YEREL HABERLER - 09 Ocak 2012 Pazartesi 11:54

10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ

A
A
A
10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ

Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti (GGC) Başkanı Abdullah Sabri Kocaman, Çalışan Gazeteciler Günü’nü buruk kutladıklarını ve gelişmeleri endişeyle izlediklerini söyledi.
Kocaman, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, 60’dan fazla gazetecinin cezaevinde olduğunu, mahkemelerde 4000’den fazla gazeteci davası bulunduğunu, hatırlatırken böyle bir süreçte basın özgürlüğünden söz etmenin oldukça zor olduğunu dile getirdi. Türk basınının 1961 yılında verilen özverili mücadele ile kazanılan haklarının gelinen noktada teker teker alındığına işaret eden Kocaman, “Ekonomik açıdan medyanın gelişimi ile gazetecilerin yaşam biçimleri arasında kocaman bir uçurum oluştu. 10 Ocak 1961’de kabul edilen 212 sayılı yasa ile gazetecilere verilen haklar yıllar içinde geri alındı. Baskı ve yıldırma politikaları hiç olmadığı kadar ağırlaştı, bugün 60’dan fazla gazeteci tutuklu. Bu durumun sorgulanması gereken bir süreçte ’Çalışan Gazeteciler Günü’nü buruk kutluyoruz ve gelişmeleri endişeyle izliyoruz” dedi.
Kocaman, gazetecilerin geçmişte 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü bir bayram olarak kutladığına dikkat çekerek, “Bugün ise Çalışan Gazeteciler Günü üzüntü ile hatırlanırken, nostaljik ve sembolik olarak yaşanıyor. Böyle bir ortamda Çalışan Gazeteciler Bayramı’ndan söz etmek ne derece doğru olacaktır? Her türlü olumsuzluğa rağmen, halkın haber alma ihtiyacını büyük bir sorumluluk içinde yerine getiren, güçlünün yanında değil haklının yanında olan, kameralarını, objektiflerini içtima-i hayatın doğrularına çeviren, halkı doğru bilgilendiren, basın emekçilerinin bayramını kutluyorum” diye konuştu.
Mesai kavramı olmadan çalışan ve birçok fedakarlıkta bulunan basının, bazı konularda ayrıcalıklı olması gerektiğine değinen Kocaman, şöyle devam etti:
“10 Ocak 1961’de yürürlüğe giren ve çalışan gazetecilerin ekonomik ve sosyal haklarını güvence altına alan 212 sayılı yasa, gazetecilerin patronlara bağlı kalmadan özgürce ve sadece toplumun yararlarını gözetecek şekilde mesleklerini yapmalarına imkan sağlıyordu. Ancak geçen 50 yıllık süre zarfında medya sektöründe yaşanan gelişmeler, tekelleşme süreci, yayın organlarının sahibinin sesi haline dönüşmesi, siyasete angaje olması, çalışan emekçilerin yıpranma paylarının ortadan kaldırılması, sendikalaşmanın önünün kesilmesi ve güven bunalımına yaratması bugünkü anlaşılmaz durumu doğurdu."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’da 1 Mayıs sağanak yağmur altında kutlandı Ankara’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, kuvvetli sağanak yağışa rağmen yoğun bir katılımla kutlandı. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, Anadolu Meydanı’nda düzenlenen etkinlikle kutlandı. Atatürk Kültür Merkezi’nde öğle saatlerinde bir araya gelen siyasi parti temsilcileri, işçiler, sendikalar ve sivil toplum örgütleri, Anadolu Meydanı’na yürüdü. Vatandaşlar meydana polis ekipleri tarafından yapılan üst aramasından sonra girdi. Sabah saatlerinden itibaren başlayan yoğun yağmura rağmen Ankaralılar kutlamalara devam etti. Anıt Caddesi’nin Turgut Reis Caddesi ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü ve buraya açılan cadde ile sokakların tamamı, etkinlik sona erene kadar ise Anıt Caddesi ve buraya açılan cadde ile sokakların tamamı, GMK Bulvarı’nın Strazburg Caddesi kesişimi ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü ve buraya açılan cadde/sokakların tamamı çift yönlü, Celal Bayar Bulvarı’ndan Kazım Karabekir Caddesi’ne bağlantıyı sağlayan yan varyantlar ile Kazım Karabekir Caddesi’nden Celal Bayar Bulvarı’na bağlantıyı sağlayan yan varyantlar, Hipodrom Caddesi’nden Kazım Karabekir Caddesi’ne bağlantıyı sağlayan yan varyantlar ile Kazım Karabekir Caddesi’nden Hipodrom Caddesi’ne bağlantıyı sağlayan yan varyantlar trafiğe kapatıldı. Ayrıca Anadolu Meydanı Ankaray Durağı, etkinlik sona erene kadar trafiğe kapatıldı. Miting verilen konserin ardından son buldu.
Aydın Başkan Ülken, İran’da sağlık turizmini anlattı TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Aydın Ticaret Odası (AYTO) Başkanı Hakan Ülken, İran İsfahan’da düzenlenen Turizm Paneline katıldı. Ülken, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nu ve TOBB Yönetim Kurulunu temsilen bulunduğu İran temaslarının son bölümünde, ’Birbirine Daha Bağlı ve Güçlü Bir Asya için Turizm: Sağlık Turizmi’ konulu Yuvarlak Masa Toplantısı’nda Türkiye adına bir konuşma yaptı. Ülken Türkiye’nin giderek artmakta olan sağlık turizmi potansiyeline vurgu yaparak, yaptığı konuşmasında, “Bugün burada, bu güzel tarihi şehirde, Nısf-i Cihan’da, dünyanın yarısı İsfahan’da bulunmaktan mutluyum. Mükemmel organizasyon ve sıcak karşılamalarından dolayı İran Odasına ve İsfahan Odasına teşekkür ediyorum. Asya İşbirliği Diyaloğunun ikinci iş etkinliği için çok teşekkür ederim. TOBB olarak 2021 Ocak ayında pandemi döneminde ilk iş etkinliğine ev sahipliği yapmış olmamızdan büyük mutluluk duyuyorum. Asya İşbirliği Konseyi’nin ikinci iş etkinliğinde fiziki olarak hep birlikte olmaktan mutluyuz. Bugün Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu’nu temsilen buradayım. TOBB olarak kurallara dayalı küresel sistemde açık ve adil ticareti savunuyor, şeffaf ve öngörülebilir iş ortamını teşvik ediyoruz. Geniş bir uluslararası ağın aktif üyesiyiz. Türkiye, iki kıtayı Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlıyor ve Doğu ile Batı arasında bir köprü konumunda. Türkiye bu bölgenin sanayi merkezidir. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği, coğrafi yakınlık ve lojistik avantajlar sayesinde Türkiye, AB tedarik zincirlerinin en önemli tedarikçilerinden biri haline geldi. Otomobil, beyaz eşya, tekstil, inşaat malzemeleri gibi birçok sektörde Avrupa’nın ana tedarikçileri arasında yer alıyoruz. Dünya çapında en büyük iki yüz elli müteahhitlik firmasının neredeyse altıda birini Türk firmaları oluşturuyor. Türkiye aynı zamanda dünyanın en iyi altı turizm destinasyonu arasında yer alıyor. Asya ile ilişkilerimizi birçok yönden daha da geliştirmek istiyoruz. Türkiye Asya’yla daha fazla ilişki kurmanın yollarını arıyor. Bölgeyle ticaret hacmimiz 50 milyar dolar. Asyalı şirketlerle yeni ortaklıklara ve işbirliklerine açığız. Şimdi sizlere sağlık turizminden ve ülkeler arası sağladığı bağlantılardan bahsetmek istiyorum. Sağlık turizmi, uluslararası sağlık hareketliliği potansiyelini kullanarak sağlık kurumlarının büyümesini sağlayan bir turizm türüdür. Sektörün popülaritesi her geçen yıl artıyor" ifadelerine yer verdi. "Birlikte çalışmaya hazırız" Sağlık turizminin özellikle son on yılda büyük bir ilerleme kaydettiğini sözlerine ekleyen Ülken, konuşmasının devamında "2017 verilerine göre dünyada 11 milyon kişi sağlık turizmi amacıyla seyahat etti. Şu anda bu sayı 130 milyar dolar harcamayla 30 milyona ulaştı. Bu rakamın önümüzdeki 8 yıl içinde 350 milyar ABD Dolarına çıkması bekleniyor. Geçtiğimiz yıllarda gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere giden sağlık turistleri, gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru kaymıştır. Bu değişimin birçok nedeni var. Gelişmiş ülkelerdeki bekleme sürelerinin uzaması, artan yaşam süresi ve sağlık hizmetlerinde maliyet baskıları bunun en önemli nedenleridir. Bugün Türkiye’de sağlık turizmi yetki belgesine sahip dört binin üzerinde sağlık kuruluşu bulunmaktadır. Türkiye, hizmet kalitesi, hizmetlere erişilebilirlik ve birçok ülkeye kıyasla düşük maliyetli hizmet sunumu ile dünyanın birçok bölgesinden sağlık turisti çekmektedir. Bu büyümede Türkiye’de uygulanan stratejilerin önemli rolü var. Dünya sağlık turizmi sektörünün önde gelen aktörlerinden biri olmak istiyoruz. Bu nedenle 2021 yılında TOBB bünyesinde Türkiye Uluslararası Sağlık Turizmi Konseyi’ni oluşturduk. Konsey,3 yılı aşkın süredir sağlık turizmi sektörünün gelişimine katkı sağlamak için çalışmaktadır. Bu Mecliste özel sağlık kurumları, fizik tedavi ve tüp bebek merkezleri, huzurevleri, sağlık turizmi aracı kuruluşları ve STK’lar aktif olarak çalışmaktadır. Meclisimizin amacı Türkiye’yi bir cazibe merkezi haline getirmek ve hasta payını artırmaktır, Son dönemde özellikle bölgemizde sağlık turizminde yaşanan gelişmelerin çok önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. Birlikte çalışmaya hazırız. Tekrar belirtmek isterim ki, bu tarihi kent İsfahan’da bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bu konferansın faydalı olacağına ve beklenen sonuçlara ulaşacağına eminim. Hepinizi Türkiye’ye bekliyor, dinlediğiniz için teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
Ağrı Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan, teşekkür ziyareti için Ağrı’da Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, 31 Mart seçimlerinde kazanmış oldukları ilçe ve beldeleri ziyaret etmek için Ağrı’ya geldi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, 31 Mart seçimlerinde kazanmış oldukları ilçe ve beldeleri ziyaret etmek amacıyla geldiği Ağrı’da, Hamur ilçesine gitti. Belediye Başkanlığı binasına giden ve İlçe Belediye Başkanı İsmet Aslan’a başarılar dileyen Erbakan, burada partililerle bir araya geldi. Ziyareti sırasında yaptığı basın açıklamasında seçilen başkanların adaletli ve ahlaklı bir şekilde yönetim sergileyeceklerini ifade eden Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, “Biz Yeniden Refah Partisi Genel Merkez heyeti olarak kazanmış olduğumuz belediye başkanlarımıza hayırlı olsun ziyaretini gerçekleştiriyoruz. Ve tabii ki belediyeyi kazandığımız ilçelerde ve beldelerde milletimize de bir teşekkür ziyaretini gerçekleştirmek üzere burada bulunuyoruz. Burada Yücekapı ve Yayladüzü beldelerini ziyaret edeceğiz. Buralarda belediye başkanlıklarını kazandık. Ve ilçe olarak da Hamur ilçemizden belediye başkanlığını kazanmamız hasebiyle bu tebrik ve teşekkür ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. İnşallah başkanlarımız seçim sürecinde de sürekli ifade ettiğimiz gibi ahlaklı belediyecilik anlayışıyla milletimizin derdine derman olmak üzere hizmetlerini gerçekleştirecekler. Adaletle, ahlakla muamele yapacaklar, icraat yapacaklar. Ve İnşallah belediyelerimizi hem rüşvetten, yolsuzluktan, suistimalden arındıracak hem de aynı zamanda denk bütçeyi gerçekleştirerek, israfı önleyerek lükse şatafata son vererek İnşallah belediyelerimizi rüşvetten ve yolsuzluktan arındıracağımız gibi borç ve faizden de İnşallah arındırmış olacaklar. Yeniden Refah Partisi genç bir parti ancak hep söylediğimiz gibi elli beş senelik bir mazisi var. Bu mazi içerisinde de yerel yönetimler hizmetleri çok önemli bir yer tutuyor. 1989 ve 1994’te milli görüş belediyeciliğinin milletimize yapmış olduğu hizmetler ortadadır. Bu bakımdan büyük bir mirasa sahibiz. Büyük bir geçmişe ve tecrübeye sahibiz. Belediye başkanlarımıza, genel merkezimizde yerel yönetimler birimi olarak, başkanlığı olarak da her türlü desteği vereceğiz. Ve imkan bulmaları noktasında da yardımcı olacağız. İnşallah belediye başkanlarımızın milletimize faydalı olması, başarılı olması için her türlü gayreti göstereceğiz. İnşallah bu dileklerle ve temennilerle burada ziyaretlerimizi yapıyoruz. Ve bir kez daha Ağrı’da Hamur Belediye Başkanımıza, Hamur halkına en hayırlı hizmetleri yapmasını, Hamur’u milli görüş belediyeciliğiyle, ahlaklı belediyecilikle buluşturmasını temenni ediyoruz. İnşallah Hamur’u beş sene içerisinde çok daha iyi bir yere milli görüş ruhuyla, ahlaklı belediyecilik ruhuyla taşıyacağımıza söz veriyoruz. Çünkü milli görüşün özü halka hizmet, hakka hizmettir anlayışına dayanır. İnsanların en hayırlısı insanlığa faydası dokunandır anlayışına dayanır. Bu bakımdan milletimize hizmeti bir ibadet olarak görüyoruz. Ve bu makamları da bir ticaret makamı olarak değil bir ibadet makamı olarak görüyoruz. Önce millet anlayışıyla hareket ediyoruz. Bu 55 senelik milli görüş tarihinde örnekleriyle somut olarak ortadadır. Tarihi gerçeklerle ispat edilmiştir. Kendimize bu bakımdan güveniyoruz. Aynı anlayışın temsilcisi 55 senelik bu büyük mirasın temsilcisi olarak İnşallah Hamur’da da diğer kazandığımız belediyelerde de milletimize en hayırlı hizmetleri yapacağız. İnşallah bu kazandığımız belediyeleri beş sene içerisinde inşallah çok farklı bir noktaya hep birlikte taşıyacağız.“ ifadelerine yer verdi.