ÇEVRE - 05 Haziran 2021 Cumartesi 16:50

Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum: 'Marmara Denizini müsilaja terk etmeyeceğiz'

A
A
A
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum: 'Marmara Denizini müsilaja terk etmeyeceğiz'

Pendik Millet Bahçesi açılışına katılım sağlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, deniz salyası ve Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin açıklamalarda bulundu.

5 Haziran Dünya Çevre Gününde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımlarıyla Pendik Millet Bahçesi açılışı gerçekleştirildi. Programa, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve TOKİ Başkanı Ömer Bulut da katılım sağladı. Açılış kapsamında konuşan Bakan Murat Kurum, "2002 yılına kadar sadece 145 atık su arıtma tesisi varken, bugün hamdolsun 1.170 tesisimizle şehirlerimizi kirlilikten koruyoruz. Daha önce ülkemizin sadece yüzde 35’ine verilen arıtma hizmetini, yüzde 90’a çıkardık. Bugün artık, biyolojik ve ileri arıtma sistemlerini, son teknoloji membran tesislerini hayata geçiriyoruz" diye konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum: 'Marmara Denizini müsilaja terk etmeyeceğiz'

"Denizlerimizi müsilajdan koruyacağız"

Son dönemlerde Marmara Denizi'nde etkili olan deniz salyalarına ilişkin konuşan Bakan Kurum, "Bu tesislerimiz; mavi vatanımız denizlerimizin korunması için de çok önemli. Tıpkı temizlenemez denilen Haliç’i tertemiz hale getirdiğiniz gibi, bugün de talimatlarınızla; İstanbul Boğazı’mızı, Marmara Denizi’mizi müsilaja, kirliliğe, kaderine terk etmeyeceğiz. Belediyelerimizle ve akademisyenlerimizle birlikte hazırladığımız Marmara Denizi Koruma Eylem Planını açıklayacağız" diye konuştu.

"Kanal İstanbul'u ülkemize kazandıracağız"

Sözlerine devam eden Bakan Kurum, "Belediyelerimize her konuda destek vererek, bu eylemleri hızlıca hayata geçireceğiz. Ve tabii ki; yüzde 52'si yeşil alan olan, yürüyüş ve bisiklet yollarının, göletlerin, millet bahçelerinin hâkim olacağı, iklim dostu ve çevre merkezli şehirciliğin en nadide örneği olacak Kanal İstanbul’u da; ülkemize, milletimize kazandıracağız" dedi.

"61 Millet Bahçemizi tamamladık"

Millet Bahçesi projelerine ilişkin konuşan Bakan Kurum, "12 Haziran 2018’de, 81 şehrimize 81 milyon metrekare millet bahçesi müjdesini vermiştiniz. Şu ana kadar 61 millet bahçemizi tamamladık. 263 millet bahçemizin çalışmalarına süratle devam ediyoruz. Kovid-19 salgını ve iklim değişikliği nedeniyle yeşil ve açık alanların milletimiz için ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu gördük. Bu sebepten bahçelerimizi; bostanlardan koku bahçelerine, göletlerden oyun alanlarına, yürüyüş ve bisiklet yollarından piknik alanlarına kadar tüm vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap verecek eserlerle donattık" dedi.

"81 milyon metrekare yeşil alan hedefimiz 2023'te tamamlanacak"

Bakan Kurum, "Covid-19 salgını ve iklim değişikliği nedeniyle yeşil ve açık alanların milletimiz için ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu gördük. Bu sebepten bahçelerimizi; bostanlardan koku bahçelerine, göletlerden oyun alanlarına, yürüyüş ve bisiklet yollarından piknik alanlarına kadar tüm vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap verecek eserlerle donattık. Bahçelerimize, onbinlerce ağaç diktik, çiçeklerle bezedik. Bahçelerimizin ilk fidanlarıyla buluştuğu andan işletmesine kadar on binlerce kardeşimizi istihdam ettik. Şehirlerimiz için yeni cazibe alanları oluşturduk, ekonomimize katkı sağladık. Millet bahçelerimiz, milletimizden çok büyük teveccüh gördü. Bugün sadece illerden değil, ilçelerimizden, beldelerimizden talepler alıyoruz. Bu gösteriyor ki; 81 milyon metrekare yeşil alan hedefimizin inşallah çok daha üzerine çıkacağız. Ve bu hedefi Allah’ın izni, sizin liderliğiniz, milletimizin desteğiyle 2023 yılına kadar tamamlayacağız. Ülkemizdeki tüm millet bahçelerini, korunan alanlarımızı, milli parklarımızı, ırmaklarımızı, yeşil ağlarla birbirine bağlayan, ekolojik koridorlar oluşturuyoruz" dedi.

Aykut Zor
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ’Otomatik Dikkatin Bilimsel Serüveni’ semineri düzenlendi Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen ’Otomatik Dikkatin Bilimsel Serüveni: Son 22 Yılda Yanıldıklarımız ve Keşfettiklerimiz’ başlıklı seminer, Turuncu Salon’da gerçekleştirildi. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB ETÜ) Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nart Bedin Atalay’ın konuşmacı olduğu seminere; Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aslı Aslan’ın yanı sıra öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı. Sunumunda bilişsel süreçlerin tarihi gelişimini ve Stroop etkisini ele alan Prof. Dr. Nart Bedin Atalay, dikkatin yalnızca stratejik ve yavaş bir süreç olmadığını, çevresel ipuçlarıyla tetiklenen otomatik bir kontrol mekanizmasının devrede olduğunu ifade etti. Günlük hayattan örneklerle otomatik kontrolün evrimsel önemine değinen Atalay, "Çevre sürekli değişiyor ve biz adapte olmak zorundayız. Eğer her seferinde stratejik ve yavaş bir kontrol mekanizması kullansaydık, hayatta kalmamız zor olurdu. Otomatik kontrol, tehlike anında hızlı karar vermemizi ve enerjiden tasarruf etmemizi sağlar. Beyin enerjiyi verimli kullanmayı sever" dedi. İki dilli bireylerde dikkat süreçleri Konuşmasında laboratuvar ortamında yürütülen deneylere de yer veren Atalay, özellikle iki dilli bireyler üzerindeki dikkat çalışmalarına değindi. Dil hâkimiyetinin dikkat kontrolü üzerindeki etkilerini açıklayan Atalay, yapay zekâ ile insan beyni arasındaki ilişkiye de dikkat çekti. Modern yapay zekâ modellerinin, insan beynindeki hata düzeltme mekanizmalarına benzer şekilde çalıştığını belirten Atalay, buna karşın insan beyninin hâlâ daha esnek bir yapıya sahip olduğunu vurguladı. Seminer, soru-cevap bölümünün ardından Prof. Dr. Aslı Aslan’ın, Prof. Dr. Nart Bedin Atalay’a plaket takdim etmesiyle sona erdi.
Kastamonu Yaşlı adam para ve altınlarla kayıplara karışan eşinden 8 aydır haber alamıyor Kastamonu’da yaşayan 70 yaşındaki adam evdeki altın, para ve kredi kartını alarak ayrıldığı iddia edilen 35 yıllık eşinden yaklaşık 8 aydır haber alamıyor. Yaşlı adam, eşinin hayatından endişe duyduğunu söyledi. Kastamonu’da yaşayan 70 yaşındaki Hüseyin Demirel’in 35 yılık eşi Dudu Demirel’den (50) nisan ayında evdeki 30 bin TL nakit para ile evde bulunan iki adet Cumhuriyet altını ve 40 bin TL limitli kredi kartıyla ayrıldıktan sonra haber alınamıyor. Demirel, 5 çocuk annesi eşinin evden ayrıldıktan sonra kredi kartıyla da altın aldığını iddia etti. Eşini, kaybolduktan sonra telefonla aradığı ve ailecek tanıdıkları F.K. isimli şahısla birlikte olduğunu söylediğini, daha sonra bir daha kendisinden haber alamadığını söyledi. 5 çocuk annesi eşinin kendisini sevdiğini ve büyü yapıldığı için evden ayrılarak kaybolduğunu belirten Hüseyin Demirel, eşinin hayatından endişe duyduğunu söyledi. Eşinin daha önce F.K. ile kaçtığını daha sonra eve döndüğünü söyleyen Demirel, "Ben rahatsızım, içeride odada yatıyorum. Bir gün saat 03.00 gibi kalktım. Eşim yoktu. Telefonla aradım, eşim açtı, ’Dudu neredesin’ diye sordum, ’ben F.K.’nin yanındayım’ dedi. ’F.K.’nin yanında ne yapıyorsun’ diye sorduğumda, ’F.K. ne yaptı etti beni aldı, götürüyor, yoldayız, gidiyoruz’ dedi. ’Nereye gittiklerini sordum, ’nereye gittiğimizi bilmiyorum’ dedi. Sonra avukata boşanma dilekçesi vermiş, mahkemeye çıktık, sadece avukat gelmişti. ’Ben karımdan vazgeçmeyeceğim, ben karımı er ya da geç alacağım’ dedim. Ondan 10 gün sonra eşim geldi. İstanbul’a gidip dilekçe verdi, ’ben kocamı seviyorum, ayrılmak istemiyorum’ dedi ve mahkeme düştü. Altın almıştık, iki tane altın vardı. Altın alınca kart eşimin cebinde kalmış. Kartı da almış, cebimde 60 bin TL para vardı, 30 bin TL’sini de almış. Karttan para çekilmiyor, o yüzden kartla altın almış. Kartın 40 bin TL limiti vardı, hepsiyle altın almışlar. Evde de iki tane Cumhuriyet altını vardı, onları da almış" şeklinde konuştu. Şu an eşinden haber alamadığını belirten Demirel, "Eşimin telefonunu arıyorum, ’numara kullanılmıyor’ diyor. Ben, eşimin geri gelmesini istiyorum, çocuklarımın yanına gelmesini istiyorum. Eşimin bende çok emeği var, bu evi eşim ile birlikte satın aldık. Ben kanser tedavisi gördüm, eşim 3 yıl bana baktı, bir kez ’niye böyle yapıyorsun’ demedi. Benim eşim evini, köyünü bırakacak birisi değildi. Eşim kendisi çıkıp evden gitti ama F.K.’nin eşime büyü yaptırdığını düşünüyorum. Çünkü evden muska çıktı, muskanın içinde de F.K.’nin saçı çıktı. Biz bunu bir hocaya okutturamadık" ifadelerini kullandı.