GÜNDEM - 24 Nisan 2025 Perşembe 22:42 | Son Güncelleme : 24 Nisan 2025 Perşembe 23:32

Bakanlar Depremin Bilançosunu Açıkladı!

A
A
A

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, AFAD Merkezi’nde açıklama yaptı .Bakan Kurum en çok ihbar gelen ilçeleri açıkladı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul Silivri Merkezi meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremle ilgili son duruma ilişkin AFAD Koordinasyon Merkezinde açıklamalarda bulundu. Bakan Kurum, "Mobil araçlarımızla, sahadaki ekiplerimizle İstanbul’un hemen her noktasına ulaşarak arkadaşlarımız yoğun bir şekilde sahada çalışmalarını yapıyor. Şu ana kadar İstanbul, Bursa, Balıkesir, Tekirdağ ve Yalova’daki vatandaşlarımızdan toplamda bin 756 hasar ihbarı aldık. İstanbul’daki ihbarların yüzde 80’i Avrupa Yakası'nda toplanıyor, yüzde 20’si Anadolu Yakası'ndan geliyor. En çok ihbarlar ilçelerimizden ilk üçü Avcılar, Esenler ve Bahçelievler ilçelerimizden, diğer ilçelere nazaran daha fazla ve yoğun talep geldi. Oradaki Kaymakamlıklarımızla ve AFET Koordinasyon merkezlerimizle süreci yönetiyoruz" diye konuştu.

"İstanbul’un 39 ilçesi ve 963 mahallesinde saha çalışmaları süratle devam ediyor"

İhbarların çoğunluğunda herhangi bir hasarın oluşmadığını söyleyen Kurum, "Bu ihbarların bin 467’sinde herhangi bir hasar oluşmadığını gördük, bu deprem sebebiyle herhangi bir yapı hasarı oluşmadı. Toplamda 83 binamızın da az hasarlı olduğunu tespit ettik. Sabah da ifade ettiğim gibi, hasar tespit personelimiz İstanbul’un 39 ilçesi ve 963 mahallesinde saha çalışmalarına, süratle devam ediyor. Ekip sayımızı hızla arttırıyor ve Anadolu’daki dört bir yanından İstanbul’daki, bu tespiti yapmak için gelmeye devam ediyor. İstanbul’daki 28 bin 538 kamu yapısına dair tespitlerimiz devam ediyor. 36 öğrenci yurduna dair tespitlerimizi yaptığımızı ve bu yurtlarla ilgili herhangi bir risk bulmadığımızı, ifade etmiştim. Şuanda arkadaşlarımız hastanelerimizi de hızlı bir şekilde tarıyor. Bir taraftan vatandaşlarımızdan gelen talepleri incelerken diğer taraftan kamunun yoğun bir şekilde kullandığı alanları hem ilgili bakanlıklarımız hem de bizler yerinde tespit etmeye çalışıyoruz" dedi.

Elde edilecek saha tarama sonuçlarına göre dönüşüm projelerini geliştireceklerini kaydedin Bakan Kurum, "İstanbul genelinde yaptığımız bu hasar tespit çalışmasından çıkan sonuçlar, önceden bu yana sayılarını sürekli paylaştığım 'İstanbul Risk Tespit Raporu' muzu güncelleyecek. Bu bizim için gerçek bir veri olacak. Yapacağımız tüm dönüşüm projelerine de, altlık olacak, temel teşkil edecek. Bu manada tespitlerimizi İstanbul adına, İstanbulluların geleceği adına çok çok önemsiyoruz. Buradan, sahadan aldığımız verileri ilçe ilçe, mahalle mahalle inceleyeceğiz ve gerçekten bir alanda yoğunlaşmış mı, orada zeminle ilgili binalarla ilgili hangi riski teşkil ediyor, detaylı bir şekilde inceleyeceğiz" şeklinde konuştu.

"İstanbul’daki yapı stoğunun bir dakika bile kayba tahammülü yoktur"

İstanbul’un en büyük gerçeğinin deprem olduğunu vurgulayan Kurum, "Acilen cevap verilmesi gereken sorunu depremdir. İstanbul’umuzu deprem dönüşümünün kalbidir ve sorun, problem asla ve asla ertelenemez. İstanbul’daki yapı stoğunun bir dakika bile kayba tahammülü yoktur. Devletimiz 2012 yılından beri, bu manada tüm imkanlarını milleti için seferber etmiş, İstanbul’u depreme hazırlamak için çalışmaktadır. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz ki, bu dönüşümü yapmazsak, binalarımızı sağlam hale getirmezsek İstanbul’un geleceği tehdit altıdandır, annelerimizi, yavrularımızın istikbali risk altındadır. Vakit daralmakta, İstanbul günden güne sıkışmaktadır. Bunu bilim insanlarımızı ve hocalarımız söylüyor. Ve Allah korusun İstanbul depremi herhangi bir afet değil, Türkiye’nin bağımsızlığını dahi tehlikeye düşürecek bir mili güvenlik meselesidir" şeklinde konuştu.

İstanbul için seferberlik vaktinin geldiğini aktaran Bakan Kurum, "Artık seferberlik vaktidir. 16 milyon İstanbullunun canının ve geleceğinin söz konusu olduğu bir yerde, başka hiçbir gündeme yer yoktur ve olamaz. Bugün hep birlikte, can kaybımızın olmadığı, yaralımızın olmadığı ve binalarımızın yıkılmadığı bir depremi yaşadık. Bu hepimiz için bir uyarı ve bu uyarıyı birlikte dikkate almak zorundayız. Milletimizle el ele, İstanbul’da tek bir riskli konut bırakmayana kadar çalışma zamanıdır. Belediyelerimizden gelen tüm talepleri değerlendirmeye devam edeceğiz. İstanbul’un dönüşüm seferberliğini sürdürmeye ve bir taraftan sosyal konut yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'da artçıların azalma eğiliminde olduğunu belirtti. 

Yerlikaya, "Marmara Denizi'nde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremden sonra, sayın bakanlarımızla buradaki arkadaşlarımızla sizleri sürekli bilgilendirdik ve bilgilendirmeye devam ediyoruz. Bildiğiniz gibi 6,2 büyüklüğündeki deprem başta istanbul olmak üzere, Tekirdağ, Yalova, Sakarya, Bursa ve Balıkesir illerimizde hissedilmiştir. Şuana kadar en büyüğü 5.9 olmak üzere, 4 ve üzeri 8 artçı deprem kaydedildi. AFAD, deprem bilim kurulumuzun yaptığı değerlendirmeye göre, bu artçıların 7'si depremden sonraki ilk 4 saatte meydana geldi. Son 12 saatlik dilimde ise 4'ün üzerinde herhangi bir artçı sarsıntı meydana gelmedi" dedi.

Acil çağrı merkezine şuana kadar deprem ilgili bine yakın ihbar aldıklarını belirten Yerlikaya, "Özellikle son 16 saat değerlendirildiğinde artçı sarsıntıların net bir biçimde azalma eğiliminde olduğunu görüyoruz. AFAD Deprem Bilim Kurulumuz da ikinci basın açıklamasını birazdan paylaşacak. Depremden dakikalar sonra devreye aldığımız TAMP, Türkiye Afet Müdahale Planı, tüm afet çalışma gruplarının temsilcilerinin büyük bir gayreti, titizliğiyle sürdürülüyor. Saha taramaları ve 112 Acil Servisimize gelen ihbarlar değerlendirilmeye devam ediyor. 112 Acil Çağrı Merkezimize şuana kadar 16 bin 793 çağrı geldi. Bunlardan 997'si depremle ilgili acil yardım talebiydi. Şunu ifade etmeliyim, gelen çağrılarda büyük azalma var" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Sakaryaspor - Hatayspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 17. haftasında oynanan Sakaryaspor-Hatayspor maçının arından iki takımın teknik sorumluları basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Trendyol 1. Lig’in 17. haftasında Sakaryaspor, sahasında karşılaştığı Hatayspor’u 3-0 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Hatayspor Teknik Direktörü Gökhan Alaş, "Sakaryaspor, tecrübeli ve bireysel yetenekli oyunculara sahip olan bir takım. Ancak atletizm konusunda belli sıkıntıları olduğunu da gözlemlemiştik. Maça başladığımızda özellikle ön alan baskısında birebir eşleşmeli bir baskı pozisyonu almayı, topun arkasına geçtiğimiz durumda da adamdan çok alanı korumaya yönelik bir savunma anlayışıyla maça hazırlandık. Aslında maçın başında bunu biraz da başarabilmiştik. Ancak bir anlık dalgınlık, kademe hatalarında verdiğimiz zafiyet maalesef 1-0 geriye düşmemize sebebiyet verdi. Tabi skor dezavantajını yaşadıktan sonra bizim adımıza oyuna tutunmak kolay olmuyor. İkinci yarıda bazı hamlelerle oyunu canlandırmaya çalışsak da kulübeden oyuna dahil ettiğimiz genç oyunculardan oyunu çevirmeye yönelik bir çıkış beklemek çok iyimser bir tablo olur. Çünkü onlar gelişim odaklı baktığımız süreci pozitif yönde kendi adlarına çevirmeye çalıştığımız bir grup. Gene de mücadelelerinden memnunum. Tabi ki mağlup olduğumuz için çok üzgünüz. Sezonun ilk galibiyetini almak üzere bir anlayışla hazırlandık ama gene üzüntülü bir şekilde buradan ayrılıyoruz. Yapacak bir şey yok. Önümüzdeki maçlara bakacağız. Hatalarımızı tekrara masaya yatıracağız. Kendi adımıza düzeltmemiz gereken bölümleri düzeltip, gençleri bu konuda eğitmeye devam edeceğiz. Kalan maçlarda da Sakaryaspor’a başarılar diliyorum’’ dedi. "Biraz temkinli başladık, ikinci yarı oyunu çözdük’’ Sakaryaspor Teknik Sorumlusu Furkan Köseoğlu ise, "Büyükşehir Belediye Başkanımız Yusuf Alemdar bize bir görev tebliğ etti. Biz de elimizden geldiği kadar kısa zamanda takımı toparlamaya çalıştık. Etki etmişiz midir, ufak tefek dokunuşlar yaptık tabi. Önümüzde Çorum maçı var ona hazırlanacağız. Elimizden geldiği kadar bu armayı yükseltmek için, biz Sakarya’nın çocuğuyuz. Elimizden geleni yapacağız. Şuan iyi gidiyoruz moral olarak, inşallah. Kolay bir maç gibi görünüyor ama kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir takım karşımızda. Biraz temkinli başladık. İkinci yarı oyunu çözdük. Mete’nin durumu kötü ama Burak, Çorum maçına sahada olur" diye konuştu.
Kırıkkale Kırıkkale’de FETÖ, uyuşturucu ve dolandırıcılık suçlarından aranan 4 hükümlü yakalandı Kırıkkale’de FETÖ, uyuşturucu ticareti, dolandırıcılık ve taksirle ölüme neden olma suçlarından haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 4 hükümlü, jandarma ekiplerince yakalanarak cezaevine teslim edildi. Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla İl Jandarma Komutanlığınca aranan şahısların yakalanmasına yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında farklı suçlardan haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 4 firari hükümlü yakalandı. Edinilen bilgiye göre, Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) üye olma suçundan aranan M.R.K. (57), uyuşturucu ticareti yapma suçundan aranan A.G. (35), resmi belgede sahtecilik, Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlama ile kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtmak suretiyle dolandırıcılık suçlarından aranan A.H. (25) ve taksirle ölüme neden olma suçundan aranan N.Y. (56) jandarma ekiplerince yakalandı. Yakalanan şahıslardan M.R.K. hakkında kesinleşmiş 8 yıl 1 ay 15 gün, A.G. hakkında 4 yıl 2 ay, A.H. hakkında 1 yıl 1 ay hapis cezası bulunduğu belirlenirken, söz konusu 3 hükümlü tutuklanarak Keskin Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi. Hakkında kesinleşmiş 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası bulunan N.Y. ise, tutuklanarak Sulakyurt Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi. Jandarma ekiplerinin kent genelinde aranan şahısların yakalanmasına yönelik çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüğü bildirildi.
Giresun Giresun’da fındık fiyatı 250 TL’ye geriledi, üretici umudunu yeni yıla bıraktı Giresun’da serbest piyasada fındık fiyatları son bir ayda yaşanan düşüşle 250 liraya kadar gerilerken, elinde ürün bulunan üreticilerin fiyatların yeniden yükselmesine yönelik beklentisi yılbaşından sonraya kaldı. Sezona 270 liradan başlayan fındık fiyatları kısa sürede 350 liraya kadar yükselirken, son bir aylık süreçte yaklaşık 100 liralık düşüş yaşadı. Rekolteye göre pazara inen fındık oranının yüzde 70’lere ulaştığı belirtilirken, üreticinin elinde yaklaşık 130 bin ton ürün kaldığı tahmin ediliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Keşap Ziraat Odası Başkanı Abdullah Şahin, "2025 yılı fındık hasadının ardından fiyatlar 350 liraya kadar çıktı, ancak yaşanan dalgalanmalar sonucunda bugün serbest piyasada fındık 250 liradan işlem görüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hasat döneminde açıklanan 453 bin tonluk rekoltenin büyük bölümü pazara indi. Üreticiler fiyatların daha da yükseleceği beklentisiyle acil ihtiyacı olmayan ürünlerini piyasaya sürmedi. Ancak beklenti gerçekleşmedi, fiyatların gerilemesiyle hem üreticiler hem de yüksek fiyattan alım yapan tüccarlar hayal kırıklığı yaşadı. Sezon başından bugüne 260 ila 350 liradan fındık alan tüccarlar da fiyatların artacağı düşüncesiyle satış yapmadı, ancak onların da beklentileri boşa çıktı" dedi. Elinde fındığı bulunan üretici ve tüccarın umudunun yılbaşı sonuna kaldığını ifade eden Şahin, "Üretici ve tüccar, artık sanayicinin stoklarının tükenmesini bekliyor. Fabrikaların yeni yılın ilk aylarından itibaren ürün tedariki için yeniden piyasaya inmesi bekleniyor. Bu süreçle birlikte yeni yıl sonrasında serbest piyasada bir hareketlenme yaşanabilir ve fındık fiyatlarının yeniden yükselmesini umut ediyoruz" diye konuştu.
Ankara Sahiplendiği köpeklere cinsel istismarda bulunup öldüren doktor hakkında gerekçeli karar açıklandı Ankara’da sahiplendiği köpekleri cinsel istismarda bulunup öldürmekten 9 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan doktor hakkındaki gerekçeli karar açıklandı. Sahiplendiği köpeklere cinsel istismarda bulunup öldürdüğü gerekçesiyle Ankara Batı 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 9 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan doktor Muhammet Mustafa Duman (28) hakkında verilen cezanın gerekçesi açıklandı. Mahkeme, sanık Duman’ın Mart ve Nisan 2025 tarihleri arasında farklı zamanlarda sahiplendiği en az 8 yavru köpeğe ikametinde cinsel saldırıda bulunarak öldürdüğünün kamera kayıtları, dijital materyaller, bilirkişi raporları ve tanık beyanlarıyla sabit olduğunu belirtti. "Kamera, dijital delil ve mesajlar birbirini doğruladı" Gerekçeli kararda, sanığın 30 Mart 2025’te 5 yavru köpeği, 26 Nisan 2025’te ise 3 yavru köpeği ikamet ettiği villaya getirdiği, kısa süre sonra çöp poşetleri ve kutularla evden ayrıldığı, ardından temizlik yaptığının kamera kayıtlarıyla tespit edildiği bilgisi yer aldı. Sanığa ait cep telefonunda ele geçirilen ve silinen dosyalardan kurtarılan videolarda, kanlar içinde hareketsiz yavru köpeklerin bulunduğu, sanığın bu görüntüleri kayda aldığı ve kardeşine göndererek silmesini istediği mesajlaşmaların bulunduğu kaydedildi. "Duvar boyama ve temizlik delil karartma olarak değerlendirildi" Mahkeme, sanığın karakoldaki ilk ifadesinden sonra serbest bırakılmasının ardından duvarlardaki kan izlerini yok etmek amacıyla evini boyadığı, gece saatlerinde babasıyla birlikte evden çöp poşetleri ve eşyalarla ayrıldığı tespitlerine yer verdi. Gerekçeli kararda bu durumun delil karartma çabası olduğu ifade edildi. Sanık Duman’a ait cep telefonunda yapılan incelemede ise hayvanlara yönelik cinsel içerikli binlerce görüntünün izlendiği, bazı görüntülerin ekran görüntüsü alınarak kaydedildiği, internet aramalarında "hayvan ile cinsel birliktelik" ve "Bestialii" (zoofili, hayvanlarla cinsi münasebet sapkınlığı) gibi anahtar kelimelerin kullanıldığının belirlendiği kaydedildi. Mahkemenin bu kapsamda sanığın müstehcenlik suçunu da işlediğine hükmettiği belirtildi. Sanığın sahiplendiği köpeklerin ikametinin camını açık unuttuğundan ötürü kaçtıklarını iddia etmesine ilişkin ise kararda, bu durumun hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve inandırıcılığının bulunmadığı anlatıldı. Yavru köpeklerin yürümekte dahi zorlandığı anlatılan gerekçeli kararda, köpeklerin cama tırmanarak kaçmalarının mümkün olmadığı belirtildi. Kararda, sanığın cinsel amaçlarla söz konusu yavru köpekleri evine getirdikten hemen sonra bu köpeklere cinsel saldırırda bulunarak öldürdüğü, daha sonra bu yavru köpekleri poşetlere koyarak aynı gün çöpe atarak cesetlerinden kurtulduğu anlatıldı. Buna istinaden sanığın cep telefonuyla çektiği görüntü kayıtlarında da poşet üzerinde ölü vaziyette kanlar içinde yavru bir köpeğin bulunmasının bu durumu kanıtladığı ifade edildi. "Zincirleme suç hükümleri uygulandı" Gerekçeli kararda, sanığın eylemleri farklı tarihlerde farklı hayvan gruplarına, yenilenen kasıtla işlediği gerekçesiyle ayrı ayrı suçlar olarak değerlendirildiği belirtildi. Bu nedenle sanık hakkında 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 28/A maddesi kapsamında ayrıca zincirleme suç hükümleri uygulanarak cezaların artırıldığı belirtildi. Yerel mahkemede yapılan son duruşmada sanık Duman, ’köpekleri öldürme’ suçundan 5 yıl 2 ay, ’hayvanlara cinsel istismar’ suçundan ise 4 yıl 7 ay olmak üzere toplam 9 yıl 9 ay hapis cezası ile 20 bin 550 lira adli para cezasına çarptırılmıştı. Ayrıca sanık Duman’a ’müstehcenlik’ suçundan 1 yıl 15 gün hapis ve 750 lira adli para cezası verilmiş ancak cezada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişti.