TEKNOLOJİ - 15 Ekim 2017 Pazar 10:18

Cep telefonu dolandırıcılarına dikkat!

A
A
A
Cep telefonu dolandırıcılarına dikkat!

Cep telefonu alım satımlarında internet ortamındaki çeşitli uygulamalar ve sayfalardaki dolandırıcı şahıslara dikkat. İnsanların büyük meblağlar vererek güvenilir olmayan kişilerden aldığı cihazlar hüsrana uğratabileceği gibi uzak noktalardan gelen kargoların içinden ‘Salatalık’ gibi birbirinden ilginç, hayret uyandıran şeyler çıkabilir.

Teknolojik gelişmelerle birlikte hazırlanan çeşitli e-ticaret aplikasyonları ve internet sayfaları, yararlarının yanında zararlarını da içinde barındırıyor. Dolandırıcılık olaylarının hemen her gün yaşandığı farklı mecralarda, cep telefonu alım-satım alanlarında da bu vakalar artmaya başladı. Elden satış yapan cep telefonu dolandırıcıları arızalı ve yan sanayi ürünleri alıcılara satıp ardından sırra kadem basarken, uzak noktalardan cep telefonu satışı yapan dolandırıcılar ise, fotoğrafını çektiği ürünün yerine kargo içerisine farklı şeyler koyarak adeta dalga geçercesine kişileri dolandırıyor.

“Maalesef insanlarımız da bu şahıslardan çok fazla alışveriş yapıyor”

Eskişehir’de cep telefonu satış mağazası sorumlusu Barış Çekiç, son zamanlarda artan cep telefonu dolandırıcılığı hakkında konuşarak, “Cep telefonu uygulamaları ve çeşitli siteler olsun bizim de satışımızı çok rahatlatıyor. Şehrimizin dışındaki insanlara ulaşabiliyoruz, cihaz gönderimi sağlayabiliyoruz. Ancak cep telefonu işiyle alakası ve bilgisi olmayan elden alıp satan bazı şahıslar da bu mecraları kullanıyor. Maalesef insanlarımız da bu şahıslardan çok fazla alışveriş yapıyor. Bunun nedeni 50-60 lira daha ucuz diye tercih ediyorlar. Ne olduğu belli olmayan cihazları, ne olduğu belli olmayan şahıslardan alarak kendilerini çok kötü riske atıyorlar. Her gün bu alım-satım sayfa ve uygulamalarında çok kişiden şikayet gelerek, yaşadıkları cep telefonu dolandırıcılıklarını paylaşıyorlar. Buna şaşırmamak lazım” ifadelerini kullandı.

“Vatandaş şahsa para gönderiyor, kargo geliyor içinden salatalık çıkıyor”

Çekiç, farklı şehirlerden kargo ile cep telefonu gönderen bazı dolandırıcıların vatandaşla adeta dalga geçercesine paket içerisine salatalık koyduğundan da bahsederek, “Sektörümüzde bulunan cihazlar pahalı, en ucuz cihaz 500 liradan başlıyor 4 bin liraya kadar devam ediyor. Böyle cihazları alırken, cep telefonu mağazalarından alınması gerektiğini düşünüyorum. En azından bir sıkıntı bir problem yaşandığında, muhatap alacak yeri yurdu belirli olması lazım. Fakat maalesef bilgisizlikten mi kaynaklanıyor bilmiyorum ve çözemiyorum vatandaşlar çok riskli işler yapıyorlar. Duyuyoruz çevreden vatandaş şahsa para gönderiyor, kargo geliyor içinden salatalık çıkıyor” şeklinde konuştu.

“İlgisiz herkes cep telefonu satıyor”

Ayrıca Barış Çekiç, vatandaşların güvenilir mecralardan alışveriş yapmaları halinde büyük meblağlar vererek aldıkları cep telefonlarından memnun kalacaklarını hatırlatarak, “Her gün görüyoruz paylaşımlarda, “Aldığım telefon çalıntı çıktı, telefon aldım dolandırıldım, aldığım ürün bozuk çıktı” diye yazıları. İnsanların biraz daha güvenilir cep telefonu satış merkezleri ve mağazalara yönelirse daha iyi olur. Ben uzun zaman İstanbul’da bu işi yaptım, ancak orada böyle durumlarla karşılaşmadım. Eskişehir’de tramvay vatmanından, güvenlik görevlisine, üniversite öğrencisine kadar herkes cep telefonu satıyor.

Yani bu iş insanlara kolay geliyor. Aslında devletin bunun önüne geçmesi lazım. Biz burada yüksek kiralar ödüyoruz. Devlete vergi ödüyoruz, KDV veriyoruz, fatura kesiyoruz giderimiz çok bu bütün cep telefonu satıcılarının yarasıdır, 7 bin lira giderimiz var. Elden bu işi yapanların mutlaka engellenmesi gerekiyor. Herkes alım-satım yapabilir ancak bu duruma bir düzenleme getirilmesi gerekiyor” dedi.

Mustafa Kaplan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Orkun, “Günlük vücut kontrolleri ile kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz” dedi. Ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgulara neden olan kene kaynaklı Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) vakaları, Nisan ve Mayıs ayında artış gösterdi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynaklı Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Orkun, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım-Kongo kanamalı ateşe neden olan kenelerden korunma yöntemlerini açıkladı. “Kene atlamaz, sıçramaz” Kenenin özelliklerini anlatan Doç. Dr. Orkun, “Bu avcı karakterli bir kene olup insanlara yerden yürüyerek geliyor. Bu kene atlamaz, zıplamaz ve sıçramaz. Bu kene otlara ve ağaçlara tırmanmaz. Ağaçlardan da düşmez. Bunun asıl geldiği yer, yerlerden yürüyerek geliyor” ifadesini kullandı. “Avına doğru yürüyerek gidiyor” Tarım yapan vatandaşları da uyaran Orkun, “Tarımsal faaliyetlerin olduğu tarım alanlarının etraflarında daha yoğun görüyoruz. Toprakta, taşın ve yaprağın altında saklanıyor. Hedef canlı grubu, bu insan, sığır, koyun ve keçi olabilir, oradan geçene kadar bekliyor. Oradan geçerken bir takım çok kompleks algaçlarıyla algılıyor. Tabiri caizse avına doğru yürüyerek gidiyor” diye konuştu. “İnsanları onlarca metre takip edebilir” Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı ateşin vektörü olan kene türünün çok hızlı hareket ettiğini ifade eden Orkun, “Hatta dünyada karşılaşabileceğimiz en hızlı ve en uzun yol kat edebilen, yürüyerek veya da koşarak yol kat eden bir türdür. İnsanları onlarca metre takip edebilir. Kene tutulmasının gördüğümüz yerlerde çok karşımıza çıkan bir durumdur. Yakalıyor ve ilk tercihen en çok girdiği yer paçanın içerisinden geliyor ve açık olursa deriye ulaşmaya çalışıyor” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Orkun, Türkiye’de kenenin olmadığı hiçbir yerin olmadığı belirterek, tarım arazisinde vakit geçiren vatandaşların ciddi risk altında olduğunu da kaydetti. “Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Birtakım alınacak önlemler ile vatandaşların keneden korunmasının mümkün olduğunu söyleyen Orkun, şöyle konuştu: “İlk 24 saatten 48-72 saate kadar ulaşan sürelere ihtiyaç var. Günlük vücut kontrolleri ve kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa henüz size ekolojik ajanı, yani iç organizmayı ve mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz.” “Çivi söker gibi çıkarabilirsiniz” Kenenin vücuttan çıkarılmasının profesyonellik isteyen bir durum olmadığına dikkati çeken Orkun, şunları kaydetti: “Keneyi çok kolaylıkla bir cımbız yardımıyla veya onları bulamazsınız eldiven, yaprak ve naylon ile tutup çıkarabilirsiniz. Çivi söker gibi çok kolay. Patlatmamak burada esastır. Çünkü bazen patlattığınızda elinizdeki yarık ve çatlaklarda mikrobiyolojik ajanların girmesi de mümkün olabiliyor. Ama keneden bir an önce kurtulmanız sizin için esas.”