Antalya’nın Elmalı ilçesinde bulunan Avlan Gölü adeta kurudu. Her geçen yıl bir öncekine göre biraz daha kurak geçince göldeki su seviyesi gözle görülür seviyede azaldı. Yağışsız ve aşırı sıcak geçen havaların ardından gölde çok az miktarda su kaldı. Sulak zamanlarda birçok kuş türüne ev sahipliği yapan göl, bugünlerde sadece bölgede yaşayan birkaç kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Suyun azalması nedeniyle kuşlar göç zamanlarında artık buraya gelmezken, kuruyan alanların büyük bir merayı andırdığı ve çorak araziye döndüğü görüldü. Gölün kıyısında bulunan Göltarla ve Karamık mahalleleri, bu kuraklıktan en çok etkilenen yerler oldu. Gölde yaşanan değişim ise havadan drone kamerası ile görüntülendi.
"Kuraklığın önemli sebeplerinden birisi iklim değişikliğidir"
Kuraklığa neden olan unsurları değerlendiren Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Merdun “Kuralık hava sıcaklığının, buharlaşmanın, rüzgarların artması sonucu ortalama yağış miktarının önemli bir miktarda azalmasıdır. Bunun soncunda en nihayetinde su kıtlığının yaşanması olayıdır. Kuraklığın önemli sebeplerinden birisi iklim değişikliğidir. Buna bağlı olarak kuraklığın önemli derecede arttığını gözlemliyoruz. Yeryüzünde ve yer altındaki suların kaynağı yağışlardır. Bu yağışlardaki azalma su kıtlığına sebep oluyor. Bu su kıtlığının engellenmesi ve yaşanmaması için yapılabilecek 2 önemli faktör var. Birincisi suyu kaynağı yağışlardır. İkincisi ise yağışlardan gelen suyun düzgün bir şekilde yönetilmesidir. Su geldikten sonra yeryüzünde yanlış yönetilmesi sonucu değişik yerlerde su azlığı ve kıtlığı olayı ile karşı karşıya kalıyoruz” dedi.
“Yıldan yıla suyun gölde azaldığını görüyoruz”
Avlan gölündeki korkunç görüntüyü değerlendiren Merdun, “Çok açık bir şekilde görünüyor ki Avlan Gölü’nün bundan 3-5-10 yıl önceki suyun kapladığı yüzey alanı çok daha genişti. Yıllar içerisinde yaşanan değişime baktığımız zaman yıldan yılda suyun gölde azaldığını görüyoruz. Su miktarındaki değişimi çok rahat anlıyoruz. Bu sadece Avlan gölünde değil özellikle Göller Yöresi olarak adlandırdığımız Antalya, Burdur, Isparta yöresinde bulunan değişik göllerdeki su miktarlarının azaldığını görüyoruz” sözlerine yer verdi.
“İnsan faaliyetleri kontrollü bir şekilde azalttığımız zaman iklim değişikliğini önlemiş oluruz”
Kuraklığın önüne geçilmesi için yapılması gerekenler hakkında da bilgi veren Merdun, “Her insanın yapacağı bir çok şey var. Özellikle iklim değişikliğinin kuraklığa etkisini iyi anlarsak neler yapılabileceğini daha iyi anlarız. İklim değişikliğinin ana sebebi sera gazlarının salınmasıdır. Bunun da yüzde 90 sebebi insan faaliyetleridir. Bu insan faaliyetleri kontrollü bir şekilde azalttığımız zaman iklim değişikliğini önlemiş oluruz. Kuraklığın önüne geçebiliriz. Yeryüzüne düşen suyun düzgün yönetilmesi oldukça önemlidir. Bunun yönetilmesi ile de insan eli ile oluyor. Yağışlar ile gelen suyu sıkıntı çekmeden ihtiyaçlarımızı karşılarız. Suyun farklı kurumlar tarafından yönetilmesi bir sıkıntı. Suyun tek bir kurum eli ile ve havzalar bazında yönetilmesi gerekir. Bu kapsamda mevzuat bazında önemli değişiklikler yapılmalıdır. Çeşitli sektörleri bu yönetime dahil etmek gerekir. Suyun en çok kullanıldığı tarımda suyun yönetilmesi oldukça önemli. Bu amaçla da sulama yöntemlerinin iyi seçilmesi gerekir” açıklamasını yaptı.
Ertuğrul Gün - Gazi Taş
