GÜNDEM - 13 Aralık 2023 Çarşamba 11:00

Yarış oyunundaki aracın aynısını kullanan genç yoğun ilgiyle karşılaşıyor

A
A
A

2005 yılında çıkan dünyaca ünlü bir yarış oyunun hikâyesinin başrolünün kullandığı otomobilin bir benzerini kullanan Eskişehirli Melih Er, çevresinin yoğun ilgisiyle karşılaşıyor.

Eskişehir’de yaşayan Melih Er 3 ay önce aldığı Alman markası otomobil insanların oldukça dikkatini çekiyor. Modifiyeli ve çift renge sahip olan aracın en büyük özelliği ise 2005 yılında çıkan ve dünya genelinde çokça kullanıcının oynadığı bir oyunun hikâyesinin başrolünün kullandığı otomobile birebir benzemesi. Özellikle oyuna aşina olan vatandaşlar aracın yanında fotoğraf çekinmeyi ihmal etmiyor. Aracının video ve fotoğraflarını sosyal medyada paylaşan Er, trafikte ve sanal ortamda binlerce olumlu tepki alıyor.

Yarış oyunundaki aracın aynısını kullanan genç yoğun ilgiyle karşılaşıyor

“Gözüme nasıl yakışırsa o şekilde olmasını planlıyoruz”

Aracı hakkında konuşan Melih Er, “Bunu bir kaç ay önce aldım ben. Daha öncesinde çok sevdiğim Rıdvan abi vardı. Yani başlangıçta o başlamış inşallah devamında biz getireceğiz arabanın tamamlanması için. Şu an proje halinde. Yani normal şartlarda oyunun en güçlü arabası olan bir araba bu şu anda. Ama hani Türkiye şartlarında bir yandan da ben konfor olsun diye tam aynısı olmasa da benzerini göz aşinalığı olacak şekilde gözüme nasıl yakışırsa o şekilde olmasını planlıyoruz. Aracın dış görünüşü, dodikler hani ön tampon şu anda benzemiyor da yaptırılacak şu anda o da proje aşamasında. Hani görüşmeler devam ediyor hepsiyle. Dodikler olsun, 6 santimlik spacerlar var, 19 inçlik jantlar var. Yani geri kalan renk olaraktan zaten gri mavi olaraktan aynısı şu anda” dedi.

Yarış oyunundaki aracın aynısını kullanan genç yoğun ilgiyle karşılaşıyor

“Arabanın önüne atlıyorlar, fotoğraf çekinmek istiyorlar”

İnsanların aracına verdiği tepki ve yorumların çokluğunda da bahseden araç sahibi Er şöyle devam etti:

“Çoğunlukla yolda giderken motorcular önüme atlıyor, insanlar önüme atlıyor, fotoğraf çekinmek için. Yani çoğu zaman böyle tepkiler alıyorum. Selektör yapıyorlar arkadan ya da yolda giderken yandan çekiyorlar, videolar instagramdan ulaştırıyorlar bana. Her yerden bir fotoğraf geliyor böyle araba dışarı çıktığı anda çok fazla tepkiyle karşılaşıyor. Genelde erkekler ama kadınlar da az değiller. Onlar da arabanın önüne atlıyorlar, fotoğraf çekinmek istiyorlar, binmek istiyorlar. Genelde bütçe soruyorlar. Şimdi normal şartlarda bu aracın fiyatı ne ise o bandın 2-2 buçuk kat üzerinde bir maliyete tekabül ediyor.”

Yarış oyunundaki aracın aynısını kullanan genç yoğun ilgiyle karşılaşıyor

“Hastasıysanız satmazsınız”

Aracına gelen tekliflerden de bahseden ancak aracını satmayı düşünmediğini belirtirken Melih Er, “3-5 tane teklif geldi. Hani öyle yani satılmayacağını bilirler bu aracın zaten. Hastasıysanız satmazsınız zaten veya çok zor durumda değilseniz bıkmamışsanız satmazsınız. Ben de satmayı düşünmüyorum şu anda. Türkiye şartlarına çekememezlik çok olduğu için yazan kötü yorumlar da var. Kendi sosyal medyamda bir şey paylaşmıyorum. Hani sadece aracın sosyal medyasına bir şeyler paylaşıyorum. Kendi sosyal medyamı koymadım bir yere daha. 200-300 bin civarında izleniyor. Şu anda proje aşamasında. Aynısı olmasa da oyundakinin konfor açısından diyeyim daha doğrusu çoğu kısmını halledeceğiz. Yani gözüme nasıl güzel geliyorsa öyle yapmayı planlıyorum” ifadelerini kullandı.

Yarış oyunundaki aracın aynısını kullanan genç yoğun ilgiyle karşılaşıyor

Bahadır Turgut - Emir Erten

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AFAD’dan gönüllülerine sertifika ve kimlik teslim töreni Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri Kimlik Töreni düzenlendi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü kapsamında akreditasyon sürecini başarıyla tamamlayan ekiplerin ve 81 ilden gelen Destek AFAD Gönüllülerinin katılımıyla AFAD Başkanlığında ‘Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri Kimlik Teslim Töreni’ düzenlendi. Programa, İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Sevim Sayım Madak, AFAD Başkanı Ali Hamza Pehlivan ve gönüllüler katıldı. "Gönüllülük kavramıyla çerçeve daha da genişlemiştir" Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri kimlik kartlarını takdim etmek üzere bir araya geldiklerini belirten AFAD Başkanı Ali Hamza Pehlivan, "4 kavramdan bahsetmek isterim. Aslında belki de bu süreci özetleyen temel kelimeler, temel kavramlar arasında yer alan bu kavramlardan birisi; imece, diğeri gönül kelimesi gönül kavramı ve bu kavramlardan doğmuş olan gönüllü kavramı ve en nihayet akreditasyon kavramı. İmece; bizim kadim kültürümüzde, geleneğimizde yeri olan, insanlarımızın hiçbir karşılık beklemeden birbirlerinin yardımına koştuğu süreçleri ifade eder. Bir insanın, bir ailenin ihtiyacı olduğunda diğer komşuları o mahallede köyde yaşayanlar hiçbir teklif beklemeden bazen haberli bazen habersiz bu vatandaşlarımızın yardımına koşarlar ve belki de günlerce sürecek bir iş, 1 gün içerisinde bitirilir. Bunun hep birlikte mutluluğu yaşanır. Gönül kavramı; diğer insanlarda tek bir kelimeyle karşılığı olmayan, birçok anlamı içinde barındıran bir kelimedir. Kalp, ruh, duygu, arzu, istek gibi birçok anlamlı kelimeyi bünyesinde barındırır. Bu da aslında bizim sahip olduğumuz kültür ve medeniyet değerlerinin doğurduğu bir kelimedir, kavramdır. Bir işe gerçekten içtenlikle ve arzu, istekle ve kalben, ruhen katılım sağlamak, isteklilik göstermek anlamına gelir. Bu kelimeden doğmuş olan gönüllük kavramı hem imeceyle hem gönül kavramıyla bir bütünlük arz edecek şekilde hiçbir karşılık beklemeden insanların birbirinin yardımlarına kavuşmasıdır. Hatta gönüllülük kavramıyla çerçeve daha da genişlemiştir" diye konuştu. "Salondaki bütün gönüllere, bütün gönüllülere ihtiyacımız var" 5 Aralık Dünya Gönüllüler günü vesilesiyle tüm gönüllüleri tebrik eden İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, şöyle konuştu: "AFAD bir koordinasyon kurumu. AFAD, afet yönetimiyle ilgili bir işi kendisi yapacak diye bir şey yok. Dünyaya baktığımızda afet yönetiminin büyük çoğunlukla gönüllüler üzerinden yürüdüğünü de görüyoruz zaten. Şu ana kadar akredite ettiğimiz ekip sayısı 16 bini geçti. Benim resmi olarak şu anda AFAD’daki arama kurtarma eleman sayım kaç? Sadece 3 bin 500. Bin 200 daha alacağız. İşte 4 bin 500, 5 bine yaklaşacağız 5 bin bile olmayacağız. Bu bize yeter mi arkadaşlar? Yetmediğini 6 Şubat depreminde Rabbim hepimize öğretti. Bu sayıların yetmediğini, yetmeyeceğini sadece bu hizmeti kamu eliyle, kamu görevlisi eliyle yapamayacağımızı en büyük delili, ispatı 6 Şubat depremleriydi. Az önce sayı verildi. Dendi ki 6 Şubat depremlerinde 32 bin 500 arama kurtarma görevlisi sahada çalıştı. Doğru mu? Doğru. AFAD’ın elinde resmi çalışan kaç tane arama kurtarma elemanı vardı? 2 bin 200-2 bin 500. Gerisi, bir kısmı diğer kamu kuruluşlarından, emniyetin PAK’ı, Milli Eğitim’in arama kurtarma, cezaevlerinin arama kurtarma ekipleri. Diğeri de 14 bini de dünyanın çeşitli ülkelerinden bizim yardımımıza koşan dost ve kardeş ülkelerin gönüllüleri ve sivil toplum kuruluşları. Bizim bir hesabımız var. 6 Şubat depreminde 30 bin bina enkaz oldu. 25 kişidir bizim ekipler. Ekipler 25 kişi 8 saat çalıştı biz dinlenelim sonra 16 saat sonra gelip mesaiye devam ederiz diye bir kavram yok. Orada kesintisiz bir hizmete ihtiyaç var. Yani aynı enkazın başında 3 ayrı ekibe ihtiyacınız var. 75 kişi enkaz başına 30 binle çarparsanız 1 milyon 900 bin küsur arama kurtarmacıya aynı anda bütün enkazlara ulaşıp çalışma yapabilmeniz için ihtiyacınız var. Bu kadar insanı resmi olarak istihdam etme şansınız var mı? Yok. İşte o zaman salondaki bütün gönüllere, bütün gönüllülere ihtiyacımız var." Konuşmaların ardından AFAD gönüllülerine kimlikleri ve sertifikaları teslim edildi.
İstanbul Fenerbahçe’den açıklama Fenerbahçe Kulübü, Galatasaray-Samsunspor maçının son dakikalarında yaşanan penaltı pozisyonuyla ilgili bir açıklama yayımladı. Sarı-lacivertli kulüp konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: "Bugün oynanan Galatasaray-Samsunspor karşılaşmasının son dakikalarında yaşanan ve tüm kamuoyunun açık biçimde gördüğü penaltı pozisyonunun, hem sahadaki hakem hem de VAR tarafından değerlendirilmemiş olması, Türk futbolu adına ciddi bir soru işaretidir. Göreve geldiğimiz günden bugüne kadar hakem tartışmalarının içine girmemeyi, odağımızı sahaya ve oyuna vermeyi özellikle tercih ettik. Ancak bu tercihimiz, açık hataların görmezden gelinmesini kabullendiğimiz anlamına gelmez. Hakemlerin ve VAR’ın standardının, ligin kaderini doğrudan etkileyen bu denli belirleyici anlarda dahi sağlanamaması; sadece bir kulübün değil, Türk futbolunun tamamının problemidir. Bizim tek beklentimiz, herkes için adil, şeffaf ve eşit uygulanan bir yönetim anlayışıdır. Fenerbahçe, hiç kimsenin lehine ayrıcalık istemez; ama kimsenin de aleyhine oluşabilecek bir düzenin parçası olmayı kabul etmez. Türkiye Futbol Federasyonu’nun ve ilgili kurullarının bu konuda acil bir açıklama yapması, yaşanan pozisyonun gerekçesini kamuoyuna şeffaf biçimde sunması Türk futbolu adına zorunluluktur. Fenerbahçe Spor Kulübü, rekabetin saha içinde kazanıldığı bir lig için gereken her adımın takipçisi olacaktır."