SAĞLIK - 07 Mart 2008 Cuma 12:50

Çocuklarda sürekli yorgunluk hastalık habercisi

A
A
A
Çocuklarda sürekli yorgunluk hastalık habercisi

Uzmanlara göre, bir çocuk sürekli yorgunluktan yakınıyorsa bunun araştırılması gerekir.

Çocukların çoğunlukla enerji dolu olmalarıyla büyükleri şaşırttığını söyleyen Pediatri ve Pediatrik Endokrinoloji Uzmanı Dr. Neslihan Güngör, "Çocuklar da yorulabilirler. Ancak genellikle normal bir dinlenme ve uyku düzeni ile yorgunlukları kısa sürede geçer. Dolayısıyla, bir çocuk sürekli yorgunluktan yakınıyorsa bunun araştırılması gerekir" dedi.

Yorgunluk belirtisi veren rahatsızlıklar

ASM Pediatri ve Pediatrik Endokrinoloji Uzmanı Dr. Neslihan Güngör, "Çocuk normal bir uykudan sonra yorgunluğunu atar. Eğer hala yorgunluktan şikayet ediyorsa mutlaka bir doktora başvurulmalı. Çeşitli fiziki rahatsızlıklar çocukta yorgunluğa neden olabilir. Herhangi bir akut enfeksiyon, özellikle boğaz enfeksiyonu, üst solunum yolu enfeksiyonlari, kulak iltihaplanması, alt solunum yolu enfeksiyonu, gastroenterit yani ishal ve kusma ile giden rahatsızlıklar, diş apsesi gibi durumlar, tekrarlayan bademcik enfeksiyonları, geniz etlerinde büyüme yorgunluğa sebep olur. Etken virüs tükürük ile de bulaşabildiği için öpücük hastalığı olarak da bilinen enfeksiyoz mononukleosis, yüksek ateşle seyreden bir viral hastalıktır. Belirti ve bulguları arasında yüksek ateş, boğaz ağrısı, yorgunluk, enerji kaybı, iştahta azalma, kilo kaybı, lenf bezlerinde şişme, hassasiyet, başağrıları, kas ağrıları, bazen cilt döküntüsü ve dalakta büyüme sayılabilir. Tüberküloz yani verem hastalığı gibi ciddi enfeksiyonlar, hastalığı, kanser ve lösemi gibi ciddi rahatsızlıklar, şeker, tiroid bezinin az çalışması gibi bazı hormonal hastalıklar, alerjiler de çocuklarda yorgunluğa neden olan hastalıklardır" diye konuştu.

Sağlıklı yaşam sağlıklı hareket demektir

Çocukları yorgunluktan koruma için günlük hayatın düzenli olmasının şart olduğunu ifade eden Güngör, "Okul, ders çalışma, uyku, oyun saatleri belirlenmis olmalıdır. Anne ve babalara çocuğun düzenli bir günlük hayatı olması için çok önemli görevler düşmektedir. Ayrıca çocuğun dengeli ve sağlıklı beslenmesi de önemli bir konudur. Günümüzde sağlıklı beslenme denildiğinde mutlaka sağlıklı hareket akla gelmelidir. Sağlıklı bir uyku için uyku hijyeninin tam olmasına dikkat edin. Yatak odasında kesinlikle televizyon, bilgisayar ve telefon bulundurmayın, yemek vakitlerinin düzenli olmasını sağlayın. Menüleri sağlıklı seçimlerden oluşturun. Uyku öncesi ağır yemekler yedirmeyin. Özellikle ergen yaştaki çocukların uykuya olumsuz etkileri olan çay, kahve, kakao gibi içecekleri içmesinin önüne geçin. Uyku öncesi rahatlaması için zaman ayırın, banyo yaptırın, beraber kitap okuyun ya da sevdiği bir müziği dinletin. Günlük yaşamında fiziki aktiviteler konusunda çocuğunuzu teşvik edin" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hülya Koçyiğit: "Berrin Menderes’i canlandırmak içimde ukde kaldı" Esenler Film Festivali kapsamında düzenlenen panelde konuşan usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Halit Refiğ’in yazdığı senaryoda Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini ancak "Şeytan Aldatması" filminin çekilemediğini belirterek, "Bu rol içimde ukde kaldı" dedi. 6. Esenler Film Festivali; sinemanın estetik, teknik ve düşünsel boyutlarını bir araya getiren çok yönlü programıyla üçüncü gününde de sinemaseverlerden yoğun ilgi gördü. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde "Onuruna Filmler" bölümü kapsamında bu yıl ‘Jüri Özel Ödülü’ kendisinin adına verilen efsane yönetmen Halit Refiğ’in "Bir Türke Gönül Verdim" filmi izleyiciyle buluştu. Filmin ardından düzenlenen "Bir Yorgun Savaşçı: Halit Refiğ" başlıklı panelde, usta yönetmenin sinemaya yaklaşımı ve Türk sinemasındaki yeri; usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Gülper Refiğ ve Suat Köçer’in katılımıyla ele alındı. "Refiğ popüler kültüre hizmet etmiyordu" Halit Refiğ’i zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamı olarak tanımlayan Koçyiğit, "O sıradan bir yönetmen, günün popüler kültürüne hizmet eden bir sinemacı değildi. Hem ülkesi hem dünya için özgün fikirleri olan bir düşünce adamıydı. Ülkemizin yetiştirdiği nadide değerlerden biriydi. Sinema yoluyla insanlarla iletişime geçerek bütün erdemleri, güzel düşünceleri, saygıyı, sevgiyi vicdanı paylaşmak istedi. O yorgun bir savaşçıydı. Zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamıydı. O günlere değil, bugünlere seslenmek istedi" şeklinde konuştu. Usta yönetmenin öngörüsü sayesinde Altın Portakal aldığını anlatan Koçyiğit, ‘Karılar Koğuşu’ filminde Perihan Savaş’ın oynadığı Hanım karakterini beğendiğini; ancak usta yönetmenin Töze karakterinde ısrar ettiğini söyledi. Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini usta yönetmen ile paylaştığını ve Refiğ’in çok güzel bir senaryo yazdığından bahseden Koçyiğit, "Muhteşem bir senaryo yazdı. Ancak o dönem, ben de sinemacı olarak çaldığım kapılardan olumlu dönüş alamadım. Bu nedenle ’Şeytan Aldatması’ filmi çekilemedi ve içimde ukde olarak kaldı" dedi. "Agresif karakterler beni rahatsız ediyor" Türk sinemasında son dönemlerde yer alan karakterleri gerçekçi bulup bulmadığı sorusu üzerine, dizi izleyicisi olmadığını belirten Koçyiğit, "Kanallar arasında gezinirken gözümün takıldığı, şaşırdığım ve beğendiğim işler oluyor. Ancak günümüzde hayat şartları, insan ilişkileri, var olma kaygıları insanları o kadar bunaltmış ki; bu karakterlere de yansımış. Agresif, kıskanç, kavgacı, sürekli gizli işler peşinde olan karakterlerin izlenmesi beni rahatsız ediyor. Böyle olmamalı bence. Toplum içinde bu tarz insanlar olabilir; ama herkes böyle değildir" ifadelerini kullandı.
Bursa Bursa Büyükşehir’den çiftçiye ‘çevreci’ destek Bursa Büyükşehir Belediyesi, tarımda verimliliği artıran suyu koruyan ve çevreye nefes aldıran projeleriyle örnek olmaya devam ediyor. Bursa’da her alanda çiftçiyi destekleyen projeleri hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, üretici maliyetlerinin düşürülmesi, suyun verimli kullanılması ve bereketli toprakların yeniden hayat bulması amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’ye örnek proje Parklardan ve terminalden toplanan plastik atıkları, Damla Sulama Boru Üretim Tesisi’nde (Tarım Plast Fabrikası) modern teknolojilerle işleyerek damla sulama borusu olarak çiftçinin hizmetine sunan Büyükşehir Belediyesi, geliştirdiği çevreci ve doğa dostu projelerle Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyor. Hem çiftçi hem çevre dostu Tarım Peyzaj AŞ’nin hayata geçirdiği ‘Eskiyi Getir, Yeniyi Götür’ projesiyle 17 ilçede ömrünü tamamlamış plastik borular toplanarak yenisiyle değiştiriliyor. Proje çerçevesinde kilosu 10 liradan hesaplanan plastik borular, yüzde 30 fire uygulanarak yeni damla sulama hortumu alımında çiftçiye sağlanan yüzde 50 hibe desteğine ek olarak fiyattan düşülüyor. Böylece üreticilerin yeni borulara çok daha uygun ve erişilebilir fiyatlarla ulaşması sağlanıyor. 110 bin kilogram plastik geri dönüşüme kazandırıldı Böylece hem atıklar geri dönüşüm sürecine dahil ediliyor hem de üreticilere ekonomik katkı sağlanıyor. Proje kapsamında şimdiye kadar 110 bin kilogram hurda damla sulama borusu toplanarak geri dönüşüm sürecine kazandırıldı. Geri dönüşümü teşvik eden uygulamayla üreticilerde çevre bilincinin artırılması, hava ve toprak kirliliğine karşı duyarlılığın güçlendirilmesi ve modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması hedefleniyor.