GÜNDEM - 05 Aralık 2025 Cuma 13:30

Hediye bağlama ile başlayan müzik tutkusu... 62 yıldır müzik tutkusunu sürdürüyor

A
A
A
Hediye bağlama ile başlayan müzik tutkusu... 62 yıldır müzik tutkusunu sürdürüyor

Gaziantep’te 61 yıldır saz, bağlama, ud, cümbüş, tambur, gitar, keman ve darbuka gibi müzik aletleri iç içe hayat süren Davut Akdoğan, müzik tutkusunu 42 yıl önce açtığı iş yerinde ilerleyen yaşına rağmen sürdürüyor.


11 yaşında iken ağabeyinin kendisine hediye ettiği bağlama ile müzik hayatı başlayan, 15 yaşında da profesyonel olarak gitar çalabilen ve 16 yaşında ise düğün salonlarında müzik enstrümanları çalarak ailesinin geçimine katkı sağlayan 72 yaşındaki Davut Akdoğan, yıllarca sahnelerde hem türkü söyledi hem de müzik enstrümanları çaldı.


Yıllar içinde birçok enstrümanı çalmayı kimseden yardım almadan öğrenen Akdoğan, gençlik yıllarında müziğe daha fazla vakit ayırdı ve evinin bir odasını adeta stüdyoya dönüştürdü.


1988 yılına kadar düğün salonlarında ve eğlence mekanlarında sahne alan Akdoğan, daha sonra 5 yıl önce vefat eden kardeşi Mehmet Akdoğan ile birlikte Şahinbey ilçesi tarihi Bey Mahallesi’nde açtığı iş yerinde müzik enstrümanlarının yapımının yanı sıra tamir, bakımı ve satışını yapmaya başladı.


1964 yılında başladığı 61 yıllık müzik hayatı boyunca 20’inin üzerinde müzik enstrümanı çalan, müzik evi işleten ve yıllarca müzisyenlik yaparak geçimini sağlayan Akdoğan, müziğe olan sevgisini hala canlı tutuyor.


Çocukluk yıllarında tanıştığı müzik enstrümanlarının satışını yaptığı iş yerinde vakit geçirerek ud, saz, bağlama ve cümbüş çalan, müzikseverlere de ücretsiz dersler veren Akdoğan, ilerleyen yaşına rağmen ilk günkü heyecanla müziğe olan tutkusunu kaybetmeden yaşamını sürdürüyor.


İlkokulda eğitim gördüğü 1960’lı yıllarda bağlama çalmayı öğrendiğini anlatan Akdoğan, "11 yaşında rahmetli ağabeyim bana Konya’dan gelirken bir bağlama almasıyla müzik hayatım başladı. Daha sonra 14-15 yaşında profesyonel olarak gitar çalmaya başladım. 1983 yılında bu iş yerinin mülkiyetini aldım ve bu işletmeyi çalıştırmaya başladım. O zamana kadar sahnede bağlama çaldım, gitar çaldım. Ondan sonra 1988’de sahneyi bıraktığım zaman yani profesyonellik hayatımı bırakıp iş hayatına atıldığımda biraz da müzikten kopma gibi bir durum oldu. Ondan sonra da ud ve cümbüş çalmaya başladım ve ticaret hayatımız başladı. Büyük firmaların bayiliğini aldım. Büyük bir faaliyet gösterdim. Daha sonra kardeşim ile beraber çalıştık ve bugüne kadar geldik" dedi.


Müzikseverlere ücretsiz dersler verdiğini belirten Akdoğan, "Bunun yanında da enstrüman satışlarım var. Enstrüman satışlarımın bir kısmını yapabiliyorum. Enstrümanların bir kısmını tamir edebiliyorum ve burada faaliyetim devam ediyor. 42-43 yıldır da buradayız. Çalışmaya devam ediyorum. Her gün sabahları işime yürüyerek geliyorum, yürüyerek gidiyorum. Elhamdülillah sağlık sıhhatim iyi. İşimi de seviyorum. Tabi birçok öğrenci de yetiştirdim. Öğrencilerimin arasında doktorlar var. Öğrencilerimin arasında büyük şöhrete sahip olanlar da var" şeklinde konuştu.


Neşet Ertaş başta olmak üzere birçok ünlü sanatçıyla sıkı dostluklarının olduğunu belirten Akdoğan, "1971-72’li yıllarda İbrahim Tatlıses gibi sanatçılarla çalıştım. Bunun yanında Gaziantep’te çok iyi sanatçılarla çalıştım. Neşet Ertaş ve Mahzuni Şerif benim yakından tanıdığımız dostlarımdı. Birbirimize gider geldirdik. Cem Karaca gibi birçok sanatçı Gaziantep’e geldiğinde muhabbetimiz oldu" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa Oryantiringde fırtına gibi esti Mardin’de düzenlenen Türkiye Oryantiring Şampiyonası 2. Kademe yarışmalarında Manisa’dan katılan sporcular, bireysel ve takım kategorilerinde elde ettikleri 9 madalya ve 5 kupayla şampiyonanın en başarılı illeri arasında yer aldı. Mardin’de gerçekleştirilen Türkiye Oryantiring Şampiyonası 2. Kademe yarışmalarında Manisa, topladığı 9 madalya ve 5 kupa ile organizasyona damga vurdu. Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen sporcularla zorlu etaplarda mücadele eden Manisalı sporcular, hem bireysel hem de takım kategorilerinde elde ettikleri derecelerle dikkat çekti. Demirci, Soma ve Akhisar’dan yarışan sporcular, parkurlardaki yüksek tempoları, yön bulma becerileri ve motivasyonlarıyla Manisa’nın oryantiringdeki başarı geleneğini sürdürdü. Organizasyonda 5 farklı takım derecesi elde eden Manisa kafilesi, toplamda 9 madalya kazanarak şampiyonanın öne çıkan ili oldu. Bireysel derecelerde: Kadınlar 18 kategorisinde Sena Eraydın Türkiye ikincisi olurken, Erkekler 18 kategorisinde Yiğit Berk Kurular ve Hamza Güngör Türkiye ikinciliği elde etti. Erkekler 16 kategorisinde Tevfik Kerem Şenyurt ve Nazmi Mert Üner Türkiye ikincisi olurken, Kadınlar 18 kategorisinde Medinenur Gökcan Türkiye üçüncüsü olarak Manisa’ya önemli puanlar kazandırdı. Takım kategorilerinde ise: Demirci Kadınlar 18 Takımı Türkiye birincisi olmayı başarırken, Demirci Kadınlar 16 Takımı Türkiye ikincisi oldu. Soma Kadınlar 45 Takımı Türkiye ikinciliği elde ederken, Demirci Erkekler 18 Takımı Türkiye üçüncüsü, Akhisar Kadınlar 20 Takımı ise Türkiye üçüncüsü olarak organizasyondan kupayla ayrıldı. Manisa kafilesi, elde edilen başarıların ardından bir sonraki kademe yarışmalarına daha güçlü bir motivasyonla hazırlanacaklarını ifade etti.
İstanbul Bakan Şimşek: ‘‘Enflasyon düşüyor ve düşmeye devam edecek’’ Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘‘En büyük önceliğimiz enflasyonu düşürmek. Hedefimiz gelecek sene enflasyonu yüzde 20’nin altına düşürmek. Enflasyon düşüyor, düşmeye devam edecek Hükümetimizin nihai amacı kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak’’ dedi. Halkbank Gençİz Gençlik Zirvesi’nin ikincisi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımıyla gerçekleşti. Bakan Şimşek, yaptığı konuşmada Türkiye’nin uyguladığı ekonomi programa ilişkin bilgi verdi. Enflasyon rakamları hakkında bilgi paylaşan Şimşek, ‘‘En büyük önceliğimiz enflasyonu düşürmek. Enflasyonda 2025 yılını büyük ihtimalle yüzde 31 seviyelerinde bitireceğiz. Enflasyon düşüyor ve düşmeye devam edecek’’ dedi. ‘‘Nihai amacımız kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak’’ Hükümetin nihai amacının kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak olduğunun altını çizen Şimşek, ‘‘Nihai amacımıza ulaşmak için yapısal dönüşümü başarmamız gerekiyor. Cumhurbaşkanımız liderliğinde bu programı uyguluyoruz. Bu programın üç evresi var; birinci evre makro risklerin yönetimi, ikinci evrede mali disiplini tesis ettik cari açığı düşürdük, kur korumalı mevduat mekanizmasından çıktık enflasyon düşmeye başladı. Üçüncü evre ise kazanımların pekiştirildiği tek haneli enflasyonun kalıcı olduğu, cari açığın sorun olmaktan çıktığı, verimlilik ve rekabet gücünün artması için reformların hızlandığı dönem olacak. Üçüncü evreye gelecek sene geçiyoruz’’ şeklinde konuştu. Temel mallarda enflasyonun yüzde 20’nin altına düştüğünü hatırlatan Şimşek, ‘‘Gıda enflasyonu yüzde 27 civarı. Buna rağmen manşet enflasyon yüzde 31. Çünkü Türkiye’de kira, eğitim ve hizmet enflasyonu hala yüksek seyrediyor. Hizmet enflasyonu yüzde 97’den yüzde 44’e kadar düştü. Bunu düşürmek için deprem bölgesinde konut inşa ediyoruz 350 bin konutu teslim ettik. Gelecek sene 600 bin konut teslim edilecek. Sosyal konut projeleri devam ediyor, kentsel dönüşüm projelerini uyguluyoruz. Bütün bunları bütçeden yapıyoruz. Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 90’ı devlet okullarına gidiyor. Yüzde 10’un gittiği özel okullarda ise yüksek rakamlar görüldü, oralarda da makul fiyatlar görülecek’’ ifadelerini kullandı. ‘‘Kamuda tasarruf çabası var ve sonuç alıyoruz’’ Önümüzdeki dönemde kamu maliyesinde önemli reformlar planladıklarını dile getiren Şimşek, ‘‘Bütçe açığımız deprem nedeni ile milli gelire oranı yüzde 5’e çıkmıştı. Bütçe açığımız bu sene yüzde 3’e düştü, gelecek senelerde daha düşük seviyelere düşüreceğiz. Tasarruf konusunda kamu giderlerini kontrol altına almada başarılı olduk. 10 yıllık ortalamaya göre bu harcamaların (kamu giderleri) bütçeye oranı yüzde 4,6. Biz geçen sene yüzde 3,1’e indirdik, bu sene 3’ün de altında olacak. Kamuda tasarruf çabası var ve sonuç alıyoruz’’ sözlerini ifade etti. KKM’nin de 143 milyar dolar azaltıldığını da ifade eden Şimşek, "Türkiye’nin bilançosunda 250 milyar doları aşan bir iyileşme var" dedi. Altın ithalatına ilişkin de bilgi paylaşan Şimşek, ‘‘Altın ithalatı sadece sanayide kullanmak için yapılmıyor. Altın bir portföy tercihidir, saygı duyuyoruz. Vatandaşımızın ithal ettiği altınları bir kenara bırakırsak Türkiye’de cari açık kalmıyor. Osmanlı’nın son 100 yılına da baksanız, Türkiye’nin ilk 100 yılına da baksanız en büyük darboğaz döviz darboğazıdır. Cari açıkla ilişkilidir. İlk defa biz yapısal olarak biz bu sorunu aşma noktasındayız’’ ifadelerini kullandı. ‘‘Yatırım yapılabilir kategoriye doğru hızla ilerlemeye devam edeceğiz’’ Bakan Şimşek Merkez Bankası rezervlerinin arttığına da dikkat çekerken, ‘‘Çünkü her an bir takım şoklarla karşı karşıya kalabiliriz. Bu nedenle rezerve ihtiyaç var. Biz net rezervlerimizi son 2 yılda programımız dahilinde 118 milyar dolar artırdık. Kur korumalı mevduatı 143 milyar dolar azalttık, bitiyor 400 milyon dolar kaldı vadesini bekliyoruz. Türkiye’nin bilançosunu 250 milyar dolar iyileştirdik. Türkiye’nin risk pirimi son 7,5 yılın en iyi seviyesine geldi. Son 2 yılda Türkiye’nin risk pirimi 472 baz puan düştü. Bize benzer ülkeler 49 baz puan düştü. Türkiye’nin kredi notu en az 2 kademe artırıldı. Yatırım yapılabilir kategoriye doğru hızla ilerlemeye devam edeceğiz’’ açıklamasında bulundu. Türkiye’nin milli gelirindeki artışa da değinen Şimşek, ‘‘2002’de dünya ekonomisinde 21’inci sıradayken şimdi 16’ıncı sıradayız. Satın alma gücü paritesinde 16’ıncı sıradan 11’inci sıraya yükseldik’’ diye konuştu.