SAĞLIK - 20 Temmuz 2022 Çarşamba 10:56

Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde ayda 2 milyona yakın test sonuçlandırılıyor

A
A
A
Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde ayda 2 milyona yakın test sonuçlandırılıyor

Pnömatik sistemle çalışan Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Tıbbi Biyokimya Laboratuvarı’nda ayda 2 milyon test sonuçlandırılıyor. Laboratuvarın Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Alper Gümüş, “Aylık olarak düşündüğümüzde 2 milyona yakın testi raporluyoruz. Tüpler, ortalama 3 ya da 5 dakika içinde laboratuvarımıza ulaşıyor. Gururla Türkiye’nin en büyük laboratuvarı olduğumuzu söyleyebiliriz” dedi.

Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, 2 bin 721 yatak kapasitesiyle 1 milyon metrekarelik alanda her gün binlerce vatandaşa hizmet veriyor. 8 bloktan oluşan şehir hastanesi içerisinde tedavilerin aksamadan devam ettirilmesi için özen gösteriliyor. Bu çerçevede istenen kan tahlilleri de Tıbbi Biyokimya Laboratuvarı’nda neredeyse el değmeden çalışılıyor.

Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde ayda 2 milyona yakın test sonuçlandırılıyor

Hastanede kan alınan birçok noktada oluşturulan ve ortam havasını mekanik harekete geçiren pnömatik sistem ağıyla hem zamandan hem de mekandan kazanılıyor. Sistem sayesinde 8 bloktan oluşan hastanede herhangi bir polikliniğin istediği tahlillerin elde edilmesi için alınan kan tüpleri en fazla 5 dakika içerisinde laboratuvara ulaştırılıyor.

Kısa sürede laboratuvara ulaşan tüpler için hemen istenen tahlillerin kontrolü başlıyor. Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Tıbbi Biyokimya Laboratuvarı Eğitim İdari Sorumlusu Doç. Dr. Alper Gümüş, alandaki işleyişe ilişkin bilgi verdi.

Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde ayda 2 milyona yakın test sonuçlandırılıyor

“Aylık olarak 2 milyona yakın testi raporladığımız anlamına geliyor"

Laboratuvarda testlerin hızla sonuçlandırıldığını anlatan Tıbbi Biyokimya Laboratuvarı Eğitim İdari Sorumlusu Doç. Dr. Alper Gümüş, “Yaklaşık 2 yıl oldu laboratuvarımızın açılışından bu yana. Böyle büyük bir komplekse laboratuvar hizmeti vermek oldukça özelleşmiş çalışma alanlarını gerektiriyor. Çünkü laboratuvar hizmeti genel olarak üç aşamaya ayrılıyor; ölçüm öncesi, ölçüm ve sonrası. 125 tane kan alma birimimiz var. Poliklinik hizmeti veren noktalardan, onun dışında yataklı servislerimizden örnekler hızlıca laboratuvara gelmeli ki bozulmadan biz bunları çalışabilmeliyiz. Laboratuvarımıza günde yaklaşık 15 bin tüp kabul ediyoruz. Bu, aylık olarak düşündüğümüzde 2 milyona yakın testi raporladığımız anlamına geliyor. Bu örnek taşınması işi hastanelerde genel bir sorun, biz bunu pnömatik sistem ağıyla çözdük. 300’e yakın gönderim istasyonu var hastanemizin genelinde dağılan, buradan alınan kanlar kan alma kapsülleri içinde laboratuvarımıza yollanıyor. Ortalama 3 ya da 5 dakika içinde laboratuvarımıza ulaşıyor. Biz bunları hızlıca alıyoruz, daha sonrasında laboratuvarımızda toplam laboratuvar otomasyonu konsepti içinde hızlıca el değmeden diyebileceğimiz bir biçimde çalışıyoruz. Laboratuvarımıza gelen örnekler öncelikle pnömatik modüllerle bir ön işlemden geçiriliyor. Sonrasında rutin testler olarak adlandırdığımız biyokimya testleri hormon, kan sayım, hepatit ya da seroloji testlerinin çalışılacağı çalışma analizörlerine, modüllerine bilgisayar tarafından yönlendiriyor. Çalışma işlemi gerçekleştirildikten sonra bunların ön değerlendirmesi yapılıyor, çalışan teknisyen arkadaşlarımızca sonrasında onay destek sisteminden de yararlanılarak onaylayıp raporluyoruz. Çalışma bitince örneklerin işi bitmiş olmuyor. Örnekleri saklıyoruz ki belli durumlarda yeniden çalışılmaları gerekebiliyor" şeklinde konuştu.

Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde ayda 2 milyona yakın test sonuçlandırılıyor

"Türkiye’nin en büyük laboratuvarı olduğumuzu söyleyebiliriz"

Pnömatik sistemle önemli kazanımlar sağlandığına dikkat çeken Doç. Dr. Gümüş, “Toplam laboratuvar otomasyonu bize ne sağlıyor, daha küçük hacimlerde daha az tüp sayılarıyla örnek almamızı sağlıyor. Hastalarımızdan daha az kan alıyoruz ki bu özellikle çocuk hastalar için önemli, kansızlığa neden olacak fazla kan alımının önüne geçmiş oluyoruz. Onun ötesinde bizim saklama alanlarımız küçüldüğü, daha küçük hacimlerde saklama yaptığımız için elektrik tüketimimiz düşüyor. Tıbbi atık olarak ürettiğimiz atıkların miktarı azalmış oluyor. Elden taşıma yaptığımız zaman bu örneklerin taşıması ortalama yarım saati buluyor, bu sistemle özellikle acil hastalarımıza daha hızlı sonuç vermiş oluyoruz. Zaten bütün hastalarımız büyük yorgunluk çekerek hastanemize ulaşıyorlar. Bütün hastalarımız için süreyi kısaltarak hizmetin kalitesini arttırmaya çalışıyoruz. Bu anlamda gururla söyleyebiliriz Türkiye’nin en büyük laboratuvarı olduğumuzu söyleyebiliriz. Bütün işlemler kullanıcıyı araya sokmadan bilgisayarlar, otomasyon aracılığıyla gerçekleştirildiği için neredeyse veri karışıklığıyla hiç karşılaşmıyoruz. Bu laboratuvarda çalışan kişi sayısı toplam 160’ı buluyor. Laboratuvarımız yalnızca hizmet laboratuvarı değil, bir eğitim araştırma laboratuvarı çok yakın zamanda kalite denetiminden geçtik. 100 tam puan gibi bir değerle puanlandık" diye konuştu.

Hasibe Karadağ - Furkan Serttaş- Emre Baba
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da “Avrupa Film Günleri" Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Samsun AB Bilgi Merkezi’nin organizasyonu ile Samsun’da gerçekleştirilecek “Avrupa Filmleri Haftası”nın ikincisi 8 Mayıs günü başlıyor. Sinemaseverler etkinlik kapsamında, AB üyesi 22 ülkesinin 18 filmi, 8-12 Mayıs tarihleri arasına kadar Atakum’da bir AVM’de ücretsiz olarak izleyebilecek. Samsun Avrupa Birliği(AB) Bilgi Merkezi, Samsun Sinema Derneği ve bir kafe iş birliğinde “Avrupa Film Günleri" ikinci kez Samsunlu sinemaseverler ile buluşuyor. AB üyesi 22 ülkesinin 18 önemli filminin gösterileceği etkinlik, halka açık ve ücretsiz olacak. 8-12 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek olan ‘Avrupa Film Günleri’ 18 farklı film ile sinemaseverlere yine unutamayacağı anlar yaşatacak. Samsunlu sanatseverler, Avrupa Filmleri Haftası boyunca gösterimde olacak filmleri Atakum ilçesinde bir AVM’de ücretsiz olarak izleyebilecek. Hafta, 8 Mayıs Çarşamba günü saat 18.00’de Slovakya yapımı olan ‘Asla Asla deme” filmi ile başlayacak ve hemen ardından ise saat 20.30’da İtalya 2022 yapımı ‘Dante’ filmi izleyiciyle buluşacak. Sinemaseverleri etkinliğe davet etti Avrupa Filmleri Haftası’na ikinci kez ev sahipliği yapmanın heyecanını yaşadıklarını belirten Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, “1997 yılından bu yana Odamız çatısı altında AB Bilgi Merkezi’ne ev sahipliği yapıyoruz. Bu zaman zarfında Samsun AB Bilgi Merkezi olarak da onlarca sosyal ve kültürel etkinlikler düzenledik. Yine çok özel bir etkinlikle gişelerde bulamayacağımız Avrupa filmlerini, halkımızla buluşturacağız. AB Türkiye Delegasyonu, AB Üye Ülkeleri Büyükelçilikleri, AB Ulusal Kültür Enstitüleri ve AB Bilgi Merkezlerinin iş birliğiyle düzenlenmekte olan Avrupa Film Günleri, 15 Nisan’da Ankara’da ve 29 Nisan’da İstanbul’da gerçekleştirilen gala geceleriyle illerde başladı. Seçkin filmlerin yolculuğu Samsun’un da aralarında bulunduğu Antalya, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Eskişehir, İzmir ve Trabzon’da devam edecek. Geçen yıl sonbaharda büyük başarı ile tamamlanan Avrupa Film Günleri etkinliğinin ardından bu etkinliğin de başarılı olacağını düşünüyoruz. Biliyoruz ki sinema evrensel bir dildir. Etkinliğin Avrupa ve Türkiye arasında sürdürülebilir kültürel diyaloğa katkı sağlamasını umut ediyoruz. Tüm sinemaseverleri etkinliğimize davet ediyorum” dedi. Bu yıl gösterimdeki filmler: Bulgaristan’dan “Tüm Çıplaklığı ile Jiguli Grubu”, Danimarka’dan “Viborg Güzeli”, Estonya’dan “Ufuktaki Savaş”, Finlandiya’dan “Eli Kulağında”, Fransa’dan “Sönmüş Hayaller”, Hollanda ve Almanya’dan “Kuaför Romy”, İspanya’dan “Ramona”, İsveç’ten “Ben Zlatan”, İtalya’dan “Dante”, Malta ve Kanada’dan “Carmen”, Litvanya’dan “Göz Kırpmayı Unutma”, Macaristan ve Almanya’dan “Zarif”, Polonya’dan “Köylüler”, Portekiz, İspanya ve Fransa’dan “Büyükbabamın İblisleri”, Romanya ve Çek Cumhuriyeti’nden “Mikado”, Slovakya’dan “Asla Asla Deme”, Slovenya, İtalya ve Hırvatistan’dan “Suçsuz Adam”, Yunanistan’dan “Domatesler Wagner’le Tanışınca.
İstanbul Sancaktepe’de Hıdırellez coşkuyla kutlandı Orta Asya’dan Balkanlar’a kadar geniş bir coğrafyada baharın gelişi olan Hıdırellez, Sancaktepe’de coşku içinde kutlandı. Sancaktepe Belediyesi tarafından Paşaköy Mahallesi’nde Hıdırellez Şenliği düzenlendi. Etkinlikte çuval yarışı, mendil kapmaca, ağızda yumurta taşıma, uçurtma şenliği gibi birçok etkinlik yapılarak yediden yetmişe herkes doyasıya eğlendi. Hıdırellez etkinliğine Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin’in yanı sıra, Sancaktepe İlçe Kaymakamı Ahmet Karakaya, CHP İlçe Başkanı Emre Yılmaz, Sancaktepe Belediye Meclis Başkanı İlknur Ünlü, Sancaktepe CHP Meclis Üyeleri, muhtarlar ve tüm Sancaktepe halkı katıldı. Hıdırellez Şenliği, Başkan Alper Yeğin’in ateşi yakmasıyla başlarken, çocuklar ve aileleri çalan müzik eşliğinde doyasıya eğlendi, bazı vatandaşlar yanan ateşin üzerinden atladı. Hıdırellez şenliğinde konuşan Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin, "Biz de baharı coşkuyla karşılıyoruz. Uzun yıllardır bu bölgede yapılmayan bir etkinliği yapıyoruz. Hıdırellez şenlikleri. Özellikle Sancaktepe’nin bütün bölgelerinden komşularımız burada. Paşaköy’de yapılmasının bir anlamı var çünkü yıllar önce geleneklerine uygun olarak Paşaköy’ümüzde yapılıyordu. Tekrar bir geleneği yerine getireceğiz" dedi. "Hıdırellez, baharın gelişini müjdeler" Başkan Yeğin, "Bizim bu etkinliği yapmamızda en büyük pay sahibi, emek sahibi, fikir sahibi olan Paşaköy muhtarımıza teşekkürü borç biliyorum. Bizi geçmişe götürdüğü için, sizlerle buluşmamıza vesile olduğu için kendisine teşekkür ederim. Saydığımız bu coğrafyaların kışları ağır geçer. Uzun geçer. Ve doğa sanki bir daha hiç uyanamayacakmış gibidir. İnsanların umutlarından tükendiği bir anda derler ya her kışın sonu bahardır. Hıdırellezde baharın gelişini müjdeler. Bu müjde öyle büyük bir müjdedir ki; baharla birlikte insanların umutlarını büyütür. Değişen doğa insanlara nimetler sunar. İnsanlar doğaya sunduğu bu nimetlerden dolayı minnetini gösterirler. Baharı karşılarken en güzel kıyafetlerini giyerek böyle renkli şenlikler yaparlar. Yemekler yapılır, birlikte yenilir, oyunlar oynanır. Ve baharın gelmesiyle doğanın sunduğu nimetlerden dolayı dilekler için adaklar adanır" şeklinde konuştu. "Gelenekleri yaşatmak için elimizden geleni yapacağız" "Bugünden sonra da Hıdırellez’lerde sizlerle bir arada olup dualar etmeye devam edeceğiz" diyen Başkan Yeğin, "Bu topraklarda atalarımızdan emanet ne varsa yardımlaşmayı, dayanışmayı, sevgiyi ve saygıyı, hoşgörüyü ve bütün değerleri yaşatmak için bir araya geleceğiz. Bugünün önemine uygun olarak kınalı kuzular getirilmiş. Gül fidanlarımız dikilmiş. Çömlekten dileklerin çekildiği, ateşten atlandığı, hayvanların kuzuların kına ile meralara salındığı pek çok yaygın gelenek var. Bunların bir kısmını ne yazık ki zamana yenildi. Ama yaşatmak için elimizden gelen bütün imkanları kullanacağız. Kutlamaların başlangıcında gündüz vakti çocuklarımızın eğlenceleri vardı. Çocuklarımızı mutluluğunu görmek bizi de mutlu ediyor. Çocuklarımız bizim baharımız. Bahar gibi onlar da bizim umutlarımızı canlandırıyor. Sancaktepelilerin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini, hemşeriliğini yaşatmak için elimizden gelen bütün imkanları seferber edeceğiz" dedi. Etkinlik hakkında konuşan Aslı Çetinkaya, "Bu etkinlik için Alper Başkan’a teşekkür ederiz. Çok güzel bir etkinlik düzenledi. Ailecek buradayız. Ailecek katıldık. Çocukları şenlendirdiği gibi büyükleri de şenlendirdi. İyi ki Alper başkan. Haydar başkana teşekkür ederiz." dedi.