ASAYİŞ - 27 Kasım 2025 Perşembe 15:29

Gümüşhane’de kadın cinayetini meyve kasalarıyla engelleyen esnaf o anları anlattı

A
A
A
Gümüşhane’de kadın cinayetini meyve kasalarıyla engelleyen esnaf o anları anlattı

Gümüşhane’de dün akşam saatlerinde boşanma aşamasındaki eşine sokak ortasında bıçakla saldıran şahsı ellerindeki meyve kasaları ile karşı koyan ve bir kadın cinayetini önleyen esnaflar yaşadıkları o anları anlattı.



Gümüşhane Karaer Mahallesi Atatürk Caddesi’nde dün akşam saatlerinde meydana gelen olayda, O.K. henüz bilinmeyen bir nedenle boşanma aşamasındaki 29 yaşındaki eşi Nigar Kaya’yı bir iş yerinin önünde aniden saldırarak bıçakla yaraladı. Çevredeki vatandaşlar ve esnaf saldırganı uzaklaştırırken, yaralanan kadın sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı.


O anlar çevredeki güvenlik kamerasına da yansıdı. Görüntülerde O.K.’nin, Nigar Kaya’yı arkadaşlarıyla konuştuğu sırada arkadan yaklaşarak aniden bıçakladığı ve çevredeki esnafın olaya koşarak meyve kasalarıyla müdahale ettiği görülürken, olaya müdahale eden esnaflar o anları anlattı.


"Bir kahramanlık olarak değil, vatandaşlık görevi olarak gördük"


Bıçaklama olayında eline aldığı meyve kasasıyla saldırganı etkisiz hale getiren esnaflardan Muhammet Faruk Köprülü (23), "Dün akşam saatlerinde 2 kızın kaçtığını gördüm. Ben de o anda dükkanın önündeydim. Bir şey olduğunu anladım ve buraya geldim. Şahıs kadını zaten bıçaklamıştı ancak biz geldiğimiz zaman hiçbir şekilde müdahale edemedi. Buradaki İbrahim Şeker isimli esnaf abimiz elinde kasayla adamı uzaklaştırmıştı ben de elime bir kasa aldım ve adamı etkisiz hale getirdik. Daha sonra polisler gelip aldı. Kanlar içerisindeydi, kadını o halde gördükten sonra adamla ilgileniyorduk. Biz müdahale etmeseydik tekrar tekrar bıçaklayacaktı. Biz bunu bir kahramanlık olarak değil de vatandaşlık görevi olarak görüyoruz. Belki de biz müdahale ettiğimiz için iyi, mutluyum. İyi olmasında bir katkımız varsa ne mutlu bize" dedi.


Manav çalışanı İsmetullah Osmanı (21) da, "Ben manavın içerisindeydim, bir bağırtı duydum. 2 kızın koşuşunu gördüm. Dışarıya çıktığımda şahsın elinde bıçağı gördüm. Çok kötü saldırıyordu. O arada bizim patronumuz İbrahim Şeker elindeki kasayla müdahale etti ve saldırgana vurdu şahsı durdurdu. Ablamızı kurtarmaya çalıştı, başka bir esnaf daha geldi ikisi de aynı anda canlarını siper etti, ablayı korumaya çalıştılar. Daha sonra polis ekipleri gelerek şahsı aldılar" diye konuştu.


Öte yandan O.K. isimli şahıs bugün emniyette tamamlanan işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.


(UA-RE-ÖS-Y)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.