GÜNDEM - 23 Mart 2023 Perşembe 10:06

A101 hediye kartı uygulamasını Ramazan'da da sürdürüyor

A
A
A
A101 hediye kartı uygulamasını Ramazan'da da sürdürüyor

A101, Ramazan ayında Hediye Kart ve Sanal Kod ayrıcalığı uygulamasına devam edecek.

Perakende zinciri A101, Ramazan ayında sevdiklerini ya da ihtiyaç sahiplerini mutlu etmek isteyenlere bireysel veya kurumsal olarak da fayda sağlayabilecekleri Hediye Kart ve Sanal Kod ayrıcalığını sunacağını açıkladı.

Yapılan açıklamaya göre, kullanışlı ve kolay erişim avantajlarına sahip Hediye Kartları ve SMS ile telefona yönlendirilebilen Sanal Kodlar, A101 marketlerinden temin edilebilecek ve ihtiyaç sahiplerine gönderilebilecek.

50, 100, 150 ve 200 TL olarak doldurulabilen ve a101.com.tr haricinde, tüm A101 marketlerinde kullanılabilecek A101 Hediye Kartları ve Sanal Kodlar, içerisine yüklenebilen tutarlar tek seferde kullanılabildiği gibi parça parça olarak da harcanabilecek.

A101 aracılığıyla sevdiklerini ve ihtiyaç sahiplerini mutlu etmek için Hediye Kartı veya Sanal Kod almak isteyenler ödemeyi nakit, kredi kartı, fastPay ve BKM Express ile yapabiliyor. Tüm A101 marketlerinde geçerli olan Sanal Kod alındığında, kartın hediye edileceği kişinin telefon numarasına SMS ile kart numarası ve pin kodu gönderiliyor. Sanal Kodlar bu numara ve pin kodu ile 2 yıl süreyle kullanılabiliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da korsan taşımacılık, VİP taşımacılığa kontak kapattırdı Antalya’da turizm taşımacılığı yapan şoförler, Ukraynalı ve Rus vatandaşların korsan taşımacılık yaptığını iddia ederek, kontak kapatma eyleminde bulundu. VIP Turizm Karayolu Yolcu Taşıma Kooperatifi Başkan Yardımcısı Çınar Aslan, yabancı plakalı araçların çalışmalarına engel olduğunu söyleyerek, “Ülkemize gelen yabancı kişiler, bizim verdiğimiz hizmeti yabancı plaka aracılığıyla telegram whatsapp grupları üzerinden kendi vatandaşlarına veriyorlar. Açıkçası transfer satıyorlar” ifadelerine yer verdi. Antalya’da yaklaşık 200 turizm taşımacılığı yapan vatandaş kontak kapatma eylemi düzenledi. Sektörde yaşadıkları sorunları paylaşan şoförlere, Antalya VIP Turizm Karayolu Yolcu Taşıma Kooperatifi Başkan Yardımcısı Çınar Aslan ve Turizm İşçileri Sendikası Başkanı Ümit Akduman destek verdi. Antalya VIP Turizm Karayolu Yolcu Taşıma Kooperatifi Başkan Yardımcısı Çınar Aslan, yabancı vatandaşların, sosyal medya ve internet yoluyla Antalya’ya gelecek olan turistlerle iletişime geçtiklerini ve işlerine engel olduklarını aktardı. Aslan, “Antalya turizm konusunda Türkiye’nin belkemiği, yurt dışından ya da yurt içinden turistler Antalya’ya geldiklerinde taşımacıların aracılığıyla seyahatlerini güvenli bir şekilde gerçekleştiriyor. Taşımacı arkadaşlarımız, seyahat acentelerine bağlı olan, yurt dışından alınmış rezervasyonlar sonrasında müşterilerin otele götürülmesini sağlıyor. Son 4 yıldır, pandemiden önce ya da sonra, Rusya-Ukrayna savaşından sonra vb. birçok durumun etkisiyle, ülkemize gelen yabancı kişiler, bizim verdiğimiz hizmeti yabancı plaka aracılığıyla telegram whatsapp grupları üzerinden kendi vatandaşlarına veriyor. Açıkçası transfer satıyorlar” diye konuştu. Korsan taşımacılığın önüne geçmek için çözüm arayışı içinde olduklarını dile getiren Çağrı Aslan, turizm taşımacılığı belgesi olmadan faaliyet gösteren herkesin önüne geçilmesini istedi. Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir Rus arkadaşın telegram grubunda belki 200 bin takipçisi var, doğal olarak biz yabancı bir vatandaşın Türkiye’de bu işi yapmasına karşıyız. Ayrıca Türkiye’de yetkisi olmayan, yasal olmayan yurtdışı bazlı siteler var. Bu internet sitelerinde Türkiye’de ki transferlerin satışı yapılıyor. Onun dışında telegram ve whatsapp gruplarında yetkisi olmadan satış yapan çok sayıda şahıs da var ve biz bunu istemiyoruz. Vergimizi verip, bu işi resmi yollardan yapıyorsak, bütün evraklarımız tamsa, yasal iş yapmayan hiç kimseyi istemiyoruz. Antalya Valisinden ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yakın zamanda bir toplantı talep edeceğiz, yurt dışından satış yapan bu sitelerin kapatılması konusunda yardım isteyeceğiz.” Turizm İşçileri Sendikası Başkanı Ümit Akduman da sorunun çözümüne dair yetkili mercilerin harekete geçmesi gerektiğini söyleyerek, şu ifadelere yer verdi: “Türkiye’de turizm bacasız sanayi olarak geçiyor, bir ayağı taşıma. Gelen misafirlerimizi bir yerden bir yere ulaştırabilmek, dönüşlerini sağlıklı bir şekilde sağlayabilmek. Ama bu aradaki parantez içerisinde yaşanan hayatın gerçekleri var. Ailesine katkı için verdikleri bir mücadele var, bu mücadele içinde sorunlar da var. Sorun varsa bir yer de sorunun kaldırılması turizmcilerin nefes almasını sağlayacaktır.” Turizm taşımacılığı yapan Erkan Gözel ise yasa dışı taşımacılık yapanlara engel olunması yönünde çalışmalar yapılmasını istedi. Gözel, “Yetkisiz satış yapanlar, Türkiye’de ofisi olmayanlar, ülkemizle herhangi bir bağlantısı olmadan vergi ödemeyen aracılar var. Aracıların bir şekilde sızması ve verdikleri fiyatların piyasayı düşürmesi sektörü bu hale getirdi. Bunların düzene girmesini, sorunun ortadan kalkmasını istiyoruz. Çözüm yine devletimizden gelecektir, onlardan bu konuda destek istiyoruz. Bunların herhangi bir şekilde ortadan kaldırılıp yasallaştırılması, devletimizin nezdinde de faturalandırılmasını ve yasa dışı işlem yapanlara da engel olunmasını istiyoruz. Evraklı, düzgün faturasını ödeyen kişilere de kolaylık sağlanmasını istiyoruz” dedi.
Şırnak Deprem uzmanı uyardı: "Şırnak, deprem bölgesinde" Şırnak Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Behram Uğur; Adıyaman, Bitlis ve Hakkari arasında bulunan yerleşim yerlerinin deprem bölgesinde olduğunu, Şırnak’ın diri fay hattı üzerinde olduğuna dikkat çekti. 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ili etkilen depremin ardından, Türkiye’de diri fay hattı haritası güncellendi. Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Behram Uğur, daha önce Şırnak’tan geçen ve aktif olmayan 2 farklı fay hattının olduğu, 2012 yılında Şırnak’ta meydana gelen 2 deprem ile birlikte bu fay hatlarının aktif hale geldiği ve güncel diri fay hattı haritasının yeninden çizildiğini öne sürdü. Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğunu hatırlatan Dr. Uğur, "Bölgemizde de aktif faylar mevcut. Doğu Anadolu fayı dediğimiz, Türkiye’nin en önemli iki fay hattından bir tanesi. Bunun dışında Güney Doğu Anadolu bindirme fayı dediğimiz bir fay hattı var. Bu da Bitlis ile Zagros bindirme kuşağı olarak geçiyor. Bu noktada Bitlis ile Adıyaman ve Hakkari arasındaki bütün bölgelerde bu fay hattına dahil oluyor. Bunun dışında bizim Şırnak ilini ilgilendiren bir başka fay hattı da, Cizre fay hattı. Bu da 2012 yılı öncesinde aktif olmayan bir fay olarak değerlendirilirken, 2012’de yaşanan Silopi ve Uludere depremlerinden sonra bu fay hattı da 2013’teki aktif fay haritasında güncellendi. Artık diri yani aktif fay hattı olarak değerlendiriliyor. Dolayısıyla Şırnak fay hatlarına yakın bir lokasyonda bulunduğu için deprem tehlikesi mevcut olduğu bir bölgede" dedi. Bina yapımında C30 olarak sınıflandırılan beton ve inşaat demirinin kaliteli olması gerektiğini, bina rejitilerinin arttırılması için mutlaka perde beton kullanılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Uğur, şöyle konuştu: "Bizim önceliğimiz yeterli dayanımda malzeme kullanılması. Ne demek bu? Örneğin bir beton numunenin, kullanacağımız beton malzemenin yapının taşıyıcı sistemlerin deki uygun mukavemete sahip olması gerekmekte. Örneğin C30 olarak sınıflandırıyoruz. Bu ne demek? Beton numunesinin 30 megapaskallık bir basınç etkisine dayanabilmesi. Bunun dışında kullanılan halk arasında inşaat demiri olarak bilinen donatılarında belirli standartlarda, standartlara uygun bir şekilde olması gerekmekte. Yeterli dayanımdan sonra, yeterli rijitlik dediğimiz bir kavram var. Yeterli rijiklikte kaba tabirle yapının deprem ya da yanal kuvvetler etkisinde yer değiştirme yapmaya gösterdiği direnç olarak algılanıyor. Bu aşamada bizim yapının rejitini arttırmamız için betonarme perde kullanımına gitmemiz gerekiyor. Nedir betonarme perde? Düşey taşıyıcı, kolonun büyük ölçülü, büyük ebatta olduğu, yani kaba tabir ile büyük ölçülü kolon diyebiliriz. Bunların kullanılan yapının deformasyonlara karşı dayanımı direncini arttırıyor. Dolayısı ile deprem esnası salınımda yer değiştirmesini de sınırlıyor. Bir başka konu da süneklik. Süneklikte yapı elemanlarını nasıl ki bir lastiği tutup çektiğimiz zaman kopmadan belirli bir miktar uzayabiliyorsa bizim bazı elemanlarımız da bu şekilde esneme yapmasını istiyoruz. Büyük deprem kuvvetleri altında. Buda ani göçmeleri engelliyor. Dolayısı ile can güvenliğinin sağlanmasına yarayan bir husus.” İçişleri bakanlığı tarafından 6 Şubat’ta meydana gelen depremin ardından görevlendirilerek, deprem bölgesindeki yapıları incelediklerini aktaran Dr. Uğur, “6 Şubat depremlerinden hemen sonra, mart ayında İçişleri Bakanlığının görevlendirmesi ile natamam binaların devam edip etmeyeceğine karar vermek için raporlar oluşturmak üzere görevlendirildik. Orada sadece natamam binalar değil, bütün bina stoğunu inceleme fırsatımız oldu. İlk gittiğimizde gördüğümüz manzara içler acısıydı. Yapı stoğunun büyük çoğunluğu eski binalar oluşturmaktaydı. Bu eski binaların da herhangi bir mühendislik hizmeti almadığı kanaatini getirdik. Çünkü kullanılan malzemeler, yapılan uygulamaların gerçekten deprem yönetmeliklerine hiçbir şekilde uyumlu olmadığını tespit ettik. Yeni yapılan binalarda, kontrolünü sağladığımız binaların çoğunluğunda fazlaca bir kusur olmadığını tespit ettik. Buda şu anlama geliyor. 2018 deprem yönetmeliğine uygun bir şekilde yapılan binaların diğerlerine nazaran daha güvenli olduğunu söylemek mümkün" diye konuştu.
Eskişehir Anne olamayınca, yüzlerce engelli, kimsesiz ve yoksul çocuğu evladı gibi bağrına bastı Eskişehir’de geçirdiği ağır hastalıklar nedeniyle anne olamayan Ayşegül Bozbaş’ı yönettiği yardımlaşma grubu aracılığıyla gönüllerine dokunduğu yüzlerce engelli, kimsesiz ve yoksul durumda yaşayan çocuk ikinci annesi olarak görüyor. Anneler Günü yurt genelinde olduğu gibi Eskişehir’de de sevgiyle kutlanıyor. Pek çok vatandaş bu özel gün nedeniyle annelerine hediyeler alırken, geçirdiği hastalıklardan dolayı anne olamayan hayırsever Ayşegül Bozbaş’a yardım eli uzattığı engelli, kimsesiz ve yoksul durumda yaşayan çocukların suratındaki gülümseme yetiyor. MS, epilepsi, şeker, tansiyon ve astım gibi hastalıkları olmasına rağmen uzun yıllardır yönettiği İlmek İlmek Bin Minik Yürek Yardımlaşma Grubu çatısı altında yüzlerce çocuğa ulaşan Bozbaş, gönüllerine dokunduğu miniklerin neşesiyle mutlu oluyor. Bu çabasıyla görenlerin takdirini kazanan Ayşegül Bozbaş’ın kendileri üzerindeki emeklerini unutmayan çocuklar da onu ikinci bir anne olarak görüp hediyeler verirken, telefonla arayıp hal hatır sormayı da ihmal etmiyor. "Evladım gibi gördüğüm, koruduğum ve sevdiğim yüzlerce çocuğum var" Anne olamamanın kendisini çok üzmediğini söyleyen Ayşegül Bozbaş, evladı gibi gördüğü, koruduğu ve sevdiğim yüzlerce çocuğu olduğunu ifade etti. O çocuklarla en ufak üzüntülerini, sevinçlerini ve heyecanlarını birlikte paylaştıklarını belirten Bozbaş, "Onların doğum günlerini, karne hediyelerini ve yılbaşlarını unutmam. Hepsinin ayrı ayrı psikolojilerini, neleri sevdiklerini, nelerden mutlu olduklarını ve nelerden üzüldüklerini bilirim. Kendimi hepsinin annesi olarak görüyorum, değerlendiriyorum Tüm annelerin Anneler Günü’nü kutluyorum. Ben özellikle özel ihtiyaçlı, annesi veya babası olmayan çocukların yüreklerine dokunmaya gayret ediyorum. Onların duygularına dokunmayı, onları mutlu etmeye çalışıyorum. Onların mutluluğundan besleniyorum diyebilirim. Neler hissettiğimi kucağımdaki bebeğin bana sarılışından belli olması gerek diye düşünüyorum. Kendisiyle 20 günlükken tanıştık. Şu an 1 yaşına girdi ve biz beraberiz. 20 günlükten itibaren anneden ayrı. Babaannesi büyütüyor. Benim evladım gibi kıymetli. Haftalık ziyaret ederim sürekli. Hiçbir şekilde gece gündüz demem, ne zaman ne ihtiyacı varsa getiririm. ’Kendine vakit’ dedikleri vakit benim çocuklarla olan vaktimdir. Ben onlarla mutlu ve huzurluyum. Çadır kentte tanışmış olduğumuz bir çocuğumuz şu anda hakim oldu mesela. Onun o makama gelmesini görmek benim için gurur vericiydi. Yıllar geçse de aradan hala vefasını koruyor, beni unutmuyor" dedi.
Samsun Başkan Sandıkçı: “Öğrencilerimize yıllık 28 milyon TL destek sağlıyoruz” Samsun’un Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, eğitime yönelik desteklerini yoğun bir şekilde sürdürdüklerini belirterek, seçkin projelerle ilçedeki öğrencilere yıllık 28 milyon TL tutarında destek sağladıklarını söyledi. Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, eğitime yönelik projeleri hayata geçirmeye devam ettiklerini ifade etti. Üniversite öğrencilerine burs desteği, çanta ve kırtasiye seti desteği, TEKNOFEST ve TÜBİTAK proje desteği, Canik Sinema Akademisi ve öğrencilere sosyal destek sağlayan pek çok projeyi hayata geçirdiklerini vurgulayan Başkan İbrahim Sandıkçı, ilçedeki öğrencilere sağladıkları eğitim desteklerinin yıllık 28 milyon Türk lirası olduğunu ifade etti. Eğitim hayatının her aşamasında öğrencilerin yanında olduklarını ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, ilçede eğitim seferberliğini sürdüreceklerine dikkat çekti. Canik’teki öğrencilerin sınav ücretlerini de karşıladıklarını ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, “Öğrencilerimizin derslerine ve çalışmalarına odaklanmaları, onların hedeflerine emin adımlarla ilerlemeleri adına her türlü imkanımızla öğrencilerimize destek olmaya devam ediyoruz. Canik’te KPSS, YKS ve LGS sınav ücretlerinin tamamını karşılıyoruz. Sınavlarda derece elde eden öğrencilerimizi ödüllerle buluşturuyoruz. Büyük bir hassasiyetle sürdürdüğümüz çalışmalarımız çerçevesinde, öğrencilerimize yıllık 28 milyon Türk lirası destek sağlıyoruz” ifadelerini kullandı. Öğrencilere yönelik destekleri arttırarak sürdüreceklerini belirten Başkan İbrahim Sandıkçı, Bugüne kadar olduğu gibi ilerleyen süreçte de var gücümüzle öğrencilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Eğitime ve eğitim hayatına yönelik yeni projeleri ilçemize kazandırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Kayseri Şelaleler Diyarı’na davet Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, şelaleler diyarı Yahyalı’nın Kapuzbaşı takım şelalelerinden Zamantı Irmağı’ndaki Göksu Şelalesi’ne yaya ulaşımını sağlayan sallanan asma köprünün yenilendiğini hatırlatarak, yeni turizm destinasyonu olan bu turistik mekâna yerli ve yabancı turistleri davet etti. Tarihi ve doğal zenginlikleri ile Kayseri’nin bir turizm şehri olarak dünya çapında tanınması amacıyla önemli birçok projeyi hayata geçiren Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç yönetimindeki büyükşehir belediyesi, dünyanın en büyük şelalelerinden Yahyalı ilçesinde bulunan Kapuzbaşı Takım Şelaleleri için Kayseri Valiliği, Yahyalı Belediyesi iş birliği ile çalışmalarını sürdürüyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, yerli ve yabancı turistleri Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile Kayseri Valiliği iş birliği ile diğer kurum ve kuruluşların destekleriyle Yahyalı ilçesinde doğa harikası şelaleleri, yaz kış eksilmeyen suyuyla her mevsim farklı güzellikler ile muhteşem görsel şölen sunan Kapuzbaşı takım şelalelerine davet etti. Yahyalı’nın simgelerinden Göksu Şelalesi’ndeki ömrünü yitirmiş olan ve yenilenen Sallanan Asma Köprü’nün açılışını protokol olarak yaptıklarını hatırlatan Başkan Büyükkılıç, herkesin Yahyalı’nın bir gerdanlığı gibi duran köprüden geçerek, o heyecanı ve muhteşem manzarayı görmesi gerektiğini vurguladı. Büyükkılıç, Kayseri’nin en önemli turizm yerlerinden biri olan bu bölgenin turizme kazandırılması için adeta kurum ve kuruluşlarla el ele verip bir seferberlik başlatıldığını söyleyerek, asma köprünün yenilenen çehresi ile bölgenin güzelliğine güzellik kattığını ifade etti. Avrupa standartlarında yolların yanı sıra bu önemli hizmetin de Yahyalı’ya yakıştığını kaydeden Başkan Büyükkılıç, insanların rahatlıkla dinleneceği, keyifli bir şekilde vakit geçireceği böyle bir güzel ortama yerli ve yabancı turistleri davet etti.