büyük olumsuzlukların önüne geçildi.
Kars Sarıkamış’ın "Beyaz Dramı" kardan heykellerle canlanıyor Sarıkamış Harekatı sırasında donarak şehit olan 90 bin Mehmetçik, harekatın 111. yıl dönümünde hüzün ve gururla anılmaya hazırlanıyor. Anma etkinliklerinin en dikkat çekici simgelerinden biri olan ’kardan heykeller’ için çalışmalar Kars’ın Sarıkamış ilçesinde tüm hızıyla başladı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Kafkas Üniversitesi öğretim görevlileri ve öğrencilerinden oluşan bir ekip, eksi 15 derece dondurucu soğuğa rağmen kardan heykelleri yapıyor. Sarıkamış’ta kardan heykellerinin yapımına başladıklarını ifade eden Kafkas Üniversitesi Öğretim Üyesi Muhammet Hanifi Zengin, "111. yılında Sarıkamış şehitleri anma programında şu anda Sarıkamış Kızılçubuk mevkiinde eski 15 derecede Sarıkamış dağlarında donarak şehit olan askerlerimizin anısına kardan heykel yapmaktayız. Burada 6 kişi çalışmaktayız. Hava soğuk, burası tam Kızılçubuk mevkii ve Osmanlı ordusunun burada son kez taarruz için toplandığı bir alan, biz de burada yapılacak program için kardan heykel yapmaya devam ediyoruz. 3-4 Ocak tarihi itibarıyla yapmış olduğumuz heykellerin açılışı yapılacak" dedi. Öte yandan, Sarıkamış’ta eksi 15 derece soğukta 6 kişilik ekiple kardan şehit heykellerinin yapımına başlanırken, heykellerin yapımı için çevreden yaklaşık 200 kamyon kar taşındı. Sarıkamış Kızılçubuk toplanma bölgesinde yapılan heykeller tamamlandıktan sonra ilçede törenlerin yapılacağı kayak merkezinde kardan şehit heykellerinin yapımına başlanacak. Heykellerin açılışı 3-4 Ocak 2026 tarihinde Sarıkamış şehitlerini anma etkinliklerinde yapılacak.