ASAYİŞ - 04 Eylül 2025 Perşembe 10:30

Samsunspor taraftar grubundan bir kişiye tutuklama

A
A
A
Samsunspor taraftar grubundan bir kişiye tutuklama

Samsunspor’un geçtiğimiz pazar günü Trabzon’da oynanan maçı izlemek üzere Samsun’dan Trabzon’a doğru yola çıkan Samsunspor taraftar grubunun Giresun’un Tirebolu ilçesindeki bir lokantada uğradığı silahlı kavga olayı ile ilgili bir Samsunspor taraftarı tutuklandı.


Trabzonspor ile Samsunspor arasında 31 Ağustos günü Trabzon’da oynanacak maç için bu şehre giden Samsunspor taraftarları, Giresun’un Tirebolu ilçesinde bir lokantada yemek molası verdi. İşletme sahibi, taraftarlar arasında çıkan tartışmanın büyümesi ve silahlı kavgaya dönüşmesi sonucu olayda Samsunspor taraftarı Ümit Çapkın hayatını kaybederken, işletme sahibi Emrah Tok ise tutuklandı. Çıkan kavgada görüntülerde yer alan Samsunspor taraftarı B.Ö.’nün Samsun’da Polis Karakolu’nda olayla ilgili ifadesine başvuruldu. Olay sonrası SEBGİS ile Giresun Cumhuriyet Savcılığı tarafından ifadesi alınan B.Ö. olayla ilgili tutuklanarak cezaevine gönderildi.


Öte yandan olayla ilgili görüntülerin incelenmesinin sürdüğü, yeni tutuklamaların olabileceği öğrenildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Trabzonlu iki arkadaşın iki teker üzerinde ‘Umre’ serüveni Trabzon’un Of ilçesinde yaşayan Ali Kurt ile Kerem Değirmenci, motosikletle çıktıkları ve 5 ülkeyi aşarak 28 günde tamamladıkları Umre yolculuğunda, 11 bin kilometreyi iki teker üzerinde kat etti. Trabzon’un Of ilçesinde yaşayan Ali Kurt ile arkadaşı Kerem Değirmenci, motosikletle çıktıkları Umre yolculuğunu başarıyla tamamladı. Manevi bir amaçla yola çıkan iki arkadaş, 28 gün boyunca iki teker üzerinde toplam 11 bin kilometre kat ederek kutsal topraklara gidip geri döndü. Of’tan başlayan yolculukta Türkiye’den çıkıp 5 ülke geçen Kurt ve Değirmenci, farklı iklim şartlarında yüzlerce yerleşim yerini geride bıraktı. Asya ve Orta Doğu’nun çeşitli noktalarından ilerleyen ikili, hem uzun yol şartları hem de sınır geçişleriyle karşılaştıkları zorlukları aşarak Mekke’ye ulaştı. Motosikletleriyle Kabe’ye varmanın mutluluğunu yaşayan iki arkadaş, Umre ibadetlerini yerine getirdikten sonra geri dönüş için yeniden yollara düştü. Toplamda 11 bin kilometrelik yolculuğu başarıyla sona erdirerek Of’a dönen Ali Kurt ve Kerem Değirmenci, zorlu parkurlara, değişken hava şartlarına ve uzun sürüş saatlerine rağmen iki teker üzerinde hedeflerine ulaştı. "Uluslararası düzeyde seyahatimi ilk önce Allah’ın evi Harem-i Şerif’e yapmak istemiştim" Yolculuklarının kendileri için hem manevi hem de unutulmaz bir deneyime dönüştüğünü belirten Ali Kurt, "Kerem Değirmenci arkadaşımla beraber istişare yaptık. Aslında benim niyetim motosikletimle beraber uluslararası düzeyde seyahatimi ilk önce Allah’ın evi Harem-İ Şerif’e yapmak istemiştim. Nasip oldu, planlamamızı yaptık. İklim şartlarını da göz önüne alarak seyahate çıktık. Kazasız belasız bir şekilde güzel bir seyahat halinde mükemmel bir yolculuk yaptım" dedi. "28 gün 11 bin kilometre yol yaptık" "İki teker üzerinde seyahat anlatılmaz" diyen Kurt, "Çok soran oldu. İki teker tutkunları bunu daha iyi bilir. Dört tekerlilere biz ne söylersek söyleyelim bunu izah edemeyiz. Yaşamak lazım. Bunun keyfi konforu hiçbir şeyde yoktur. Biz seyahat planlamamızı yaparken Suriye’de problem vardı. Irak Türkiye plakalı motosikletlerin girişine müsaade etmedi. Daha önceden bu seyahati yapan arkadaşlarım vardı onlar bu yolculuğu tamamladı. Onların çizdiği bu yolda biz de birkaç değişiklik yaparak İran üzerinden 28 gün 11 bin kilometre yol yaptık. 5 ülke geçtik. Arap Yarımadasını hemen hemen ziyaret etme imkanı bulduk. Dönüşümüzü Irak üzerinden yaptık. Girişte müsaade etmediler ama çıkışımızı oradan yapmak zorunda kaldık. Diyarbakır üzerinden tekrar dönüşümüzü sağladık" şeklinde konuştu. "Motorum artık Hacı unvanını aldı" Hedeflerinin motosiklet ile Orta Asya’yı gezmek olduğunu dile getiren Kurt, "İran’da bizi çok güzel ağırladılar. Onlara kucak dolusu selamları söylüyorum. İnanılmaz bir yer. Çok güzel dostluklar, çok güzel hikayeler yaşadık. Sosyal medya hesaplarımızda bazı hikayelerimizi paylaştık. Arabistan, Ürdün, Irak’ta çok güzel dostluklar edindik. Arkadaşım erken dönüyoruz ama bana keşke diyeceksiniz demişti. İş yoğunluğumuzdan dolayı erken döndük. Orada Türklere karşı ciddi bir duygu patlaması var. Bizleri çok seviyorlar. Allah nasip ederse Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan, Tacikistan ve Moğolistan üzerinden inşallah önümüzdeki sene Orta Asya’yı gezeceğiz. Motorum artık Hacı unvanını aldı. Aynı şekilde dünya turuna devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Bursa Cumhuriyetin Eğitimci İlk Kadın Milletvekilleri Osmangazi’de Konuşuldu Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Osmangazi Belediyesi, Cumhuriyetin eğitimci öncü kadınlarının yaşamı ve bıraktıkları mirasa odaklanan anlamlı bir buluşma gerçekleştirdi. Tarihi Şadırvanlı Han’da Osmangazi Belediyesi, Osmangazi Kent Konseyi ve STK’lar işbirliğinde düzenlenen ‘Cumhuriyetin Çalıkuşları’ adlı panelde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin eğitimci ilk kadın milletvekilleri konuşuldu. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Sosyolog Mutlu Çınar, 5 Aralık’ın aynı zamanda Atatürk’ün ufkunu yansıtan bir simge niteliğinde olduğunu belirterek, "İlk kadın milletvekilleri 8 Şubat 1935’te seçildi, ilk yemin ettikleri gün ise 1 Mart 1935. 18 kadın milletvekilimiz var, 13 tanesi eğitimcidir, her biri bu yurdun evlatlarının yetişmesi için fedakarlıklar yapmıştır, hiçbirinin hayatı tesadüflerle meclise taşınmamıştır, her birinin izi vardır, alın teri vardır." diye konuştu. İlk Kadın Milletvekilleri Anlatıldı Akabinde panel konuşmacıları Bursa Kadın Kuruluşları Birliği Dönem Koordinatörü ve Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Bursa Şube Başkanı Sibel Özbudak, Bursa Kız Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Serap Erzen, Bursa Kadın Ressamlar Derneği’nden Banu Durgunlu ve Türk Anneler Derneği’nden Gizay Tanca Çolpan, Türk kadınlarının mücadelesini anlattı. Afyonkarahisar milletvekili olarak 1935 yılında meclise giren Mebrure Gönenç’ten bahseden ve kendisinin ilk yemin eden kadın milletvekili olduğunu kaydeden Sibel Özbudak, "Bu göreviyle sadece kendi dönemine değil, kendinden sonraki dönemine de yol açan bir figür haline gelmiştir. Milletvekilliği süresince reform hareketleri, yasama çalışmalarında aktif rol almıştır. Gönenç, sadece bir siyasetçi değil, eğitimin ve kadın haklarının da savunucusudur." şeklinde konuştu. "Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Sağlamak İçin Her Çabayı Göstereceğiz" Katkılarından dolayı Osmangazi Belediyesi’ne de teşekkür eden Özbudak, "18 kadın milletvekilimiz meclise giriyor ama bugün meclise baktığınızda aynı yüzdelik oranı göremiyoruz. Hepimiz aynı Türkiye’de yaşıyoruz ama maalesef kadının önündeki engeller hiçbir şekilde kaldırılmıyor. Biz toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için elimizden gelen her çabayı göstereceğiz. Biz, Bursa Kadın Kuruluşları Birliği olarak kısıtlı imkanlarla bu işleri yapmaya çalışıyoruz, bu doğrultuda Osmangazi Belediyesi ilk günden beridir bize çok destek veriyor, yaptığımız çalışmalarda ön ayak oluyor, o yüzden birlikteliğimiz çok kıymetli." ifadelerini kullandı. "Çok Büyük Bir Gurur Yaşadık" Bursa Kız Lisesi Mezunlar Derneği Başkanı Serap Erzen de Fakihe Öymen’in hayatını anlatarak, "Fakihe Öymen bizim müdürümüz, 1931 yılında okulumuza Atatürk tarafından müdür olarak atanmış. Tabii bizler onun izinden gidiyoruz, onun aydınlattığı, açtığı yoldan ilerliyoruz. 2001 yılı mezunumuz Fatma Deniz, Berlin Üniversitesi’ne rektör olarak atandı, böyle bir günde bu haberi alarak çok büyük bir gurur yaşadık." sözlerine yer verdi. Bursa Kadın Ressamlar Derneği’nden Banu Durgunlu da, aynı zamanda bir resim öğretmeni olan ilk kadın milletvekillerinden Bahire Bediz Morova Aydilek’in hayatını aktardı. Durgunlu, "Seçme ve Seçilme Hakkı ile beraber kadın sanatçılar kültür ve sanatsal alanda daha görünür oldular." yorumunu yaptı. Türk Anneler Derneği’nden Gizay Tanca Çolpan ise, eğitimci ve çevirmen olan ilk kadın milletvekillerinden Fatma Esma Nayman’ı hayatını anlatarak, şunları söyledi; "Kadınlarımız toplumda çok ciddi yerlerde, bunun temeli tabii ki o gün yapılan devrimler. Seçme hakkı ile atılan temeller sayesinde bugün buradayız. Osmangazi Belediyesi’ne bu söyleşi için çok teşekkür ediyorum. Kadın güçlenirse toplum güçlenir, kadın yürürse ülke yürür, kadın eşitse demokrasi tam olur." Panelin ardından Mutlu Çınar, konuşmacılara teşekkür sertifikası verdi.