HDP Genel Merkezi’ne gelen iki aday adayından öncelikle Dengir Mir Mehmet Fırat basın mensuplarına bir açıklama yaptı. Fırat, 2008 yılının Kasım ayında genel başkan yardımcılığı görevinden ayrıldığında siyaseti bırakmayı düşündüğünü belirterek, “2011 seçimlerinden sonraki gelişmelere baktığım zaman Türkiye’de yaşamaya karar vermiş bir vatandaş olarak beni kaygılandıran gelişmelerin varlığını üzüntüyle izledim. Ancak tüm bunlara rağmen sabırlı olmayı ve bir süre sonra bu gidişatın düzeltilebileceği umuduyla Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesine kadar da partide kaldım ve herhangi bir tepkide göstermedim. Özellikle anayasa çalışmaları sırasında AK Parti’nin önerilerine baktığım zaman, 2007 yılındaki anayasa çalışmalarının başında bulunmam nedeniyle ve o günkü zihniyeti çok iyi bildiğim için bu yapılan çalışmanın AK Parti’nin programına uymadığını ve bizim AK Parti’yi kurarken bir sosyal kontrat olarak nitelendirebileceğimiz programa aykırı olduğunu gördüm. HDP’nin barajı aşarak Meclis’te yer alması halinde Cumhurbaşkanı tarafından bir siyasi parti lideri gibi 400 milletvekili talebinin önüne geçilebileceği ve bu gidişata dur denilebileceği kanısıyla HDP’ye katıldım. Hiç arzu etmememe rağmen mecburiyetten milletvekili adaylığına da müracaat etmiş bulunuyorum” dedi.
“Şah Fırat” operasyonuna ilişkin “gündem değiştirme operasyonu” değerlendirmesini yapan Fırat, adaylığı için talebinin Mersin’den olduğunu ancak karar verme merciinin kendisi olmadığını kaydetti. “AK Parti’den parti programına uymadığı için ayrıldığını söylediniz. HDP’de de aynı durum söz konusu olursa tavrınız ne olur?” sorusuna Fırat, “Aynı şekilde ayrılırım. Ben özgürlükçü ve demokrat kimliğimle tanınırım. Bunun dışında hiçbir mevki, hiçbir makam beni enterese etmez. Demokrasiye olan inancıma aykırı bir şey görürsem, parti disiplini haricinde bir sıkıntı görürsem hiçbir şekilde tereddüt etmem emaneti bırakırım” yanıtını verdi.
AK Parti’den ayrılma sebebinin sorulması üzerine Fırat, "Hükümetin icraatı eşittir Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın icraatıdır. Bugün AK Parti’den çok Erdoğan ön plandadır. Bugün sosyal, diplomatik, ekonomik her şeyin altında onun imzası vardır. Başarıların da, başarısızlıkların da onun altında imzası vardır” cevabını verdi.
Fırat, çözüm süreci konusunda, “Ben inanmak istiyorum, inanmak zorundayız. Sürece baktığımız zaman çok samimi yürütüldüğü kanısında değilim. Ümit ediyorum ki seçim öncesinde önemli gelişmeler olur. Aksi halde seçim sonrasına kaldığı takdirde ben çok umutlu değilim. O umutsuzluğun sonucunda Türkiye’nin karşılaşacağı sorunlar beni korkutuyor” dedi.
Seçime kadar çözüm sürecinde önemli bir gelişme olmaması ve HDP’nin Meclis dışında kalması durumundaki düşüncelerinin sorulması üzerine Fırat, “Burada kusurlu olan HDP değil. Burada kusurlu olan ve gayri adil olan barajı değiştirmemekte ısrarlı olan iktidar partisi. Dolayısıyla onun sonuçlarında da adaletli temsili ortadan kaldırıyor. Dünyanın başka hiçbir yerinde yüzde 10 barajı yok. Cumhurbaşkanı ne istemişti Bursa’da? 400 milletvekili. HDP barajı aşmadığı takdirde 400’ü bulmak mümkün mü? O zaman bir başka partinin de baraj altında kalması lazım. Hedef o. Ancak onunla 400’e varılabilir. Allah 400’ü bir partiye nasip etmesin diye dua etmekte fayda var. Hesabın şifrelerini çözmeye çalışıyorum. Bana göre hesap bu” diye konuştu.
“HAYIR DEME HAKKIMIN OLMADIĞI KANAATİNE VARDIM”
HDP milletvekili aday adayı Mithat Sancar ise, seçimlerin Türkiye için hayati önem taşıdığını vurgulayarak, “HDP’nin barajı aşma konusunda sıkıntısı olduğunu düşünmüyorum. Tahminlerin ötesinde bir oy alacağı kanısındayım. Selahattin Demirtaş’ın bana önerdiği bir adaylık teklifi vardı. Meslekten ayrılma konusunda biraz düşündüm. Böyle bir çağrıya, böyle davete hayır deme hakkımın olmadığı kanaatine vardım. HDP’nin seçim öncesinde, seçimde ve seçim sonrasında oynayacağı rolde bana düşen rolü yerine getirme bilinciyle bugün adaylık başvurumu yaptım” dedi.
Sancar, milletvekili adaylığı için İstanbul ile Mardin illerinin ihtimaller arasında olduğunu ifade etti.
ORHAN ONUR GEMİCİ
