GÜNDEM - 20 Haziran 2014 Cuma 16:06

Balyoz sanıkları, Yarbay Tatar'ın mezarını ziyaret etti

A
A
A
Balyoz sanıkları, Yarbay Tatar'ın mezarını ziyaret etti

Balyoz davasından tahliye edilen subaylar, hayatını kaybeden Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp ve Ergenekon intihar eden Ali Tatar’ın mezarlarını ziyarete gitti.

Balyoz davasından tahliye edilen subaylar, Balyoz davası hükümlüsüyken GATA’da tedavi gördüğü sırada hayatını kaybeden Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp ve Ergenekon soruşturmasıyla bağlantılı olarak hakkında tekrar çıkarılan yakalama kararını öğrenip intihar eden Ali Tatar’ın mezarlarını ziyarete gitti. Subayların bir çoğunun Özenalp’in resminin bulunduğu tişörtü giyinmesi dikkat çekti.
Yarbay Tatar ve Albay Özenalp’in Karşıyaka Mezarlığı’ndaki mezarlarına yapılan ziyarette duygusal anlar yaşandı. Ziyarette basın mensuplarına konuşan Korgeneral Turgut Atman, ”Yeniden yargılanmayı telaffuz etmek istemiyorum. Yargılanma herhangi bir şüphe varsa söz konusudur. Sadece birkaç tane çete mensubun yarattığı sahte birtakım dijital verilerle, suçlamalarla adil bir yargılanma olamaz” ifadesini kullandı.
Bir basın mensubunun “Tekrar göreve geri dönüş olacak mı?” sorusuna Atman, “Şu anda onu değerlendirmek için çok erken. Önce önümüzü görmemiz lazım” diye cevap verdi.
Koramiral Atilla Kezek ise, sevinçle üzüntüyü bir arada yaşadıklarına dikkat çekerek şunları dedi:
“İşin en üzüntülü ve sıkıntılı kısmındayız. Silah arkadaşlarımız, arkadaşlarını hapishaneden mezara gönderdiler. Beraber çıkmak isterlerdi. Ancak kısmet olmadı. Biz sık sık ziyarete geliyoruz ama bugünkü ziyaret hepsinden çok çok daha farklı. Bugün, hem görevde hem hapishanede onlarla yıllarını geçirmiş arkadaşları geldiler. Annesi ve eşi bir taraftan kayıplarının üzüntüsünü yaşıyor bir taraftan da onlarla aynı kaderi paylaşan silah arkadaşlarının sevincini burukta olsa yaşıyorlar. Onlar da Murat’ın diğer arkadaşlarıyla beraber çıkmasını bekliyorlardı. Bu süreç çok kötü bir süreç. Silah arkadaşlarımız ve Türk Silahlı Kuvvetleri bu davalardan çok ağır yaralar aldı. Yaraları nasıl kapatacağız bilemiyorum. Görevde bulunduğum sürece izledim. İnsanların güven duygularında zedelenme var ve onları nasıl tamir edeceğiz bilmiyorum. Bir kısım arkadaşımız şu anda silahlı kuvvetler personeli pozisyonundalar. 'Onlar göreve devam edecek mi yoksa etmeyecek mi' konusunda sorular oluyor. Bu konuda silahlı kuvvetlerinin ve kendilerinin kararı önemli. Bizim bir şey söylememiz mümkün değil. Ama bildiğim kadarıyla görevdeki arkadaşlarımız eğer isterlerse göreve devam edebilirler. Bir kısmı emekli olacağını ifade ediyor. Bunu ilerleyen zamanlarda göreceğiz. Bu konunun bizi asıl ilgilendiren kısmı bu dava Anayasa Mahkemesi’nde son noktaya kadar geldi. Allah'tan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmedi. Herhalde bu belge ve verilerle dünyaya da rezil olabilirdik. Yüce mahkememiz Türk adaletini bu kararıyla kurtarmıştır. Şimdi yeniden yargılama süreci başlayacak. Ben hukukçu değilim ama eğer sağlıklı doğru bir yargılama yapılırsa davanın çökeceğini ve herkes için beraatla sonuçlanacağını adım gibi biliyorum. Ama yargılama önemli değil yargılayanlar önemli. İnşallah Türk hukuk tarihinden bu kara leke bir an önce silinir.”
Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar ise, “Onlara bu haksızlığı bu hukuksuzluğu layık gören insanların büyük bir pişmanlık içinde olması gerekir. Şunu da söylemem gerekir. Bu yapılanların bir hesabı olmak zorundadır. Murat’ın da Ali’nin de diğer şehitlerinde yarası o gün kapanacak. Yoksa şu anda bizim yaralarımız açık. Yüreğimiz kanamaya devam ediyor” şeklinde konuştu.
Murat Özenalp eşi Sema Özenalp ise, “Başbakan ‘kumpas’ dedi, hiçbir şey değişmedi. Peki dün ne değişti. O değişen şey her neyse niye daha önce değişmedi. Birisi ne değiştiğini bana ve çocuklarıma açıklasın. Bir planın ortasındayız, bir piyon gibi hissediyorum kendimi. Sadece yaşamak düşüyor bize. Ben buna isyan ediyorum. Benim çocuklarım 3 yıldır kurdukları hayalin sevincini bugün y

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Thomas Reis: "Takımımın performansı sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum" SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis,Mainz 05 maçının ardından takımının performansı nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını söyledi. UEFA Konferans Ligi 6. hafta maçında deplasmanda Almanya temsilcisi Mainz ile karşılaşan Samsunspor sahadan 2-0 mağlup ayrılarak ilk 8’e adını yazdıramadı. 12. sırada lig aşamasını tamamlayan kırmızı-beyazlılarda Alman Teknik Direktör Thomas Reis, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında mücadeleyi değerlendirdi. "Takımımın performansı sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum" Futbolcularının gösterdiği performanstan memnun olmadığını dile getiren Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, "Açıkçası bir sonraki karşılaşmayla alakalı çok bir şey söylemek istemiyorum. Bugünkü göstermiş olduğumuz performans sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum. Mainz’e baktığımızda bugün galip gelmeyi hak ettiler. Çünkü biz ikili mücadelelerde o agresifliği gösteremedik ve ikinci topları da onlar kazandı, bizler kaybettik. Emre Kılınç ile yakalamış olduğumuz çok net bir pozisyon vardı. O pozisyonu golle sonuçlandırabilmiş olsaydık normalde 1-0 öne geçen taraf olacaktık ve belki de şu an farklı şeyler konuşuyor olurduk. Göstermiş olduğumuz performanslar ötürü üzgünüz" dedi. Dar bir kadro ile mücadele ettiklerini ve sakatlıktan dönen Ntcham’ın tekrar sakatlanmasının kendilerini üzdüğünü ifade eden Reis, "Olivier Ntcham’ın bir kas sakatlığı oldu. Arka adalesinden sakatlandı Tabi bu bizim adımıza iyi olmadı. Zaten çok eksikle devam etmek zorunda olduğumuz bir dönemde bunun gerçekleşmiş olması bizi üzdü. Maçta da belli oldu. Takımın bir yorgunluğu da var. Birçok eksiğimiz olması sebebiyle genç oyunculara da şans vermeye çalışıyoruz. Ama tabi bu durum onlar için de zor olabiliyor. Çünkü sonradan oyuna girmek her oyuncu için zor olduğu gibi genç oyuncular için de zor oluyor. Bir şekilde yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Sonuçta çok kısa bir süre sonra Pazar günü oynamamız gereken bir karşılaşma var. Daha sonrasında yine kısa bir aradan sonra oynamamız gereken bir kupa karşılaşması var. Umarım sakat oyuncularımız en kısa sürede tekrardan bize katılırlar. Açıkçası bu durum bizim adımıza zor bir dönem. Var olan sakatlıklar sebebiyle zoe bir süreçten geçiyoruz ama bir şekilde yolumuza devam etmek zorundayız" diye konuştu.
İstanbul Bakırköy Adliyesi’nde tahliye vaadiyle dolandırıcılık yapan polis memuru hakkında 17 yıla kadar hapis talebi Bakırköy Adliyesi’nde 2021 yılında görev almış polis memurunun, ‘tefecilik’ suçundan tutuklanan 2 şahsın yakınından tahliye vaadiyle 95 bin euro talep eden ve para alışverişi sırasında 1 şüpheliyle beraber tutuklanmasına ilişkin iddianame hazırlandı. İddianamede, 2 şüpheli hakkında 17 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Bakırköy Adliyesi’nde, 2021 yılında polis memuru olan H.K.’nin, ‘tefecilik’ suçundan tutuklanan C.B. ve B.B.’nin, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın bilgi ve belgelerine erişerek bunları 3’üncü şahıslar ile paylaştığı iddia edildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru H.K.’nin eriştiği belgeleri, tutuklu şüphelilerin yakını olan A.D. ile Whatsapp üzerinden paylaştığı, bu bilgiler karşılığında ise A.D.’nin ise tutuklulardan tahliye vaadiyle 95 bin euro, işe başlamak için ise ön ödeme olarak 50 bin euro talep ettiği olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, A.D. ve H.K. isimli şahıslar ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. Şüphelilerin serbest bırakılmaları için 95 bin euro talep etmiş Hazırlanan iddianamede, 30 Eylül 2020 tarihinde haklarında yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alınan Z.Y. ile A.M.Y. isimli şahısların yakını olan A.D.’nin, H.K. aracılığıyla, gözaltındaki şahısların serbest bırakılmaları ve el konulan malların iade edilmesi şüphelilerden 95 bin euro talep ettiği, işe başlamadan önce ise 50 bin euro almak için sözleştikleri aktarıldı. İddianamede, A.D. isimli şahsın, 2 Ekim 2021 tarihinde, M.A. ile Bakırköy’de buluşup, 40 bin euro teslim alacağı sırada gözaltına alındığı, ardından ise bir diğer şüpheli H.K. ile birlikte tutuklandıkları anlatıldı. 17 yıla kadar hapis talebi İddianamede, şüpheliler A.D. ve H.K. hakkında, ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal’, ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma’ ve ‘kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık’ suçlarından toplamda 6 yıldan 17 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Ayrıca, iddianamede, şüpheli H.K. hakkında ise ‘kamu görevlisi tarafından görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanmak’ suçundan 2 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.