EKONOMİ - 22 Nisan 2022 Cuma 10:11

Coca-Cola İçecek 2030 sürdürülebilirlik taahhütlerini açıkladı

A
A
A
Coca-Cola İçecek 2030 sürdürülebilirlik taahhütlerini açıkladı

Coca-Cola İçecek (CCI), 2030 için sürdürülebilirlik taahhütlerini 22 Nisan Yeryüzü Günü’nde kamuoyuna duyurdu.

Coca-Cola İçecek (CCI), 2030 için sürdürülebilirlik taahhütlerini 22 Nisan Yeryüzü Günü’nde kamuoyu ile paylaştı. Yol haritasını çevresel konularda ambalaj, su ve iklim değişikliği; sosyal konularda ise insan hakları, çeşitlilik ve kapsayıcılıkla toplumsal yatırımlar olmak üzere altı ana başlığa odaklayan CCI, hayata geçirmeyi taahhüt ettiği çalışmaları 9 maddede topladı.

CCI 2030 yılına kadar; tüm ambalajlarında en az yüzde 50 geri dönüştürülmüş plastik kullanmak, ambalaj toplama sistemleri kurmak, su verimliliğini yüzde 20 artırmak, su geri kazanımı projeleri, tesislerinde yüzde 100 yenilenebilir elektriğe geçmek, karbon emisyonlarını yüzde 13 azaltmak, İnsan Hakları Politikası’na yüzde 100 uyum, işte toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak amacıyla kadın istihdamını artırmak ve sürdürülebilir kalkınma programları ile 3,5 milyon kişiye ulaşmak için harekete geçti.

“Sorumluluk alıyoruz”

CCI’ın 20 yıl önce yayınladığı ilk çevre politikası ile sürdürülebilirlik yolculuğuna başladığını hatırlatan CEO Burak Başarır, “Çalışanlarımız, toplumumuz, tüketicilerimiz ve müşterilerimiz için her gün daha fazla değer oluşturmaya gayret ediyoruz. Önemli başarılara imza attık ama daha yapacak çok işimiz olduğunun da farkındayız. Şimdi çok önemli bir adım daha atıyoruz ve 2030 yılı için yeni taahhütler eşliğinde yine sorumluluk alıyoruz” diye konuştu.

Başarır, sözlerine şöyle devam etti: “Global bir şirket olarak sorumluluğumuzun farkındayız. Bugüne kadar CCI’ın sosyal, çevresel ve finansal performansını şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde paydaşlarımızla paylaşmaya her zaman özen gösterdik. Hedeflerimize ulaşmanın sürdürülebilirliğin iş stratejimize tam anlamıyla entegrasyonuyla mümkün olduğunu biliyoruz. O nedenle sürdürülebilirlik inisiyatiflerimizi proje olarak değil, iş yapış biçimimizi değiştirmek olarak algılıyoruz. Bu çerçevede ‘Ambalaj, Su, İklim Değişikliği, İnsan Hakları, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık ile Toplumsal Yatırımlar’ başlıkları altındaki taahhütlerimizi paylaşmaktan onur duyuyoruz”.

Coca-Cola İçecek’in 2030 sürdürülebilirlik taahhütleri ise şöyle:
"2030 yılına kadar ambalajlarımızın yüzde 100'ünü geri dönüştürülebilir yapmaya devam etmek ve en az yüzde 50 oranında geri dönüştürülmüş plastik kullanmak.

Türkiye, Pakistan ve Kazakistan’da piyasaya sürdüğümüz ambalajları toplamak ve geri dönüştürmek, diğer ülkelerde ambalaj toplama programlarına öncülük etmek ve farkındalık oluşturmak. 2030’a kadar su verimliliğini yüzde 20 artırmak (Baz Yıl: 2020).

Su nötrlüğünü hedeflemek ve su sıkıntısı olan bölgelerde toplum projeleri aracılığıyla su güvenliğini sağlamak.
Tesislerimizi yüzde 100 yenilenebilir elektrikle çalıştırmak ve karbon nötr üretime geçmek.
2030’a kadar iş hacmimizi büyütürken değer zincirimiz boyunca mutlak karbon emisyonlarımızı yüzde 13, litre ürün başına emisyonlarımızı yüzde 50 azaltmak (Baz Yıl: 2015).

CCI bayilerinin ve öncelikli tedarikçilerinin CCI İnsan Hakları Politikası’na yüzde 100 uyumlu olmaları için gerekli mekanizmaları oluşturmak. 2030 yılına kadar yeni işe alınan kişilerin yüzde 35'inin, yönetici pozisyonlarının yüzde 40’ının ve icra komitesi üyelerinin yüzde 50’sinin kadınlardan oluşmasını sağlamak. 2030 itibarıyla kadınların ve gençlerin güçlendirilmesi ve çevrenin korunmasına odaklanan sürdürülebilir kalkınma programları ile toplam 3,5 milyon kişiye ulaşmak".

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Cinayet sonrası kaçan sevgililer, 25 dakikada yakayı ele verdi Antalya’da evinde misafir ettiği sevgililere 4 bin lira borç verip alamayan kişi, çiftten kadın olanın cüzdanına el koydu. Olaydan bir müddet sonra tekrar bir araya gelen taraflar arasında çıkan tartışma üzerine tabancayla ateş edilmesi sonucu borcu veren kişi hayatını kaybetti. Olayla ilgili şüpheli sevgililer ile bir taksi sürücüsü olayın gerçekleştiği saatin 25 dakika sonrası yakalanarak gözaltına alındı. Olay, dün akşam 18.30 sıralarında Konyaaltı ilçesi Toros Mahallesi 801 Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, aynı mahallede ikamet eden Alper Aldemir, bir hafta önce arkadaşı Kadir İ. ve kız arkadaşı Hatice Ç.’yi evinde bir gün ağırladı. Kendisinden 4 bin lira borç para isteyen Kadir İ.’ye parayı veren Aldemir, parayı alıp belirtilen süre içerisinde geri alamadı. Daha sonra tekrar bir araya gelen 3’lüden Aldemir, Hatice Ç.’nin cüzdanını alıp borçlarını ödediklerini zaman cüzdanını geri vereceğini söyledi ve mekandan ayrıldı. Dün ise Kadir İ. Ve Hatice Ç. Daha önceden tanıdıkları taksi sürücüsü M.T. ile birlikte cüzdanı almak için Aldemir’in evine gitti. Eve tek çıkan Hatice Ç., kapıda Alper Aldemir ile tartışmaya başladı. Aldemir yine iddiaya göre burada Hatice Ç.’ye tokat attı. Sesleri duyup taksiden inen erkek arkadaşı Kadir İ., elindeki tabanca ile Alper Aldemir’e doğru ateş edip karın bölgesinden vurdu. Aldemir kanlar içerisinde yere yığılırken, sevgili çift geldikleri taksiyle olay yerinden kaçtı. 25 dakikada yakalandılar Durumun 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmesiyle olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Aldemir, yapılan ilk müdahalenin ardından kaldırıldığı Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Öte yandan olay yerinde Aldemir’e ait bir adet tabanca da bulundu. Olayın hemen akabinde harekete geçen İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri, 25 dakika içerisinde şüpheli sevgililer Kadir İ. ve Hatice Ç. ile M.T.’yi Muratpaşa ilçesi Varlık Mahallesi’nde yakaladı. İkilinin üzerinden çıkan, olayda kullanıldığı düşünülen tabancaya el konuldu. Yapılan sorgulamada Kadir İ.’nin uyuşturucu ticareti, uyuşturucu imalatı yapmaktan, Hatice Ç.’nin ise farklı suçlardan çok sayıda suç kaydı bulunduğu öğrenilirken, şüpheli sevgililer ve taksi sürücüsü M.T. gözaltına alındı.
İstanbul YÖK’ten onay geldi: Uluslararası çift diploma için anlaşıldı İstanbul Beykent Üniversitesi ile SUNY Cortland (State University of New York at Cortland) arasında lisans düzeyinde uluslararası ortak eğitim ve öğretim programları konusunda anlaşma sağlandı. Yükseköğretim Kurulu’nun da onay verdiği ikili anlaşmayla, İstanbul Beykent Üniversitesi, öğrencilerine uluslararası çift diploma programı imkanı sunan Türkiye’den sayılı üniversiteler arasından yerini aldı. İstanbul Beykent Üniversitesi ile SUNY Cortland (State University of New York at Cortland) arasında varılan anlaşma Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) tarafından uygun bulundu. Anlaşmaya göre, İletişim Fakültesi - Yeni Medya programı ve Güzel Sanatlar Fakültesi - Radyo, TV ve Sinema programı öğrencileri ilk 2 sene İstanbul Beykent Üniversitesinde, son 2 sene ise State University of New York at Cortland’da eğitim ve öğretimine devam edebilecek. Öğrenciler, mezuniyetleri sonrası her iki üniversiteden de iki ayrı diploma almaya hak kazanacak. Her iki program için de Türkiye’deki “ilk SUNY Çift Diploma” olanağı Türkiye’de iletişim alanında anlaşmaya varılmış tek uluslararası çift diploma programını başlattıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Volkan Öngel, “İmza attığımız ve YÖK tarafından da kabul görülen anlaşmayla birlikte, İletişim Fakültesi, Yeni Medya programı ve Güzel Sanatlar Fakültesi, Radyo, TV ve Sinema programı öğrencileri için büyük bir fırsat sunuyoruz. Öğrencilerin mezun olması durumunda diplomaları her iki ülkede de geçerli olacak. Bu, İstanbul Beykent Üniversitesi diplomalarının ABD’de geçerliliği açısından da çok önemli” diye konuştu. Uluslararasılaşma ve kalite alanında yaptıkları çalışmalardan da bahseden Öngel konuşmasını şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz aylarda da Almanya merkezli ACQUIN (The Accreditation, Certification and Quality Assurance Institute) ile uluslararası akreditasyon sürecini başlattık. Öğrencilerimizin memnuniyetini ve eğitimin kalitesini önemsiyor, bu anlamda uluslararası standartları karşılamak için gerekli tüm adımları atıyoruz.”
Ankara Prof. Dr. Kocaman: “Yaşanan tüm kalp ritim bozuklukları tedavi edilebilir” Koru Ankara Hastanesi Kalp Merkezi Kurucusu Prof. Dr. Sinan Altan Kocaman, kişinin yaşayabileceği tüm kalp ritim bozuklukların tedavi edilebilir olduğuna dikkati çekti. Koru Ankara Hastanesi Kalp Merkezi Kurucusu Prof. Dr. Sinan Altan Kocaman, bireyin hayatında yaşayabileceği kalp ritim bozuklukları ve tedavileri hakkında açıklamalarda bulundu. Kocaman, toplumda birçok bireyin çarpıntı olarak yaşadıklarını sandığı durumlarda aslında kalp atışlarını hissettiklerini dile getirerek, “Araştırdığınız zaman genellikle anksiyete, stres ve çok çay ile kahve içmesinden dolayı kişinin kalp atışını hissetmesi durumudur. Bu hastalara gerekli incelemeleri yaptıktan sonra rahatlamaları için önerilerde bulunuyoruz. Bazen psikiyatriden destek de alıyoruz. Geçici bir süreyle hastanın anksiyetesinin ve hissettiği şeyin normal bir şey olduğunu anlattıktan sonra hastalarımız genellikle rahatlıyor” dedi. "Yapısal bir hastalık olmadığını ortaya koyduktan sonra bu ritim bozukluğunun ne olduğunu ortaya koymaya çalışıyoruz" Kardiyolojinin çok genişe hizmet eden bir bölüm olduğunu dile getiren Kocaman, “Kardiyak ritim bozuklukları da bir o kadar geniş bir hastalık grubudur. Bunların altında özellikle yapısal bir kalp hastalığının olması ile olmaması çok önemli çünkü bir kişinin kalbinde yapısal bir kalp rahatsızlığı olması durumunda oluşan bir ritim bozukluğuna bakışımızla, tamamen normal bir yapısı olan kalbin tedavisine de yaklaşımımız farklı oluyor. O yüzden ilk önce kişinin hissettiklerini iyice sorguladıktan ve yapısal bir hastalık olmadığını ortaya koyduktan sonra bu ritim bozukluğunun ne olduğunu ortaya koymaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Kalbin yapısal olarak iki odacık ve iki karıncıktan oluştuğuna dikkati çeken Kocaman, bu odaların her birinden ritim bozukluğu oluşabileceğini belirtti. Kocaman, yaşanan tüm ritim bozukluklarının tedavi edilebilir olduğunu vurgulayarak, “Çok az oranda çeşitli algoritmalar ve çeşitli tedavilere rağmen tamamen tedavi edilemeyen durumlar da mevcuttur. Hayat kalitesi bir insan için çok önemlidir. Bunun için hem medikal ilaç tedavileri var hem de bu tedavinin tamamen ortadan kaldırıldığı iki ve üç boyutlu tedavilerimiz de var. Bunlarda kişi tamamen ritim bozukluğundan kurtulmuş olur. Ritim bozukluğu doğuştan veya sonra kazanılmış olabilir” dedi. Sağlık teknolojisinin gelişmesiyle birlikte kullanılan üç boyutlu tedaviler sayesinde başarı oranının yüzde 99,8’e çıkardığını kaydetti. "Kişinin ritim bozukluğunu külliyen ortadan kaldırmak için çok acayip tedaviler yapmaya gerek yoktur" Yapısal problemleri olan hastalarda nükseden ritim bozukluğunu ortadan kaldırmanın yerine kişinin yaşam kalitesini yeniden sağlamak için çok iyi bir medikal tedavi alması gerektiğinin altını çizen Kocaman, “Kişinin ritim bozukluğunu külliyen ortadan kaldırmak için çok acayip tedaviler yapmaya gerek yoktur. Kişinin eğer semptomları ortadan kalkıyorsa ve bu ritim bozukluğundan dolayı ekstra bir problem yaşamıyorsa bu da bizim için kabul edilebilir bir tedavidir” ifadelerini kullandı. "Kişinin yaşlanmasıyla birlikte kalbinin elektrik sisteminde kuruma meydana gelir" Kişinin yaşlanmasıyla birlikte kalbinin elektrik sisteminde bir kuruma meydana geldiğine değinen Prof. Dr. Kocaman, sözlerine şöyle devam etti: “Kalbimiz tamamen elektrikle çalışan çok iyi bir pompadır. Bu elektrik sistemi kalbin sağ üst odacığından başlar, orta bölgesine ilerler ve buradan da alt kısmına yayılarak bir kalp atımının oluşmasını sağlar. Zaman içerisinde bazen enfeksiyonlar, bazen geçirilmiş ameliyatlar ve bazen yaşla birlikte bu elektrik sisteminde kopma oluşabiliyor. Bu durumlarda kalp piline müracaat ederiz. Bu cihazlar ile elektriksel olarak sinyal iletmeyen, kopan bölgenin üst tarafından kalp sinyalini alır, alt taraftaki bölgeye elektriksel uyarı deşarjı şeklinde veririz ve bu cihazlar bu şekilde kalbi istediğimiz şekilde yönetmemize izin verir. Kalp içine defibrilatör dediğimiz şok cihazları, kalp yetmezliğinin tedavisinde bulduğumuz kardiyak yeniden eş zamanlama tedavileri çıktı. Biz bu sofistike cihazları da kullanıyoruz. Bu tedavilerde amacımız kalbin hızını ayarlamak değildir. Hayatı tehlikeye atan ritim bozukluklarını tespit ve tedavi amaçlıdır.”
Samsun Uzun: "Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün yılda 20 milyon civarında işlem hacmi var" Samsun Tapu Kadastro 10.Bölge Müdür Vekili Yılmaz Uzun, "Yılda 20 milyon civarında işlem hacmi, yaklaşık 30 milyon kişinin doğrudan yada dolaylı işinin düştüğü bir devlet kurumu olarak 177 yıldır hizmet vermenin haklı gururunu yaşıyoruz" dedi. Samsun’da, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün kuruluşunun 177. yıldönümü dolayısıyla Atatürk Anıtı’nda tören düzenlendi. Anıta çelenk sunumu ile başlayan tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Törende konuşma yapan Samsun Tapu ve Kadastro Bölge Müdür Vekili Yılmaz Uzun, "Bugün, tarihimizin önemli bir kilometre taşının yıl dönümünü kutluyoruz. Gönülden inanıyoruz ki, bir kurumun köklü geçmişi, onun bugünkü başarılarının ve gelecekteki vizyonunun temel taşıdır. Gururla kutladığımız 177. yıl dönümünde, köklerimize olan derin bağlılığımızı ve geleceğe olan kararlılığımızı bir kez daha yüksek sesle ifade etmek istiyoruz. 177 yıl önce, kurumumuzun temelleri atıldığında, bir hayal ve bir amaçla yola çıkıldı. O günden bugüne, kurumumuzun yolculuğu sadece başarılarla dolu olmadı; aynı zamanda zorluklarla da dolu oldu. Ancak her engelin üstesinden gelmek için gösterilen kararlılık ve azim, bizleri bugünkü noktaya getirdi. Bu zorlu yolculukta bizlere eşlik eden, katkı sağlayan herkese içtenlikle teşekkür ediyoruz. Bugün, köklerimizden aldığımız güçle geleceğe doğru bakıyoruz. Gelecek için bir vizyonla hareket etmek, sadece kurumumuzun değil, aynı zamanda toplumun ve dünyanın geleceği için de bir sorumluluktur. Bu nedenle, sadece bugünü değil, aynı zamanda yarını da düşünerek, sürdürebilirlik, yenilikçilik ve toplumsal sorumluluk ilkelerine bağlı kalarak yolculuğumuza devam ediyoruz. ’Teknolojide Öncü Kurum’ olan genel müdürlüğümüz, merkez ve taşra teşkilatımızda 23 bölge müdürlüğümüz, 973 tapu müdürlüğümüz ve 81 kadastro müdürlüğümüz ile ülkemizin tüm il ve ilçelerinde yılda 20 milyon civarında işlem hacmi, yaklaşık 30 milyon kişinin doğrudan yada dolaylı işinin düştüğü bir devlet kurumu olarak 177 yıldır hizmet vermenin haklı gururunu yaşıyoruz. Kurumumuzun 177. yıl dönümünü kutlarken, bu başarıyı mümkün kılan herkesi yürekten tebrik ediyoruz. Çalışanlarımızın özverisi, desteği, vatandaşlarımızın bize duyduğu inanç, bizlere her zaman ilham vermiştir. Birlikte, daha nice yıllara, daha büyük başarılara ve daha anlamlı hizmetlere ulaşacağımıza olan inancımız tamdır. 177 yıllık bu gurur dolu yolculuğumuzda bizimle olan herkese bir kez daha teşekkür ediyoruz. Geçmişimizden aldığımız güçle, geleceğe doğru yürümeye devam edeceğiz" diye konuştu. Düzenlenen tören toplu halde fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.