SAĞLIK - 16 Şubat 2020 Pazar 12:09

Açlık, tokluk ve susuzluk hissetmeden yaşıyor

A
A
A
Açlık, tokluk ve susuzluk hissetmeden yaşıyor

Geçirdiği hemoroid ameliyatı sonrasında açlık, tokluk ve susuzluk hislerini kaybeden İbrahim Şener, Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz’un uygulayacağı tedavi yöntemleriyle eski sağlığına kavuşmak istiyor.

 Bundan üç sene önce olduğu hemoroid ameliyatı sonrasında açlık, tokluk ve susuzluk hislerini kaybeden 62 yaşındaki İbrahim Şener, birçok doktora gitmesine ve ilaç kullanmasına rağmen henüz bu rahatsızlığına çare bulamadı. Son olarak Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz ile tanışan Şener, artık iyileşmek ve kaybettiği hislerini geri kazanmak istiyor.

Şener: “Açlık ve tokluk hissim kayboldu”

Rahatsızlığının nasıl başladığını anlatan İbrahim Şener, “Acıkmama ve susamama hissim var. Hemoroid ameliyatı oldum. Daha sonra tekrar kanamam oldu. Ondan sonra açlık ve tokluk hissim kayboldu. Ayakta durabilmek için zorla yemek yiyorum ve su içiyorum. Yediğimden ve içtiğimden herhangi bir şey anlamıyorum. Tadını alıyorum ama mideme inip inmediğini hissetmiyorum. Çünkü midem hep şiş. Günlük hayatımı da zorluyor” diye konuştu.

Yavuz: “Çok nadir görülen bir tablo”

Daha önce meslek hayatında böyle bir durumla karşılaşmadığının altını çizen Dr. Mehmet Yavuz, “İbrahim bey çok nadir görülen bir tabloya sahip. Tokluk hissini bilmeyenler var ama susuzluk, açlık ve tokluk hissetmeme rahatsızlığı benim meslek hayatımda ilk gördüğüm bir olay. Belki de dünya da bir ilk olarak görüyoruz. Yeme bozukluklarında tokluk hissi alamayan ve aşırı kilo alan hastalara rastlıyoruz. Ama bu çok nadir bir vaka. Kişi sırf hayatını idame ettirebilmek için yemek yiyor, su içiyor. Hatta su şişesini yanında taşıyor. Belirli saatlerinde unutmayayım diye su içiyor. Öğünlerinde açlık ve tokluk hissettiği için değil, sırf hayatta kalabilmek için yiyor. Hatta bir seferinde 3 gün denemiş kendini. Ama acıkma durumu olmamış. Kendisini bıraksa açlık ve susuzluktan hayatını kaybedecek. Ciddi bir hayati tehlike de söz konusu. Üç yıldır da birçok doktora gitmiş, ilaçlar kullanmış. Yani medikal yönden yapılabilecek çok fazla bir şey yok. Şu anda kendisini son teknolojik cihazlarla tedavi pozisyonu oluşturacağız. Bir de psikolojik açıdan terapi durumu oluşturmayı düşünüyoruz. Böylece kendisini eski sağlığına kavuşturmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Beyin Hipotalamus işlevlerini ortadan kaldırdı”

Hemoroid ameliyatı sonrası beyinde bulunan Hipotalamus organının psikolojik sebeplerle işlevlerini yitirmiş olabileceğinin altını çizen Yavuz, “Beyinde Hipotalamus denilen bir organ var. Hipotalamus; açlık ve susuzluğu, vücudun tüm biyolojik yapısı dengeleyen bir organ. Muhtemelen hemoroid ameliyatı esnasında tuvalete çıkmama arzusuyla beyin Hipotalamus işlevlerini ortadan kaldırdı. Biz tekrardan bunları kazanması için bir takım tedavi teknolojileri uygulayacağız. İnşallah başarılı olacağımızı düşünüyorum. Basit görünüyor ama çok ciddi ve tedavi edilmesi gereken bir durum. Kişi hiçbir şekilde bir şeyden zevk alamıyor. Yemeğin başına oturuyor ama yemekten keyif yok. Sırf hayatta kalmak için yiyor, içiyor” şeklinde konuştu.

“Transkranial Manyetik Stimülasyon yapmayı hedefliyoruz”

İbrahim Şener’in bilinçaltının beynin bazı mekanizmalarını kapattığını belirten Dr. Mehmet Yavuz, “Benim klinik tahminime göre psikolojik olarak bilinçaltı Hipotalamus’un açlık ve susuzlukla alakalı işlevlerini ortadan kaldırmış. Kişi sonuçta yemek yiyip su içtiği zaman tuvalete gitmesi lazım. Bu yüzden bilinçaltı zannedersem bu ihtiyacı bu mekanizmayla kapattı. Ama susuzlukla bir alakası yok hadisenin aslında. Büyük ihtimal psikolojik olarak etkilenen bir durum. Fizyolojik ve psikolojik mekanizmalar iç içe. Dolayısıyla sadece psikolojik olarak düzeltmek de yeterli olmayacak. Transkranial Manyetik Stimülasyon da yapmayı hedefliyoruz. Fizyolojik olarak da kişiyi toparlamak gerekiyor” dedi.

“Bu kalıcı bir durum da olabilir”

Nasıl bir tedavi süreci izleyeceklerine ilişkin gelen bir soruyu ise Yavuz, “Tabii ki bu 3-4 senedir devam eden bir tablo. Öyle hemen birkaç günde olabilecek bir durum değil. Hadise öncelikle kronik. Kendisine geniş bir kişilik envanteri testi yaptık. Kişilik karakterini çıkaracağız. Ondan sonra da hem psikolojik yönden hem de fizyolojik yönden tedavi teknolojilerimizle İbrahim beyi kısa sürede toparlayacağız diye ümit ediyoruz. Tabii bu kalıcı bir durum da olabilir. Yüzde yüz sonuç alacağız diye bir durum da yok. Eğer kalıcı bir bozukluk gelişmemişse en geç 5-6 ayda eski sağlığına kavuşturmayı amaçlıyoruz” diye cevaplandırdı.

Maddi imkansızlıklardan dolayı tedavi masraflarını üstlenen Nöroloji Uzmanı Mehmet Yavuz’a teşekkür eden İbrahim Şener de sözlerini şöyle noktalandırdı:
“Rahatsızlığımdan dolayı çok yer gezdim. En sonunda bana Mehmet hocayı önerdiler. Bana yardımcı olacağına ve bu işi göğüslediğine de inanıyorum. Kendisine de çok teşekkür ediyorum.”

Uygar Aydın - Ozan Buğra Koşar
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Devrek’te “Tarla Günü” etkinliği Devrek İlçesinde çiftçilere yönelik “Tarla Günü” etkinliği düzenlendi. Zonguldak’ın Devrek İlçesinde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Devrek İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün organizasyonu ile hayata geçirilen “Tarla Günü” programında ilçe protokolü bir araya geldi. Devrek’in Dedeoğlu Köyünde düzenlenen programda Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı Yenilik Yayım Projesi kapsamında Yem Bitkileri Gülü Gelemen Üçgülü’nün tarladaki temsili hasadı gerçekleştirildi. Düzenlenen etkinlikte konuşan Zonguldak İl Tarım ve Orman Müdürü Nihat Ağan,” Tarla günü etkinliği düzenlememizin temel amacı çiftçiliğin ve tarımın önemini gündemde tutmak, hem de tarımdaki yeni gelişmeleri ve bakanlığımızın getirdiği yenilikleri size aktarmak amacıyla burada bir araya gelmiş bulunmaktayız. Değişen iklim koşullarına uygun verimi yüksek, kaliteli üretim hedefiyle ekim yapmaktayız. Bugün burada hep birlikte ekimi yapılan baklagil yem bitkisi olan Gelemen Üçgülü’nün biçimini ve hasadını yapacağız. Gelemen üçgülü Yenilik Yayım Projesi kapsamında Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından 2020 yılında tescil edilen, tek yıllık serin iklim yem bitkisidir. Ortalama bir metreye kadar uzar yeşil ve kuru ot verimi yüksek olan bir bitkidir. Gelemen Üçgülünün avantajı erken gelişme gösterir ve değişik toprak tiplerinde yetişebilmekte, yüksek oranda tohum üretme yeteneğine sahiptir. Gelemen Üçgülü yabancı tozlaşma ile tozlanır. Bunun için bambus ve balarısı kolonileri için iyi bir nektar ve polen kaynağıdır. Tozlaşma arıların etkinliği büyük önem arz etmektedir. Dedeoğlu Köyümüzde 153 adet büyükbaş hayvan bulunmakta köyümüz bazında 2023 yılı destekleme ödemesi yapılmıştır.2022 yılı buzağı desteklemesinde 26.000 TL ödeme yapılmıştır” diye konuştu. Düzenlenen programa; Devrek Kaymakamı Muhammed Evlice, Devrek Belediye Başkanı Özcan Ulupınar, Zonguldak İl Tarım ve Orman Müdürü Nihat Ağan, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Volkan Hızarcı’nın yanı sıra çok sayıda daire müdürleri vatandaşlar katıldı
Muş Doğaseverlerden Mehmetcan Bağları’na doğa yürüyüşü Muş’ta sosyal medya platformları aracılığıyla bir araya gelen doğaseverler, kentin ünlü Mehmetcan Bağları’na doğa yürüyüşü düzenledi. Katılımın yoğun olduğu etkinlikte doğa tutkunları, şehrin doğal güzelliklerini keşfetti. Muş Kültür Sanat Spor ve Doğa Derneği tarafından Muş’un meşhur Mehmetcan Bağları’na gezi düzenlendi. Sosyal medya platformları üzerinden bir araya gelen katılımcılar, doğanın eşsiz güzelliğinin tadını çıkarırken, aynı zamanda şehrin tarihi ve kültürel değerlerini de yakından tanıma fırsatı buldu. Gezi boyunca dernek yetkilileri, katılımcılara Muş’un tarihi ve kültürel mirası hakkında bilgiler verdi. Muş Kültür Sanat Spor ve Doğa Derneği Başkanı Ufuk Bayrak, bölgenin doğal güzelliklerini koruma ve daha fazla kişiye tanıtma konusunda kararlı olduklarını dile getirerek, “Dernek olarak geçmiş yıllardan beri tarihi mekân gezileri ve doğa yürüyüşleri düzenliyoruz. Bugün de onlardan birini yapmış bulunmaktayız. Sosyal medya hesabımızdan duyuru yapıyoruz. Duyuruya iştirak eden katılımcılarla beraber Muş’un özellikle bağlarını geziyoruz. Muş’ta bulunan özellikle öğrenci ve memur kesimin Muş’u tanıması ve değerlerimizin farkına varmaları için bu gezileri düzenliyoruz. Bugün de sabah 10 gibi tarihi Ulu Cami önünde buluştuk. Oradan hareketle şu anda Mehmetcan Bağları dediğimiz bölgeye geldik. Bölgemiz gerçekten meyve ağaçlarıyla, üzüm bağlarıyla meşhur bir bölgedir” dedi.