SAĞLIK - 18 Eylül 2021 Cumartesi 14:30

'Akciğer damarlarına pıhtı atması ani ölümlere neden olabilir'

A
A
A
'Akciğer damarlarına pıhtı atması ani ölümlere neden olabilir'

Akciğer damarlarına pıhtı atması olarak da bilinen pulmoner embolinin; kalp, beyin, karaciğer ve diğer tüm organlarda büyük hasarlar meydana getirdiğini ifade eden Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Fadime Tülücü, erken teşhis ve hızlı müdahalenin yapılamadığı durumlarda ise ani ölümlere neden olabileceğini söyledi.

Vücudun herhangi bir yerinde oluşan kan pıhtısının, kan dolaşımı aracılığı ile vücudun başka bir bölümüne taşınmasına emboli adı veriliyor.

Akciğer damarlarına taşınan emboli ise ‘‘Pulmoner emboli’’ olarak adlandırılıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Fadime Tülücü, pulmoner embolinin tetiklediği etkilerle ilgili, “Akciğer atardamarında tıkanma nedeniyle akciğer dokusunun bir bölümünde kan akımı durur. Akciğerde buna bağlı hasar oluşur. Kandaki oksijen düzeyindeki düşüş nedeniyle kalp, beyin, karaciğer gibi tüm diğer organlar da hasar görebilir. Kalp akciğer pompa düzeninin bozulmasıyla, kalpte ritim bozukluğu ve yetersizlik meydana gelir. Bu duruma akciğer damarlarında tansiyon yükselmesi eklenir” ifadelerini kullandı.

Pulmoner emboli belirtileri

 

Uzm. Dr. Fadime Tülücü, kronik olanları var olsa da akciğer damarlarının pıhtı yoluyla tıkanması yani tromboembolilerin, çoğunlukla ani başlangıçlı olduğunu, tıkanma oranına göre ise ciddi hayati tehlikeler oluşturabileceğini belirtti. Uzm. Dr. Fadime Tülücü, pulmoner embolinin genellikle bacaktaki bir toplardamardan akciğere gelen bir kan pıhtısı nedeniyle geliştiğini söyleyerek, “Hastalığın en sık belirtileri ani başlangıçlı nefes darlığı, batıcı göğüs ağrısı, çarpıntı olup bazen de kan tükürme, cilt renginin mora dönmesi ve bacaklarda şişlikle birlikte ağrı olmasıdır. Akciğer atardamarındaki tıkanıklık fazla olup akciğer dolaşımını büyük ölçüde bozarsa, tansiyon birden düşer ve hasta şok durumuna girebilir. Maalesef bu durumda tanıda gecikme olur hızlı müdahale edilmezse kişi hayatını kaybedebilir. Ancak bu durum çok sık değildir” dedi.
Riski altında olanları sıralayan Tülücü, Pulmoner emboli, genellikle uzun süre hareketsiz kalan, yatak istirahatinde olan, cerrahi girişim ve kaza- travma sonrası ilk 2 ay içinde olan, gebelikte veya doğum sonrasında, fazla kilolu olan (obezite), doğum kontrol ya da hormon tedavisi ilacı kullanan, kan pıhtılaşmasına neden olan genetik hastalıklar, kanser varlığı ya da ileri evre kalp yetmezliği bulunan kişilerde görülebiliyor” diye konuştu.

Pulmoner emboli tanısı nasıl konuluyor?

Uzm. Dr. Fadime Tülücü, tanıda en önemli faktörün, pulmoner emboliyi düşündürecek şikayetlerin varlığında, bu hastalığın akla gelmesi olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti: “Çünkü pulmoner emboli maalesef çoğunlukla atlanan bir hastalıktır. Erken tanıda gecikme ani ölümlerin yaşanmasına neden olabilir. Tanı için kanda D-dimer testi, bilgisayarlı akciğer tomografisi, akciğer ventilasyon-perfüzyon sintigrafisi, akciğer anjiyografisi, bacaklarda venöz doppler ultrasonu gibi testler kullanılır. Hangi testin hangi hastada kullanılacağına göğüs hastalıkları uzmanı karar verir.”

Pulmoner emboli tedavisinden de bahseden Tülücü, “Tedavide, kanın pıhtılaşma yeteneğini azaltan kan sulandırıcı ilaçlar, yaşam tehlikesi olan durumlarda trombolitik denen pıhtı eriticiler, bazen da tıkanan damara kateterle girmek veya nadiren cerrahi işlemlerden yararlanılıyor. Tedavi süresi ise pıhtıya bağlı risk faktörlerine göre değişiklik gösteriyor ve süreye göğüs hastalıkları uzmanı, tedavi yanıtına ve riskin devamlılığına göre karar veriyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ticaret Bakanlığı: "İsrail ile ihracat ve ithalat tamamen durduruldu" Türkiye, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları ve insani yardımları engellemesi üzerine, İsrail’le tüm ihracat ve ithalat işlemlerini durdurma kararı aldı. Bu karar, devlet düzeyinde alınan tedbirlerin ikinci aşaması olarak nitelendiriliyor. Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada, "Bilindiği gibi, İsrail’in Filistin’e yönelik uluslararası hukuk ve insan haklarına aykırı saldırıları neticesinde bugüne kadar 15 bini çocuk, 35 binden fazla Filistinli sivil hayatını kaybetmiş, yaklaşık 78 bin Filistin vatandaşı ise yaralanmıştır. Türkiye 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana çatışmaların durdurulması, insani kayıp ve fiziki yıkımın engellenmesi, kalıcı ateşkesin sağlanması ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi için en üst düzeyde girişimlerde bulunmuş, diplomasinin tüm araçlarını kullanmıştır. Ülkemiz ilk günden bu yana Gazze halkının yardımına koşmuş, başta gıda, sağlık ve tıbbi yardım malzemeleri olmak üzere gemiler ve uçaklarla on binlerce ton insani yardımı bölgeye ulaştırmış, binlerce hastayı tahliye ederek bu zor günlerinde Filistinli kardeşlerimizin yanında olmuştur. Bununla birlikte, İsrail’in sebep olduğu katliam, insani felaket ve fiziki yıkım devam etmiş, İsrail Hükümeti uluslararası ateşkes çabalarını karşılıksız bırakmış ve insani yardımları engellemiştir. Türkiye bunun üzerine 9 Nisan 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, 54 ürün grubunun İsrail’e ihracatını kısıtlamıştır. Alınan bu kararda, İsrail Gazze’de derhal ateşkes ilan edene ve yeterli miktarda ve kesintisiz insani yardım akışına izin verinceye kadar kısıtlama tedbirlerinin yürürlükte kalacağı vurgulanmıştır. Buna rağmen, İsrail Hükümetinin saldırgan tutumunu sürdürdüğü, Filistin’deki insani trajedinin kötüleştiği müşahede edilmektedir” denildi. Açıklamada, “Bu itibarla, devlet düzeyinde alınan tedbirlerin ikinci aşamasına geçilmiş, İsrail’le ilgili ihracat ve ithalat işlemleri tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulmuştur. İsrail Hükümeti Gazze’ye kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardım akışına izin verinceye kadar Türkiye söz konusu yeni tedbirleri kesin ve kararlı bir şekilde uygulayacaktır. Öte yandan, işgal altında yaşamak zorunda kalan Filistinli kardeşlerimizin bu kısıtlamalardan etkilenmemesi için Ticaret Bakanlığımız ile Filistin Milli Ekonomi Bakanlığı arasında gerekli çalışmalar koordine edilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti devleti bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Filistinli kardeşlerimizin haklı davasını desteklemeye devam edecektir” ifadeleri yer aldı.
Malatya Milletvekili Ölmeztoprak’tan yeni sanayi sitesi açıklaması AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, Altay Kışlası arazisi üzerine inşa edilmesi planlanan yeni sanayi projesinde çalışmaların sürdüğünü belirtti. AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, Malatya Valisi Ersin Yazıcı, Milletvekilleri Büelnt Tüfenkci, Abdurrahman Babacan, AK Parti Malatya İl Başkanı Namık Gören, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Pütürge Belediye Başkanı Mikail Sülük ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’a gerçekleştirilen ziyarette Altay Kışlası arazisi üzerine inşa edilmesi planlanan yeni sanayi projesinin görüşüldüğünü belirterek, Küçük Sanayi Sitesi esnafının mağdur olmaması için tüm gayretin gösterildiği ifade etti. Milletvekili Ölmeztoprak ziyarete dair yaptığı açıklamada, “Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile, Malatya’mızın sanayi alanı ve faaliyetleri ile ilgili finansman programını detaylı ve öngörülebilir şekilde görüşülerek, şehrimizin sanayi ve endüstri alan konuları geniş bir biçimde ele alındı. Altay Kışlası’nın arazisi üzerindeki yeni sanayi alanı için çalışmalar ise hızla ilerliyor, küçük sanayi sitesi ile ilgili en ufak bir mağduriyet bırakmadan bu alanın çözümü inşallah sağlanacak. Organize Sanayi Bölgesi’nde kamulaştırma arıtma, elektrik alt yapı ve alan üzerinde özellikle çevre sağlığı açısından aciliyetinin üzerinde büyük ölçekte durduk. Esnafımız için faizsiz KOSGEB kredileriyle ilgili gelişmeleri de takip ediyoruz. Metropol ilçelerimiz Battalgazi ve Yeşilyurt ilçelerimizdeki mevcut ve planlanan sanayi alanları ile özel sektörlere yönelik yatırımcıyı teşvik edecek bölge ve maddeleri istişare edildi. Sayın Bakanımıza Malatya’mıza verecekleri desteklerden dolayı hemşehrilerimiz adına teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Milletvekili Ölmeztoprak, heyetle birlikte Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ile Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Okay Memiş’ede ziyaretlerde bulunularak Malatya’nın temel ekonomik parametreleri ile istişarelerde bulunduklarını kaydetti.