GÜNDEM - 04 Temmuz 2009 Cumartesi 16:42

Avşa Adası'nda deniz suyu arıtma tesisi

A
A
A
Avşa Adası'nda deniz suyu arıtma tesisi

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Balıkesir'in Marmara ilçesine bağlı Avşa Adası'nda toplam 15 milyon dolara mal olacak Türkiye'nin ilk deniz suyu arıtma tesisinin temelini attı.

ÖMER TURAN /BALIKESİR 

Helikopterle geldiği adada Türkiye'nin ilk deniz suyu arıtma tesisinin temelini atan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, adaların her türlü sorununu tespit ederek bir bir çözeceklerini belirtti.

Arıtma tesisiyle Avşa'nın 2040 yılına kadar su ihtiyacının karşılanacağını belirten Bakan Yıldırım, "Avşa bizim için bilinmeyen bir ada değil. 1994-200 yılları arasında İDO Genel Müdürlüğü yaptığım sırada Avşa'ya gelip gittim. Avşa'nın İstanbul ile özellikle yaz aylarında o zamanlar çok büyük ulaşım sıkıntıları vardı. Cevdet Çağlar o zamanda başkanınızdı. Bana geldi sorunları çözdük. Adayı istemediği kadar gemiye boğduk ve İstanbul ile ulaşım sorununu çözdük.

İDO Genel Müdürü Ahmet Paksoy'da planlarımız ve projelerimizi aynen uyguladı. Gerek Marmara gerekse Avşa Adası'nın İstanbul'a bağlantılarını gerçekleştirmiş olduk. Avşa turizm bölgesi ilan edildi gözünüz aydın. Buraya gelip tatilini geçiren 80 bin vatandaşımız var. Hoş geldi sefa geldi. Onlar bizim veli nimetimiz. Ama Avşa'nın hizmetler için belediyenin aldığı
pay 2 bin 500 kişiye göre hesaplanıyor. Hizmet 80 bin kişiye yetmesi lazım. Bunu nasıl yapacak belediye başkanı? Kendi başına yapabilir mi? Çok gayretli bir başkanınız var. 15 yıldan beri tanırım. Hava yapmayı sevmez. Halk adamıdır. İçinizden biridir.Yaptığı işleri de boyalayıp satmayı bilmez. Halkın içinden gelmiş halkla beraber olan biridir kendisini tebrik ediyorum.

Belediye başkanımız çok önemli bir işe girmiş. Ada da artezyeni çekiyoruz, çekiyoruz. Artık su kalmadı. Toprağı çürütüyor adayı çölleştiriyor farkında değiliz. Bu gidişi durdurmak için burada tarihi bir adım attık" dedi. 

İlk başta 4 bin metreküp su elde edileceğini, bunun 20 bin tona kadar çıkacağını anlatan Bakan Yıldırım, "Sadece Avşa'nın 2040 yılına kadar su ihtiyacını karşılıyoruz. Hayırlı olsun. Diğer adalara da buradan su ikmali yapmak mümkün çünkü adalar birbirine yakın 4 tane adamız var. Paşalimanı, Marmara, Ekinlik ve Avşa adalarımız var. Biz bugün Avşa'ya geldik ama Marmaralılar, Paşalimanı'ndaki ve Ekinliktekiler mahsun olmasın. Bugün hükümet burada valisiyle, müdürleriyle, denizcilikten sorumlu, karayollarından hava yollarından sorumlu telekomdan sorumlu herkesi adaya döktüm. Bu tesis 15 milyon dolara mal olacak. Bir başka değişle 23 milyon TL. İsterse 123 milyon TL'ye mal olsun Avşalılar bunu hak ediyor. Başkan Cevdet Çağlar Başbakanımıza söyleyince 'git bu tesisi yap' demiş. 'Avşa'nın böyle bir ihtiyacı varsa hemen git yap' demiş. 'Para, Başbakanım' deyince 'git sana yap dedik kardeşim daha ne konuşuyorsun' demiş. Eğer bir iş yapmak isterseniz çözüm bulursunuz. İş yapmak istemezseniz çözümsüzlüğün bir parçası olursunuz" diye konuştu. 

Kış aylarında adalara taşımacılığı ücretsiz yapacaklarını da açıklayan Bakan Binalı Yıldırım şunları söyledi:  "Biz bu ülkede dağ gibi sorunları dağ gibi hizmetlere dönüştürerek geliyoruz. Bakın Türkiye'nin her tarafından 3 bin 500 şantiyede yol yapılıyor.

Hava alanı, deniz limanları yapılıyor. 400 bin vatandaşımız gece gündüz buralarda çalışıyor. Türkiye'nin ana atar damarlarını açtık. İzmir-Ankara, İzmir-İstanbul, Ankara-Antalya, Ankara İstanbul, Sakarya -Mekece -Bozüyük bu yolu bilenler vardır. Bitmek üzere yine aynı şekilde Pozantı-Kemerhisar-Adana güney petek dediğimiz Gaziantep'ten Habur sınır kapısına
kuzey petek dediğimiz Edirne'den Doğubayazıt'a kadar bütün yolları duble yol yaptık. Yolları böldük hayatları birleştirdik.

Kazalar yüzde 74 azaldı. Türk insanı uçacak dedik uçurduk mu Türkiye'nin her tarafına vatandaş uçuyor mu havacılığı halkın yolu haline getirdik mi? Şimdi Adaların işini de halletmeye geldik. Burası bir milattır. Adaların her türlü sorununun tespitini yapacağız hepsini de çözeceğiz. Türkiye'de adalar ile bir kanun çıkardık biz. Belki siz bilmiyorsunuz. 2 yıl önce bakanlığımız adalarla ile ilgili kanun çıkardı. Bu kanun ulaşımı sadece deniz yoluyla karşılanan adaların her türlü ulaşım maliyetlerini devlet karşılar. Bu tesisimizin Avşa adamıza hayırlı olmasını diliyorum.

Sadece Avşa adası değil çevresinin başta komşu adalarını yaralanması için gerekli çalışmaları yapacağız. Size son bir müjdemi veriyorum. Bundan böyle kışın adalara taşımayı bedava yapıyorum. Hayırlı uğurlu olsun." 

Arıtma makinasından gelen suyu içen Bakan Yıldırım, suyun tadını beğendiğini ifade ederek, "Ters osmoz diye bir sistem. Su denizden alınıp ters osmoz sistemiyle tuzdan arındırılıp içilecek hale getirilmiştir. Şu anda içiyorum. Tadı da fena değil. Tuzu zaten yok tadı da güzel Aralık sonu itibariyle buradan her kez bu suyu içecek" dedi. 

Avşa Belediye Başkanı Cevdet Çağlar ise, tesisin hizmete girmesiyle günde 10 bin ton su elde edileceğini belirterek, "Türkiye'de susuz kalan deniz sahili olan yerleşim yerlerinde şu anda bu projeyi bekliyorlar. Harekete geçecekler. İnşallah bu proje adamıza ve ülkemize hayırlı olur. Burada her çektiğimiz su da denizi içeri alıyoruz anlamına geliyor. Avşa 36 kilometrekare. İstediğimiz su aslında 10 litre/sn ama biz bu suyu fazla çektiğimiz için denize içeri geliyor. Artık denizi dışarı itmek mümkün değil. Bu yüzden bu işe teşebbüs ettik.

Deniz suyunu tatlı suya çeviriyoruz. Dünyada çok eşi benzeri var. Burada bazen olmaz dediler bu projeyi yerel yönetim olarak ilk defa biz yapıyoruz. Fabrikalarda var otellerde var. Yerel yönetim olarak Türkiye'de bir ilk yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bizim ihtiyacımız olan 4 bin ton su. Bu tesis de bunu üretecek. 2040 yılına kadar bizim su ihtiyacımızı karşılayacak. Bu tesis 1 saniyede 10 litreye kadar yani günlük 10 bin ton su elde edecek. Hatta ihtiyaç duyulması halinde diğer adalara su vermeye hazırız. Avşa çok güzel bir yer bu tesis bu adaya yakışacak. İki katlı 6 metre yüksekliğinde villa gibi bir tesis olacak. Bu tesis örnek olacak. Kimseyi rahatsız etmeyecek.

Kimsenin endişesi olmasın adamız her geçen gün daha da büyüyor. İnanıyorum ki hükümetimizde arkamızda yollarımız araçlarımız yeşillendirmemiz en kısa zamanda deniz yoluyla taşımamız halledilecek. Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım'a teşekkür ediyorum. Bir gemi aldık. İkincisini de alıp adamızın ulaşım sorununu çözeceğiz. Bu arıtma tesisinin temelini atarken Başbakanımızın çok büyük desteği var. Avşa'da deniz suyunun arıtılması için gerekeni yapın talimatı var. Buradan Başbakanımıza çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. 

Avşa Belediye Başkanı Cevdet Çağlar, Bakan Yıldırım'a konuşmasının ardından bir plaket takdim ederken, Bakan Yıldırım ve beraberindekiler daha sonra tesisin temeline ilk harcı alkışlar arasında döktü. 

Törene Bakan Binali Yıldırım'ın yanı sıra Balıkesir Valisi Yılmaz Aslan, AK Parti Balıkesir milletvekilleri Ayşe Akbaş ve Cemal Öztaylan, Marmara Kaymakamı Hüseyin Öner, İDO Genel Müdürü Ahmet Paksoy, Saraylar Belediye Başkanı Güner Yavuz, Marmara İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Ece, Marmara Belediye Başkanı Ali Aksu, Marmara AK Parti İlçe Başkanı Cevat Barbaros, Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Aysan ile kalabalık bir davetli topluluğu katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş: "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme, günahlarımız için af dileme fırsatıdır" Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş, "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme ve samimiyetle Rabbimize yönelerek kulluk hususundaki eksikliklerimizi giderip hata ve günahlarımız için af dileme fırsatıdır" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş, Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsayan mübarek üç ayların başlamasıyla ilgili bir mesaj yayımladı. Arpaguş, üç ayların insanın hayatını yeniden göz geçirmesi, Allah’a yönelerek kulluk konusundaki eksikliklerini gidermesi ve günahlardan af dilemesi için fırsat olduğunu belirtti. "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme, günahlarımız için af dileme fırsatıdır" İçerisinde nice feyiz, bereket ve hikmetler barındıran mübarek üç aylara kavuşmanın sevincinin yaşandığını ifade eden Arpaguş, "Bugün itibariyle mübarek ayların ilki olan Recep ayına girmiş bulunuyoruz. Manevi hayatımızda müstesna bir yere sahip olan, zihin ve gönül dünyamızda derin manalar taşıyan bu özel zamanlara bizleri ulaştırdığı için Yüce Rabbimize hamd ediyoruz. Bu kıymetli vakitlerin her anını hakkıyla değerlendirebilmeyi bizlere nasip etmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz. Yüce Rabbimiz dünya hayatını bizim için bir imtihan sahası kılmış ve bizlere en büyük sermaye olarak ömür nimetini bahşetmiştir. Hiç şüphesiz ömür nimetinin her bir anı paha biçilemez bir hazine değerindedir. Ne var ki insan çoğu kez gaflete düşerek bu nimetin değerini yeterince fark edememektedir. İşte üç aylar ve bu ayların içinde barındırdığı mübarek gün ve geceler, vaktin kadrini bilmemize ve zaman bilincini yeniden kuşanmamıza vesile olan bir maneviyat iklimidir. Hayatın hızlı akışı içinde ruhların dünya meşgalesi ile yorgun düştüğü bir vasatta idrak edilen üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme ve samimiyetle Rabbimize yönelerek kulluk hususundaki eksikliklerimizi giderip hata ve günahlarımız için af dileme fırsatıdır" dedi. "İbadetlerimizi daha düzenli, daha ihlaslı ve bilinçli bir şekilde yerine getirmenin gayreti içinde olmalıyız" Aynı zamanda Arpaguş, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Peygamber Efendimiz, ‘Allah’ım Recep ve Şaban aylarını bize bereketli kıl ve bizi Ramazana ulaştır’ diye dua ederek bu mübarek zamanların önemine dikkat çekmiş; bu aylarda ibadetini artırmış ve müminleri de buna teşvik etmiştir. Dolayısıyla bu müstesna zamanlar vesilesiyle her birimiz ibadetlerimizi daha düzenli, daha ihlaslı ve bilinçli bir şekilde yerine getirmenin gayreti içinde olmalıyız. Niyetlerimizi, sözlerimizi ve davranışlarımızı gözden geçirerek daha samimi bir Müslüman ve daha iyi bir insan olma azmimizi pekiştirmeliyiz. Geçmişimizin muhasebesini yaparak hayatımıza çeki düzen vermek ve eksiklerimizi gidermek için bu mübarek vakitleri bir fırsat bilmeliyiz. Bu vesileyle aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin üç aylarını tebrik ediyorum. İbadet, taat ve dualarımızı kabul buyurmasını, iyiliklerimizi katından bir rahmetle bereketlendirmesini Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum."
Adana Kargoyu aracından inmeden bahçeye fırlattı Adana’da bir kargocu, müşterisine teslim edeceği kargoyu aracından inmeden bahçeye fırlattı. O anlar güvenlik kamerasınca kaydedildi. Olay, 18 Aralık’ta merkez Seyhan ilçesine bağlı Narlıca Mahallesi’nde meydana geldi. İnternetten bir ürün sipariş eden Sinem Şahin (20), kargosunu teslim alacağı gün evde olmadığı için kargocudan ürününü müstakil evinin giriş kapısına bırakmasını istedi. Eve geldiğinde kargosunun kapı yerine bahçenin ortasında olduğunu fark eden Şahin, durumdan şüphelendi. Güvenlik kamerası kaydetti Evinin güvenlik kamerasını inceleyen Şahin, kargocunun, adrese geldiğinde aracından inmeden kargoyu bahçeye fırlattığını gördü. Görüntüleri sosyal medyada paylaşan Sinem Şahin’in videosu viral oldu. Şahin, "Kargomu getirmek için kargocu beni aradı, evde olmadığımı söyledim ve kapıya bırakmasını rica ettim. Kargomu eve gelince kapı yerine bahçede görünce güvenlik kamerasına baktım ve kargocunun temassız teslimat yaptığını gördüm. Videoyu paylaşınca çok fazla izlendi. Kargocuyla da görüştüm ve videonun tuttuğunu, eğlenceli bir video olduğunu söyledi" ifadelerini kullandı. Ürününün kırılacak bir ürün olmadığını ancak kargocuların dikkatli olması gerektiğini de belirten Şahin, "Kargomda kırılacak bir ürün yoktu ancak kırılacak bir ürün de olabilirdi. Kargocuların daha dikkatli olması gerek" dedi.
Antalya Antalya’dan toplanıp, Avrupa’ya gönderiliyor İlaç, gıda, kimya, boya ve kozmetik sektöründe kullanılan defne yaprağı, Antalya’nın Akseki ilçesindeki orman köylüsüne geçim kaynağı oldu. Akseki’nin Sinanhoca Mahallesi’nde her yıl aralık, bazı yıllar ocak-şubat aylarında yaklaşık 4 haftalık dönemde hasadı yapılan defne yaprağı, yaklaşık 100 aileye önemli ölçüde gelir sağlıyor. Meydanda toplanıp tartımı yapılan defne yaprakları kilosunu 25 liradan firmalar tarafından yerinde alınıp işlenmek üzere götürülüyor,işlenmiş ürünler ise Avrupa’ya ihraç ediliyor. "3 bin dönümlük arazi üçe bölünüyor" Akseki Orman İşletme Müdürlüğünden alınan izin ile yaklaşık 3 bin dönümlük arazideki ormanlık alanı 3’e bölüp köy sınırları içerisinde kendiliğinden doğal ortamda yetişen defne ağaçlarının 3 yılda bir hasat yapılıyor. Hasat zamanında çoluk çocuk şafak vakti evlerinden çıkıyor. Dik yamaçlarda, kayalıkların arasındaki ağaçlardan defne yaprağı toplayan köylüler, traktör römorklarına yükledikleri defne çuvallarını, köy meydanında istifliyor. "Antalya’nın defne yaprağı ihracata gidiyor" Köylüler topladıkları defne yapraklarını köy meydanına getiriyor. Meydanında toplanan tartımı yapılan defne yapraklarını kilosunu 25 liradan satın alan çeşitli İzmir firmaları, işlemek üzere İzmir’e götürüyor. Özellikle ilaç, gıda, kimya, boya ve kozmetik sektörlerinde kullanılan defne yaprakları ya da işlenmiş ürünler Amerika ve Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Yılın bu döneminde köylülerin büyük çoğunluğu defne kesimiyle uğraşıyor. 5 kişilik bir aile ortalama 60 bin lira gelir elde ediyor "Bu yıl 150 ton defne" Sinanhoca Mahallesi Muhtarı Erol Büyükarslan, bu orman arazisinde yetişen defne ağaçlarının kalite oranının yüksek olduğunu söyledi. Sinanhoca bölgesinin defne yaprağının Türkiye’deki en iyi defne yaprakları arasında yer aldığını dikkat çeken Büyükarslan, köylüler için önemli bir gelir kaynağı olan defne yaprağında geçen yıl 350 ton ile rekor kırmıştık. Bu sezon ise 150 ton defne yaprağı toplandı. Bunun nedeni ise bu yıl kesim yapılan bölmede defnenin daha az olmasından kaynaklandığını söyledi. Büyükarslan, "Kilosunu da bu yıl çok iyi fiyata verdik. 25 liradan ihale ederek satışını gerçekleştirdik. Geçen yılda 19 lira 30 kuruştan satmıştık. Köy halkı bu yılda çok iyi bir gelir elde etti. Defne, alıcı firmalar tarafından işlendikten sonra yurt dışına ihraç edilerek ülke ve ilçe ekonomisine de önemli katkı sağlıyor" dedi. "İşletme müdürlüğü gözetiminde toplanıyor" Akseki Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri ise belediyeye ait özel ağaçlandırma sahalarının 1987 yılında koruma altına alındığını belirterek, 3 bölgeye ayrılan alanda defne kesimi yapıldığın vurguladı. İlaç ve kozmetik sanayisinde kullanılan ürünün yöre sakinleri için de önemli bir gelir kapısı olduğunu ifade eden yetkililer, işletme müdürlükleri gözetiminde defne yaprağı toplandığını belirtti. Defne kesimi yaparak aile bütçesine katkı sağlayan Hasan Hüseyin Arslan, her yıl dönüşümlü olarak defne kesimi yaptıklarını ve köylü olarak kesime hep birlikte girdiklerini, her yıl başka bölgelerde kesim yaptıklarını söyledi. Arslan,"Kesimi de zor. Köyde 70-80 aile çor çocuk defne kesimi yapıyoruz. Bizim için çok önemli bir geçim kaynağı" diye konuştu. "Defne Yaprağının şifaları" Defne yaprağı taze veya kurutulmuş halde kullanılabiliyor, ancak daha güçlü aroması nedeniyle kurutulmuş olarak kullanımı daha yaygın olarak kullanılıyor. Defne yaprakları, tanenler, flavonoidler, alkaloidler, linalol, öjenol, metil kavikol ve antosiyaninler gibi anti-inflamatuar, diüretik, antioksidan, sindirim ve anti-romatizmal özelliklere sahip maddeler içerirken mutfakta kullanımının ötesinde, yüzyıllardır tıbbi özellikleri nedeniyle tercih edildiği biliniyor. Ayrıca çaylarda, yağlarda ve doğal ilaçlarda da kullanılırlar.