GÜNDEM - 16 Aralık 2016 Cuma 13:20

Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız?

A
A
A
Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız?

Uzman Psikolog Özge Genlik, “Aşık olduğumuz kişiyi unutmak yerine anlamlandırmamız gerekir. Unutmaya çaba gösterdikçe beyin yeniden o kişiye ilişkin çağrışım yapacaktır ve bu kişi ile olan anılarınızı güçlendirecektir.” dedi.

“Bu nedenle unutmaya çalışırken daha çok bağlandığınızı hatta bağımlı hale geldiğinizi gözlemleyebilirisiniz.” diyen Uzman Psikolog Özge Genlik, “Bir yağın damıtılması gibi ilişki sürecinin deneyimlerinin özümsenmesi için belirli bir sürece ihtiyaç vardır. “Çifte kumrular” sürecinden “özgür ruh” sürecine geçişteki özümseme sürecini bir kaybın ardından deneyimlenen yas sürecine benzetebiliriz. Öncelikle inkar ederiz aşık olduğumuz kadını ya da erkeği halen yaşamımızda var edebilmek için elimizden geleni yaparız. Gerçeklikte olan; o kişiye atfettiğimiz anlamın yaşantımızdaki varoluş mücadelesidir. Örneğin; anlayış, şefkat, merhamet, koşulsuz sevgi, değişim, özgürlük vb. Zannederiz ki o kişi yaşamımızdan ayrıldığında duyumsadığımız “şefkat” de gidecek. Veya bugüne değin kimse size onun gibi derinden anlamamış olabilir, “öz”den öz”e kurduğunuz iletişimin hiç bitmemesini isteyebilirsiniz. Bir daha kimsenin sizi onun gibi dinleyemeyeceğini, anlayamayacağını, hissedemeyeceğini hisssedebiliyor olabilirsiniz. İnkar sürecinde zihin gerçekçi olmayan düşünceler üretir. Düşüncelerinizi sadece gözlemleyin bu şekilde aşık olduğunuz kişinin yaşamınızda neyi göstermeye çalıştığını fark edebilirisiniz. Sonrasında “öfke” duygusunu deneyimleriz. Kendimize ya da aşık olduğumuz kişiye yönelik “öfke” hissederiz çünkü aslında “çaresiz” olduğumuzu düşünmekteyizdir. Dünyamız alt üst olmuştur her baktığımız yerde onu görürüz, duyduğumuz sesleri onun sesine benzetiriz bu süreçte sık sık ağlayabiliriz. Ardından zihin pazarlık evresine geçer ve “o, olmadan da yaşamıma devam edebilirim.” Şeklinde düşünerek deneyimlediğimiz ilişkinin artı ve eksi yönlerini değerlendiririz. Belirli bir süre sonra ise depresif bir süreç deneyimleriz yeniden doğabilmek için. Depresif bozukluk sürecinde tüm yararlı olmayan bizi beslemeyen; bedensel, duygusal ve düşünsel izlerimizden arınır yeni bir soluk ritmi ile yaşam döngümüzdeki sürecimize devam ederiz.” diye konuştu.

Aşkın gerçekliğin eş anlamı olduğunu ifade eden Uzman Psikolog Özge Genlik, şunları söyledi: “Aşık olduğumuz an “acı” deneyimlemeye başlarız çünkü kendini bilme süreci daima sancılı bir dönüşüm yoludur. Aşk, kişiye özel bir sürede devam eden doğum dalgaları gibidir. Acı verir ancak ızdırabın özünde zevk ve mutluluk hali vardır. Aşk, yaratıcı bir güçtür. Özümüzdeki potansiyeli keşfederiz, herşeyi, daha üstün bir bilinç düzeyi ile algılamaya başlarız. Gerçekliği görebilmek için öz enerjimiz ile buluşmamız gerekir bu da ancak ilişkilerimiz sayesinde gerçekleşir. Aşık olduğumuz kişinin ve aşk sürecinizin yaşamımızdaki güzel ve anlamlı hatıralar arasında yer alması için: Aşık olduğunuz kişinin en beğendiğiniz, size iyi gelen niteliklerini yazın. Sonra yüksek ses ile bu nitelikleri okuyun. Fark edeceksiniz ki siz aslında tüm bu vasıflara sahipsiniz. Aşık olduğunuz kişi sizde var olan ancak henüz yaşam sahnenizde ortaya koymadığınız niteliklerinizi size hatırlatmak için yaşam döngünüzde bir süre size eşlik etti. Duygusal ve zihinsel olarak vedalaşın: aşık olduğunuz kişi size değer vermemiş, sizi red etmiş olabilir ya da o da size aşık olmuş olabilir. Kendi duygularınıza sahip çıkın. Kendinize saygı duyun ve cesurca, içinizden geldiği gibi aşık olduğunuz kişi ile mutlaka iletişim kurarak ilişkinizi sonlandırın ve teşekkür edin. Bu ilişki bana ne/neler öğretti? Yaşamımda neleri fark etmemi sağladı? Kendim ile ilgili neler öğrendim? Varlığımla ilgili neler keşfettim? Sorularını sessiz ve sakin bir ortamda kendinize yönlendirin ve yanıtlarını yüksek ses ile ifade edin ya da mutlaka yazı dili ile ifade edin. Her aşk süreci besleyici niteliğe sahiptir. Aşık olduğunuzda her zamankinden daha cesur davranırsınız ve yaşam enerjiniz oldukça yüksektir. Bu bağlamda aşk, daha üstün bir bilinç düzeyine açılan kapıdır. Keşfettiğiniz niteliklerinizi yaratıcı potansiyeliniz ile sahneleyin. Duygularınızı ifade edin ve Bedeninizi Hareket ettirin. Duygularınızı özgürce ifade edebileceğiniz kişiler ile daha sık görüşün ve hissettiğiniz gibi duygularınızı kelimelere dökün. Bedeninizi her gün hareket ettirmeye özen gösterin. Aşk, duygusal ve zihinsel olarak oldukça yüklü bir süreçtir. Duygularımızın bedende de izleri mevcuttur.

Bedendeki izlerin dönüşümü için bedeninize saygı duyun ve düzenli olarak bedensel sesinizi dinleyerek eylemde olun. Sonsuz süre. Aşık olduğunuz kişiyi anlamdırma o kişiye atfettiğiniz anlamları bir diğer deyim ile en derin özlemlerinizi yeniden yapılandırmanız gerekir. Bu süre altı ay da olabilir, altı yıl da sürebilir. Aşık olduğumuz kişi ile olan ilişki sürecimizi özümseme süresi; kişinin bilişsel, duygusal, ruhsal ve öz potansiyeline/ bebeklik, çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik sürecindeki yaşam deneyimlerine göre değişkenlik gösterecektir. Bu süreçte profesyonel bir psikolojik danışmanlık sürecine başvurmanız yeni yaşam sürecinize adaptasyon sürecinizi hızlandıracaktır. Aşk bir süreçtir. Her süreç gibi başlangıcı ve bitişi olacaktır. Gerçeklikte ilk aşkımız ana rahminde plasenta ile başlar. Yaklaşık dokuz aylık bir sürecin ardından yaşamımızda yeni bir sürece devam edebilmek için plesantamız ile vedalaşmamız gerekir. Yaşam sürecimiz boyunca çeşitli ilişki deneyimleri yaşayacağız ancak bazı deneyimler çok güçlü olacak kendimizi bilmemiz için. Bir ilişki size “acı” hissettiriyorsa, bu duygudan kaçmak yerine acılarınız ile bütünleşmeyi tercih edin. Böylece gerçekten olmanız gereken öz benliğiniz ile buluşursunuz.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Kar yağışını duyan soluğu burada aldı Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, Karabük’ün yüksek kesimlerine akın ederek ateş yakıp fotoğraf çektirirken karın keyfini doyasıya çıkardı. Karabük’ün yüksek kesimlerinde kar yağışı gecenin ilerleyen saatlerinde de etkisini sürdürdü. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarısının ardından özellikle yüksek rakımlı bölgelerde başlayan kar yağışı, Safranbolu-Bartın kara yolunu beyaza bürüdü. Karayolları ekipleri, daha önce yaptıkları hazırlıklar kapsamında bölgede kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, bin 30 rakımlı Ahmetusta Geçidi’ne akın etti. Bölgeye gelenler ateş yakarak ısınırken, bol bol fotoğraf çektirip karın keyfini çıkardı. İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube ekipleri de bölgede denetim yaptı. Ekipler, kış lastiği bulunmayan sürücüleri olası olumsuzluklara karşı uyararak, bölgeyi terk etmeleri gerektiğini bildirdi. Sürücülere kar yağışı ve buzlanmaya karşı uyarılarda bulunuldu. Ahmetusta mevkiinde kar yağışının fazla olduğunu öğrendikten sonra eşi ve arkadaşları ile bölgeye geldiklerini ifade eden Selver Yıldırım, araçta kış lastiği bulunmasına rağmen gelmekte zorlandıklarını belirtti. Yıldırım, kar yağışı sonradan bölgedeki atmosferi güzel bulduğunu aktararak çok eğlendiklerini söyledi. Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesinden kar için Safranbolu’ya Doğan marka otomobille gelen Alperen Demirkul, "Çok mutluyuz. Aracımızla gelirken biraz zorlandık ama burası beklentimizi karşıladı. Bütün gençler burada. Ekipler de çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.