GÜNDEM
22 Aralık 2025 Pazartesi - 23:11 TŞOF Genel Başkanı Yiğiner, yenilenen Kırıkkale tesisinin açılışını gerçekleştirdi Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Genel Başkanı Mehmet Yiğiner, restorasyonu tamamlanan Kırıkkale Akaryakıt ve Dinlenme Tesisleri’nin açılışını; TŞOF Yönetim ve Denerim Kurulu üyeleri, ESOB başkanları, Ankara, Aksaray, Çorum, Kırıkkale, Nevşehir, Niğde ve Yozgat il ve ilçe şoförler odası başkanları ve yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirdi. Açılış kapsamında Genel Başkan Yiğiner, yürütülen tadilat çalışmaları hakkında katılımcılara detaylı bilgi verdi. Restoran, tuvaletler, yerden ısıtma sistemi, iç ve dış cephe düzenlemeleri ile ibadet ve dinlenme alanlarında tamamlanan çalışmaların, tesisin konfor ve işlevselliğini önemli ölçüde artırdığı vurgulandı. Kurdele kesiminin ardından yenilenen tüm alanları başkanlar ve yöneticilerle birlikte gezen Genel Başkan Yiğiner, tesisin ulaşım teşkilatına ve vatandaşlara daha nitelikli hizmet sunacağını ifade etti. Açılış sonrası gerçekleştirilen istişare toplantısında ise esnafı yakından ilgilendiren korsan taşımacılıkla mücadele, basit usulden gerçek usule geçişi öngören düzenleme, ticari araçlarda mülkiyet hakkı konusu ile odaların teknik donanım ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik bilgisayar, yazıcı ve barkod okuyucu temini başta olmak üzere birçok başlık ele alındı. Yapılan ve planlanan çalışmalar, birlik ve oda başkanlarıyla paylaşıldı. Konforlu ve işlevsel bir mola noktası olarak hizmet verecek Kırıkkale Akaryakıt ve Dinlenme Tesislerinin; ulaşım teşkilatına ve tüm vatandaşlara hayırlı olması temenni edilirken, açılış ve istişare toplantısına katılım ve katkı sunan tüm başkanlar ile yöneticilere teşekkür edildi.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 23:09 Bursa’nın fethinin 700’üncü yılı etkinlikleri görkemli törenle tanıtıldı Bursa’nın fethinin 700’üncü yılı dolayısıyla Osmangazi Belediyesi tarafından 2026 yılı boyunca düzenlenecek etkinliklerin tanıtım toplantısı, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde görkemli bir açılışla gerçekleştirildi. Toplantıda, Bursa’nın tarihi ve kültürel mirasının önemine dikkat çekilirken, 700’üncü yıl sürecinin yalnızca bir anma dönemi değil, aynı zamanda ortak hafızanın gelecek kuşaklara aktarılmasını hedefleyen kapsamlı bir çalışma olduğu vurgulandı. Bu sürecin önceki dönem belediye başkanları tarafından başlatıldığına işaret edilirken, geçmişten bugüne emeği geçenlere teşekkür edildi. Yaklaşık 8 aydır sürdürülen hazırlıklar kapsamında, 2026 yılı boyunca Ocak ayından Aralık ayına kadar devam edecek geniş çaplı bir etkinlik takvimi oluşturuldu. Normal şartlarda nisan ayında başlayıp bir ay süren fetih etkinliklerinin, bu kez bir yıla yayılarak gerçekleştirilmesi planlanıyor. Program çerçevesinde kültürel, sportif ve tarihî içerikli çok sayıda organizasyon düzenlenecek. Etkinlikler kapsamında Bursa’nın 36 kardeş şehrinin kentte bir araya gelmesi hedeflenirken, uluslararası tarihi kent koşusu, rahvan at yarışları ve çeşitli organizasyonlarla Bursa’nın fethinin 700’üncü yılı ulusal ve uluslararası düzeyde anılacak. Programda konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, "700 yıl önce ufacık bir Bizans garnizonu olan Bursa’nın, başta Osman Gazi olmak üzere fetih süreci başlamış, ancak onun ömrü vefa etmemiştir. Oğlu Orhan Gazi’ye nasip olmuştur. 10 yıllık bir kuşatma ile, bir ok atmadan, bir kişinin bile burnu kanamadan bu muhasara ile burası fethedilmiş, fethedildikten sonra da adalet, hoşgörü ve eşitlik ile davranılarak, isteyenlerin burada yaşamaya devam edebileceği, isteyenlerin ise o dönem Bizans’ın başkenti İstanbul’a gitmesi için kolaylıkların sağlanabileceği bir anlayış ortaya konmuştur. O gün burası fethedildikten sonra yayılarak Avrupa’da başkentlere kadar dayanmış, Selçuklu, Osmanlı ve tabii ki Cumhuriyet dönemiyle birlikte bu topraklar hepimize yurt olarak kazandırılmıştır. Osmangazi Belediyesi olarak bu sene 21’incisini düzenleyeceğiz. Yirmi yıldır yapılan Bursa’nın fethi ve Osman Gazi’yi anma etkinlikleri, bizden önceki başkanlarımızın başlattığı bir bayrak yarışıdır. Bu yarışı biz de devralıp daha ileri götürebilmek için çalışıyoruz" dedi. 3 bin yıldır medeniyetlere ev sahipliği yapan bir şehir Bursa’nın Yunan işgali dönemine değinen Aydın, "Buraları bize yurt edinenler, 700 yıl önce buraları fethedenler, onların torunları ve 100 yıl önce de buranın işgaliyle karşılaştılar. Maalesef 100 yıl önceki işgalle birlikte Yunan komutanın Osman Gazi türbesini tekmeleyerek ’Kalk Osman, yurdunu kurtar’ dediğini duyan büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, hemen meclis kürsüsüne siyah örtüyü koyarak 2 yıl 2 ay 2 gün süren Bursa’nın kuşatılmasından sonra 11 Eylül 1922’de düşman işgalinden kurtulduktan sonra da siyah örtüyü kaldırmış ve Bursa tekrar özgürlüğüne kavuşmuş. 700 yıl önce fethedilmiş, 100 yıl önce de işgalden kurtarılmış, 3 bin yıldır da medeniyetlere ev sahipliği yapan Bursa’da olmak bizler için en büyük onur" ifadelerini kullandı. Etkinlikler 1 yıl boyunca sürecek 2026 Ocak ayından Aralık ayına kadar etkinliklerin devam edeceğini kaydeden Aydın, "O gün onların Bursa’yı fethederek bıraktığı izler, eserler ve imalathaneler vardır. Bunları korumak ve yaşatmak görevi de bizlere düşmektedir. Normal şartlarda fetih etkinlikleri ve Osman Gazi’yi anma şenlikleri 6 Nisan’da başlayıp bir ay boyunca devam ediyordu. Nisan ayı boyunca da çeşitli etkinlikler yapıyorduk. Bu yıl 8 ay önce ekibimiz çalışmaya başladılar, profesyonel destekler aldılar. 2026’yı Ocak ayından başlayarak 700’üncü yıl olarak Aralık ayına kadar çeşitli etkinliklerle bir yıl boyunca anma ve kutlama yapılacak. Bunların içerisinde birçok etkinliklerimiz olacak. Otuz altı kardeş şehrimizin Bursa’da buluşmasıyla, dünyanın dört bir yanındaki kardeş şehirlerimizle birlikte, etkinliklerden uluslararası tarihi kent koşusuna, rahvan atlarından çeşitli organizasyonlara kadar bir yıl boyunca 700. yılı anacağız" şeklinde konuştu. Düzenlenecek etkinliklerle, fetihle birlikte oluşan tarihî mirasın korunması ve yaşatılması amaçlanıyor.
Kış lastiği zorunluluğu öncesi lastikçilerde yoğunluk
07 Kasım 2025 Cuma - 15:25 Kış lastiği zorunluluğu öncesi lastikçilerde yoğunluk Van’da hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte kentteki oto lastikçilerde yoğunluk yaşanmaya başladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından alınan karar doğrultusunda bu yıl kış lastiği takma zorunluluğu 15 gün öne çekilerek 15 Kasım itibarıyla başlayacak. Kentte son günlerde etkili olan soğuk hava olayları, sürücüleri erken harekete geçirdi. Vatandaşlar, araçlarını kış şartlarına hazırlamak için oto lastikçilerin yolunu tuttu. Lastik ustaları, bu yıl yoğunluğun önceki yıllara göre daha erken başladığını belirterek, özellikle ticari araç sahiplerinin kış lastiği değişimi için randevu almaya başladığını ifade etti. Konuya ilişkin konuşan oto lastik ustası Yusuf Sancak, zorunluluk kapsamına girmeyen özel araç sahiplerinin de tedbirli davranmalarını tavsiye etti. Bölgede hava sıcaklıklarının erken düştüğünü bu yüzden uygulananın da 15 Kasım tarihine çekilmesinin yerinde bir karar olduğunu ifade eden Sancak, "Doğu’da yaşadığımız için lastik değişimlerinin yaklaşık 15 gün daha erken yapılması daha iyi olur. Çünkü buralarda kış daha erken başlıyor. 1 Kasım’dan itibaren de lastiklerin değiştirilmesi daha uygundur. Halkımız şu anda 15 Kasım’ı bekliyor ama bu tarihi de beklememelerini tavsiye ederim" dedi. "En uygun zaman, havaların kuru olduğu dönemlerdir" Lastikler yağışsız günlerde erken değiştirildiğinde balans ayarının daha iyi tuttuğunu ifade eden Sancak, "Yağmurlu ve karlı havalarda lastik değişimi hem bizim için hem de müşteri için zor oluyor. Çünkü kar yağdığı zaman balans tutmuyor, lastik yerine tam oturmuyor. En uygun zaman, havaların kuru olduğu dönemlerdir. Bu nedenle erkenden değişim yapmak daha mantıklıdır. Şu anda günlük ortalama 20-25 aracın lastiği değişiyor. Bazen bu sayı 30 araca kadar çıkabiliyor" diye konuştu. Erken zamanda lastiğini değiştirmeye gelen Mehmet Kadem isimli vatandaş ise, "Kışın kar yağdığında lastikleri değiştirmek zor oluyor. Ancak şimdi sabah randevu aldım ve sorunsuz bir şekilde lastiklerimi değiştirdim" şeklinde konuştu.
Başkanın adı sokağa verilecek
07 Kasım 2025 Cuma - 15:17 Başkanın adı sokağa verilecek Düzce Belediye Meclisi’nin Kasım ayı ikinci oturumu Düzce Belediye Başkan Vekili Hasan Günden başkanlığında 24 gündem maddesinin görüşülmesiyle tamamlandı. Meclis, Konuralp’in belde iken son belediye başkanlığını yapan merhum Yusuf Ercan’ın adının Şehit Kemal Işıldak Mahallesi 183. Sokağa verilmesini ol birliği ile kabul etti. Düzce Belediye Meclisi’nin Kasım ayı ikincisi toplantısı tamamlandı. Belediye Başkan Vekili Hasan Günden başkanlığında yapılan toplantıda, bir önceki toplantının meclis tutanak özeti oy birliği ile kabul edilirken, komisyonlara havale edilen 24 gündem maddesi için oylama yapıldı. İlk olarak Hukuk komisyonuna havale edilen gündem maddelerinin görüşmesine geçen meclis, Mali Hizmetler Müdürlüğü, Gelirler Müdürlüğü ve servis araçları (S Plaka) yönetmeliği maddelerini görüşerek karara bağladı. İmar komisyonuna havale edilen maddelerin görüşülmesinde Şehit Kemal Işıldak Mahallesi 183. Sokağa, Konuralp’in belde belediyesi iken başkanlığını yapan Yusuf Ercan’ın adının verilmesi maddesi de oy birliği ile kabul edildi. Yusuf Ercan; 2009-2014 yılları arasında Konuralp Belediye Başkanlığı görevini yaptı ve 2 Nisan 2025 günü vefat etti. Toplantı, imarla ilgili kalan gündem maddelerinin oylanarak karara bağlanması ve üçüncü birleşimin 13 Kasım Perşembe günü saat 18.00’da yapılmasına karar verilerek sona erdi.
ETÜ’de, Kadına yönelik şiddete karşı farkındalık yürüyüşü
07 Kasım 2025 Cuma - 15:13 ETÜ’de, Kadına yönelik şiddete karşı farkındalık yürüyüşü Erzurum’da geçtiğimiz hafta uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Erzurum Teknik Üniversitesi çalışanı Nermin Tirit için "Kadına yönelik şiddete karşı farkındalık yürüyüşü" düzenlendi. Erzurum Teknik Üniversitesi kampüsünde Cuma namazı sonrasında Nermin Tirit için, tüm kadınlar için yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı. Gelin paşa camii önünde toplanan katılımcılar daha sonra ellerindeki pankartlarla Rektörlük binası önüne kadar sessiz yürüyüş yaptı. Yürüyüşe AK Parti Erzurum Milletvekili Fatma Öncü, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, akademisyenler, akademisyenler çalışanlar ve öğrenciler katıldı. "Bu olay, yalnızca bir kurum çalışanının kaybı değil; bir kadının yaşam hakkının toplumun gözü önünde acımasızca elinden alınmasıdır" ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, burada yaptığı açıklamada, "Bugün burada, üniversitemizin ve şehrimizin kalbinde derin bir yara açan, hepimizi sarsan büyük bir kaybın ardından bir araya gelmiş bulunuyoruz Üniversitemizin değerli çalışanlarından Nermin Tirit, 3 Kasım 2025 sabahı, evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamım yitirmiştir. Bu acı olay, hepimizi derinden etkilemiş hem üniversitemiz camiasında hem de toplum genelinde büyük bir üzüntü ve teessüre yol açmıştır. Basına da yansıdığı üzere, 2023 yılında çalışma arkadaşımıza yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" eyleminden dolayı hükümlü bulunan fail, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasına göre 23 Ekim 2025 tarihinde yasal izinle ceza infaz kurumundan ayrılmış, 3 Kasım günü teslim olması gerekirken bu menfur cinayeti işlemiştir. Bu olay, yalnızca bir kurum çalışanının kaybı değil; bir kadının yaşam hakkının toplumun gözü önünde acımasızca elinden alınmasıdır. Merhume Nermin Tirit, görevine bağlılığı, mesleki disiplini, insani sıcaklığı ve kurumsal değerlere katkısıyla tanınan, çalışma arkadaşları arasında sevgi ve saygı uyandıran bir mesai arkadaşınızdı. Onun ani ve trajik kaybı, üniversitemiz camiasında telafisi mümkün olmayan bir boşluk bırakmıştır. Onun yokluğu, hepimizin yüreğinde derin bir acı olarak kalacaktır. Bu vesilevle kendisine Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına, sevenlerine ve tüm üniversitemize başsağlığı ve sabır diliyorum" dedi. Prof. Dr. Çakmak; "Yaşam hakkı, en temel ve vazgeçilmez insan hakkıdır" Bu elim hadisenin, kadına yönelik şiddetin ülkemizde ne yazık ki hala çok ciddi bir toplumsal sorun olduğunu bir kez daha gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Çekmek, "Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri, toplumun her kesiminde derin bir üzüntüye yol açmakta, her acı kayıp, hepimize şiddetin hiçbir biçimde kabul edilemeyeceğini hatırlatmakta ve bireysel, toplumsal ve kurumsal sorumluluğumuzu artırmaktadır. Hiçbir gerekçe, bir kadının yaşam hakkını elinden almaya mazeret olamaz. Yaşam hakkı, en temel ve vazgeçilmez insan hakkıdır. Erzurum Teknik Üniversitesi olarak, insan yaşamının kutsallığına ve temel hakların dokunulmazlığına olan inancımız tamdır. Üniversitemiz, kuruluşundan bu yana evrensel değerlere, hukukun üstünlüğüne, toplumsal adalete ve insan onuruna saygıyı temel ilkelerinden biri olarak benimsemiştir. Kadına yönelik şiddetin her türlüsüne karşı sıfır tolerans ilkesini kararlılıkla uyguluyor, fiziksel, psikolojik, ekonomik veya dijital ortamda gerçekleşen her türlü şiddeti reddediyor ve en güçlü şekilde kınıyoruz" diye konuştu. Prof. Dr. Çakmak, daha sonra şunları kaydetti; "Bugün Nermin Tirit’i anarken yalnızca acı bir kaybı değil; insan yaşamının değerini, dayanışmanın gerekliliğini ve toplumsal vicdanın önemini de hatırlıyoruz. Nermin Tirit’in hatırası, şiddetsiz bir toplum için mücadele etme kararlılığımızın ve insan onuruna gösterdiğimiz saygının simgesi olarak daima yaşayacaktır. Erzurum Teknik Üniversitesi olarak, yaşanan bu trajik olayın ardından derin bir üzüntü içerisindeyiz. İnsan yaşamının kutsallığına, temel hakların korunmasına ve toplumsal adaletin sağlanmasına olan inancımızla, herkesin güven içinde, eşitlik temelinde ve saygı ortamında yaşayabildiği bir toplum için çalışmayı sürdüreceğiz." Öncü: "Umuyorum ki bu elim olaylar bir daha asla memleketimizde ülkemizde dünyanın hiçbir yerinde gerçekleşmez" AK Parti Erzurum Milletvekili Fatma Öncü ise konuşmasında, "Bugün burada çok elim bir hadiseden dolayı bir arada olduğum için üzgünüm. Hakikaten çok üzgünüm, bir kadın olarak üzgünüm anne olarak üzgünüm, Erzurumlu bir kadın olarak çok çok daha üzgünüm. Umuyorum ki bu elim olaylar bir daha asla memleketimizde ülkemizde dünyanın hiçbir yerinde gerçekleşmez. Hakikaten bizim toplum olarak ülke olarak Anadolu olarak medeniyet veriyle hamuru yoğurun bir çiftliği olarak şiddetten uzak durmamız lazım en son başvuracağım değişiklik bu vadisi de de olayın olduğu an itibariyle ben hem İl Emniyet Müdürümüz hem Aile Ve Sosyal Hizmetler İl Müdürümüz hem de bakanlığımızca derhal iletişime geçtim ve hadisenin gerçekten ama gerçekten uzun yıllara sirayet eden kangren gibi bir duruma dönüştüğünü, ancak şahsın kamunun ona sunmuş olduğu bireysel tedbirlerin hiçbirini kabul etmediğini emniyet müdürümüzün "biz sizi korumaya alalım" böyle bir durum söz konusu dediğin bir buna gerek yok bir dini sosyal hizmetler İl Müdürlüğümüzün ilgililere kendisi ile temasa geçtiğinde buna gerek yok dediğini ve hadisenin bu noktaya geldiğini, bizler hakikaten çok üzüldüm her ne olursa olsun böyle bir sonuç da hiç kimse sadece kadın değil dünyadaki hiçbir canlı şiddete maruz kalmamalı. İnşallah hem tedbir kurallarını buradan da kitlede beyler ve hanımlar var çok teşekkür ediyorum lütfen ama lütfen güvenlik tedbirlerini telefonlarınıza indirin arkadaşlar. İllaki birinci derecede yakınımızda bir şiddet söz konusu olmaya bilir sokakta herhangi bir şekilde bir şiddete maruz kalma riskiniz de mutlaka ve mutlaka İçişleri Bakanlığımızın dünyada ödül almış olan bir güvenlik modeli var telefonunuzu Kates buna indirdiğiniz dakikasında yanınızda emniyet kolluk birimleri sizin koruma sağlayacaktır. Aile İl müdürlüklerimizin şiddet önleme merkezleri var, muhtemel aile içi şiddete maruz kaldığımız da sadece fiziksel değil psikolojik şiddete maruz kaldığınızda ilgili kurumumuz hem bireysel yardım alabilirsiniz her ailenin geneli için yardım alabilirsiniz dolayı ve güvenlik tedbirleri mutlaka ve mutlaka farkındalık olsun bilmeyen arkadaşlarımıza anlatalım. Rabbim bir daha kendimizi ülkemizi dünyayı böyle bir acıyla sınamasın. İnşallah farkındalık arttırarak bakanlıklar olarak da tek bir konularında varsa ettiklerimiz onları da daha güçlü kılarak bir daha böyle bir şey olmamasını temenni ediyorum merhumeye rahmet diliyorum yakınlarına sabır diliyorum" dedi.
Hakkari’de Gazze yararına hayır çarşısı kuruldu
07 Kasım 2025 Cuma - 14:54 Hakkari’de Gazze yararına hayır çarşısı kuruldu Hakkari’de Gazze yararına düzenlenen hayır çarşısı büyük ilgi gördü. Hakkari İl Müftülüğü ve Türkiye Diyanet Vakfı Hakkari Şubesi Kadın Kolları işbirliği ile Gazze yararına "Hayır Çarşısı" etkinliği düzenlendi. Merkez Ulu Camii avlusunda gerçekleştirilen ve yöresel yemekler, börek çeşitleri, el emeği göz nuru örgüler ile tarımsal ve hayvansal yerli ürünlerin satışa sunulduğu etkinlik büyük ilgiye sahne oldu. Etkinliğin açılışında açıklama yapan İl Müftüsü Hüseyin Okuş; "Siyonist İsrail’in uyguladığı vahşete sessiz kalmayarak Gazzeli kardeşlerimiz yararına hayır çarşısı etkinliği düzenleyen din görevlileri ile Türkiye Diyanet Vakfı Hakkari Şubesi Kadın Kolları gönüllülerine teşekkür ediyorum. Bu hayır çarşımız, Müslüman kardeşliğinin güzel örneklerinden biridir" dedi. "Müslüman olarak Gazze’de yaşanan dramı iliklerimize kadar hissetmiyorsak kendimizi sorgulamalıyız" diyen İl Müftüsü Okuş; "Hiçbir şey yapamıyorsak, İsrail menşeli mallara boykotu genişletebiliriz. Gazzeli mazlum kardeşlerimizin kurtuluşları için dua ve niyazda bulunabiliriz. İmkanlarımız ölçüsünde lojistik destek sağlayabiliriz. İşte bu gaye ile bugün gerçekleştirdiğimiz etkinlik, gerçek Müslüman halkların ortak duygularını temsil etmektedir. Bu vesileyle hayır çarşısına bir çeşit katkı sunan herkese teşekkür ederiz" ifadelerinde bulundu.
Başkan Özdoğan: "Yenilenen Hacılar’da ticaret alanları da ön planda"
07 Kasım 2025 Cuma - 14:51 Başkan Özdoğan: "Yenilenen Hacılar’da ticaret alanları da ön planda" Hacılar Belediyesi tarafından yürütülen kentsel dönüşüm projeleriyle birlikte, ilçeye kazandırılan yeni ticaret alanları Hacılar ekonomisine canlılık kazandırıyor. Konut projeleriyle birlikte planlanan modern iş ve yaşam merkezleri, ilçenin sosyal ve ekonomik yapısını güçlendiriyor. Bu kapsamda yapımı devam eden projeler arasında; zemin katta yer alan 14 dükkân ile 4 bin 980 metrekare alanda inşa edilen 32 iş yerinden oluşan modern ticaret merkezi, Hacılar’ın gelişiminde önemli bir dönüm noktası olarak öne çıkıyor. Yeni ticaret alanlarının tamamlanmasıyla birlikte, ilçede hem istihdamın hem de ticari hareketliliğin artması hedefleniyor. Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, ilçedeki dönüşümün yalnızca konut projeleriyle sınırlı olmadığını belirterek şu ifadelerde bulundu: "Yenilenen Hacılar’da artık sadece konutlar değil, ticaret alanları da ön planda. Kentsel dönüşümle birlikte planladığımız iş yerleri, hem esnafımıza hem de vatandaşımıza kazanç sağlayacak modern alanlar olacak. 92 konutun yanı sıra zemin katta 14 dükkân ve 32 işyerinden oluşan ticaret merkezimizde çalışmalar hızlı bir şekilde ilerliyor. Müteahhit firmamızla düzenli hak ediş sürecini sürdürüyor, projeyi planladığımız şekilde tamamlıyoruz." Hacılar’daki yeni ticaret merkezinde kaba inşaatın kısa sürede tamamlanacağını belirten Başkan Özdoğan, aynı bölgeye kazandırılan konut bloklarının da eş zamanlı olarak ilerlediğini ifade etti. Özdoğan, "Bu yatırımlar sadece bugünün değil, geleceğin Hacılar’ını inşa ediyor. Amacımız; hem yaşam alanlarıyla hem de ticaret merkezleriyle ilçemizi daha güçlü, daha canlı bir yer haline getirmek" dedi. Başkan Özdoğan ayrıca, yeni ticaret alanlarının tamamlanmasının ardından bölgede ekonomik canlılık, istihdam ve şehir estetiği açısından önemli bir dönüşüm yaşanacağını vurguladı. "Hacılar, planlı ve istikrarlı büyümesini sürdürecek. Yeni projelerimizle ilçemizin geleceğine değer katmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Marmaris Orhaniye Mahallesi’nde kanserle mücadele eden çift yıkım kararıyla sarsıldı
07 Kasım 2025 Cuma - 14:37 Marmaris Orhaniye Mahallesi’nde kanserle mücadele eden çift yıkım kararıyla sarsıldı Muğla’nın gözde turistik ilçelerinden Marmaris’te imara aykırı yapılarla ilgili yıkım kararları uygulanmaya devam ederken Orhaniye Mahallesi’nde kanserle mücadele eden bir çiftin yaşadığı dram dikkat çekti. Sekiz yıl önce satın aldıkları arsaya ikinci el prefabrik parçalarla ev yapan Fikriye-Sedat Özkan, şimdi yıkım kararıyla karşı karşıya olduklarını belirttiler. Dört yıldır amansız hastalık ile mücadele eden her gün onlarca ilaç içip, kanser tedavisi sürecinin bulunduğu ortamla yakından ilgili olduğunu söyleyen 65 yaşındaki Fikriye Özkan, "İstanbul’daki doktorumuz ‘Nerede yaşıyorsanız o şekilde devam edin, sağlığınıza iyi geliyor’ dedi. Sekiz aydır buradayız, oturduğumuz prefabrik ev yıkılır ve buradan gidersek yaşayamayız" ifadelerini kullandı. 65 yaşındaki Fikriye Özkan, yıkım kararını aldıktan sonra Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü ile görüştüğünü belirterek, "Kanun neyi gerektiriyorsa onu yapmak zorundayım, senin evinle ilgili işlem yapmazsam benim hakkımda soruşturma açılır" yanıtını aldığını söyledi. "Bizim gidecek hiçbir yerimiz yok" Gözyaşları içinde yaşadıklarını anlatan Fikriye Özkan, "Devletimize sığındık, kaymakamımıza gittik. Kaymakamımız valimizle görüşmüş ama yapılacak bir şey olmadığını söylemişler. Bizim gidecek hiçbir yerimiz yok" diyerek yetkililerden yardım istedi. "Elektrik bağlandı, su bağlandı, vergi ödüyoruz ama kaçak deniliyor" Bir yandan yakalandığı cilt kanseri ve beynindeki ödemle mücadele edip diğer yandan kanser hastası eşinin tedavisi ile ilgilendiğini kaydeden 67 yaşındaki Sedat Özkan ise "2018’de burayı su basman seviyesinde yaptırdık, sonra ikinci el prefabrik parçalarla evi tamamladık. Belediye bize adres kayıt belgesi verdi, elektrik bağlandı, su bağlandı. Emlak vergisi ve çöp vergisi ödüyoruz. Ama şimdi ’kaçak’ denilerek yıkımla karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı. "2018’den sonra yapıldığı için belgelerimiz iptal edildi" Marmaris Orhaniye köyüne tatil için değil tedavileri gereği geldiklerini belirten Özkan Çifti, "Bu mahallede on evden sekizi kaçak. Biz 2018’de yapı kayıt için başvurduk. Eşim beyin kanaması geçirdiği için komşularımız başvurdu. Ama yapı 2018’den sonra yapıldığı için belgelerimiz iptal edildi ve yıkım kararı çıktı. Şimdi çaresiz bir şekilde bekliyoruz" şeklinde anlattı. Mahalle sakinlerinden ve Özkan çiftinin komşularından olan Serdar Coşkun, 2017’de prefabrik ev için anlaştığı firma tarafından dolandırıldığını belirterek, "Dolandırılmasaydım 2017’de evimi yapacak ve yapı kayıt belgesini alacaktım. Param gidince ancak 2018’de yaptırabildim. Hem dolandırıldım hem de yıkımla karşı karşıyayım. Bunun suçlusu ben miyim hem param gitti hem de emeklerimle yaptığım iki göz prefabrik evim gidecek ‘ dedi. 65 yaşındaki emekli Serdar Coşkun devlet yetkililerinden destek beklediklerini ifade etti. Orhaniye mahallesinde yaşayan Aysun Atıcı ise belediyeye çağrıda bulunarak, "Belediye başkanına sesleniyoruz, lütfen fakirlerin, garibanların evleri yıkılmasın" ifadelerini kullandı. "Önümüz kış, yaşlısı var hastası var yıkım ertelensin" Mahalle sakini Ali Fuat Ersoy da kış şartlarına dikkat çekerek, "Çocukları okula gidenler var, evinde yaşlı ve hastası olanlar var. İnsaniyet namına bu yıkımların ertelenmesini istiyoruz" dedi. Ayrıca Orhaniye mahallesinde yaşayan bazı mahalle sakinleri köyde çok sayıda bungalov ve villa olmasına rağmen bu konutlara bir şey yapılmadığını sadece dar gelirli vatandaşların evlerin yıkılacağını ileri sürdüler.