SAĞLIK - 19 Kasım 2019 Salı 12:48

Çocuklar neden yalan söyler?

A
A
A
Çocuklar neden yalan söyler?

Uzman Klinik Psikolog Müjde Yahşi, yaşamın ilk 5 yılında çocukların gerçek ile gerçek dışını ayıramadığını ve hayali hikâyeler uydurduğunu belirterek, “Örneğin; her sabah çantasını takıp okula giden abisini gören 3 yaşındaki bir çocuk teyzesine ben de okula gidiyorum diyebilir hatta bunu en ufak ayrıntılarıyla süsleyerek okulda öğretmeninin kendisine verdiği ödevlerden de bahsedebilir. Bunlar 6 yaş öncesi görülen, hayali içeriği olan ve gerçek anlamda yalan özelliği taşımayan sözde yalanlardır”

Çocuk, 6 yaşını doldurmasına rağmen hala yalan söylemeye devam ediyorsa, bu durumda alışkanlıktan söz edilebileceğini anlatan Psikolog Müjde Yahşi, “Örneğin; 8 yaşındaki bir çocuğun ödevi olduğu halde ödevini yapmamak için ebeveynine sürekli ödevini yaptığını söylemesi, derslerden kaçmak için öğretmenine her defasında kitaplarını evde unuttuğunu söylemesi ya da arkadaşlarından kopya çekerek başarı elde etmeye çalışması, yalanın alışkanlık haline geldiğini bize gösterir” diye konuştu.

Yalanı alışkanlık haline getirmiş çocukların 2 özelliği olduğunu dile getiren Psikolog Müjde Yahşi, “Biri; kendilerini kontrol edememeleri diğeri ise aşırı bencillikleridir. Bu 2 kişilik özelliğine neden olan şey ailenin ve çevrenin çocuk ile olan olumsuz ilişkileridir, yani aile çocuk ile yeteri kadar sağlıklı sosyal ilişkiler kuramamışsa ve çocuğun ihtiyacı olan eğitimsel koşulları sağlamamışsa çocuk kendini kontrol edemez ve aşırı bencil davranışlarda bulunarak yalan söylemeye devam eder.

Yalan söylemeyi ortaya çıkaran 4 etken vardır bunlar; aşağılık duygusu, suçluluk duygusu, saldırganlık ve kıskançlıktır.

Örneğin ebeveynin; çocuğu sürekli başkaları ile mukayese ederek aşağılaması, onu yaptığı hatalardan dolayı sürekli suçlaması, çocuk bir şeyleri merak edip kurcalamak isterken onu sürekli engelleyerek saldırganlaştırması ve doğuştan getirdiğimiz kıskançlık duygusunu yanlış tutumlar ile beslemesi, yalan söylemeyi ortaya çıkaran etkenlerdir” diye konuştu.

Ergenlik dönemine uzanan yalanların bu defa türü ve içeriğinin değiştiğini ifade eden Psikolog Müjde Yahşi, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Örneğin; arkadaşının beğendiği fakat kendisinin beğenmediği bir film için kendi fikrinin aksine nezaket adına iyi yorumlar yapması ya da kalbini kırdığı bir arkadaşının sırf gönlünü almak için ona beyaz yalanlar söylemesi ergenin bilinçli bir davranışla yalana başvurması diyebiliriz. Ergende görülen bu tür yalanlar sosyal yalanlardır.


Çocuklar 2 nedenden dolayı yalan söyler. Birincisi; korku ve baskıdır. İkincisi de taklit ve model almadır.
Örneğin; anahtarını kaybeden anne, 5 yaşındaki kızını suçlayarak “sen aldın biliyorum, itiraf edersen sana oyuncak alacağım”diyerek baskı yapması ve bunun neticesinde çocuğun da anahtarı almadığı halde “evet ben aldım ama sakladığım yeri bulamıyorum” demesi baskının neden olduğu yalandır.
Ya da bir babanın 10 yaşındaki çocuğuna “söyle çabuk bu vazoyu sen mi kırdın” şeklinde hiddetle sorduğu soru, çocuğun vazoyu kırmasına rağmen cezalandırılacağım korkusuyla “hayır ben kırmadım” dediği korkunun neden olduğu yalandır.

Anne 6 yaşındaki çocuğuyla alışverişe gittikleri halde alışverişe gitmedikleri konusunda çocuğunu sıkı sıkı tembihleyerek “alışveriş yaptığımızı sakın babana söyleme” demesi çocuğun anneyi model almasına ve benzer şekilde yalan söylemesine neden olabilir.

Ya da baba araç kullanırken telefondaki arkadaşına evde dinleniyorum biraz hastayım demesi 4 yaşındaki çocuğun babayı taklit etmesine ve çocuğun benzer şekilde yalan söylemesine neden olabilir.
Tüm bu örnekler duygusal ihtiyaçları ve eğitimsel koşulları yeteri kadar karşılanmış bir çocukta aslında pek rastlanmaz.

Benlik algısı olumlu, değersizlik, yetersizlik ve suçluluk gibi olumsuz duygular barındırmayan, yeterince ilgi, sevgi, şefkat gösterilen, güven temelli bir ilişki kurulan, başkalarının haklarına değer vererek yetiştirilen çocuk yalan söylemez. Zira yalan söylemeyen çocuk özgüvenlidir, çevresiyle uyum içindedir, milli, manevi ve ahlaki değerleri yaşamına geçirerek kişiliği ile bütünleştirmiştir.
Ebeveynlere önerilerim; anne ya da baba olarak öncelikle kendi davranış ve tutumlarını gözden geçirmeliler. Doğru söylemenin yararlarını çocuğun yaşına ve gelişime uygun yöntemle çocuğa aktarmalılar. Gerçeği söyletmek için ödül ya da ceza yöntemine asla başvurmamalılar. Çocuğun sosyalleşmesini sağlamalılar. Arkadaşlık, grup, kurul ve kurum gibi bağlılıkların önemini vurgulamalılar. Vatan ve millet kavramlarını özümsetmeliler. Manevi ve ahlaki değerlerimizi yaşamalı ve yaşatmalılar.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri’de komşuluk örneği: Ulaşamadığı komşusundan soğuk havada haber bekledi Kayseri’nin Kocasinan ilçesinde şeker hastası olan komşusuna ulaşamayan aile ekiplere haber verdi. Adeta komşuluk örneği gösteren aile komşularının evden sağ salim çıkması için dua ederken, soğuk havada umutla bekledi. Komşusundan iyi haberi alan yaşlı kadın derin nefes aldı. Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı Barbaros Mahallesi Akgün Sokak’ta 3 katlı binada meydana gelen olayda, şeker hastası komşusu C.A.’yı art arda arayan komşusu Şemsi Erzurum, C..A.’nın telefonuna bakmaması üzerine telaşlanarak, 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradı. İhbar üzerine bölgeye polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, itfaiye ekipleri de C.A.’nın son kattaki evine platformlu merdivenle ulaştı. Pencereden eve giren ekipler C.A.’nın hareketsiz şekilde yattığını gördü. C.A. sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından tedbir amaçlı ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ekiplerden iyi haberi alan Şemsi Erzurum ise komşusu C.A.’ya ambulansa kadar eşlik ederken, derin nefes aldı. "Vicdanen rahatsız oldum" Ekiplerin çalışması sırasında komşusundan iyi bir haber bekleyen Şemsi Erzurum, "Komşumuz şeker hastası ve kimsesi yok. Bende kendisini akşam saatlerinde hastaneye gitmesi için aramıştım. Çok kez aradım ve geceye kadar ulaşamadığım için vicdanen rahatsız oldum. Polisi ve itfaiyeyi aradım. İnşallah sağ çıkar inşallah bir şey olmaz. İyi bir komşumuz. İnşallah sağlığı, sıhhati yerinde olur. Komşum inşallah iyi olur. Bende mutlu olurum. Soğukta olsa ben vicdanen rahatsız oldum" dedi. "Çok şükür bulundu" Komşusundan gelen iyi haberi gülücüklerle karşılayan Erzurum, "Çok şükür bulundu. Sağ salim bulunduğuna çok sevindim. Bayılmış içeride ve şimdi de hastaneye götürüyorlar. İnşallah iyi olur. Geçmiş olsun" ifadelerini kullandı.
Kırıkkale Kırıkkale’de "kız meselesi" nedeniyle çıkan kavgada 3 kişi yaralandı: 5 gözaltı Kırıkkale’de iki grup arasında "kız meselesi" nedeniyle çıkan tartışmanın silahlı kavgaya dönüşmesi sonucu 3 kişi yaralanırken, olayla ilgili 5 şüpheli gözaltına alındı. Olayın ardından firar eden 3 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışma başlatıldı. Olay, Sanayi Mahallesi Alparslan Türkeş Bulvarı üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, O.D. (29), Y.K.K. (21), Y.Ö. (19) ile M.D. (19), T.C. (21), Y.K. (21), M.D. (17), M.K. (23), H.M.C. (23), U.K. (18) ve A.A.U. isimli şahıslar arasında "kız meselesi" nedeniyle tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışmanın silahlı kavgaya dönüşmesi üzerine, O.D. tüfekle, Y.Ö. bıçakla, Y.K.K. ise darp edilerek yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri, yaralılara ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Yaralılar, ambulanslarla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Hastanede tedavileri süren 3 yaralının da hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Saldırının ardından araçla kaçan şüpheliler, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Olayla bağlantılı olduğu belirlenen H.M.C., U.K. ve A.A.U. isimli firari şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğü bildirildi. Silahlı kavganın yaşandığı bölgede Olay Yeri İnceleme ekiplerince yapılan çalışmada, bir adet tabanca ile 4 adet kovan ele geçirildi. Şüphelilerin yakalandığı araçta ise bir adet av tüfeği ve sentetik ecza hapı bulundu. Şüpheliler hakkında "kasten yaralama", "mala zarar verme" ve "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçlarından adli işlem başlatılırken, her iki tarafın da çeşitli suçlardan sabıkalarının bulunduğu öğrenildi.