GÜNDEM
27 Aralık 2025 Cumartesi - 00:22 Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atamalar Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atamalar hakkında karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayımlanan karar ile birlikte, Lüksemburg Büyük Dükalığı nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğine, Avrupa Birliği nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Faruk Kaymakçı atandı. Avrupa Birliği nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilciliğine, İkili İlişkiler Genel Müdürü Yaprak Balkan, Karadağ nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğine ise Yurtdışı Tanıtım ve Kültürel İşler Genel Müdürü Ayda Ünlü atandı. Ayrıca karar ile birlikte, Strateji ve Bütçe Başkanlığında açık bulunan Plan ve Programlar Genel Müdür Yardımcılığına Serdar Altay, Sektörler ve Kamu Yatırımları Genel Müdür Yardımcılığına Mehmet Cem Fendoğlu, Devlet Yardımları Genel Müdür Yardımcılığına Volkan Öz, Ekonomik Modelleme ve Konjonktür Değerlendirme Genel Müdür Yardımcılığına Önder Demirezen ve Birinci Hukuk Müşavirliğine Zuhal Edis atandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında ise açık bulunan Milli Emlak Genel Müdür Yardımcılığına Değer Ecer ve Yüksek Fen Kurulu Üyeliğine Hasan Bebek atandı. Bakanlıkta açık bulunan Başmüfettişliğe ise Müfettiş Yakup Yıldırım getirildi. Meteoroloji Genel Müdürlüğünde 4. Bölge Müdürü Ayşe Gemici ve 15. Bölge Müdürü Abdulkerim Kaya görevden alındı ve yerlerine 4. Bölge Müdürü olarak Murat Ayvazoğlu ve 15. Bölge Müdürü olarak Bayram Doğan atandı. Karar ile birlikte Sağlık Bakanlığına açık bulunan Hukuk Hizmetleri Genel Müdür Yardımcılığına Hakan Bozkurt atandı.
26 Aralık 2025 Cuma - 23:12 Muhtarın zor anları: "Benim hiçbir şeyden haberim yok" Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki su kaynaklarının ihaleye çıkarılmasını basından öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Köylünün kendisine "Sattığın suları git durdur" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen muhtar, "Benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor" ifadelerini kullandı. Mudurnu Belediyesi Düğün Salonu’nda, Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanlığı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut başkan Birol Taşkın güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi. Toplantı sırasında eline mikrofonu alan Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki doğal mineralli ve jeotermal su kaynaklarının ihaleye çıkarılması sürecini değerlendirdi. İhaleye ilişkin kararı yerel medyadan öğrendiğini dile getiren Temel, bu durumun köy halkı arasında huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti. "Böyle mi muhtarlık yapacağız?" Vatandaşların kendisini sorumlu tuttuğunu belirten Temel, kendisine söylenen ’Sattığın suları git durdur’ sözüne tepki göstererek, "Biz muhtarlar olarak neden her şeyden sorumluyuz? Maden ocağı konusunda mücadele verdik, 1,5 yıldır. Onun için Allah’a şükür bir şeyler yaptık ama şimdi de su olayı çıktı başımıza. Bunun için köylüyle akşam toplandık, karar aldık. Kararımızda itirazımızı beyan ettik. Biz sesimizi kime duyuracağız? Benim hiçbir şeyden haberim yok. Biz muhtarlar masada alınan kararları neden medyadan öğreniyoruz? Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor. Böyle mi öğreneceğiz, böyle mi muhtarlık yapacağız?" dedi. Öte yandan, Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İl Encümeninin Mudurnu ve Mengen ilçelerindeki 4 farklı noktada jeotermal ve doğal mineralli su arama ruhsatı için ihaleye çıkacağı öğrenildi.
26 Aralık 2025 Cuma - 23:11 Kütahya’da "Dilek Arabası" ilgi odağı oldu Kütahya’da bir işletmenin öncülüğünde hayata geçirilen "Dilek Arabası" uygulaması, kısa sürede vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Atatürk Bulvarı’nda faaliyet gösteren döner işletmesinin sahibi Kıymet Akgün, başlangıçta reklam amacıyla başlatılan çalışmanın beklenenden çok daha büyük bir etki oluşturduğunu söyledi. Uygulamanın ortaya çıkış sürecini anlatan Akgün, "Asıl amacımız reklamdı. Oğlumun hibrit arabası vardı, bir değişiklik olsun istedik. ‘Bu arabaya dileklerinizi yazın’ dedik. İlk başta bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştik ama çok güzel geri dönüşler aldık" dedi. Vatandaşların sadece dışarıdaki kağıtları kullanmakla kalmadığını belirten Akgün, "Kağıt kalmayınca içeriden kağıt isteyip dilek yazmak isteyenler oluyor. Her gün yüzlerce kağıt gidiyor, bazen rüzgarda uçanlar bile oluyor" ifadelerini kullandı. Uygulamanın sosyal medyada da etkili olduğunu vurgulayan Akgün, Instagram’da Levent Önerişleri hesabından yapılan paylaşımların büyük katkı sağladığını belirterek, "Bir akım başlattık. Dileklerini yazıp paylaşanlara yüzde 10 indirim yaptık. İlgi çok güzel oldu, memnun kaldık" diye konuştu. Dilek kağıtlarında her yaştan insanın hayallerinin yer aldığını söyleyen Akgün, "Öğrenciler sınavlarında başarılı olmak istiyor, KPSS yazanlar var. Kimi araba, kimi motor, kimi ev dilemiş. Asgari ücretle ilgili beklentiler var. Çocuklar aileleriyle gelip birlikte yazıyor. Çok samimi ve komik notlar da çıkıyor" dedi. Araca "Dilek Arabası" adını verdiklerini belirten Akgün, uygulamanın hem işletmeye hem de insanlara moral kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.
Ata’ya Özlem Şiir Okuma Yarışması’nda duygulu anlar yaşandı
11 Kasım 2025 Salı - 10:34 Ata’ya Özlem Şiir Okuma Yarışması’nda duygulu anlar yaşandı Küçükçekmece’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hatırasını yaşatmak ve öğrenci ve öğretmenlere şiir sanatına olan ilgiyi artırmak amacıyla düzenlenen"Ata’ya Özlem Şiir Okuma Yarışması"nın ödül töreni yapıldı. Küçükçekmece Belediyesi tarafından Cumhuriyetimizim kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hatırasını yaşatmak ve öğrenci ve öğretmenlere şiir sanatına olan ilgiyi artırmak amacıyla düzenlenen, "Ata’ya Özlem Şiir Okuma Yarışması"nın ödül töreni Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Küçükçekmece Kaymakamlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortaklaşa gerçekleştirilen yarışmanın ödül törenine, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi ve beraberindeki ilçe protokolünün yanı sıra öğrenciler, öğretmenler, veliler ve okul yöneticileri yoğun ilgi gösterdi. Küçükçekmece genelindeki ilkokul, ortaokul, lise öğrencileri ile ilçede görev yapan öğretmenlerin katıldığı yarışmada, katılımcılar Atatürk’e duydukları sevgi, saygı ve özlemi yansıtan şiirleri etkileyici bir biçimde seslendirdi. Törende duygusal anlar da yaşandı. Dereceye girenlere ödülleri, protokol tarafından takdim edildi. Dereceye girenler şöyle: "İlkokul Kategorisi 1. Hiranur Çankaya – Nasrettin Hoca İlkokulu 2. Yade Tüfekçibaşı – Dr. İsmet Birgül İlkokulu 3. Arya İncesu – Sultan Alparslan İlkokulu 3. Aras İncesu – Sultan Alparslan İlkokulu Ortaokul Kategorisi 1. Miray Merve Uygun – Mustafa Kemal Paşa Ortaokulu 2. Beril Şabadak – Sultan Murat Ortaokulu 3. Elif Taşkın – Hayriye Gök Ortaokulu Lise Kategorisi 1. Arda Yiğit Uzun – Şehit Mehmet Güder Anadolu İmam Hatip Lisesi 2. Elif Emiroğlu – Doğan Cüceloğlu Fen Lisesi 3. İdil Baykan – Fahreddin Kerim Gökay Anadolu Lisesi Öğretmen Kategorisi 1. Serap Durur – Fahreddin Kerim Gökay Anadolu Lisesi 2. Aslıhan Mutlu İncesu – Doğan Cüceloğlu Fen Lisesi 3. İsmail Yaylı – Küçükçekmece Anadolu Lisesi".
Köpeklerin saldırdığı yavru dağ keçisini 3 kilometre sırtında taşıdılar
11 Kasım 2025 Salı - 10:33 Köpeklerin saldırdığı yavru dağ keçisini 3 kilometre sırtında taşıdılar Tunceli’de 2 kuzen, sokak köpeklerinin saldırıp yaraladığı yavru dağ keçisini 3 kilometre sırtında taşıdı. Keçi, ekiplere yetiştirilmeye çalışırken yolda telef oldu. Olay, Tunceli’nin Çemişgezek ilçesi Tağar Vadisi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir köpek 2 yavru dağ keçisine saldırdı. Panikle kaçmak isteyen yavru keçilerden biri Tağar Çayı’na atladı ve akıntıya kapılarak kayalık bir bölgede sıkıştı. Olayı gören iki kuzen vakit kaybetmeden dereye girerek yavru keçiyi bulunduğu yerden çıkarıp sırtlarında taşımaya başladı. Yaralı keçi tedavi edilebilmesi için Doğa Koruma ve Milli Parklar ekiplerine bildirilse de ekipler gelene kadar hayvan hayatını kaybetti. Tağar Çayı Vadisi’nde yürüyüş yaparken bir köpeğin iki tane yavru dağ keçisine saldırdığını gördüklerini dile getiren Mehmet Furkan Aladağ, "Bunun üzerine dağ keçilerinden bir tanesi hareket edemeyeceği bir yerde mahsur kaldı. Kuzenimle birlikte orada mahsur kaldığını görünce biz de yardım edip doğa koruma görevlerini teslim etmek istedik. Daha sonra kuzenimle birlikte kendisini mahsur kaldığı yerden kurtardık. Fakat yolda gelirken hayvanın ağzından sular akıyordu. Bir sıkıntı olduğunu anladık. Doğa koruma görevleri gelene kadar ne yazık ki hayvan can vermişti" dedi. Abdulkadir Aladağ ise "Kuzenimle beraber doğa gezisine çıkmıştık. Gezerken bir hareketlilik fark ettik. Bir köpek iki tane yavru keçiyi kovalıyordu ikisi de köpekten kaçmak için suya atladı. Fakat bir tanesi gitti, bir tanesi suyun içine mahsur kaldı. Biz de ne yapalım dedik. Paçaları sıvadık, suyun içine girdik. Onu oradan kurtardık. Fakat çok korkmuştu. Sürekli bağırıyordu. Biz de ekiplere haber verdik. Gelsinler, götürsünler, bakımını yapsınlar diye. Yaklaşık 3 kilometre sırtımıza taşıyarak getirdik. Ekiplere göstermek için. Fakat yetiştiremedik" şeklinde konuştu.
İki ayağını kaybetti, güvercinlerle hayata bağlandı
11 Kasım 2025 Salı - 10:33 İki ayağını kaybetti, güvercinlerle hayata bağlandı Kahramanmaraş’ta iki ayağını terörle mücadelede kaybeden gazi, hayata güvercin sevgisiyle tutunuyor. Kahramanmaraş’ta yaşayan 49 yaşındaki Gazi Mehmet Orçan, 1996 yılında Batman’ın Sason ilçesinde görev yaptığı 7. Jandarma Komando Tabur’unda operasyona giderken girdiği çatışmada iki ayağını kaybetti. Daha Orçan’a iki protez ayak takıldı. Aynı operasyonda 27 terörist etkisiz hale getirilirken, Orçan mayına basarak yaralandı. Aradan geçen yıllara rağmen yaşama sevincini kaybetmeyen Orçan, bugün güvercin sevgisiyle hayata tutunuyor. "Onlar bizim evladımız gibi" Gazi Orçan, kuş beslemenin gönül işi, merak işi olduğunu belirterek, "Biz kuşlarımızın sağlığıyla, aşısıyla bire bir ilgileniriz. Onlar bizim evladımız gibidir. Uçması ayrı bir zevk, yavrulatması ayrı bir zevk. Eski kuşçular der ki; ‘Ben mezara, kuşlar pazara.’ Bizim için de öyle, bu merak ölene kadar devam eder. Kuşlarımızın gübreleri tamamen doğal. Biz bu gübreleri bağ ve bahçesi olan arkadaşlara veriyoruz. Onlar da doğal gübreyle meyve, sebze yetiştiriyor. Yani kuşçuluk aslında doğa dostu bir uğraş" diye konuştu. "Kuşlar bana yeniden güç verdi" Terörle mücadelede yaralanmasının ardından güvercinlerin kendisi için adeta bir terapi olduğunu dile getiren Orçan, "Yaralandıktan sonra Ankara’dan Kahramanmaraş’a geldim. O süreçte bu kuşlar bana moral ve motivasyon verdi. Beni ayakta tuttu, güçlü tuttu. Onlar sayesinde o zor günleri daha sakin, daha güçlü geçirdim. Kuşçuluk güzel bir terapi. Ben bir işe başladığımda dört dörtlük yapmayı severim. Antrenmanlarımızı yaptık, emek verdik, başarı da geldi. Milli takıma seçildim, Avrupa Şampiyonası ve Milletler Ligi gibi turnuvalarda dereceler elde ettik. Aynı disiplini şimdi güvercinlerimde sürdürüyorum. Bu merak çocukluktan geliyor. On yaşından beri içimde. Kuşçuluk insanı dinlendiriyor, huzur veriyor, hayata bağlayan bir sevgi" dedi.
TÜRGEV’den mesleki eğitime güçlü destek: "Mesleğinle Yüksel" çağrısıyla dönüşüm başladı
11 Kasım 2025 Salı - 10:28 TÜRGEV’den mesleki eğitime güçlü destek: "Mesleğinle Yüksel" çağrısıyla dönüşüm başladı Türkiye Gençliğe ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), yerelden ulusala taşıyacağı Mesleki Eğitimde Farkındalık Çalıştayları Serisi’nin ilkini İstanbul’da gerçekleştirdi. Eğitim kurumları, kamu otoriteleri ve özel sektör temsilcilerini bir araya getiren proje hakkında TÜRGEV Başkanı Av. Hatice Akıncı Yılmaz, "Mesleki eğitim yalnızca bir istihdam alanı değil, toplumsal kalkınmanın, kültürel sürekliliğin ve bireysel gelişimin anahtarıdır" dedi. TÜRGEV tarafından yürütülen "Mesleki Farkındalık ve Bilinçlendirme Projesi" kapsamında hayata geçirdiği ‘Mesleki Eğitimde Farkındalık Çalıştayları Serisi’nin ilki dün İstanbul’da düzenlendi. TÜRGEV, proje kapsamında eğitim kurumları, kamu otoriteleri ve özel sektör temsilcileri arasında kalıcı iş birlikleri kurarak, mesleki eğitimi yerelden ulusala taşıyacak uygulanabilir modeller geliştirmeyi hedefliyor. ‘Stajdan kariyere uzanan bir öğrenme zinciri’ kurmayı hedefleyen TÜRGEV, bu proje ile mesleki eğitimi yalnızca bir okul süreci olmaktan çıkararak saha deneyimiyle bütünleşmiş, üretim kültürünü ve toplumsal dayanışmayı güçlendiren "farkındalıktan iş birliğine, iş birliğinden dönüşüme" uzanan bir etki zinciri oluşturmayı amaçlıyor. "Gençlerimize kutup yıldızı olmayı sürdürüyoruz" TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Av. Hatice Akıncı Yılmaz, açılış konuşmasında mesleki eğitimin bir ülkenin üretim gücünün temel taşı olduğunu vurgulayarak, "Bir ülkenin gerçek kalkınması, bilgiyle emeğin buluştuğu yerde başlar. Biz bu projeyle mesleki eğitimi yeniden hak ettiği saygın konuma taşımayı, gençlerimizin meslekleriyle güçlenen bir özgüven inşa etmelerini hedefliyoruz" dedi. Av. Hatice Akıncı Yılmaz, eğitimi bir ‘yaşam rehberliği’ olarak gördüklerini belirterek şu ifadeleri kullandı: "Mesleki eğitim yalnızca bir istihdam alanı değil, toplumsal kalkınmanın, kültürel sürekliliğin ve bireysel gelişimin anahtarıdır. Her gencin mesleğiyle yükselmesi, kendi potansiyelini keşfetmesi ve topluma katkı sunması demektir. Bu yüzden çağrımız net, ‘Mesleğinle Yüksel’. Bu projeyle, mesleki eğitim alanında burs, mentorluk ve atölye programlarıyla gençlerimizin her adımda yanlarında yer alıyoruz. Çünkü biz eğitimi yalnızca bilgi aktarımı olarak değil, bir yaşam rehberliği olarak görüyor, gençlerimize kutup yıldızı olmayı sürdürüyoruz." "TÜRGEV’in öncülük ettiği bu süreç farkındalıktan dönüşüme güçlü bir yürüyüşe dönüşecek" İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür, mesleki eğitimin yeniden güçlendirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, "İstanbul, yaklaşık 3 milyon öğrencisi ve 170 bin öğretmeniyle büyük bir eğitim evreni. Bizim için her öğrenci ayrı bir ‘evren’, potansiyelini doğru yönlendirdiğimizde, toprağın altındaki cevheri değere dönüştürebiliriz. Bu süreç bütüncül bir süreçtir. Okul-öğrenci-öğretmen üçgeninin yanına mutlaka aileyi ve sektörü koymak zorundayız. Aileyi yanımıza almadığımızda başarı üçte bir oranında eksik kalır" dedi. Türkiye genelinde atılan yeni adımların önemine değinen Yentür, "10 Ağustos 2024’te Sayın Cumhurbaşkanımızın onayladığı Mesleki ve Teknik Eğitim Strateji Belgesi önümüzde sağlam bir yol haritası koydu. Ortaokul seviyesinde devletin rehberliğinde yapılan yönlendirme, sağlıklı bir kariyer inşası için kritik önemdedir. İstanbul’da yürütülen Yapay Zeka ve Siber Güvenlik Lisesi, İGA Yerleşkesi içindeki meslek lisemiz, Demirören Medya ve Savunma Sanayii iş birlikleriyle hayata geçirdiğimiz yeni modeller ‘okuldan sektöre, stajdan kariyere’ uzanan zincirin güçlü halkalarını oluşturuyor" ifadelerini kullandı. Konuşmasının sonunda Yentür, mesleki eğitimin geleceğine dair umut dolu şu mesajları verdi: "Kız çocuklarımızın mesleki eğitimde daha fazla yer aldığı, yeteneklerin uygulamayla birleştiği bir sistem inşa ediyoruz. TÜRGEV’in öncülük ettiği bu süreç, farkındalıktan dönüşüme güçlü bir yürüyüşe dönüşecek" ifadelerine yer verdi. TÜRGEV, stajdan kariyere uzanan bir öğrenme zincirini hedefliyor TÜRGEV, "Mesleki Eğitimde Farkındalık Çalıştayları" serisiyle stajdan kariyere uzanan bir öğrenme zinciri kurmayı, mesleki eğitimi sektör ihtiyaçlarıyla buluşturmayı ve yerelden ulusala uygulanabilir modeller geliştirmeyi amaçlıyor. Çalıştaya, mesleki eğitim alanında önemli çalışmalara imza atan Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Aykut Akca ve Talha Bektaş da sunumlarıyla katkı sundu. Katılımcılar, gün boyunca ‘Mesleki Eğitimin Algısı ve Toplumsal Farkındalık’, ‘Okul Kültürü ve Öğrenci Farkındalığı’ ve ‘Aile, Sektör ve Kamu Farkındalığı’ başlıkları altında masa çalışmaları gerçekleştirdi. Bu oturumlarda, mesleki eğitimin toplumsal algısı, iletişim stratejileri, rehberlik hizmetleri ile aile ve sektör iş birlikleri gibi konularda somut çözüm önerileri geliştirildi. İstanbul’daki açılış oturumunun ardından, proje kapsamında Türkiye’nin farklı bölgelerinde yeni çalıştaylar düzenlenecek.
Önyargıları yıktı, Avrupa şampiyonu oldu
11 Kasım 2025 Salı - 10:22 Önyargıları yıktı, Avrupa şampiyonu oldu Halter sporuna ilk başladığında "halter erkek sporu" diyenlere inat 6 yıl boyunca birçok başarı elde eden ve şu ana kadar 25 madalya kazanan milli halterci Büşra Çan, Arnavutluk’ta düzenlenen Gençler ve U23 Avrupa Halter Şampiyonasında 86 kiloda Avrupa rekoru kırdı. Ortaokul öğrencisi iken antrenörü Sıtkı Doğan’ın tavsiyesi ve ısrarı üzerine 13 yaşında halter sporu ile tanışan 19 yaşındaki Büşra Çan, uluslararası turnuvalarda kazandığı 25 madalyanın ardından, şimdi de Avrupa Şampiyonu oldu. 8 Şubat Ortaokulu’nda başladığı halter sporunda başarılar sergilemeye devam eden ve milli halterci olan Büşra Çan, son olarak Arnavutluk’un Durres kentinde düzenlenen Gençler ve U23 Avrupa Halter Şampiyonası’nda önemli bir başarıya imza attı. Avrupa Halter Federasyonu’nun organizasyonuyla gerçekleştirilen şampiyonada Türkiye’yi başarıyla temsil eden Çan, elde ettiği derecelerle kariyerine önemli bir uluslararası başarı daha ekledi. Genç Kadınlar 86 kilo koparma kategorisinde 107 kilo kaldırarak Avrupa rekoru kıran Çan, altın madalyanın sahibi oldu. Aynı zamanda silkmede 132 kilo ve toplamda 239 kiloluk derecesiyle 2 gümüş madalya kazanan milli sporcu Çan, Avrupa ikincisi olarak organizasyonu çifte madalyayla tamamladı. 2022 yılında Meksika’da düzenlenen Dünya Yıldızlar Halter Şampiyonasında 81 kiloda şampiyon olan Çan, geçen yıl İspanya’nın Leon kentinde düzenlenen Dünya Gençler Halter Şampiyonasında Kadınlar 87 kiloda 2 gümüş ve bir bronz madalya kazanarak dünya ikincisi oldu. Aynı zamanda Gaziantep Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğrencisi olan Çan, yeni başarılar elde etmek için çalışmalarına aralıksız devam ediyor. 6 yıllık spor kariyerinde önemli başarılara imza atan ve katıldığı her turnuvada çeşitli kategorilerde toplam 25 madalya kazanarak Türk bayrağını gururla dalgalandıran Çan, ilk başladığı dönemde çevresindeki herkesin halterin erkek sporu olduğunu söyleyerek "Yapamazsın" demelerine aldırmayarak yeni başarılar ve şampiyonlukları hedefliyor. Haltere ilk başladığında ailesi dahil, çevresindeki herkesin kendisine karşı çıktığını belirten milli sporcu Büşra Çan, 6 yılda başarılı çalışmalara imza attığını söyledi. Halter sporuna başlama hikayesini anlatan Büşra Çan, "19 yaşındayım. 6 yıldır halter yapıyorum. İlk önce ben dart atıyordum ve herkes ön yargılı baktığı için normalde bu spora gelmek istemiyordum. Sonra bir gün hocam geldi, beni çok beğendi. Halterde daha başarılı olacağımı söyledi. Ben de tekrar haltere başladım. Herkes ön yargılı baktığı için ailem halterci olmamı istemiyordu. Fakat ben hocamın sayesinde haltere başladım. Ondan sonra başarılar geldi" dedi. Şu ana kadar katıldığı turnuvalarda toplam 25 madalya kazandığını belirten Çan, "Son müsabakamda Avrupa rekoru kırdım. 2019 yılından bu yana her yıl madalya alıyorum. 13 yaşındaydım, 2019 yılında yapılan Avrupa Şampiyonası’nda ilk madalyamı aldım. O benim için biraz daha önemli bir madalyaydı. Üçüncü oldum. Sonra tekrar ardından 2021’de yarışma Polonya’da yapıldı. Polonya’da ikinci oldum ve ardından 2022’de Meksika Dünya Şampiyonası’nda dünya şampiyonu oldum. 2022’de tekrar Avrupa Şampiyonu oldum. 2023’de Avrupa ikincisi oldum. 2024’te büyükler kategorisinde ilk defa yarıştım ve mili sporcu oldum. Orada da tekrar üçüncü oldum. 2024’te yapılan Dünya Şampiyonası’nda da ikinci oldum. Ardından tekrar Avrupa Şampiyonası yapıldı. Yine ikinci oldum. Bu yıl yapılan yarışmada da şampiyon olup rekor kırdım" şeklinde konuştu. Katıldığı her turnuvada madalyalar kazanarak Türk bayrağını gururla dalgalandırdığı için çok mutlu ve gururlu olduğunu belirten Çan, "Avrupa şampiyonu olduğum o an benim içi gerçekten tarif edilemez bir duygu oldu. Zaten kaç yıldır rekorları, şampiyonlukları kaçırdığım için gerçekten kendi adıma çok mutlu oldum. Özellikle ülkeme böyle bir başarı kazandırdığım için çok mutluyum ve gururluyum. Biz normalde 3 veya 6 madalya bekliyorduk. Ben geçen yıl ameliyat olunca bütün planlar altüst oldu ve sonra tekrar başladım. 3 aylık bir antrenmanla çıktığım yarışmada şampiyon olup rekor kırdım. Tarif edilemez bir duygu ve nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum ama çok gurur verici. İnsanın tüyleri diken diken oluyor" ifadelerini kullandı. Spor Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Zarfie Pancar, "Bizler öğrencilerimizin başarılarıyla gurur duyuyoruz. Onlar sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası başarılarıyla da adını duyurdular. Her zaman sporcularımızın yanındayız. Önümüzdeki müsabakalarda onlara başarılar diliyoruz" diye konuştu.
70’lik delikanlı gırtlak kanserini doktorun tavsiyesiyle yendi, yöresel oyunu ile düğün pistine damga vurdu
11 Kasım 2025 Salı - 10:15 70’lik delikanlı gırtlak kanserini doktorun tavsiyesiyle yendi, yöresel oyunu ile düğün pistine damga vurdu Gırtlak kanserini doktorunun "neşeni kaybetme" tavsiyesiyle yenen 68 yaşındaki Halil Yılmaz, yeğeninin düğününde yöresel madımak oyunu oynadı. Yılmaz, "Hasta olanlar kendilerini hayattan soyutlamasın. Allah tüm hastalara şifa versin" dedi. Tokat kent merkezinde gerçekleşen bir düğünde, yaşlarına rağmen enerjilerinden hiçbir şey kaybetmeyen yaşlı vatandaşların sergilediği oyun performansı davetlilerden büyük ilgi gördü. Orkestranın çaldığı madımak türküsü eşliğinde piste çıkan yaşlılar, yöreye özgü oyunları ustalıkla oynadı. Kimi bastonuyla ritim tutarken, kimi de yere çömelip madımak toplar gibi figürler sergileyerek izleyenlere keyifli anlar yaşattı. Salondaki davetlilerin cep telefonlarıyla kaydettiği renkli görüntüler, sosyal medyada ilgi odağı oldu. "Hastalığı neşeyle yendim" Düğünde oynayan 68 yaşındaki Halil Yılmaz’ın 2021 yılında gırtlak kanseri ameliyatı geçirdiğini ve hastalığı neşeyle atlattığını söyleyen Yılmaz, "2021 yılında gırtlak kanserine yakalandım. Doktorum, ‘Üzüntü hastalığı ilerletir, neşeyle bu süreci atlatırsın’ dedi. Ben de düğünlerde geleneksel oyunlarımızı oynamayı sürdürdüm. Şükür bugün çok iyiyim. Herkese moralini yüksek tutmasını öneriyorum. Hasta olanlar kendilerini hayattan soyutlamasın. Allah tüm hastalara şifa versin" dedi. "Gençlere taş çıkartırız" Düğünde oynayan 55 yaşındaki Mahmut Top ise Madımak oyununun kadim bir gelenek olduğunu belirterek, "Atalarımızdan gördüğümüz oyunu canlandırdık. Çocukluğumuzun oyunu. Gençler cesaret ederse gelsin oynasın, ama kolay kolay bize yetişemezler. Biz daha çok oynarız" diye konuştu. Düğünde sergilenen performans, kısa sürede sosyal medyada da ilgi gördü.
Adana’da yağmur duasında asırlık gelenek unutulmadı
11 Kasım 2025 Salı - 10:07 Adana’da yağmur duasında asırlık gelenek unutulmadı Adana’da asırlık geleneklerini unutmayan çocuklar, ‘Bodi’ ismini verdikleri maketleriyle birlikte kapı kapı gezip evlerden önce erzak topladı ardından büyükleriyle birlikte yağmur duasına çıktı. Türkiye’nin en sıcak illerinden Adana’da sonbahar mevsiminin sonuna gelinmesine rağmen yağmur yağmadı. Hal böyle olunca barajların doluluk oranı düştü ve zeytin ve narenciye ağaçları zarar gördü. Adana’nın Sarıçam ilçesine bağlı Yürekli Mahallesi’nde de kuraklığa karşı çocuklar, büyükleriyle birlikte yağmur duasına çıktı. Evlerden bulgur, yağ, makarna topladılar Dua öncesi çocuklar, mahallelerinde asırlık bir gelenek olan ‘Bodi’ ismini verdikleri maket ile kapı kapı gezip evlerden bulgur, yağ, makarna ve pirinç topladı. Her evden bir ürün alan çocuklara büyükleri ise 1 kap su dökerek uğurladı. Evleri gezen çocuklar, erzaklar ile birlikte bir avluda toplandı ve burada yakılan ateşte pilav pişirildi. Daha sonra ise mahalle imamı tarafından yağmur duası yapıldı. "İnşallah yağmur yağar" Mahalle sakinlerinden Gülümser Coşkun (70), bu etkinliğin asırlık bir gelenek olduğunu anlatarak, "Köyümüze bu sezon hiç yağmur yağmadı. Torunum bana ‘Eskiden yağmur yağmayınca ne yapardınız’ diye sordu bende ona bu ‘Bodi’ hikayesini anlattım ve çocuklar yapmak istedi. İnşallah yağmur yağar" dedi. "Geleneklerimizi yaşatmak istiyoruz" Çocuklardan Ecenaz Coşkun (12), "Köyümüze hiç yağmur yağmadı ve tarlalar perişan halde. Zeytin ağaçları kurumaya yüz tuttu. Bu etkinliği yağmur yağması için yapmak istedik. Geleneklerimizi unutmamak istiyoruz. Bizim neslimiz sosyal medyaya çok fazla bağlandı. Geleneklerimizi yaşatmak istiyoruz" diye konuştu. "Yağmurun yağması için dua ediyoruz" Yürekli Mahalle Muhtarı Fatih Atalay ise etkinliğin çok uzun yıllardır yapıldığını anlatarak, "Köyümüzde asırlık geleneği yaşatmak için böyle bir etkinlik yapıyoruz. Bu etkinlikte yağmurun yağması için dua ediyoruz. Bütün köy bu etkinliğe katılıyor, inşallah hayırlı olur, yağmur yağar" ifadelerini kullandı. Etkinliğe katılan çocuklardan Mehmet Keskin (11), köydeki zeytin ağaçlarının kurumaya başladığını anlatarak, "Köyümüze bu sezon hiç yağmur yağmadı. Yağmur duası için ‘Bodi’ yaptık. Bütün evleri gezdik ve erzak topladık. Yardım edenlere teşekkür ederiz" dedi.