GÜNDEM - 13 Temmuz 2021 Salı 09:56

15 Temmuz şehidi babası Ekrem Ekşi: 'Oğlum şehit olmadan 1 ay önce askerden gelmişti'

A
A
A
15 Temmuz şehidi babası Ekrem Ekşi: 'Oğlum şehit olmadan 1 ay önce askerden gelmişti'

15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi Ümraniye’deki evinden ayrılarak köprüye giden Kemal Ekşi, göğsünün altına isabet eden kurşun sonrası şehit edilmişti. Şehit Kemal Ekşi’nin babası Ahmet Ekşi oğlunun şehit olduğu o geceyi anlattı.

15 Temmuz gecesi hain darbe girişimini öğrenen Kemal Ekşi, kuzeniyle birlikte FETÖ’cü askerler tarafından kapatılan Boğaziçi Köprüsü’ne gitti. Köprüyü kapatan darbeci askerlere direnen vatandaşlara ateş açıldı. Kurşunlardan biriyse henüz 24 yaşında olan ve askerden 1 ay önce terhis olan Kemal Ekşi’nin kalbinin altına isabet etti. Yaklaşık 15 dakika boyunca düştüğü yerde yardım bekleyen Ekşi’yi o esnada orada bulunan başka bir vatandaş aracıyla hastaneye götürdü. Hastaneye gittiğinde durumu ağır olan Ekşi yapılan tüm müdahalelere rağmen daha fazla dayanamayarak hayatını kaybetti.

15 Temmuz gecesi Boğaziçi Köprüsü’nde şehit düşen Ekşi, Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi. Şehit Kemal Ekşi’nin ismi, Büyükçekmece’de bulunan bir Anadolu imam hatip lisesine verildi. Şehit Kemal Ekşi’nin babası Ekrem Ekşi oğlunun şehit düştüğü o geceyi anlattı.

15 Temmuz şehidi babası Ekrem Ekşi: 'Oğlum şehit olmadan 1 ay önce askerden gelmişti'

“Annesi sanki her şeyi hissetti”

Darbe gecesinde yaşadıklarını anlatan baba Ekrem Ekşi, “Sıradan bir yaz akşamıydı. Arkadaşım beni arayarak televizyonu açmamı söyledi. Televizyonu açtığımda ise birkaç askeri aracın köprü üzerindeki yolu kestiğini gördüm. Her şey bir anda olmaya başladı. İstanbul’da her şey daha yeni başlarken Ankara’da meclisin bombalandığı haberini aldık. Gece saat 02.00 sıralarında oğlumu ilk aradığımda Koşuyolu’nda arkadaşlarıyla birlikte oturduğunu söyledi. İkinci kez aradığımda ise köprüye gittiklerini söyledi. Annesi telaş yaptı. Oğlum da annesine cevaben ‘anne bu senin bildiğin gibi bir şey değil’ diyerek cevap verdi. İlerleyen saatlerde kız kardeşim arayarak bize Kemal’in nerede olduğunu sordu. Bize söylemese de annesi Kemal’e bir şey olduğunu hissetti. Şüpheye düştüğümüz için oğlumla beraber köprüye giden kuzenini aradık ve Kemal’i sorduğumuzda göğsünün altından vurulduğunu öğrendik” diye konuştu.

15 Temmuz şehidi babası Ekrem Ekşi: 'Oğlum şehit olmadan 1 ay önce askerden gelmişti'

“Kalp masajı yaptık, şu an yoğun bakımda”

Oğlunun, köprüde yediği kurşun sonrası bir başka vatandaş tarafından hastaneye götürüldüğünü belirten Ekrem Ekşi, “Kemal’in yanına gidebilmek için yola çıktık fakat yollar kapatılmıştı. Sonra çok kısa süre de olsa köprünün açıldığını duyduk. Oğlumun Şişli Etfal Hastanesi’ne kaldırıldığını öğrendik. Oğlum kurşunu yedikten sonra o sırada orada bulunan bir vatandaş aracına alarak onu hastaneye götürmüş. Biz hastaneye gittiğimizde doktorun bize ilk söylediği şey ‘Kalp masajı yaptık, şu an yoğun bakımda’ oldu. Meğerse Kemal vefat etmiş. O an bize söyleyememişler. Zaten sabah saatlerinde şehit olan kişilerin ismi tek tek hastanede açıklandı. 24 yaşında oğlumu kaybettiğimi öğrendim” dedi.

15 Temmuz şehidi babası Ekrem Ekşi: 'Oğlum şehit olmadan 1 ay önce askerden gelmişti'

“Onlara sükunet verdi, korkuyu aldı”

Sonradan her şey ortaya çıktığında olayın FETÖ tarafından gerçekleştirildiğini öğrendik. Tabi bu arada insanlar yaralanmış, can vermiş. Zaman geçtikçe insan anlıyor ki bu çocuklar boşu boşuna şehit olmamışlar. Eğer darbe girişimi başarılı olsaydı. Biz ülke olarak hem içte hem de dışta savaş halinde olacaktık. Bu çocuklar aslında büyük bir olayın önüne geçtiler. Şehit aileleriyle görüştüğünüz zaman aslında hepsinin bir hikayesi var. Mesela bir şehidimiz abdest alıyor, geri gidiyor. Mesela Ayşe Aykaç, hayatında her şeyden çekinen bir kadın ama o gece kocasını kolundan tutarak dışarı çıkartan bir kadın. Bunları yan yana koyduğumuz zaman şunu görüyorsunuz. Allah bu insanlara sekinetini indirdi. Onlara sükunet verdi, korkuyu aldı” diye konuştu.

Abdul Samet Kaya - Cüneyt Sevindik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.