ÇEVRE - 24 Kasım 2025 Pazartesi 08:44

"Kayıp Santa Yolu"nda vefa yürüyüşü

A
A
A
"Kayıp Santa Yolu"nda vefa yürüyüşü

Gümüşhane’nin doğa ve tarih turizmindeki en önemli markalarından biri olan Santa Harabeleri, bu hafta sonu hem hüzünlü hem de görsel şölen sunan anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.


Gümüşhane Dağcılık, Doğa Sporları Gençlik ve Spor Kulübü Derneği (GÜDAK) organizasyonunda, terör örgütü PKK tarafından şehit edilen Gümüşhaneli öğretmen Necmettin Yılmaz anısına düzenlenen ve "Kayıp Santa Yolu" olarak bilinen tarihi rotada gerçekleşen yürüyüşte, katılımcılar hem şehit öğretmeni andı hem de Santa’nın eşsiz doğasını keşfetti.


Aralarında Gümüşhane Valisi Aydın Baruş, Vali Yardımcısı Muhammed Deniz Kılınç, İl Emniyet Müdürü İsmail Karasakal ve İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Bilal Sarıdoğan’ın da bulunduğu 55 kişilik heyet doğanın ve tarihin iç içe geçtiği parkurda katılımcılar yaklaşık 10 kilometrelik parkurda yürüdü.


Sonbaharın son renklerinin süslediği doğada adeta bir tablonun içinde yolculuk yapan heyet tarihi taş köprülerin, gürül gürül akan derelerin ve tarihi patika yolların eşlik ettiği yürüyüşte, katılımcılar tarihin ve doğanın kucaklaşmasına tanıklık etti.


İşhanlı mahallesinden yürüyüşe başlayan sporcular taşla döşeli tarihi patikaların ve göğe uzanan ağaçlarla dolu ormanlık alanın içinden Ayene Mevkiindeki tarihi köprüye ulaştı. Burada fotoğraf çekildikten sonra her zamanki parkuru kısaltarak alt kısımdaki diğer parkura geçen doğa severler Binatlı mahallesine ulaştı.


Tamamı patika yollarda gerçekleşen yürüyüşün ardından mola veren ekip daha sonra araç yolunu takip ederek Piştoflu mahallesine kadar yürüdü ve 10 kilometrelik parkuru tamamladı.


"Burası yeşilliğe doyduğumuz temiz havayla ciğerlerimizin rahatladığı bir ortamdı"


"Vadideki cennet" ve "Doğa ve tarihin kucaklaştığı yer" olarak adlandırılan tarihi yerleşim yerinde yüzlerce yıllık taş binalar, tarihi kiliseler, çeşmeler ve eşsiz doğasıyla büyüleyici bir atmosfere sahip olan parkuru tamamlayan sporculardan Gümüşhane Üniversitesi öğrencisi Ayşe Çelik, "Konyalıyım. Gümüşhane’ye öğrenci olarak geldim. Bugün de 24 Kasım Öğretmenler Günü adına Santa Harabelerinde bir yürüyüş vardı. Hem öğretmenlerimizin gününü değerlendirmek hem de şehit öğretmenimizin anısına buraya yürüyüşe geldik. Normalde Konyalı olduğumuz için bozkırdayız haliyle yeşilliğe doyamıyoruz. Ama burası yeşilliğe doyduğumuz temiz havayla ciğerlerimizin rahatladığı bir ortamdı. Çok mutlu olduk, çok eğlendik, çok güzeldi. Her şey için teşekkür ederiz. Başta giderken hiç problem yaşamadık zaten, çok rahattık. Ama dönerken biraz zorladı. Zor nefes aldık ama anın tadını çıkarmaya çalıştık tabii ki, çok eğlendik. En çok video çektik. Şelaleler falan çok güzeldi. Ormanı çok hoş bir tabiat, çok tatlı bir ortam vardı. İki tane tarihi köprünün üzerinden geçtik" dedi.


"Parkur çok zevkliydi, çok sevdim"


Kış mevsiminin yaklaştığı bugünlerde güneşli ve sıcak bir havada gerçekleştirilen yürüyüşte katılımcılar yedi mahalleden oluşan yapısıyla adeta tarihin ve doğanın iç içe geçtiği mekanda parkuru tamamlayan bir diğer Gümüşhane Üniversitesi öğrencisi Meryem Melisa Denizoğlu da "Gümüşhane’ye okumaya geldim. İlk defa buraya geldim. Parkur çok zevkliydi, çok sevdim. Yürüyüş ilk başta çok ferah gitti ama gelirken biraz yoruldum. Yorulduğumu hissettim. Parkurda şelaleleri gördük, köprüler vardı, doğanın yeşilliği çok güzeldi zaten. Tabiatı da çok sevdim. Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun" diye konuştu.


"Burada hem tarih hem de doğa iç içe"


Göğe yakın dağların arasında, tarih ve doğanın iç içe geçtiği Santa Harabelerinde yüzlerce yıllık eserlerin arasında hem zamanda yolculuk yapıp hem de eşsiz manzaralarına hayran kalan Dr. Ramazan Can ise "Bugün burada Santa’da şehit öğretmenimiz Necmettin Yılmaz ve tüm öğretmenlerimiz için yürüdük. Tarihi bir mekan olan Santa ve doğayla beraberdik. Doğa burada bize tamamen bir kucaklama içerisinde hem eşsiz ağaçların, çam ağaçların ve masmavi gökyüzünün ve bu kış mevsimine girerken bize sunmuş olduğu güzel havanın eşliği içerisinde güzel bir gün geçirdik. Yaklaşık 8 kilometrelik rotamız vardı. Güzel bir gündü bizim için. Rotamızı düzenleyen ekibimize de teşekkür ediyoruz buradan. Şehit öğretmenimiz Necmettin Yılmaz başta olmak üzere bütün şehit öğretmenlerimize Allah’tan rahmet diliyorum ve bütün öğretmenlerimizin de öğretmenler gününü kutluyorum. Parkur gayet güzeldi. Hem tarih hem de doğa iç içe. Tarihi köprülerden geçtik. Doğal patika yollardan geçtik. Ve bu şekilde bir doğanın sunması gerçekten gezilip görülmesi gereken bir yer. Tekrardan gelmek isteyeceğim, tekrardan gezmek isteyeceğim bir yer. Yani gezi rehberime tekrardan ekledim burayı" ifadelerini kullandı.


"Tarihin her türünü burada gördük, doğayı da gördük"


GÜDAK Başkanı Mustafa Akbulut da "Bugün şehit öğretmenimiz Necmettin Yılmaz başta olmak üzere bütün öğretmenlerimiz adına yürüyüş yaptık. Öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü kutluyoruz. Kayıp Santa yolunu yürüdük. Son 3 yıldır bu parkuru yürüyoruz. Daha önce Santa içerisinde çok yürüyüşlerimiz oldu, tarih genelde gezdik. Fakat bugünkü yürüyüşte tarih ve doğayı iç içe gördük. Bu kadar güzel kucaklaşma bir daha bir yerde denk gelmez diye düşünüyorum. Tarihin her türünü burada gördük, doğayı da gördük. İç içe olması bizi çok daha mutlu etti. Böyle rotalara bütün dostları doğaya davet ediyorum. Doğayla iç içe olmalarını istiyoruz. Doğayla tarihi gelsin, görsün ve birleştirsinler diliyorum. Parkur gayet rahat. Orman iç içe ve rampalar olmasına rağmen çok rahat bir yürüyüştü" dedi.


Santa Harabeleri:


"Vadideki cennet" ve "Doğa ve tarihin kucaklaştığı yer" olarak da adlandırılan, yüzlerce yıllık taş binaları, kiliseleri, çeşmeleri ve eşsiz doğasıyla büyüleyici bir atmosfere sahip olan Santa Harabeleri, yüzlerce yıllık eserleriyle ziyaretçilerine hem zamanda yolculuk yaptırıyor hem de eşsiz manzaralarıyla hayran bırakıyor. Kimi kaynaklara göre 17. yüzyılda kimi kaynaklara göre de daha eski tarihlerde kurulduğu bilinen ve 7 mahalleden oluşan Santa Harabeleri, her bir mahallesinde dönemin özelliklerini yansıtan ve zamana meydan okurcasına dimdik ayakta duran tek ve iki katlı evleri, kiliseleri, okulları, şelaleleri ve çeşmeleriyle döneminin kendine özgü sivil mimari özelliklerini sergiliyor. Doğu Karadeniz’in önemli kültürel miraslarından birisi ve geçmişin izleriyle dolu olan Santa Harabeleri, tarihi ihtişamı ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine büyüleyici bir atmosfer ve enfes manzaralar sunuyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Germencik’e 27 milyon TL’lik altyapı yatırımı Aydın’ın Germencik ilçesinde çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, 27 milyon TL değerindeki yağmursuyu altyapı çalışmalarına başladı. Aydın Büyükşehir Belediyesi ve Aydın Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (ASKİ) tarafından Aydın’ın dört bir yanında gerçekleştirilen çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. ASKİ, Aydın’ın tüm ilçelerinde olduğu gibi Germencik ilçesinde de altyapı yatırımlarını sürdürüyor. Germencik ilçesine bağlı Turanlar Mahallesi ile Yedi Eylül Mahallesi’nde hayata geçirilen yağmursuyu altyapı çalışmalarının ardından Ortaklar Mahallesi’nde çalışmalara başlandı. Yaz aylarından bu yana sürdürülen çalışmaların son etabını oluşturan Ortaklar Mahallesi’ndeki çalışmalar kapsamında Sanayi Caddesi’nde 325 metre uzunluğunda yağmursuyu hattı yapımı gerçekleştirilecek. Yaklaşık 27 milyon 600 bin Türk Lirası bedelli yatırımla hayata geçirilen proje tamamlandığında, bölgede yağışlı havalarda yaşanabilecek su baskınlarının önüne geçilecek. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, tüm ilçelerde çalışmaların devam edeceğini ifade etti. Başkan Çerçioğlu, "Hemşehrilerimizi hizmetlerimiz ile buluşturmaya, Aydınımız için çalışmaya devam ediyoruz. 17 ilçemizin tamamında yatırımlarımıza ve projelerimize devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Kocaeli Sosyal medyadaki "beyaz diş" tuzağı Son dönemde sosyal medya üzerinden satılan markasız diş beyazlatma ürünleri ciddi sağlık riski oluşturabiliyor. Diş Hekimi Doç. Dr. Gülhan Ünal, içeriği belirsiz kimyasalların diş minesini eriterek diş etlerinde ciddi yanıklar oluşturduğunu vurgulayarak, "Ucuz ve hızlı sonuç vadeden ürünler için ’kolay peynir fare kapanında olur’ diyebiliriz. Sağlığınızdan olmayın" uyarısında bulundu. Diş beyazlatma işlemlerine yönelik ilginin arttığı son dönemde, özellikle sosyal medya üzerinden satılan markasız ürünlerin kontrolsüz şekilde yayılması uzmanları endişelendiriyor. Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde görev yapan Diş Hekimi Doç. Dr. Gülhan Ünal, bu ürünlerin içerik belirsizliği nedeniyle ağız ve diş sağlığında ciddi tahribata yol açabileceğini söyledi. Ünal, hem ofis tipi hem ev tipi beyazlatma uygulamalarında yalnızca profesyonel ve onaylı ürünlerin kullanılmasının hayati önem taşıdığını vurguladı. "Dokulara zarar verme ihtimali yüksektir" Ünal, sosyal medyada pazarlanan ürünlerin içeriğinde hangi kimyasalların hangi konsantrasyonda olduğunun bilinmediğini ifade ederek, şöyle konuştu: "Bu nedenle ciddi risk taşır. Bu ürünler ya yüksek tahriş oluşturur ya da sadece diş yüzeyini geçici olarak boyar. Kalıcı bir beyazlık sağlamadığı gibi dokulara zarar verme ihtimali yüksektir. Profesyonel ürünlerin CE ve FDA gibi sağlık sertifikalarına sahip olması gerekir. Bu belgeler olmadan kullanılan hiçbir ürün güvenli değildir. Eğer ürün aşındırıcıysa, uygulama sonrasında şiddetli sıcak-soğuk hassasiyetine, nefes alırken bile dişlerde ağrıya ve diş eti çekilmelerine sebep olabilir. Sosyal medya kaynaklı markasız diş beyazlatma ürünleri ciddi sağlık riski taşıyor. Bu ürünler ne içerdiği bilinmeyen kimyasallar barındırıyor. Mine yüzeyini aşındırıyor, diş etinde yaralanma ve şiddetli hassasiyet oluşturuyor. Vatandaşlarımızın sağlığını tehdit ediyor. Tüm beyazlatma işlemlerinin yalnızca profesyonel ürünlerle ve diş hekimi kontrolünde yapılması gerekir." "Kısa süreli ’beyazmış gibi’ gösterir" Piyasada "uygun fiyat-yüksek performans" veya "anında beyazlık" gibi iddialarla satılan ürünlere karşı vatandaşları uyaran Ünal, durumu "Kolay peynir fare kapanında olur" sözüyle özetledi. Doç. Dr. Ünal, "Çok kısa sürede beyazlatma vaat eden ürünlerin çoğunda yüksek tahriş, yüksek aşındırıcı içerik veya boyar madde kullanımı vardır. Dişlerin üzerindeki renkli tabakayı uzaklaştırmak için çoğu üründe oksijen türevleri kullanılır. Bu maddeler diş minesi üzerinde aşındırma yapar. Diş etine temas ettiğinde hassasiyet ve yaralanma oluşturur. Bazı ürünler ise sadece boyar madde içerir, dişin rengini kısa süreli ’beyazmış gibi’ gösterir ama kalıcı değildir" dedi. "Diş beyazlatmanın birkaç türü var" Diş beyazlatmanın (bleaching) profesyonel bir tedavi süreci olduğunu hatırlatan Ünal, işlemin "ofis tipi" ve "ev tipi" olarak ikiye ayrıldığını söyleyerek, şu ifadeleri kullandı: "Sağlıklı ve sağlıksız ürünleri ayırt edebilmek için diş beyazlatmanın birkaç türü vardır. Bir tanesi profesyonel bleaching yani ağartma işlemidir. Hastane ortamında uygulanır ve yüksek konsantrasyonlu ürünler yalnızca bir diş hekimi tarafından kullanılabilir. Evde kullanılan home bleaching ürünleri daha düşük konsantrasyondadır ve daha uzun sürede etki gösterir. Ancak bunların da profesyonel ve sertifikalı olması gerekir." "Yumuşak dokular mutlaka izole edilir" Ofis tipi uygulamada yumuşak dokuların izole edilerek yüksek konsantrasyonlu ürünlerin hekim tarafından uygulandığını belirten Ünal, tedavi sonrası sürece ilişkin ise "Ofis tipi bleaching işlemlerinde yoğun tahrişe neden olabilecek kimyasallar kullanıldığı için yumuşak dokular mutlaka izole edilir. Bu süreç hekim kontrolü olmadan yapılamaz. Ev tipi beyazlatmada kullanılan plaklar gece boyunca yaklaşık 8 saat ağızda kalır. Talimatlara uygun şekilde kullanılırsa güvenlidir. Beyazlatma sonrasında dişin tübülleri açığa çıktığı için hassasiyet oluşabilir. Bu nedenle işlem sonrası flor uygulaması yaparak sinir uçlarını kapatırız. Ağartmadan sonra en az 15 gün beyaz diyet öneririz. Salçalı yemekler de dahil olmak üzere renkli gıdaların asgari düzeyde tüketilmesi gerekir. Sigara ve kahve kullanan kişilerde bile profesyonel beyazlatmanın etkisi uzun süre muhafaza edilebilir" bilgilerini verdi.
İstanbul Paribu, CoinMENA’yı 240 milyon dolara çıkabilecek bir anlaşma ile satın aldı Paribu, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinin önde gelen yerel kripto varlık işlem platformlarından CoinMENA’yı 240 milyon dolara kadar çıkabilecek bir anlaşmayla satın aldığını duyurdu. Blokzincir tabanlı yenilikçi ürün ve hizmetler geliştiren Paribu, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinin önde gelen yerel kripto varlık işlem platformlarından CoinMENA’yı 240 milyon dolara kadar çıkabilecek bir anlaşmayla satın aldı. Platform, CoinMENA’nın çoğunluk hissesinin satın alınmasını kapsayan anlaşmayla Türkiye birleşme ve satın alma tarihinin en büyük fintech satın almalarından birini gerçekleştirdi. "Paribu’nun büyüme yolculuğunda yeni bir dönem başlıyor" Anlaşmaya ilişkin görüşlerini paylaşan Paribu Kurucu ve CEO’su Yasin Oral, "Anlaşma, yalnızca şirketimiz için değil, Türkiye ve MENA kripto varlık ve finans ekosistemi için de dönüm noktası niteliği taşıyor. Şirket olarak, Türkiye’nin finansal teknoloji sektöründeki en büyük, kripto dikeyindeki ilk uluslararası anlaşmasına imza attığımız için gururluyuz. MENA bölgesinin önde gelen kripto varlık platformu CoinMENA, şirketimizin bölgesel genişleme hedefleri için stratejik bir seçim. Paribu’nun teknoloji altyapısını ve CoinMENA’nın bölgesel içgörülerini bir araya getiren bu anlaşma, MENA bölgesindeki milyonlarca kullanıcıya regüle, hızlı ve güvenli finansal hizmetlere erişim sunarak bölgenin dijital varlık ve finans ekosisteminde yeni bir standart oluşturacak" dedi.
Adana Kamyonetin çarptığı 5 yaşındaki engelli çocuk ağır yaralandı, kazada kusurlu bulundu Adana’da yolun karşısına geçerken kamyonetin çarptığı 5 yaşındaki engelli çocuğun hayati tehlikesi devam ederken, kaza tutanağında küçük çocuğun kusurlu olduğu ortaya çıktı. Kaza anının kameraya yansıdığı olayla ilgili rapora itiraz eden acılı anne, "Kontrollü geçilmesi gereken bir yerde kamyonet oğluma çarpıp gitti. ‘Kasaya çarptım sandım’ diyerek beyan vermiş. Bizim oğlumuz nasıl kusurlu olur" dedi. Kaza, geçtiğimiz salı günü sabah saatlerinde Yüreğir ilçesi Doğankent Mahallesi Karataş Bulvarı’nda meydana geldi. Ailesinin yanından ayrılan 5 yaşındaki Batuhan Şahanalan, yolun karşısına geçerken C.K.’nin kullandığı 01 AOY 087 plakalı kamyonet çarptı. Çarpmanın etkisiyle metrelerce savrulan çocuk ağır yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri tarafından ambulansla hastaneye kaldırılan çocuğun hayati tehlikesi sürerken, kaza anı bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Gözaltına alınan sürücü ise ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Batuhan kusurlu bulundu Öte yandan kazayla ilgili jandarmanın incelemesi tamamlandı. Kaza raporunda, "Bu kazanın oluşumunda sürücü C.K.’nin herhangi bir kusurunun olmadığı, yaya Batuhan Şahanalan’ın 2918 sayılı KTK’nın 68/1b maddesini (Yayaların karşı tarafa geçmek için taşıt yolunun yaya ve okul geçidi veya kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerini kullanmaları) ihlal ettiği, kaza yeri incelemesi ve kazayı gören kamera görüntülerinin incelenmesi sonucu görüş ve kanaatine varılmıştır" ifadelerine yer verildi. Aile, avukatları aracılığıyla rapora itiraz etti. "Oğlum burada yaşam mücadelesi veriyor" Acılı anne Leyla Şahanalan, oğlunun kusurlu olmasına anlam veremediklerini belirterek, "Kaza tutanağı benim elime yeni geçti. Burada sürücü kusurlu olduğu halde benim oğlum yüzde 100 kusurlu sayılmış. Fakat orada kontrollü kırmızı yanıyordu. 10 metre gerisinde yaya geçidi vardı. Kontrollü kırmızı yandığı halde ve sürücü hız sınırını aştığı halde benim oğlum burada suçlu görülmüş. Oğlum burada yaşam mücadelesi veriyor" ifadelerini kullandı. "Hız sınırının çok üstünde, çocuğu fark etmiyor" Sürücünün oğluna çarptıktan sonra yaklaşık 20-30 metre sürüklediğini ve sürücünün 100 metre ilerideki akaryakıt istasyonunda durduğunu anlatan Şahanalan, "Sürücü oğluma çarptıktan sonra onu sürüklüyor ve ileride petrol istasyonundakiler önüne geçince duruyor. Oğluma çarptığının bile farkında değil. ‘Kasaya çarptım sandım’ demiş. Hız sınırının çok üstünde, çocuğu fark etmiyor. O derece bir hız yapıyor. Ben bu raporu kabul etmiyorum. Oğlumun hayati tehlikesi sürüyor ve doktorlar ’Beklemekten başka bir şey yok’ diyor" diye konuştu.