GENEL - 23 Temmuz 2018 Pazartesi 11:34

FETÖ, Karadeniz’de PKK’ya el sallamış

A
A
A
FETÖ, Karadeniz’de PKK’ya el sallamış

Araştırmacı Gazeteci-Yazar Batuhan Çolak’ın 2015 yılında kaleme aldığı ‘Askere el sallayan terörist’ başlıklı köşe yazısı Karadeniz bölgesinde PKK’nın nasıl biran da güçlendiğini ve yapılanma sağladığını gözler önüne serdi.

Araştırmacı Gazeteci-Yazar Batuhan Çolak’ın 2015 yılında kaleme aldığı ‘Askere el sallayan terörist’ başlıklı köşe yazısı Karadeniz bölgesinde PKK’nın nasıl biran da güçlendiğini ve yapılanma sağladığını gözler önüne serdi.


Son yıllarda terör örgütü PKK bölgede birçok eylem yaptı, bu eylemlerde ise aralarında sivil, asker ve polisin bulunduğu 15 kişi şehit olurken,13 kişi de yaralandı.


Gazeteci Batuhan Çolak o dönem kaleme aldığı yazısında Tunceli’den geldiğini iddia ettiği bir aracın Gümüşhane’nin Kürtün ilçesinde jandarma nezaretinde Giresun’un sınırına gerecek dağ kadrosuna erzak götürdüğünü ifade ediyor.


Çolak’ın yazında olayı aynen şöyle aktarıyor;


“Tarih, 2015’in Ocak ayı yer, Gümüşhane Kürtün ilçesi Jandarma Karakolu. Saat 20.05 civarı, Karakolun telefonu kararlı bir şekilde çalıyor. Arayan, askeri istihbarat görevlisi, ‘Saat 22.00’dan sonra ilçenizden Tunceli plakalı pick-up model bir araç geçecek. Aracın güvenli geçişini sağlayın, kontrol, arama gibi herhangi bir müdahalede bulunulmasın, içerisinde örgüt mensupları var, dağ kadrosuna erzak götürüyorlar, güvenliği sivil kıyafet ve araçlarla sağlayın’ Gelen talimatta “örgüt mensupları” ifadesi kullanılması dikkat çekiyor. Karakolda bir telaş başlıyor. Hemen harekete geçiliyor. Üniformalar çıkarılıyor, askeri mühimmat bırakılıyor, sıradan vatandaş rolüne geçiyor tüm askerler. Askeri araçların yerine sivil araçlar. Sonrasında 6 rütbeli 6 er toplam 12 kişi aracın sorunsuz bir şekilde geçmesini sağlayacak şekilde, farklı lokasyonlarda beklemeye başlıyorlar. Askerler arasında doğal olarak bir tedirginlik baş gösteriyor; “Yaptığımız doğru bir şey mi, teröristin geçmesine müsaade ettiğimizden dolayı başımıza bir iş gelir mi?” Ancak emir üstlerden geldiği için itiraz edebilme şansları yok. Beklenen araç saat 23.00 civarında son sürat gelip, Giresun kırsalına doğru gidiyor. Gittiği bölgede ise istihbarat verilerine göre 8 kişilik bir PKK’lı grup bulunuyor. Aracın içinde ise ne olduğu bilinmiyor! Askerlerin bakışları arasında hızla gidiyor ve gözden kayboluyor. Rütbeliler hemen telefona sarılıyor. “Komutanım ilgili araç, ilçe sınırlarımız içerisinden geçişini sorunsuz bir şekilde sağlamıştır, arz ederim.”



“O dönemin iki istihbaratçısı da FETÖ’cü çıktı”


Batuhan Çolak’ın yazısında iddia ettiği olayın yaşandığı dönemde Giresun’da görev yapan istihbaratın üst rütbelilerinden biri 15 Temmuz hain darbe girişimin ardından Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) üye olmaktan tutuklanarak cezaevine konulurken bir diğer rütbelisi ise meslekten ihraç edildiği ortaya çıktı. Diğer yandan 2013 yılında YAŞ kararıyla Giresun’a atanan eski Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Mustafa Doğru ise FETÖ’den tutuklanmıştı.


Eski Giresun Cumhuriyet Başsavcısı Ozan Kaya ise bir basın toplantısında FETÖ-PKK ilişkisinin Karadeniz bölgesinde kanıtlandığını ifade ederek, Giresun’da FETÖ’den gözaltına alınan bir Trafik Başkomiseri’nin evinde yapılan aramalarda PKK terör örgütünün propagandasına ilişkin görüntüler çıktığını belirtmişti.


Başsavcı Kaya, FETÖ-PKK ilişkisine yönelik açıklamasına, “Haklarında işlem yapılan bir kısım şüpheli ile ilgili daha biz el koyduğumuz materyallerin incelemesini bitiremedik. Hatta şunu diyeyim daha yüzde onunu bitire bildik. Bu incelemeler sırasında bu terör örgütlerinin bir birleri ile olan bağlantılarıyla ilişkin önemli deliller elde edeceğimizi düşünüyoruz ki böyle bir delil elde ettik” ifadelerini kullanmıştı.



“FETÖ’cü Tuğgenerale PKK saldırısından dava açılmıştı”


2016 yılında, Çaldağ Jandarma Karakoluna düzenlenen saldırıyla alakalı olarak Eski Jandarma Bölge Komutanı ve halen FETÖ’den tutuklu bulunan Mustafa Doğru, hakkında görevi ihlalden kamu davası açtığını ifade eden eski Giresun Başsavcısı Ozanı Kaya, “Çaldağı Jandarma Karakoluna yapılan saldırı sırasında gerekli desteği, gerekli takviye kuvveti zamanında göndermediğinden ve bu şekilde görevini ihmal ettiğinden bahisle eski jandarma bölge komutanı Mustafa Doğru hakkında kamu davası açtım” demişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.