TEKNOLOJİ - 05 Nisan 2018 Perşembe 11:27

“Araçlarımız yorgun olduğumuzu gözlerimizden anlayacak”

A
A
A
“Araçlarımız yorgun olduğumuzu gözlerimizden anlayacak”

Endüstri 4.0 Buluşmaları kapsamında düzenlenen “Öncü Sektörlerde Dijital Dönüşüm” konferansına katılan BOSCH Iot ve Endüstri 4.0 Direktörü Mustafa Ayhan, “Araç içine tanımlanan sistemle birlikte araçlar, gözlerimiz ile temas kurarak yorgun olduğumuzu anlayıp, durmamız için bize uyarı verecek” dedi.

Her geçen gün yenilenen teknolojik gelişmelerin ışığında “Dünya nereye gidiyor?” sorusuna yanıt aramak için Bahçeşehir Üniversitesi (BAU), Mühendislik ve Teknoloji Kulübü (IEEE) tarafından “Öncü Sektörlerde Dijital Dönüşüm” konferansı düzenlendi. Teknolojinin iş hayatını nasıl etkilediği, akıllı yaşamın getirdiği yenilikler, büyüyen şehirler, geleceğe yönelik yeni iş modelleri ve yapay zekâ gibi konuların konuşulduğu konferansa, BOSCH Iot ve Endüstri 4.0 Direktörü Mustafa Ayhan, INTEL Ortadoğu Türkiye ve Afrika Nesnelerin İnterneti Teknik Direktörü Cem Vedat Işık, ABB Elektrik Türkiye Pazarlama ve Satış Müdürü Nejat Ege, MCS Factory Digitalization Genel Müdürü Adem Kayar ve Ekol lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul konuşmacı olarak katılarak, deneyimlerini ve bilgilerini Bahçeşehir Üniversitesi öğrencileri ve katılımcılara aktardı.

“Araçlarımız yorgun olduğumuzu gözlerimizden anlayacak”

BOSCH Iot ve Endüstri 4.0 Direktörü Mustafa Ayhan, akıllı sistemlerin hayatımızı büyük ölçüde kolaylaştıracağından bahsederek, “Şehir trafiğinin yüzde 30 u park yeri bekleyen araçlardan oluşuyor. Ama önümüzdeki dönemlerde oluşturulan teknoloji sayesinde boş park yerlerini gösteren ya da aracın kendi kendine algıladığı park yerleri gösterecek sistemleri kullanacağımız zamanlar gelecek. Araç içi hizmetler kapsamında aracımıza tanımladığımız sistem, bizim gözlerimiz ile temas kurarak yorgun olduğumuzu anlayıp, aracı durdurmamız için bize uyarı verecek. Tüm bunlar çok uzak gelecek değil. İhtiyacımız olan şey işbirliği ve istekli insan gücü” dedi.

Yaşamak için kod yazmayı öğrenmek şart

Yaptığı konuşmada dijital geleceği yazmanın yetenek gerektirdiğini, bu yeteneğin de sonradan kazanılabilen bir olgu olduğunu ifade eden ABB Elektrik Türkiye Pazarlama ve Satış Müdürü Nejat Ege ise, “Endüstri 4.0 deyince bunu endüstri ile sınırlandırmamak gerekiyor. Biz dijitalizasyon diyoruz. Çok hızlı bir biçimde hayatımız değişiyor. Bu değişime ayak uyduramayan şirketler ise yok oluyor. Sanal/arttırılmış gerçeklik, yazılım tanımlı makineler, siber güvenlik gibi yavaş yavaş hayatımıza giren teknolojilerle tanışıp, iyi ilişkiler kurmamız şart. Bunun en somut örneği sürücüsüz arabalar. Gerçekten bu arabalar bir gün iyi bir şekilde çalışırlarsa birçok insan işsiz kalabilir. Alıştığımız şartlarda yaşamaya devam edebilmemiz için teknolojik anlamdaki tüm şartları ve gereklilikleri öğrenip uygulamamız gerekiyor. Mesela ben herkesin kod yazmayı öğrenmesinin şart olduğunu düşünüyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli "Sizi umreye götüreceğiz" yalanıyla vatandaşları 10 milyon TL dolandırdıkları iddia edilen şüpheliler: "Asıl mağdur biziz" Umre ziyaretine gitmek isteyen 412 kişiyi 10 milyon TL dolandırdığı iddia edilen turizm acentesi sahibi ve aracı şahıs tutuklandı. İlk ifadesi ortaya çıkan acente sahibi, "Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Uçuş firması yetkilileri yerine biz gözaltına alındık" dedi. Romanlar Konfederasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar’ın (53) sahibi olduğu turizm acentesinin Kocaeli, İstanbul, Bursa, Sakarya, Balıkesir, Düzce gibi illerde umre ziyaretine gitmek isteyen yaklaşık 412 kişiyi yaklaşık 10 milyon TL dolandırdığı iddia edildi. Umreye gitme tarihinin geçmesi üzerine vatandaşlar şüphelilerle irtibata geçerek polis şikayette bulundu. Sakarya’da camide müşteriler ile yapılan toplantı sırasında Çokyaşar ve 4 şüpheli Sakarya’da gözaltına alındı. İfadesi alınan 5 şüpheli savcılık tarafından serbest bırakılmasına karar verildi. Ancak Bursa’da da yapılan şikayetler üzerine Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla Ahmet Çokyaşar ve aracı olduğu iddia edilen Ersoy Y. (50) serbest bırakılmadan gözaltı süreçleri devam etti. Diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı. "Asıl mağdur olan biziz" Sakarya’dan SEGBİS aracılığıyla Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne bağlanan şüpheliler, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan ifade verdi. Suçlamaları kabul etmeyen Ahmet Çokyaşar, "Asıl mağdur olan taraf biziz, firma iki kere uçuşlarımızı iptal etti. Bilgiyi aldığımız an itibari ile emniyete suç duyurusu yaptık. Uçakları ertelenen yolcularımız ile görüşmek için Sakarya’ya gittik. Aynı suçtan dün Sakarya’da serbest bırakılmıştık ancak Bursa’daki vatandaşların yine suç duyurusunda bulunması üzerine 3 gündür gözaltına olduğumuz için müşterilerimizle irtibata geçemedik. Uçuş firması yerine bizler bugün buradayız. Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için serbest kalmamız gerekmektedir. Uçuş firması yetkililerinin acil olarak gözaltına alınmasını talep etmekteyiz. Asıl bizler dolandırıldık. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm, sizlerden yardım talep ediyoruz, biz bu sorunu çok kısa zamanda çözecek pozisyondayız. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim” diye konuştu. "Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık" Çokyaşar’ın savunmasına katılan müdafisi Av. Nurcan Özlen, "Müvekkilimiz uçuşların iptal edildiğini 30 Nisan tarihinde öğrenmiştir, bu haberi alır almaz firma hakkında şikayetçi olduk. Firma sahibi hem Sakarya’da yürütülen soruşturmada hem de Kocaeli’de yürütülen dosyada şüpheli konumundadır. Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık. Müvekkilimin dolandırıcılık kasti söz konusu değildir. Aksine biz mağduruz” şeklinde konuştu. "Umreyi iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi" 29 senedir kamu personeli olarak görev yaptığını söyleyen Ersoy Y., "Ben de umreye gidecektim, orayı iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi. İnsanlar umreye gideceğimi duyunca beni arayarak, ‘Birlikte gidelim’ dediler. 12 kişi bana para verdi, ben de parayı yatırdım fakat Umre’ye gitmemize 2 gün kala uçuş firması uçuşun iptal olduğunu bildirdi. İtibarımdan dolayı bu 12 kişinin parasını hemen ödemek istiyorum yeter ki serbest kalayım. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim, hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümlerinin uygulanarak serbest bırakılmamı talep ederim” ifadelerini kullandı. "Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını geri iade etmiştir" Ersoy Y. müdafisi Av. Gizem Dirbisoğlu ise "Müvekkilim daha önce de bu turizm firması ile umreye gitmiştir. Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını da geri iade etmiştir. Müvekkil mağdur durumdadır, tutuklanması ağır bir tedbir olacaktır. Fazla şikayetçi olduğu için herkes para verdiğini iddia etmiştir ancak müştekinin gerçeğe aykırı beyanları ile müvekkilin tutuklanması hakkaniyete aykırı bir durum olacaktır. Turizm firmasının yetkilisini müvekkilim vatandaşlara bildirmiştir, kendisi sadece aracıdır. Ersoy Y., bir kuruş dahi kar sağlamadan vatandaşların parasını turizm firmasına yatırmıştır. Maddi menfaat yoktur” dedi. İfadelerinin ardından 2 şüpheli, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.