DÜNYA - 17 Aralık 2025 Çarşamba 23:02 | Son Güncelleme : 17 Aralık 2025 Çarşamba 23:03

Almanya Başbakanı Merz: "Büyük güçlerin oyun topu değiliz"

A
A
A
Almanya Başbakanı Merz: "Büyük güçlerin oyun topu değiliz"

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Almanya Federal Meclisi’nde yaptığı konuşmada, "Dünyanın yeniden düzenlenmesine seyirci kalamayız. Biz, büyük güçlerin oyun topu değiliz" ifadelerini kullanarak, "Ukrayna'yı Rus müdahalesine karşı güvenlik garantisi olmadan savunmasız bıraktığımız 2014’teki hataları tekrarlamayacağız" dedi.

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Belçika'nın başkenti Brüksel’de yapılacak olan Avrupa Birliği (AB) hükümet ve devlet başkanları zirvesi öncesinde Almanya Federal Meclisi’nde açıklamalarda bulunarak, milletvekillerinin sorularını cevapladı. Merz, Brüksel'deki zirvede ağırlıklı olarak Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sona erdirilmesine dönük gelişmelerin, Ukrayna'ya önümüzdeki yıl verilecek yeni desteklerin ve dondurulmuş Rus varlıklarının Ukrayna için kullanılması konularının ele alınacağını belirtti.

"Rusya, sadece Ukrayna'ya karşı değil, tüm Avrupa'ya karşı acımasız bir savaş yürütüyor"

"Avrupa tüm bunları başarabilecek mi bu da büyük ölçüde Brüksel'de yapılacak toplantıda karar verilecek" diyerek sözlerine başlayan Merz, "Avrupa'nın güvenliği Ukrayna'nın geleceği ve güvenliği ile ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır. Rusya, sadece Ukrayna'ya karşı değil, tüm Avrupa'ya karşı acımasız bir savaş yürütüyor" dedi.

ABD, Ukrayna ve Almanya olarak Berlin’de gerçekleştirdikleri müzakerelere değinen Merz, "Ukrayna ve ABD ile aynı fikirdeyiz. Ukrayna'da mümkün olan en kısa sürede ateşkes ve barış istiyoruz. Sadece dengeli bir barış planının Ukrayna ve dolayısıyla tüm Avrupa’da uzun vadeli bir barışı getirebileceği konusunda da hemfikiriz. Bu günlerde barış sürecine giden yolda büyük bir diplomatik dinamizm yaşıyoruz" dedi.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sona erdirilmesi noktasındaki görüşmelerde kalıcı bir barış için Ukrayna'nın ve Avrupa'nın güvenliğinin sağlanmasının önemine işaret eden Merz, "Ukrayna tek taraflı ve kabul edilemez toprak tavizlerine zorlanmamalıdır. Ukrayna'yı gelecekte de Rusya'nın saldırılarına karşı etkili bir şekilde savunabilmemiz gerekir. Bunun için Ukrayna'nın güçlü kendi silahlı kuvvetlerine ve ortaklarının sağlam güvenlik garantilerine ihtiyacı var. Herkes savaşın bedelini biliyor, şimdi barışın bedelini konuşuyoruz ve bu barışın bedeli Almanya'nın müttefikler arasında yer alması ve ateşkes sonrası Ukrayna'nın gelecekteki güvenliğini garanti altına almasıdır" ifadelerini kullandı.

"Savaşın sonucu tüm Avrupa’da arış düzeninin geleceğini büyük ölçüde belirleyecektir"

Diplomatik çabaların önümüzdeki süreçte devam etmekle kalmayıp sonuçlanabileceği yönündeki umudunu dile getiren Merz, "Savaşın sonucu tüm Avrupa’da arış düzeninin geleceğini büyük ölçüde belirleyecektir. Rusya, etki alanlarını kendi topraklarının çok ötesine, Avrupa ülkelerine genişletmeye çalışmaktadır. Rusya, şu anda bile her gün hibrit saldırılarla, insansız hava araçlarıyla, modern saldırılarla, sabotajlarla, casuslukla, siber saldırılarla ve hedefli dezenformasyonla bize saldırıyor. Milyonlarca Ukraynalı sadece kendi özgürlükleri için değil, Avrupa'daki özgürlüğümüz için de savaşıyor" dedi.


"Dondurulmuş Rus varlıkları en az 2 yıl Ukrayna'ya finanse edecektir"

2026 yılında Ukrayna'nın savunmasının desteklenmesi için dondurulmuş Rus devlet varlıklarını nasıl kullanabileceği sorusunun Avrupa'nın güvenliği ve egemenliği bağlamında önemli olduğunun altını çizen Merz, "Burada iki amaç söz konusudur. Birincisi, elbette Ukrayna'ya yardımdır. İkincisi de Rusya'ya buradaki varlıkları bu amaç için kullanabileceğimizi, bu savaşı mümkün olan en kısa sürede sona erdirebilmek için bunları kullanabileceğimizi, bu savaşın devamının anlamsız olduğunu açıkça göstermektir. Bu fonların kullanılması, bizim tahminimize göre Ukrayna ordusunu en az iki yıl daha finanse edecektir. Bu adımı, savaşı uzatmak için atmak istemiyoruz. Savaşı mümkün olan en kısa sürede sona erdirmek için atmak istiyoruz" dedi.

Avrupa Birliği'nde özellikle de dondurulmuş Rus varlıklarının büyük bir kısmının bulunduğu Belçika’da hükümetin endişelerini gidermek için çalışıldığını bildiren Merz, "Avrupa Birliği Komisyonunun önerisi uluslararası hukuka ve uluslararası yükümlülüklerimize tamamen uygun. Ukrayna'ya mali desteği şimdiye kadar olduğu gibi sürdürmek yeterli değildir, barış müzakerelerine tüm siyasi ağırlığımızı koymak yeterli değildir. Herşeyi yapıyoruz ama açıkça görülüyor ki Putin'i ciddi müzakerelere ikna etmek için baskı daha da artırılmalıdır" dedi.

"Büyük güçlerin oyun topu değiliz"

Merz, güvenlik ve savunma alanında dünyada yaşanan gelişmelere de değinerek, Almanya'nın buna kayıtsız kalamayacağını belirtti. Merz, "Biz, büyük güçlerin oyun topu(piyonu) değiliz. Kendi çıkarlarımızı ve sahip olduğumuz değerlerimizi kararlılıkla savunan aktif bir aktör olarak kalmak istiyoruz ve kalmalıyız. Buna kesin olarak inanıyorum ve bunu başarabiliriz" dedi.

Avrupa Birliği'ni, NATO'nun Avrupa ayağını ve ortak para birimi Euro'yu güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Merz, sözlerini "Savunmak zorunda kalmamak için savunma gücümüzü artırmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Alman askerleri Ukrayna'ya gidecek mi?

Başbakan Merz, Almanya Federal Meclisi’ndeki konuşması öncesinde de milletvekillerinin sorularını cevapladı. Ukrayna ve ABD ile süren müzakerelerin ardından birçok Avrupa ülkesinin Avrupa liderliğinde "Ukrayna için çok uluslu güç" kurulmasına dönük gelen açıklamaları hatırlatan aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) milletvekili Markus Frohnmaier, Merz’e güvenlik garantilerinin bir parçası olarak Ukrayna'ya kaç Alman askerinin gönderilmesinin planlandığını sordu. Merz, milletvekilinin sorusuna önce "Avrupa'da haftalardır, Amerikan hükümetiyle birlikte, ateşkes durumunda Ukrayna'ya verilebilecek muhtemel güvenlik garantilerini görüşüyoruz. Şu anda sadece bunu görüşüyoruz" cevabını verdi. Ancak Frohnmaier'in aynı soruyu bir kez daha yöneltmesi üzerine Merz, "Bu dünyada cevaplaması sandığınız kadar kolay olmayan sorular var. Bu da onlardan biri. En azından ben konuşabildiğim sürece Ukrayna'yı Rus müdahalesine karşı güvenlik garantisi olmadan savunmasız bıraktığımız 2014’deki hatalarını tekrarlamayacağız" dedi.

Merz, Berlin zirvesinden sonra hangi adımların beklenmesi gerektiği yönündeki bir başka soruya ise "Artık sıra Rusya'da. Şimdi yapılması gereken, Avrupalıların, Ukrayna'nın ve Amerika Birleşik Devletleri'nin bu ortak pozisyonunu Rusya'ya sunmak ve Rusya'yı bu önerilere dayanarak Ukrayna'daki savaşı sona erdirmeye çağırmaktır. Bu bir sonraki adımdır ve öncelikle Amerikalılar tarafından atılacaktır" yanıtı verdi.

İlhan Atasoy

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Kadınlarla ilgili meseleyi LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara haksızlık yapıyorsunuz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz" dedi. TBMM Genel Kurulunda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2026 yılı bütçesi kabul edildi. Genel Kurulda, bütçeler üzerindeki konuşmaların tamamlanmasının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Milletvekilleri tarafından sorulan soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Rakamlar sizi doğrulamıyor. Az önce söyledim. Binde 1,1 ya da 1,2 civarında harcama söz konusu. Eski sisteme göre daha düşük bir harcama. Kaldı ki şunu da söylemek zorundayım. Cumhur İttifakı’nın adayı olan Cumhurbaşkanımız değil de rakibi seçilmiş olsaydı, şimdi 6 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktı. Kim bilir kaç tane bakan olacaktı; 90’lı yıllarda koalisyon hükümetleri dönemlerinde 35, 36’ları bulmuş. Muhtemelen 30’un üstünde de bakan olurdu. Asıl o zaman cumhurbaşkanlığı makamı israf noktasına dönüşürdü. Bir de resmi resmi ilan edilen cumhurbaşkanı yardımcılarının dışında da kimlere cumhurbaşkanı yardımcılığı sözü verildi onu da bilmiyoruz. Onları da eklerseniz çok daha fazla olur" dedi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hakkındaki eleştirilere cevap veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Ben ısrarla aynı şeyi söylüyorum. Bir defa orada bir cami var. Cuma dahil namazlar kılınıyor ve herkes geliyor. Kütüphane 7 gün 24 saat açık. Kongre Merkezi açık. Ayrıca, Külliye’nin daha resmi bölümlerini gezmek isteyenler için belki Ali Mahir (Başarır) Bey de gezmek isteyebilir. O yüzden adresi söyleyeyim: ziyaret.tccb.gov.tr/. Turist olsun, vatandaşımız olsun herkes bu siteye girebilir. ’Gezmek istiyorum’ diyebilir ve bunlar belli bir sistem içinde gezdiriliyorlar. Yani ’vatandaşa açık değil’ ifadeniz doğru değil. Lütfen gezmek istiyorsanız bu siteye girebilirsiniz veya benden randevu istersiniz ben gezdiririm" diye konuştu. Genel bütçenin 10 binde beşinin kullanıldığını vurgulayan Yılmaz, "Nedir bu sınır? ’Bütçe başlangıç ödeneğinin binde 5’ini geçemez’ demiş kanunlarımız. Geçen yıl itibarıyla, 2024 yılında, genel bütçe başlangıç ödeneğinin 10 binde beşini kullanmış Cumhurbaşkanımız. 10 kat daha altında limitin bir kullanım söz konusu. Bu yıl itibarıyla 10 binde üç civarında kullanım. Öyle ifade ettiğiniz gibi sanki bütçenin tamamı büyük bir kısmı bu işlere harcanıyormuş gibi ifadeler doğru değil ama ihtiyaç oldukça da elbette kullanılacak. Tüm ülkelerin kullandığı gibi" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığındaki taşıt sayıları hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığında ihtiyaç çıkabilir, acil bir şey olabilir diye 20 taşıt koyuyoruz. Doğru. Ama 2024 yılında sadece 7 taşıt alınmış. 2025 yılında yine 20 taşıt koymuşuz. Şu ana kadar bir tane bile alınmamış. NATO zirvesi geliyor, belki onun için bir ihtiyaç olursa bir alım yapılabilir. Yapılmaz demiyorum ama genelde bu 20 taşıt konuyor. Bir ihtiyat ödeneği olarak konuyor. Acil bir ihtiyaç çıkar kullanılabilir diye konuyor. Ama geçmişe baktığınız zaman bunun pek de kullanılmadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı. Kadınlarla ilgili meselelerin sadece LGBT üzerinden tartışılmasının haksızlık olduğuna değinen Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz. Bu uzun bir entelektüel tartışma. Ama bakış açınıza hiçbir şekilde katılmadığımı, Kürt halkının da sizin bu bakış açınıza en küçük bir prim vermeyeceğini de buradan ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu. Türkiye’de açlık sınırının sadece TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar olduğundan bahseden Yılmaz, "Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırı dediğiniz TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar. Yoksulluk olarak hesapladığı geçen ay gördüm televizyonlardan 97 bin lira. Yani neredeyse 2 bin 500 dolara yakın bir geliri olanı yoksul olarak tarif ediyor. Siz 5 bin dolar da dersiniz. Açık arttırmaya da çıkabilirsiniz. Tüm toplumu da yoksul ilan edebilirsiniz. Ama bir uluslararası ölçüte, istatistiğe dayalı bir yaklaşım değil bu. Sendikal olarak hazırlanmış muhtemelen sendikal taleplerine baz teşkil etmek üzere yapılan çalışmalar. Biz elbette en küçük yoksulluk oranıyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Güçlü bir sosyal politikayla yolumuza devam edeceğiz" dedi. Soru-cevabın ardından Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi, yarın saat 11.00’de toplanmak için kapattı.
Kocaeli Kocaeli’de silahlı saldırı: 1’i futbolcu 3 yaralı Kocaeli’de meydana gelen silahlı saldırıda 3 kişi silahla vurularak yaralandı. Yaralılardan birinin Kocaelili futbolcu Uğurcan Bekçi olduğu öğrenildi. Olay, İzmit ilçesi Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı’nda meydana geldi. Henüz bilinmeyen sebeple iki grup arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi ile çıkan kavgada Sultanbeyli Belediyesporlu Uğurcan Bekçi (27), E.K.B. (27) ve İ.A. (31) silahla yaralandı. 3 kişi kanlar içinde yerde kalırken, durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, biri ağır olmak üzere yaralan 3 kişiyi yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı. Kağıtspor, Körfez Spor Kulübü, Kocaeli Güneşspor, Belediye Derincespor, 24 Erzincaspor, Ankara Keçiörengücü, Adıyaman 1954 gibi önemli takımlarda forma giyen 27 yaşındaki kanat oyuncusu Uğurcan Bekçi’nin ayağından yaralandığı, durumunun ağır olduğu ve ameliyata alındığı öğrenildi. Polis olay yerinde delil aradı Öte yandan bölgeye çok sayıda polis ekibi de sevk edildi. Olayın Sefa Sirmen Sanayi Sitesi’nin yakınlarında başladığı, sahil yolu boyunca da sürdüğü öğrenildi. Polis ekipleri olayın yaşandığı noktalarda mermi ve delil aradı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro ekipleri, çok yönlü araştırma başlatırken, zanlı veya zanlıların yakalanması için çalışmalar sürüyor.
Ankara Bakan Işıkhan: "’Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Özel hastanelere yapılan ödemelerin tedavi harcamaları içindeki payı 2013 yılında yüzde 23,40 iken 2024 yılı sonunda yüzde 10,45’e düşmüştür, 2025 yılının ilk yedi ayında ise bu oran yüzde 6,78’e gerilemiştir. Bu yüzden ‘Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" dedi. TBMM Genel Kurulu, Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yanı sıra Mesleki Yeterlilik Kurumu, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, İletişim Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığının bütçeleri görüşüldü. Milletvekillerinin konuşmalarıyla başlayan Genel Kurul toplantısında Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın sunumlarıyla devam etti. Sunumların ardından soru-cevap bölümüne geçilen toplantıda Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Burada konuşan Işıkhan, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 2026 yılı bütçesinin düşük olduğuna yönelik iddialara yanıt vererek, "Sosyal Güvenlik Kurumunun bütçesi merkezî yönetim bütçe kapsamı dışında olup ayrı bir bütçedir. 2026 yılı merkezî yönetim bütçesinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ayrılan pay, Bakanlık bütçesi üzerinden SGK’ye ayrılan teşvikleri 261,3 milyar lira, açık finansman ise 43,7 milyar lira kalemlerini kapsamaktadır. Dolayısıyla, sosyal güvenlik sisteminin finansman kaynağını sadece genel bütçeden aktarılan pay üzerinden değerlendirmek doğru bir yaklaşım değildir. SGK bütçesinin 2026 yılında 7 trilyon 130 milyar lira olacağı öngörülmektedir" ifadelerine yer verdi. "Dilovası yangınında ihmali, kusuru, sorumluluğu olan kim varsa gözünün yaşına bakmadan gerekli işlemi yapacağız" Işıkhan, DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Dilovası yangınında insanların ihmalden dolayı hayatını kaybettiği iddialarına da yanıt vererek, şu ifadelere yer verdi: "İlk anından itibaren ailelerimizin yanında oldum, devlet olarak kimseyi yalnız bırakmadık ve bırakmayacağız. Olayla ilgili adli süreç hâlen devam etmektedir, yargının yürüttüğü soruşturmayı titizlikle ve yakından takip ediyoruz. Bununla birlikte, idari açıdan üzerimize düşen sorumluluğu gecikmeden yerine getirdim, 3 başmüfettişimizi ve 2 müfettişi görevlendirdi. Soruşturma kapsamında SGK Kocaeli İl Müdürü, İl Müdür Yardımcısı, Gebze Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürünü görevden aldık. Çalışma ve İş Kurumu Kocaeli İl Müdürü, İŞKUR Dilovası Hizmet Merkez Müdürü, İŞKUR CİMER’den Sorumlu Şube Müdürü personelini görevden aldık. Hem adli hem de idari soruşturmalar eşzamanlı olarak devam etmektedir. Az önce açıkladığım gibi ihmali, kusuru, sorumluluğu olan kim varsa gözünün yaşına bakmadan gerekli işlemi yapacağız." "‘Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" Bakan Işıkhan, 2025 bütçesinde SGK’ye yapılan transferler arttığını ve sağlık sistemini kalkındırmak için bu transfer harcamalarının özel hastanelere gittiğini iddia edildiğini söyleyerek, "Bu iddia kesinlikle doğru değil. Özel hastanelere yapılan ödemelerin tedavi harcamaları içindeki payı 2013 yılında yüzde 23,40 iken 2024 yılı sonunda yüzde 10,45’e düşmüştür, 2025 yılının ilk yedi ayında ise bu oran yüzde 6,78’e gerilemiştir. Bu yüzden ‘Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" dedi. Genel Kurul toplantısı Bakan Işıkhan’ın konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın konuşmasıyla devam etti.