SAĞLIK - 04 Temmuz 2022 Pazartesi 09:22

Akalazyayı yendi, 8 yıllık çocuk özlemi son buldu

A
A
A
Akalazyayı yendi, 8 yıllık çocuk özlemi son buldu

İstanbul'da yaşayan 31 yaşındaki Gizem Ezgi Biçen, akalazya hastalığı sebebiyle uzun yıllar katı ürün tüketemezken zayıflığından dolayı da çocuk isteğini gerçekleştiremedi. Geçirdiği operasyon sonrası hem hastalığını yenen hem çocuk sahibi olan genç kadın, “30-35 kiloya kadar düştüğümü biliyorum. Acaba anne olamayacak mıyım korkusu vardı, ameliyatla birlikte kilo aldım, akalazyamı yendim, 8 yıllık çocuk özlemim son buldu" dedi.

Zeytinburnu’nda yaşayan 9 kardeşten üçüncüsü olan 31 yaşındaki Gizem Ezgi Biçen küçük yaşlardan itibaren katı ürünleri tüketmekte sıkıntı yaşadı, çorba püre türü ürünlerle beslenmeye başladı. Zaman içerisinde sıvı ürünleri de tüketmekte zorlanan Biçen için iddiaya göre ailesi birçok doktora gitti ancak çözüm olmadı. Yıllar içinde yaşamını zorluklarla sürdüren Biçen, evlenmeye karar verdi. Mutlu bir evliliğin ardından çocuk sahibi olmak isteyen genç kadının katı ürün tüketememesi dolayısıyla yeterli kiloda olmayışı çocuk sahibi olmasına engel oldu.

Operasyon sonrası adana dürüm yedi

Genç kadının, tıbbi sekreterlik yaptığı üniversitede yapılan tetkikler sonucu akalazya hastası olduğu ortaya çıktı. Tedavi yöntemleri denenen ancak sonuç alınamayan Biçen'e laparoskopik heller miyotomi ameliyatı yapıldı. Hastalık nedeniyle 30 kiloya kadar düşen Biçen'in ameliyatının başarılı geçmesiyle tüm aile sevinç yaşadı. Operasyonun ardından uzun yıllar yemek için hasret çektiği adana dürümü, bir dürümün daha arasına koyarak tüketen genç kadın, zamanla kilo almaya başladı. Daha önce 4 kez tüp bebek denemesi başarısız olurken ameliyat sonrası yapılan 5. tüp bebek denemesi olumlu sonuçlandı. Biçen çifti Muhammed Asaf ismini verdikleri bebeklerini sağlıkla kucaklarına aldı. Biçen, 27 yıl sonra katı ürün tüketirken, 8 yıllık çocuk özleminin giderilmesiyle de çifte mutluluk yaşadı. Köfte, lahmacun, kebap türleri gibi yiyemediği birçok katı ürünü iştahla tüketmeye başlayan Biçen, "Dedesine getirdim" diyerek çocuğuyla birlikte operasyonunu gerçekleştiren Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ertan Bülbüloğlu'nu da ziyaret etti. Prof. Dr. Bülbüloğlu ise operasyona ilişkin bilgi verirken, benzer sorunları olan kişilerin hekimlerden yardım alması gerektiğine dikkat çekti.

"30-35 kiloya kadar düştüğümü biliyorum”

Yıllar boyunca beslenmekte yaşadığı zorlukları anlatan 31 yaşındaki Gizem Ezgi Biçen, “Kendimi bildim bileli katı gıdalarda zorluk yaşıyordum. Bir süre katılarda devam eden sindirememe, yutamama zorluğu sıvılarda da başladı. Sonra sıvı içecek de alamamaya başladım ya da aldığım ürünü geri püskürtmek, kusmak zorunda kalıyordum. Gitmediğim hastane kalmadı, herkes reflü ve gastrit yönünde ilerlemeye başladı, vermiş oldukları ilaçlar tam tersine beni daha kötü yapmaya başladı. Sonradan akalazya teşhisi konuldu, biraz geç konuldu. Teşhis geç konulduğu için sorun yaşadım, 30-35 kiloya kadar düştüğümü biliyorum. Sosyal hayatımı tamamen arka plana atmıştım. Acaba yersem kusar mıyım korkusu vardı, ameliyatımdan sonra sosyal hayatım tamamen açıldı. Zayıflığımdan dolayı bazı özel klinikler gebe kalamayacağımı söylüyorlardı. Ameliyatla birlikte kilo almam tedavimi de olumlu etkiledi. Bu ameliyatla birlikte hamile de kaldım” ifadelerini kullandı.

Akalazyayı yendi, 8 yıllık çocuk özlemi son buldu

“Akalazyayı yendim, 8 yıllık çocuk özlemim de son buldu”

Zayıflığı nedeniyle birçok denemesine rağmen çocuk sahibi olamadığını, ameliyat sonrası ise çocuğunu kucağına alarak büyük mutluluk yaşadığını anlatan Biçen, “8 sene boyunca tedavi gördük, önce akalazya ameliyatımı oldum sonra da 5. tüp bebek denememi yaptım, ameliyattan 6 ay sonra da hamile olduğumu öğrendim. Üçüz gebeliğe hamileydim, ikizlerinki sonlandırılmak zorunda kalındı. Akalazyamı yendim, 8 yıllık çocuk özlemim de akalazya tedavisinden sonra son buldu. Erken teşhis hayat kurtarır, gerçekten ben bunu bu hastanede öğrendim. Ertan Hoca çocuğumun dedesi oluyor, ben ona artık doktor değil de baba gözüyle bakıyorum. Doktorluktan çok babalık yaptı bize, benim hayatıma ışık veren bir baba diyebilirim, o yüzden kendisine torununu getirdim. Acaba kelimeleri kafamda çok kurcalandı, acaba anne olamayacak mıyım, annelik duygusunu tamamen rafa mı kaldıracağım gibi. Operasyon sonrası adana dürüm arasına adanayı katarak özlemle, iştahla, kesintisiz yedim, ilk olmuştu. İlk defa oturduğum yerde 5 dakikada bir dürüm bitirdim. 27 yıldır hiçbir şekilde katı, sıvı bir şey yiyemiyordum, 27 yıl sonra katı başta olmak üzere sıvıyla da devam ettim. Tamamen normale döndüm şu an durduramıyorum kendimi hatta bir ara korktum kilo alıp başını gidiyordu” dedi.

“Hormonların uyumu olmayınca çocuk sahibi olunamıyor"

Hastasının durumuna ilişkin bilgi veren ve benzer problemleri olan kişilerin hekimlerden yardım alması gerektiğini anlatan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ertan Bülbüloğlu şöyle konuştu:

“Hastamız özellikle katı yiyecekleri yiyememe, sıvı dediğimiz şeyleri de içmekte sıkıntı yaşayarak gelmişti. Kilosu oldukça zayıftı, kilo alamama, yemek yerken yutamama problemleriyle gelmişti. Bir kişide yemek yemeyle ilgili bir sıkıntı yaşanıyorsa endoskopi ve manometre bulgularıyla akalazya teşhisi koyuyoruz. Bu hastamızda da laparoskopik heller miyotomi dediğimiz kasların problem olan, gevşemeyen kısmını ameliyat ettik. Çok fazla kilolu olduğunda da hormonlarda bir bozukluk oluyor, çok zayıf olduğunda da özellikle yağ dokusu östrojen yapımı açısından çok önemli. Eğer o hormon uyumu olmazsa çok zayıf olanlarda da aynı sıkıntı yaşanıyor. Kilonun belirli bir miktarda olup hormonları üretebilecek kapasitede olması lazım. Akalazyalı hastalarda genç bayanlarda kilo durumu çok zayıf olduğu için yeteri kadar bir hormon salınımı ve hormonların uyumu olmayınca çocuk sahibi olunamıyor. Yaklaşık 1,5 yıl önce gelmişti, tanı konulduktan sonra 6 ay içinde yaklaşık 13-14 kilo civarında aldı. Sonrasında gebe kaldı ve çocuk sahibi oldu. Şu anda sağlıklı, sıhhatli bir çocuğa sahip mutlu bir şekilde yaşıyor. Çok kilo veya çok zayıf olmak birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Çok kilolularda da tansiyon, şeker, gibi bazı kanser türleri birçok hastalıklar oluyor ama zayıf olanların da kendine ait bazı problemleri oluyor onlardan bir tanesi de çocuk sahibi olamamak”

Hasibe Karadağ - Emre Baba

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.