GÜNDEM - 22 Ocak 2017 Pazar 09:44

Bir Halisdemir daha var

A
A
A
Bir Halisdemir daha var

15 Temmuz’dan 140 yıl önce darbecilere kafa tutan bir subay. Yaralarını sarmak isteyen hekime “Beyhude uğraşmayın” der, “Nasıl olsa asacaklar. Devletin malzemesi zayi olmaya...”

Bir dost meclisinde söz darbelerden açılıyor ve konu dönüp dolaşıyor geliyor Niğde’nin, yiğit evladına. Tarihî konularda bir derya olan Süleyman Zeki Bağlan Hocamız “Ömer Halisdemir ilk değil ki” diyor “Bir Çerkez Hasan’ımız var mesela!” Çerkez Hasan kimdir, nerede yatar diye soruyoruz, “Düşün peşime götüreyim” diyor. “Hemen şurada Edirnekapı’da!” Gidiyoruz, sur dışına çıkar çıkmaz ilk ada. Lakin mermer atölyeleri ile kuşatılmış, kapılar zincirli, içeri girmek mümkün olmuyor. Milletin şaşkın bakışları arasında duvara tırmanıp içeri atlıyoruz. Gözümüze bir taş mezarlığı çarpıyor âdeta, işli mermerler parça parça. Otlar cangıl olmuş adım attırmıyor insana. Neyse Fatiha’mızı okuyoruz ve Süleyman Hocam başlıyor anlatmaya: Bizim millet Abdülaziz Han’ı pehlivan meşrep olarak tanır, sanırsın cazgırlık yapıyor Kırkpınar’da. Hâlbuki sıkı bir tedristen geçmiştir, yabancılara kendi lisanlarıyla hitap edebilir. Ressamdır, hattattır ve şairdir sonra. Padişah iken Mısır, Avusturya, Almanya, Fransa ve İngiltere’yi ziyaret eder, Avrupalıların kafasındaki barbar Türk mefhumunu yıkar, zarafetine, kibarlığına, vakarına hayran olurlar. Abdülaziz Han imar faaliyetleri hızlandırır, donanma tarihinin en güçlü seviyesine ulaşır. Düşünün “Şimendifer geçsin de velev ki sırtımdan geçsin” der ve demir yolu için sarayının bahçesini verir gözünü kırpmadan. Sahil sarayları yıkılır gider, umurunda bile olmaz. Onun devrinde ordu modern silahlarla teçhiz edilir, yeni mektepler açılır. Şura-yı Devlet (Danıştay), Divan-ı Ahkâm-ı Adliye (Yargıtay), Divan-ı Muhasebat (Sayıştay) kurulur, müesseseler oturmaya başlar. Herşey güllük gülistanlık değildir tabii. Sadaret makamında oturan Nedimof lâkaplı M. Nedim Paşa gaileler açar memleketin başına.

Bir Halisdemir daha var

DARBECİ VİCDANI!

Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Valide Sultan da hayr hasenat sahibidir. Yaptırdığı camiler, mektepler ayaktadır hâlâ. Kimsesizlere ve bilhassa para yüzünden içeri düşen mahkûmlara sahip çıkar. Abdülaziz Han, disiplinlidir, kararlıdır, dış güçler maşaları kullanır ve bir karalama kampanyası başlatırlar. Onun bir oturuşta kuzu yediğinden, pehlivanlarla boğuştuğundan dem vurur, istihzada bulunurlar. Nitekim Serasker (Genel Kurmay Bşk) Hüseyin Avni Paşa’nın yönettiği cunta işareti alır işe başlar. Abdülaziz Han’ı haleder, götürüp Topkapı Sarayına (3. Selim’in boğdurulduğu odaya) kapatırlar. Sadece onu değil, Valide Sultanı ve hanım efendilerini de bizar eder, iter kakar mücevherlerini yağmalarlar. Nesrin Neş’erek kadın efendiyi sürükleye sürükleye sandala bindirir, o soğukta üzerinden şalını çeker alırlar. Garibim Boğaz’ın ayazında büzülür kalır, sırılsıklam ıslanır yağmur altında.

Bilahare Abdülaziz Han’ı Ortaköy Feriye Köşküne alır, üzerine çöker, makasla bileklerini kesip şehit ederler insafsızca. Çağırdıkları hekimler “intihar” raporuna imza koymaz, rütbelerini sökerler yine yanaşmazlar. Bir insan tek bileğini kesebilir ama kesik bilekle makas tutamaz bir daha, ikincisini kesmesi ne akla sığar ne mantığa. Hekim dediğin alet olamaz böyle oyuna. Cunta tehditle baskıyla ilgili evrakları toplar ve V. Murad’ı oturtur koltuğa. 

Bakın şu işe ki sandalda fena hâlde üşüten ve manen yıkılan Nesrin Neş’erek Hanım da vefat edecek iki evladını öksüz bırakacaktır o sıra. Nesrin Sultan Ubıh asıllı Çerkez Beyi Gazi İsmail’in kızıdır. Hasan adlı bir kardeşi vardır ki boylu poslu, yakışıklı bir subaydır, silahtan iyi anlar. Öyle ki orduya alınması düşünülen tüfekler tabancalar hakkında fikrini sorarlar. Çok sadık ve gözü karadır, bir ara Galata kabadayıları ile çatışmış ve alayını pişman etmiştir doğduklarına. Tek başına ordudur, bu yüzden Veliaht Yusuf İzzet Efendi’ye yaver yaparlar. Serasker Hüseyin Avni Paşa da çekinir. Acilen tayinini Bağdat’a çıkartır, İstanbul’dan uzaklaştırmaya bakar. 

Bir Halisdemir daha var

YANLARINA KALMAZ

15 Haziran 1876 -Kolağası Çerkez Hasan artık Dersaadet’te tutulmayacağını anlar. Ablasının ve eniştesinin öcünü almak için atlar bir sandala, gider Kuzguncuk’a. Ancak Hüseyin Avni Paşa köşkte yoktur, toplantıya gittiğini öğrenir uşaklardan. Döner gelir ve beline birkaç tabanca takar, kuşağına Çerkez kamasını sokar, doğru Mithat Paşa’nın Beyazıt’taki konağına… Üzerinde yaver kordonları vardır, haber getirdiğini söyleyince kapı ağaları zorluk çıkarmaz. Elini kolunu sallayarak girer toplantı odasına. Burası geniş bir sofadır, sağ tarafta Hüseyin Avni Paşa ve has adamı Kaptan-ı Derya Kayserili Ahmet Paşa vardır. Direkt onların üzerine gider, revolveri çıkararak Hüseyin Avni Paşa’yı göğsünden ve karnından yaralar. Bu esnada Kayserili arkasından kavrar. Kamasını çıkarıp Ahmet Paşa’nın parmaklarını keser, kulağını koparır ve yerde yatan Hüseyin Avni Paşa’yı bıçaklamaya başlar. Hariciye Nazırı Reşit Paşa ise koltuğunda donmuş kalmıştır (bir rivayete göre ölmüştür heyecandan) bir el de onun kafasına sıkar. Mithat Paşa o hengamede harem dairesine kaçar. Kapıyı zorlasa da açamaz, Rüştü ve Halet Paşa da bir odaya kapanmış ağır masalar yaslamışlardır kapının ardına. Derken inzibatlar yetişir karakoldan. Çerkez Hasan’ın onlarla alıp veremediği yoktur “teslim ol” çağrısına direnmez, kaçmaya kurtulmaya da çalışmaz. Başına gelecekleri biliyordur oysa. Yalnız o sıra bir kolağası hakaretamiz konuşur, gereksiz hareketler yapar. Hasan bir anda kollarına giren askerlerden kurtulur ve çizmesinde sakladığı tek atımlık tabancayı çıkarır, tetiğe basar. Çerkez alelacele yargılanır (17 Haziran 1876). Mahkemede “Şuray-ı Devlet Reisi Mithat Paşa ile Bahriye Nazırı Kayserili Ahmet Paşa’yı öldüremediğim için müteessirim, biçare zabit ve muhafızları istemeden hırpaladığım için ise pişmanım. Nefsim için yapmadım, millet için yaptım. Cezama razıyım” der. Yaralarını sarmak isteyen hekime “beyhude uğraşmayın” der, “nasıl olsa asacaklar. Devletin malzemesi zayi olmaya!” Sadakate bakın, ıstırabı vardır oysa. Divan-ı Harp önce askerlikten tardına, sonra idamına karar verir. Hüküm aynı gün Beyazıt Meydanı’nda infaz edilir iri bir dut ağacının dallarında. Hüseyin Avni baskısından kurtulan halk, Çerkez Hasan’ı destanlaştırır. Şiirler yazar, ağıtlar yakar. Senâî, Nâim, Hilmi Efendi gibi şâirler mersiyeler kaleme alır. Eşref Paşa “Rabb-i izzet Cennet etsin kabrini Çerkes Hasan / Kâmet-i Avnîye ol esnada biçmişdi kefen” mısraları ile tercüman olur kalabalıklara. Sultan Abdülhamid Han saltanata gelir gelmez o dut ağacını kestirecek ve Çerkez Hasan’ın kabrini yaptıracaktır. Üzerine de “Ümerâ ve guzât-ı çerâkiseden İsmâil Bey’in oğlu olup, genç yaşında (26) velînîmeti uğrunda fedâ-yı cân eden Çerkez Hasan Bey’in kabridir” yazdırır zarif bir hatla. Bu kabir bilahare zamana yenilir ve unutulur. Allah razı olsun Hüseyin Hilmi Işık Hoca arar bulur ve bizzat kendi parasıyla yaptırır. Ancak kabristan şu günlerde de çok perişan, Çerkez Hasan gibi nice kahramanın, devlet adamının, sanatkârın, ulemanın taşları devrilmiş kırılmış, bir utanç vesikası gibi duruyorlar ortada. İstanbul’un orta yeri ve en önemli kavşak. Turistler hâlimize bakıp gülüyor ihtimal. Meclis Başkanımız İsmail Kahraman Beyefendi’nin tarihe çok değer verdiğini biliyorum. Bu vesileyle elden geçirilebilir mi acaba?..

1876'DA İDAM EDİLDİ

Divan-ı Harp önce askerlikten tardına, sonra idamına karar verir Çerkez Hasan’ın. Hüküm aynı gün Beyazıt Meydanı’nda infaz edilir iri bir dut ağacının dallarında. Sultan Abdülhamid Han saltanata gelir gelmez o dut ağacını kestirir ve kabrini yaptırır. Hüseyin Hilmi Işık Efendi de yıllar sonra kendi parasıyla kabri tamir ettirir.

İrfan ÖZFATURA / Türkiye Gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursaspor’un yeni başkanı Enes Çelik oldu Bursaspor’da yapılan Olağan Genel Kurul sonrası seçime tek aday olarak giren Enes Çelik, yeşil-beyazlı kulübün 33. başkanı oldu. Enes Çelik, büyük bir birliktelikle Bursaspor’u hak ettiği Süper Lig’e çıkarmak için var güçleriyle çalışacaklarını söyledi. Bursaspor’da heyecanla beklenen Olağan Genel Kurul Toplantısı gerçekleşti. Kongreye tek aday olarak giren Enes Çelik, yeşil-beyazlı kulübün yeni başkanı oldu. Yüzüncü Yıl Atatürk Stadı’nda açık oylama ile gerçekleşen Olağan Genel Kurul’da herkes Enes Çelik’in başkan olması için elini kaldırdı. Yönetimiyle birlikte büyük mutluluk yaşayan Çelik, Bursaspor Kulübü’nün 33. başkanı oldu. 4 bin 74 kongre üyesinden 2 bin 751’inin oy kullanma hakkının bulunduğu Genel Kurul’a 355 üye katılım gösterdi. Enes Çelik: “Bursaspor dayanışması başlatıyoruz" Başkan Enes Çelik, yaptığı açıklamada, “Öncelikle, Seçimli Olağan Genel Kurulu’muzun Bursaspor’umuza hayırlı olmasını diliyorum. Başarılı bir dönemin başlangıcı olmasını da temenni ediyorum. Bursaspor’un 60 yıldan uzun mazisinde inişli-çıkışlı çok süreçler yaşandı. Tüm bu dönemlerde Bursaspor’umuzun başarısı için çalışan yöneticilerimizden, sporcularımıza ve özellikle siz taraftarlarımıza teşekkürlerimi sunarken, hayatını kaybedenleri de rahmetle anıyorum. Değerli üyelerimiz; hepimizin bildiği gibi tarihimizin mali ve sportif yönden en zor süreci içerisindeyiz. Tabi ki geçmişteki yanlışları araştıracağız ve bileceğiz ama asıl olan ‘Geleceği nasıl inşa edeceğiz?’ konusudur. Öncelikle mevcut durumumuzu sizlerle paylaşmak istiyorum. 1.5 milyar TL’yi aşan toplam borcumuz Transfer tahtası kapalı ‘Bursasporluyum’ diyen herkesin hüzne boğulduğu, Süper Lig standartları sahalardan amatör tel örgülü sahalarda oynamak zorunda kalmış Bursasporumuz ağırımıza gitse de bu tabloyu görerek, gelecek inşasına hamasi bir yaklaşımla değil, gerçekçi bir yaklaşımla başlamalıyız. Bunun için birinci olarak büyük bir Bursa dayanışması ve şampiyon Bursaspor inancı ile yola çıkmamız gerekmektedir. Bu büyük Bursa dayanışmasına öncülük eden başta sayın valimiz, sayın büyükşehir belediye başkanımız, bakan ve milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, ticaret ve sanayi odası başkanımız, iş dünyamız ve Bursaspor’a gönül verenlere teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. “İş dünyasını ‘Yanındayım’ kampanyasına davet ediyorum” Çelik’in konuşması şöyle devam etti: “Bursasporlular; ben inanıyorum ki bu dayanışma ile ilgili ilk adım büyük ölçüde gerçekleşmiştir. İkinci olarak sağlamamız gereken, güven ortamının oluşmasıdır. Bursaspor ’dipsiz kuyudur’ anlayışıyla değil, ‘hesap verir’ bir anlayışla yönetilecek. Bu çerçevede Bursa Valiliğimizin himayelerinde açılan ‘Yanındayım’ isimli hesabımıza kim ne katkı sağlamış, bunların tümünü kuruşu kuruşuna sizlerle paylaşacağız; yani şeffaf bir yönetim vadediyoruz. Üçüncü olarak, bu dönemde biz yöneticilerin ve birlikte yola çıktığımız kurullardaki arkadaşlarımızın kulübümüze hibe olarak katkılarını kongre sonrası kısa süre içinde sizlerle paylaşacağız. Yani öncelikli olarak taşın altına yöneticilerimiz ellerini koyacaklardır. Evet, büyük bir yükün altındayız. Bu şehirde yaşayan, bu şehirde kazanan herkes Bursamızın en önemli markası Bursaspor’umuzun yaşadığı bu durumdaki sorumluluktan kaçamaz, kaçmamalıdır. ‘Kimin ne imkanı var, potansiyeli nedir?’ az çok hepimiz biliyoruz. Biz ’Bu işi 15-20 kişiye havale edelim’ hareketini doğru bulmuyoruz. ‘Geniş katılımlı’ bir anlayışla bu yükün altından 2009’da nasıl kalktıysak, bugün de daha büyük bir dayanışmayla kalkmalıyız. İş dünyamızı bir kez daha ‘Yanındayım’ kampanyamıza duyarlı olmaya davet ediyorum.” “Zamanımız kısa, işimiz çok” Enes Çelik son olarak, “Biz yöneticiler ve iş insanlarımızın yanında taraftarlarımız ve Bursalılardan da beklentimiz; yeni sezon kombine ve formalara bugüne kadar görülmemiş büyük bir ilgi ve destek göstermeleridir. Değerli Bursasporlular; işimiz kongre ile bitmiyor, yeni başlıyor. Zamanımız kısa, işimiz çok. ‘Çok konuşan, fotoğraf veren, boy gösteren bir yönetim anlayışı’yla değil, ‘Sorunları çözen bir yönetim anlayışı’ ile yola koyulacağız. ‘Her şey Bursaspor için’ anlayışıyla kolları sıvama zamandır. Öte yandan 1 Haziran’da kulübümüzün kuruluş yıl dönümünü kutlayacağız. Bu çerçevede yeşil-beyazlı renklere gönül vermiş taraftarımızın başlatmış olduğu bayrak seferberliğinin de artarak devamını diliyorum. Konuşmama son vermeden önce bir ricam olacak. Yarın göreve başlıyoruz. Kulübümüze tebrik amacıyla çiçek gönderme düşüncesinde bulunan bütün kesimlerin de ‘Yanındayım’ kampanyasına bağışta bulunmaları kulübümüz açısından daha anlamlı olacaktır. Hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum ’Allah mahcup etmesin’ diyorum” cümlelerini kullandı. Mustafa Bozbey: “Bursaspor için tarihi bir gün” Bursaspor’un kongresine katılan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ise camiayı heyecanlandıran bir konuşma yaptı. Bozbey, “Kolay değil, nerelerden nerelere geldik. Bir anda 2010’u düşününce müthiş bir şekilde dünyanın sayılı takımları arasına girmiştik. Ama 2024’te bulunduğumuz yer hepimizi kahrediyor. Ama sevgili Bursasporlular hiç merak etmeyin. Bursaspor, inanın bana adım adım, hemen hemen her sene bir lig atlayarak o muhteşem günlerine dönecektir. Ben buna yürekten inanıyorum. Bursaspor’da doyan ya da doğan herkesin Bursasporlu olması lazım. Herkesin Bursaspor’a katkı ve destek sunması lazım. Bugün tarihi bir gün. ‘Bursaspor bu durumdan nasıl kurtulacak?’ diye düşününler olarak hep beraberiz. Onun için buradayız. Sizlerle birlikte Bursaspor’un geleceğini bugün burada nasıl her yıl başarılara imza atacağının günü bugün. Sorumluluk alan, Enes Çelik ve yönetimine yürekten tebrik ediyorum. Sinan Bür ve yönetime ne de teşekkür ediyorum. 16-17 yaşındaki çocuklara motivasyon yüklediler” dedi. “Bursaspor siyasetten üstündür” Bozbey şöyle devam etti: “Enes Çelik başkanlığındaki yönetimimiz yetmez. Bizler de yerel yöneticiler olarak yanında olacağız. Aldıkları kararlara saygı duyarak Bursaspor’u şaha kaldıracağız. Bizler yöneticiler olarak onların işine karışmayacağız. Siyasiler olarak da karışmayacağız. Bizim işimiz değil. Biz onlara destek olup, sahip çıkacağız. Biz kampanyalarına öncülük yapacağız. O zaman Bursaspor, Bursalıların tümünün takımı olacaktır. Bursaspor siyaset üstüdür. Bu yönetimimiz hepimizin desteği ile özlenen günlere geri dönecektir. Bu tarihi günde bu tarihi anları yaşayanlar, önümüzdeki günlerde Bursaspor’la ilgili gülümsemeye başlayacağız. Bursaspor, Bursa’nın bir marka değeridir. Ne zaman Bursaspor düşmeye başladı, Bursa da düşmeye başladı.” Mustafa Varank: “Bursaspor sadece Türkiye’de değil” Eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da Bursaspor Olağan Genel Kurulu’nda konuştu. Varank, “Bursa, Türkiye’nin potansiyeli en yüksek şehirlerinden bir tanesidir. Türkiye’nin marka şehirlerinin başında geliyor. Ben de son seçimlerden itibaren siz değerli hamsilerimizin teveccühle bu markayı nasıl yükseltiriz diye çalışmaya devam ediyorum. Bu şehrin en önemli markası da Bursaspor. Sadece Bursalıların gönlünde değil Anadolu’nun da gönlünde taht kurdu Bursaspor. 2010’da büyük başarıya imza atmış bir futbol kulübü. Bu marka değerimizi eski şanlı günlerine taşımak istiyoruz. Bursaspor’umuzu sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da yoluna emin adımlarla devam eden bir kulüp haline getirelim. Bunun yolu da birlik olmaktan geçiyor. Bursa’da bir yürüdüğümüzde ‘Sayın bakanım Bursaspor’a sahip çıkın’ diyorlar. Farklı bir Bursaspor inşa etmeye başladık. Buna da devam edeceğiz. Uludağ OSB’de Enes Çelik’in ne kadar becerikli ve Bursaspor sevdalısı olduğunu net bir şekilde gördüm. Bu ekip Bursaspor’u çok farklı yerlere getirecektir. İş dünyasının da kulübe sahip çıkması lazım. Herkes her konuda taşın altına elini koyacak. Gaziantep’te, Kayseri’de, Konya’da gördüm. İş insanlarının sahip çıkmasıyla neler olabileceğini gördüm. Bursaspor’a da sahip çıkın. Bu takımın önünü hep birlikte açalım. Şampiyon Bursaspor’u tekrar Türkiye’nin gündemine sokacağız” ifadelerini kullandı. Sezer Sezgin’den önemli fedakarlık Bursaspor Basketbol Kulübü Başkanı Sezer Sezgin, kongrede yaptığı konuşmada, “Bursaspor Basketbol takımı eğer başarı sağlıyorsa, bu Bursaspor sayesinde. Biz de basketbol takımı olarak futbol takımı Süper Lig’e çıkana kadar tüm kurumsal kombine gelirimizi Bursaspor’a bırakma kararı aldık. Gerekirse bir maç eksik alırız, bir oyuncu eksik alırız ama yaşasın Bursaspor” dedi. Erkan Aydın: “Süper Lig hedefine kenetlenilmiş durumda” Kongreye katılan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “Bursaspor’un bu Genel Kurul’u milat olacak. Yeni yönetim, başarıya ve Süper Lig hedefine kenetlenmiş durumda. Bizler de Bursaspor’un arkasında duracağız. Başka şansımız da yok. Teksas bayrak kampanyası başattı. Biz de ona destek olacağız. Osmangazi Belediyesi olarak da yeni doğan çocuklara Bursaspor forması hediye edeceğiz. Bursasporluluk yeniden çığ gibi büyüyecek” şeklinde konuştu. Oktay Yılmaz: “Bursaspor Spor Lisesi için harekete geçtik” Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ise şunları söyledi: “Enes Çelik başkanımı yürekten kutluyorum. Şampiyonluğa doğru ilerleyen aklı da burada görüyorum. Yeniden Süper Lig’e yükseleceğiz ve şampiyonluğa yürüyeceğiz. Dün de bugün de yarın da Bursaspor’umuzun aynında olacağız. Bursaspor Spor Lisesi için de Vakıfköy’de harekete geçtik. Bu süreç başladı. Müjde veriyorum. Yakında şehirimize kazandıracağız. Bayrak kampanyasına biz de katılıyoruz.” Konuşmaların ardından Bursaspor Kulübü’nün 1 milyar 539 milyon 708 bin TL borcu olduğu açıklandı.
Ankara CHP lideri Özel’den hükümet ve muhalefete çağrı: “15 maddelik listeyi el birliğiyle yapacağız” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, hükümet ve muhalefet liderlerine çağrıda bulunarak, emeklilerin sorunlarını çözmek için hazırlanan 15 maddelik listeyi açıklayan Özel, “15 maddelik listeyi el birliğiyle yapacağız, 16 milyonun yüzünü güldüreceğiz” dedi. Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen on binlerce emekli, Tandoğan Meydanı’nda CHP tarafından düzenlenen Büyük Emekli Mitinginde bir araya geldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, emeklilerin yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çekmek için toplanan kalabalığa destek olmak amacıyla mitinge katılarak açıklamalarda bulundu. Özel, yaptığı konuşmada, 19 Ocak’ta emeklilere bir söz verdiğini hatırlatan Özel, seçim çalışmaları sırasında çıktığı 105 meydanda emeklilerin sorununu dile getirdiğini ifade etti. “Hakkınızı söke söke alacağım” Tandoğan Meydanı’nda toplanan kalabalığı Türkiye’nin en kalabalık korosu olduğunu belirten Özel, “Dünyanın en acıklı şarkısını nasıl söylüyorlar? İşte dünyanın en büyük korosunun söylediği en acıklı şarkı. Emeklinin sorununu çözmezseniz bundan sonra meydanlar bizimdir dedik. Bu sesi ya duyacaklar ya da söz verdiğim gibi durmayacağım, susmayacağım ve sizin sesinizi mutlaka duyuracağım. Hakkınızı söke söke alacağım” ifadelerini kullandı. “Yılların emeğine bir motosiklet parası emekli ikramiyesi verenlere yazıklar olsun” Emekli ikramiyelerine de değinen Özel, “Emekliler, eskiden emekli olduklarında emekli ikramiyesiyle ev alabiliyorlardı. Sonra ev alamıyorlardı arabaya düştü. Şimdi, yılların emeğine bir motosiklet parası emekli ikramiyesi verenlere yazıklar olsun” diye konuştu. “Emekliler yurtta kalma derdinde değil, kendi kirasını ödeme, karnını doyurma derdinde” Emeklilerin tatil yerlerinde bulunan yurtlarda ücretsiz konaklayabileceğini içeren yeni düzenlemeye ilişkin ise Özel, “Yaz aylarında 65 bin kapasiteli emekli misafir hanesi yapacaklarmış. Alay ediyorlar. Emekli ‘açım’ diyor, bu; ‘yurda git tatil yap’ diyor. Emekli sokağa çıkamıyor, o;’ Çeşme’deki Antalya’daki ve Mersin’deki yurda git’ diyor. Tüm kapasite kullanılsa 250 emekliden biri gidebilir ama hiç biri gidemez çünkü emekliler yurtta kalma derdinde değil, kendi kirasını ödeme ve karnını doyurma derdinde. Verdiğiniz parayla ev kirası verirsen aç kalırsın, karnını doyurursan sokakta kalırsın. Yazıklar olsun bu düzene. Bunu değiştireceğiz” açıklamasında bulundu. “IMF’nin hayaleti aramızda dolaşıyor” diyen Özel, kalabalığın arasındaki Gulyabani maketin işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti: “Başımızda bir Gulyabani var. Mehmet Şimşek, bu Gulyabani’ni al saraya götür. Artık emeklinin yakasından insin, birazcık da zenginlerden alsın.” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve tüm liderlere çağrıda bulunan Özel, Emeklilerin yaşadığı sorunları çözmek için hazırladıkları 15 maddelik listeyi şu şekilde açıkladı: “15 maddelik listeyi el birliğiyle yapacağız, 16 milyonun yüzünü güldüreceğiz. En düşük emekli aylığının hiçbir dönemde asgari ücretten az olamayacağını yasal düzenlemeye bağlayalım. Prim güncelleme kat sayısı, aylık bağlanma oranı, aylıkların alt sınırını hakkaniyetli ölçüde artıralım. İntibak Yasası çıkararak, 2000 yılı öncesi, 2000 ile 2008 yılı arası ve 2008 yılı sonrası ayrımları ortadan kaldıralım. Emeklilerimize ciddi yük oluşturan ilaç katılım paylarını, fiyat farklarını ve muayene ücretlerini artık ortadan kaldıralım. Emeklilere sendikal örgütlenme hakkı tanınmalı, emekli sendikalarına yıldırma amaçlı kapatma davaları derhal geri çekilmelidir. Emekli bayram ikramiyeleri asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır. Kurumların özel sandıklarından emekli olanların, özel bankaların kendi sandıklarından emekli olanların bayram ikramiyeleri eşitlenmeli. İlaç katkı payları düşürülmeli ve onlara da promosyon ödemesi yapılmalıdır. Emekliler için emekli kart çıkarılmalı; elektrik, doğalgaz ve su faturalarında yüzde 25 ila 40 arasında indirim yapılmalıdır. Emeklilikte kademe bekleyenlerin sorunları çözülmelidir. 65 yaş üstü ulaşım sorunu asla bir daha hiçbir emeklimizi rencide etmeyecek şekilde, şoför esnafını da düşünerek onları karşı karşıya bırakmadan devlet eliyle şoförün değil devletin cebinden çözülmelidir. Çalışmak zorunda kalan emeklilerden SGK Destek Primi kesilme uygulaması bitirilmeli. Emeklilerin kredi ve kredi kartı borçları bir sefere mahsus bütün faizleri silinerek 5 yıla bölünmeli, bu kamburdan emekliler kurtarılmalıdır. Vergide adalet mutlaka sağlanmalı, herkesten kazancı ölçüsünde vergi almalı ve dolaylı vergiler kademeli olarak sıfırlanmalıdır.” Özel’den ilk seçim vaadi Özel, ilk seçim vaadini açıklayarak, iktidara geldikleri zaman ilk 100 günde yapılacak olan yasal düzenlemelerle en düşük emekli maaşını önce asgari ücrete, 2 yıl sonra ise bir buçuk asgari ücret tutarına çıkaracaklarını vaat etti.