POLİTİKA - 24 Ocak 2022 Pazartesi 15:17

Akademisyenlerden ‘Açık Balkan’ inisiyatifi yorumu

A
A
A
Akademisyenlerden ‘Açık Balkan’ inisiyatifi yorumu

Sırbistan, Arnavutluk ve Kuzey Makedonya’nın kendi aralarında ticareti serbestleştirmeyi hedefleyen Açık Balkan inisiyatifi hakkında akademisyenlerden yorum geldi.

 Kurucu ülkelerin ortak söyleminin Avrupa Birliği’ne (AB) alternatif olmadıkları yönünde olduğunu ifade eden Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Fatih Fuat Tuncer, “Rusya’nın bölgede yeniden önemli bir aktör olmaya başladığı dönemde önemli bir adım. Zira Rusya, kendi tarihsel hinterlandında daha saldırgan bir politika izliyor. Bosna'daki kriz ciddiyetini korurken, Ukrayna'daki yaşananlar Balkanlardaki Açık Balkan (Open Balkan) girişimini önemli kılıyor” diye konuştu.

Balkanların olumsuz imgesi: savaş, katliam, soykırım
Soğuk Savaş sonrası dünyada yaşanan dönüşümün tamamlanamadığı ender yerlerden bir tanesinin Balkanlar olduğuna vurgu yapan Beykent Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırma ve Uygulama Merkezi (BUAB) Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Fatih Fuat Tuncer, “Yugoslavya, Bulgaristan, Romanya ve Arnavutluk’taki sosyalist yönetimlerin çökmesi ile bölgenin olumlu yönde dönüşeceği ve tüm bölgenin Transatlantik kurum ve yapıları ile entegre olacağı ön görülmüştü. Ancak Yugoslavya’nın dağılma sürecinin kanlı bir savaşa dönüşmesi ve Avrupa Birliği’nin kendi hinterlandında yaşanan sorunlara çözüm getirmekte yetersiz kalması ortaya olumsuz bir Balkanlar imgesi çıkardı. Bu olumsuz imgenin gölgesinde “savaş”, “katliam” “soykırım” ve “uzlaşmazlık” gibi kavramlar vardı” dedi.

Avrupa Birliği’nin bölge ile ilgili tutumunu değerlendiren Doç. Dr. Fatih Fuat Tuncer, “Kendi hinterlandı olarak gördüğü bölgeleri yeniden Batı’nın ve Avrupa’nın bir parçası yapmayı hedefleyen Avrupa Birliği, Yugoslavya’dan Hırvatistan ve Slovenya’yı Demir Perde’den Bulgaristan ve Romanya’yı ve dağılan Sovyetler Birliği’nden de Estonya, Litvanya ve Letonya’yı birlik içerisine aldı. Ancak Balkanlardaki dönüşüm süreci uzadı ve Avrupa Birliği bazı noktalarda yetersiz kaldı. Bunun bazı temel sebepleri var. Bosna-Hersek’te savaşı sona erdiren Dayton Barış Antlaşması’nın sadece çatışmayı durdurması ve ülke içindeki siyasi yapıyı daha karışık bir hale getirmesi, Makedonya’nın önce eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya’ya (FYROM) sonra da Kuzey Makedonya’ya dönüşürken AB içerisindeki Yunanistan’ın birlik vizyonuna ters tutumu, tanınma ve AB’ye üyelik hedefi olan Kosova’nın hala AB üyesi ülkelerin birçoğu tarafından bağımsız bir ülke olarak tanınmaması gibi” ifadelerini kullandı.

“Bölge içerisindeki sorunları bölgenin kendisi çözmeli”
Fatih Fuat Tuncer konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Son dönemde Bosna-Hersek içerisindeki Sırp Cumhuriyeti’nin tutumu, Kosova ve Sırbistan arasındaki tansiyonun yeniden yükselmesi, Prespa Antlaşması’nı AB üyeliği ilişkilendiren Kuzey Makedonya hükümetinin AB konusunda herhangi bir ilerleme sağlayamaması ile yerel seçimleri kaybetmesi, özellikle pandemi sürecinde AB’nin bölgeye gereken desteği verememesi ve BREXIT süreci ile genişleme değil daralmaya giden bir AB görüntüsünün ortaya çıkması bölge ülkelerini yeni arayışlara yöneltti. Ancak bu bölgenin AB vizyonundan vazgeçmesi anlamına gelmemekte, tam aksine bölge içerisindeki sorunları bölgenin kendinin çözmesi gerektiği misyonunu ortaya koymaktadır.”

İnisiyatifin giderek yükselen popülist söylemler karşısında önemli bir adım olduğunu belirten Tuncer, “Rusya’nın bölgede yeniden önemli bir aktör olmaya başladığı dönemde önemli bir adım. Zira Rusya, kendi tarihsel hinterlandında daha saldırgan bir politika izliyor. Bosna'daki kriz ciddiyetini korurken, Ukrayna'daki yaşananlar Balkanlardaki Açık Balkan (Open Balkan) girişimini önemli kılıyor” şeklinde konuştu.

“İstediği desteği sağlayamadı”
Balkanların çatışma dinamiği ve mevcut krizleri özelinde bu girişimin, taraflar arasında diyaloğu mümkün kılabileceğini söyleyen Uluslararası İlişkiler Uzmanı Arş. Gör. Aykut Karakuş, “Bu karşılıklı bir bağımlılık meydana getirebilir ve işbirliğini geliştirebilir. Belki de yakın gelecekte teknik alanda başlayan bu işbirliği, diğer alanlara (Spor, Eğitim, Kültür vs.) da yayılabilir, hatta siyasi alanlara da sıçrayabilir. Ayrıca Avrupa Birliği’nin (AB) bütünleşme süreci de göz önünde bulundurulduğunda Batı tarafından sağlanabilecek siyasi ve ekonomik destek ile Açık Balkan inisiyatifi, taraflara daha fazla refah ve ekonomik kazanç sunarsa belki gerekli kurumsallaşmayı da sağlayabilir. Ancak şuan için taraf ülkeler, hem kendi kamuoyundan hem de diğer aktörlerden istedikleri desteği sağlamış değil” diye konuştu.

“AB’ye alternatif olarak düşünmek ihtimal değil”
Açık Balkan inisiyatifini AB’ye alternatif olarak düşünmenin şuan için pek ihtimal olmadığını ifade eden Aykut Karakuş, “Buna ek olarak ortaya atılan inisiyatifin bir neo-Yugoslavya’yı hedeflemesi gibi bazı komplo teorilerine de katılmak mümkün değil. Nitekim Kosova’nın tanınmaması, Bosna-Hersek’teki yürütme, yasama ve idari vs. sorunların devam ediyor olması, Kuzey Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan arasındaki gerilim, azınlık, etnik nefret ve milliyetçilik gibi sorunların hala devam ettiği görülüyor. Ayrıca üç ülkenin de kamuoyunda karşılıklı güvenin yok denecek kadar az olduğu, hala milliyetçilik ve tarihsel hafızanın ise güncelliğini koruduğu gerçekliği de ortada. Kimi araştırmacılar tarafından “Avrupa’nın barut fıçısı” olarak adlandırılan Balkanlardaki bu gelişmeyi, her şeye rağmen bölgesel istikrar, refah ve barış için önemli bir girişim olarak değerlendirmek gerekir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Şahinbey’de Çocuk Şenliğine yoğun ilgi Şahinbey Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlenen çocuk şenliğine vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. Şahinbey Kongre ve Sanat Merkezi’nde 20-28 Nisan tarihleri arasında açık olacak çocuk şenliğinde çocuklar şişme oyun gruplarında ve her gün düzenlenen müzikallerle eğlenceyi doyasıya yaşıyor. Düzenlenen çocuk şenliğine vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. “Çocuklar eğlenceye doyacak” Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, "Çocuklarımızın vakitlerini daha verimli değerlendirmeleri için 20-28 Nisan tarihleri arasında açık olacak olan Çocuk Şenliği düzenledik. 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayram nedeniyle düzenlediğimiz şenliğimize aileler ve çocuklar yoğun ilgi gösteriyor. 28 Nisan saat 20:00’a kadar açık kalacak olan şenlikte çocuklarımız için birbirinden eğlenceli müzikaller sergilenecek. Geleceğimizin teminatı çocuklarımız sadece müzikaller değil şişme ve diğer oyun alanlarında da vakit geçirerek doyasıya eğleniyorlar. Fuarımız her gün sabah saat 09.00’da kapılarını açıp, 20.00’a kadar sürüyor. Şahinbey Kongre ve Sanat Merkezi’nde düzenlediğimiz etkinliklere tüm çocukları bekliyoruz” dedi. “Çeşitli etkinlikler düzenleniyor” Şahinbey Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen Çocuk Şenliği’ne katılan çocuklar düzenlenen müzikaller ve gösterilerle oldukça eğlenceli anlar yaşarken daha sonra ise kendileri için hazırlanan oyun alanlarında enerjilerini atıyorlar. Anne, babalar ise çocuklarının zamanlarını eğlenceli şekilde geçirmelerinden mutluluk duyduklarını ifade ederek, Başkan Tahmazoğlu’na teşekkür ettiler.
Karabük Oturarak Voleybol 1. Lig müsabakaları Karabük’te sona erdi Karabük’te Türkiye Voleybol Federasyonunca düzenlenen Oturarak Voleybol 1. Ligi müsabakaları sona erdi. Yeni Mahalle Spor Salonu’nda 2 grupta oynanan müsabakalara, 12 takımdan yaklaşık 200 sporcu, yönetici ve teknik heyet katıldı. Maçların ardından A Grubu’nda Osmaniye Gençlik B Grubu’nda ise Bolu Gerede Spor Kulübü grubunu lider tamamladı. Grup mücadelelerinin ardından takımlar mayıs ayında yapılacak finallerde mücadele verecek. Final etabı sonunda iki takım Oturarak Voleybol Süper Ligi’ne yükselecek. Türkiye Voleybol Federasyonu Oturarak Voleybol Koordinatörü Onur Hoşnut Karabük’te çok güzel bir organizasyonu daha geride bıraktıklarını söyledi. Katılımcı sayısı olarak ise Hoşnut, “6 takımdan iki grup halinde 12 takım tek devreli lig usulüne göre oynandı. Her takımın 14 sporcu hakkı olsa da her takımda o kadar oyuncu bulunmadığı için ortalama 10 oyuncu ile geldiler diyebiliriz” dedi. Oturarak Voleybol branşının yaklaşık bir yıl önce Türkiye Voleybol Federasyonu bünyesine dahil olduktan sonra bu turnuvanın önemli olduğunu belirten Hoşnut, “Bu süreçte evrak işlemleri, takım hazırlıkları ve organizasyon süreci ile birlikte ilk düdüğü Karabük’te çalmak nasip oldu. Bu durumdan da çok umutluyuz. Türkiye Voleybol Başkanı Mehmet Akif Üstündağ’ın da ilgisi ve desteği oldukça büyük. Bundan sonra çıtanın yükseleceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Hoşnut, başta Gençlik ve Spor İl Müdürü Coşkun Güven olmak üzere Karabük’teki organizasyonda emeği geçen herkese teşekkürlerini iletirken birkaç hafta sonra Türkiye Voleybol Federasyonu Oturarak Voleybol Süper Lig müsabakaları için tekrar Karabük’e geleceklerini belirtti.
Gaziantep GAÜN’de Üniversitelerde Türk Müziği Eğitimi ve Güncel sorunlar çalıştayı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Türk Musikisi Devlet Konservatuarı tarafından ’Türk Müziği Eğitimi ve Güncel Sorunlar Çalıştayı’ düzenlendi. Müzik eğitimi alanında akademisyen, sanatçı, öğrenci ve ilgili tarafların bir araya geldiği çalıştayın ’Türk Müziği Eğitiminin Güncel Sorunları’ adlı ilk oturumunda; Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Özden ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Dekanı ve ÜAK Sanat Dalları Eğitim Konseyi Başkanı Prof. Dr. Uğur Türkmen yer aldı. “Mavera Kongre ve Sanat Merkezi büyüleyici bir atmosfere sahip” Konuşmasında Türk müziği mirasının genç kuşaklar tarafından benimsenmesi ve yaşatılması için üniversitelerin önemli bir misyon üstlendiğini vurgulayan Prof. Dr. Erhan Özden Türk müziği eğitiminde karşılaşılan bazı güncel sorunlara dikkat çekti. Prof. Dr. Özden, “Toplum olarak meselelere sorun odaklı bakıyoruz. Biraz romantik bir milletiz ve yaşantımızın bir parçası romantizm. Türk müziğinin sorunları kısa sürede çözülecek meseleler değil, bu sorunların çözülmesi için bütün kurumların iş birliği içinde çalışması gerekli” dedi. GAÜN’ün kültür ve sanat alanındaki faaliyetlere önem verdiğini ve yapılan Mavera Kongre ve Sanat Merkezi’nin de bu vizyonun bir yansıması olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özden binanın büyüleyici bir atmosfere sahip olduğunu belirtti. Konuşmasında konservatuvarların sayısının artırılması ve bu alanlara daha fazla yatırım yapılması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Uğur Türkmen ise, “Türkiye genelindeki 53 konservatuarı baz aldığımızda akademisyen sayımızın 1500’lerde kalması, akademideki kadınların ve araştırma görevlilerinin az olması oldukça düşündürücü. Bu noktada kendimize öz eleştiri yapmamız gerekiyor. Konservatuar mezunlarının önündeki en büyük engeller; ALES ve yabancı dil, mezunlarımız önceliğini sadece öğretmen ya da sanatçı olmak olmamalı. Konservatuar mezunları akademide de yer almalı” diye konuştu. Çalıştayın ana konuları arasında Türk müziği eğitiminin mevcut durumu, müfredatın güncellenmesi, teknolojinin eğitim süreçlerine entegrasyonu ve sektördeki iş imkanları gibi konular yer alıyor. 25 ve 26 Nisan tarihlerinde de devam edecek çalıştayda ayrıca kaval, kabak kemane, saz, cura gibi Türk Müziği enstrümanlarıyla atölye çalışması yapılacak.